Katırcıoğlu: Erdoğan’ın yanlış varsayımı hepimizi esir almış vaziyette 2021-12-09 11:47:58 ANKARA – AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomide “Nas” açıklamasını eleştiren Erol Katırcıoğlu, “Talep artışı karşısında artmayan arz enflasyona neden olur. Erdoğan’ın yanlış varsayımı hepimizi esir almış vaziyette” dedi.   Meclis Genel Kurulu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Genel Kurul görüşmelerinde Ticaret Bakanlığı bütçesine dair Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri değerlendirmelerde bulunuyor.   İlk olarak HDP Diyarbakır Milletvekili Erol Katırcıoğlu, Ticaret Bakanlığı bütçesini değerlendirdi. AKP’nin Genel Kurul’da yer almamasını eleştirerek, söze başlayan Katırcıoğlu, “Bu bütçenin ne anlama geldiğini bu boş sıralar ifade ediyor” dedi.   Katırcıoğlu’nun konuşması sırasında AKP’li milletvekilleri sataşmada bulundu. Meclis Başkanvekili Nimettullah Erdoğmuş’un müdahalesi ile Katırcıoğlu, konuşmasına devam etti.   Katırcıoğlu, “Ticaret Bakanlığı’na bağlı kurumları dikkate aldığımız da bakanlığın bir tür serbest piyasa olduğunu gösteriyor. Hükümetiniz serbest piyasa ekonomisine bağlıydı ya sizin bakanlığınız da bu serbest piyasanın saplamalarını önlemek üzere oluşmuş bir bakanlık olarak tanımlamak gerekir” dedi.   ‘NAS İLE AÇIKLAYAMAZSINIZ’   Piyasa ile ilgili bütün kavramları içeren kurumlara sahip olunulduğunu kaydeden Katırcıoğlu, şöyle konuştu: “Özellikle Sayın Cumhurbaşkanının iki temel iktisat meselesinde yanlış düşündüğü ve tek adam olduğu içinde kimsenin itiraz edemediği bir sistem olmuş durumda. ‘Ekonominin kitabını yazdım’, ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ diyor dolayısıyla değerli Lütfi Elvan’ı da istifaya sürükledi. Tayyip Erdoğan öğrenci iken ben o kurumda asistandım. Şöyle düşündüm; Yüksekokulu bitirip, bitirmediğimi bilmiyorum. Aksaray Yüksekokulu’na hocalar gitmezdi, asistanlar giderdi. Oraya giden asistanlar yanlış öğretmiş ve o da böyle öğrenmiş. Biraz konuşunca Sayın Cumhurbaşkanı anlıyoruz ki; bu bir Nas’tır, diyor.   Faiz ile enflasyon ile ilişkiye örnek vereyim. Varsayalım bir ülkede ücretler sürekli artıyor. Şirketlerin ücret maliyetleri yükselmeye başlar. O şirketler artan ücret maliyetlerini fiyatlara geçirirse enflasyon artar. Talep artışı karşısında artmayan arz enflasyona neden olur. İkili bir etkisi var. Hangisinin hangisine etki yaptığını Nas ile açıklayamazsınız. Erdoğan’ın yanlış varsayımı hepimizi esir almış vaziyette. Burada en fazla suçlanması gereken AKP’dir. Bu saçmalığa karşı çıkmak lazım.   EKONOMİNİN YAPISAL SORUNU İTHALATA BAĞIMLI OLMASI   Her bakanlığa bakıyorsunuz, bakanlıktan bağımsız olan kurumlar ilgili, ilişik olarak yer alıyor. Oysa bunlar bağımsız olmalıydı. Kulvar değişikliği meselesi vallahi ben anlamıyorum. Bu nasıl bir mantık, önerilen düşük faiz, düşük TL, cari fazla. Bu iktisat tarihinde çok denenmiş bir model. Herkes Çin diye konuşuyor ama bu Güney Kore modeli. Bu nedir; bunlar mandacı iksatçılar anlamıyor. Lütfi Elvan faiz aşığı mıydı? Faizi arttırmak bir gereklilik olabilir. Nitekim enflasyon indirmek istiyorsanız, harcamaları kısmak zorundasınız, faizi artırmak zorundasınız. Siz bunun tam tersini yapıyorsunuz. Bir şans belirdi; pandemiden şans belirdi, ithalata olan bağlılığımızı giderebiliriz, diyorlar. Bu ülkenin en temel yapısal sorunu ithalata bağımlı olmasıdır. Bunlar diyorlar ki; Avrupa sermayesi bağlamında Çin’in yerini alabiliriz. İki; ithalata konu olan ara mallara yönelik iştah var. 30 milyar dolar kredi verelim, ithalata konu malları içerde üretelim. Sayın arkadaşlar 1970’lede bu denendi. Faizleri indirdi, bir iş dünyası yarattı. 1980’e kadar geldiğimize 70 cente muhtaç bir ülke ekonomisi oldu.”