Demirtaş'tan tutuklu yakınlarına dayanışma mesajı: Bu zulüm artık uzamayacak 2021-12-09 13:36:28 DİYARBAKIR - Hasta tutuklular için başlatılan Adalet Nöbeti’ne dayanışma mesajı gönderen HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bu zulüm artık uzamayacak. Barışın zeminini biz oluşturacağız" dedi. Tutuklu ailelerinin, hasta ve infazları yakılan yakınlarının serbest bırakılması için Diyarbakır Barosu’nda başlattıkları Adalet Nöbeti 24'üncü gününe girdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş, HDP İl Örgütü ile Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı İlknur Alcan, aileleri ziyaret etti.    'DAYANIŞMAYI BÜYÜTECEĞİZ'     Ziyarete konuşan Başak Demirtaş, tutuklulara yönelik baskılara dikkat çekerek, “On yıllardır cezaevinde olup cezasını yatan, cezası bitmiş olmasına rağmen uyduruk gerekçeler ile tahliye edilmeyen tutsaklara yapılanlar büyük bir zulümdür ve gerçekten kabul edilemez. Biz de bize yapılan bu zulme karşı başımız dik duruyoruz. Anneler de tam olarak bunu yapıyor. Bende onların bir kızı olarak, onlar ile gurur duyuyorum. Evet, onlar bırakmıyorlar tutsaklarımızı ama bizler mücadele ve dayanışmamızı büyüterek, bütün hasta tutuklularımızı onların elinden alacağız" diye konuştu.   Tutuklu yakını Fevziye Kolakan, bu eylemi bütün hasta tutuklular için sürdürdüklerini belirterek, “Onurlu bir adalet gelene kadar burada olacağız. Hasta tutuklular serbest bırakılsın bu zulüm son bulsun" dedi.   Daha sonra Başak Demirtaş, eşi Selahattin Demirtaş'ın Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden anneler için kaleme aldığı mesajını okudu.    Demirtaş'ın mesajı şu şekilde:    "Değerli anneler, tutsak arkadaşlarımızın onurlu aileleri, sizleri en içten, en sıcak duygularımla yürekten selamlıyor, annelerimizin ellerinden öpüyorum. Haksızlık, hukuksuzluk ve zulüm karşısındaki dik duruşunuzu saygıyla selamlıyorum. İktidarın sınır ve ahlak tanımayan baskılarına karşı zindanlarda boyun eğmeyen tutsak arkadaşlarımıza yönelik, her gün yeni hukuksuzluklar dayatılıyor. Özellikle ağır hasta tutsaklara yönelik uygulamalar sergileniyor. Düşman hukukunun bile reva görmeyeceği şekilde, ölümcül derecede hasta tutsaklar, adete bir bir, siyaseten katlediliyorlar. Yine, cezalarını tamamlamış arkadaşlarımızın tahliye olmaları, yeni infaz yasası adı altında, akıl almaz sudan bahanelerle engelleniyor. 30 yıl bilfiil yatan siyasi tutsaklara bile tahliye çok görülüyor. Dünyanın hiçbir ceza infaz rejiminde böylesi bir nefret ve düşmanlık örneği görülmemiştir. Bu, uluslararası hukuk kapsamında da ağır bir insan hakları ihlali, ciddi bir suçtur.    ZULMÜN KAYNAĞI AKP   Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, bizim için bütün annelerin evlatları için yanan yürekleri ve döktükleri gözyaşları birdir ve kıymetlidir. Anneler arasında ayırım yapan da annelerin barış beklentisi veya evlatlarına kavuşma isteği üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışan da AKP iktidarıdır. HDP il binası önündeki ailelerin Meclis’te çözülebilecek taleplerini ucuz siyasi hesaplar için kullanan, AKP iktidarıdır. Sırf HDP’ye yönelik kara ve kirli bir propaganda yapabilmek için aileleri istismar eden, AKP iktidarıdır.    Gerek siyasi tutsak aileleri gerek Cumartesi Anneleri gerekse HDP il binası önündeki aileler bilmelidirler ki, bütün sorunlarımızın çözümünü tıkayan, AKP iktidarıdır. İktidarın saltanat, lüks, şatafat ve koltuk sevdası yüzünden on milyonlarca insan acı çekiyor, açlık ve yoksullukla, zulüm altında inliyor. Bu iktidarın en küçük sorun için bile çözüm iradesi, çözüm niyeti yoktur. Bunun net olarak bilinmesi ve buna göre, kararlı bir tutum sergilenmesi gerekir. Cezaevlerinde yaşanan sorunlar ile dışarıda yaşanan zulmün kaynağı aynıdır, bunlar birbirleriyle bağlantılıdır.   GÜCÜMÜZ ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZ   Bu iktidar sandıkta gitmeden hiçbir sorun çözülmeyeceği gibi, baskılar ve zulüm her geçen gün de artacaktır. Dolayısıyla hiç kimse AKP iktidarından hiçbir beklentiye girmemeli, AKP iktidarından hiçbir talepte bulunmamalıdır. Çözümün gücü de adresi de biziz; kendi irademiz, örgütlü gücümüzdür. HDP artık geleceğin kurucu iktidarı, yönetim alternatifidir. Tıpkı 1923’te olduğu gibi, 2013’te yani Cumhuriyet’in 100. yılında yeniden kuruluşta ve yeniden inşada aslî bir rol oynayacağız. Bu kez hazırlıklı, örgütlü ve öngörülü olacağız. Kürt halkı, Türkiye’nin aslî kurucu unsurlarından biriyken yüz yıllık yok sayılmaya, asimilasyona ve zulme rağmen ayakta kalmayı başarmış ve bugün siyaset sahnesinde tüm gücü ve görkemiyle yer almaktadır. Kürt halkı, Türkiye toplumu ile bir arada, eşit ve özgür yaşamın temel ilkelerini de HDP’nin tutum belgesiyle ortaya koyarak samimiyetini, ciddiyetini ve barış içinde birlikte yaşama niyetini birçok kez olduğu gibi ispatlamıştır. Ancak iktidarın bu tutum belgesine cevabı HDP kapatma davasını hızlandırmak ve yeni operasyonlar olmuştur. Bu nedenle, AKP iktidarı bizim için bir çözüm gücü değil, zulüm gücüdür.   BARIŞI BİZ GETİRECEĞİZ   Değerli annelerimiz, onurlu ailelerimiz şundan emin olsunlar; bu zulüm artık uzamayacak. Bizler, yoksul emekçi halkımızın evlatları olarak zindanlarda tüm gücümüzle direnmeye devam edeceğiz. Demokrasinin ve barışın zeminini kendi ellerimizle ve mücadeleyle bizler yaratacağız. Evladı dağda olan annelerin de zindanda olan annelerin de evlatları askerde olan annelerin de evlatlarına sağ salim kavuşmalarını biz sağlayacağız. Bu ülkeye barışı biz getireceğiz. Halkımızın iradesine inanıyor, kendimize güveniyoruz. Kesinlikle başaracağız. Bu vesileyle tüm muhalefet partilerine de çağı yapmak istiyorum. Ölümcül derecede hasta tutuklu ve hükümlüler ile infazı yakılarak tahliye hakları ellerinden alınan insanlar için duyarlılık göstermeli, durumu acil bir konu olarak gündemlerine almalıdırlar.   MÜCADELEMİZ SÜRECEK   Seçimle birlikte oluşacak yeni meclisin ilk gündemlerinden biri de bu olmalı ve yasal bir düzenlemeyle ilk etapta bu haksızlıklar, hukuksuzluklar giderilmelidir. Biz de bu konuyu hem yakından takip edeceğiz hem de mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz. Unutmayın ki, 2014 çözüm sürecinde bile açıkça söz vermesine rağmen, AKP iktidarı bir tek hasta tutsağın serbest kalmasına izin vermedi. Hele bu zulüm sürecinde adım atmalarını beklemek saflık olacaktır. O nedenle tek yol mücadele etmek ve halkın iradesini çözüm gücü haline getirip iktidara taşımaktır. Ailelerimizin bu duruşunu da bu şekilde anlamlandırıyor ve büyük değer veriyoruz.    Bir yandan zulme karşı direnecek, bir yandan da umudu büyütmeye devam edeceğiz. Asla karamsar olmayın. Her zamankinden daha güçlü, daha azimli ve daha kararlıyız. İçiniz rahat olsun, gönlünüzü ferah tutun. Kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Değerli anneler, bir evladınız olarak tekrar ellerinizden öpüyor, hepinize selamlarımı, sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum. Özgür günlerde buluşmak üzere…"   Demirtaş’ın anneler için kaleme aldığı mesajın Kürtçesi de HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan tarafından okundu.      ANNELERİN MESAJI HERKES İÇİN   Tutuklu yakını Hakkı Boltan, annelerin mesajları iyi okunmasının Türkiye açısından iyi olacağını vurguladı. Boltan, "Annelerin mesajı herkes içindir. Biz burada bütün çocuklarımız için oturuyoruz. Devlet tarafından sesimiz duyulmuyor. Bizde bu yüzden evde oturmayı kabul etmedik ve dışarı çıkmaya karar aldık. Biz çocuklarımızın bırakılmasını ve hukuksuzluğun son bulmasını istiyoruz. Nöbetimize olan dayanışmanın büyümesini istiyoruz" dedi.   'DİRENİŞİMİZ SÜRECEK'   Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ise şu şekilde konuştu: "Taleplerimize ilişkin direnişimizi sürdüreceğiz.  Her geçen gün hasta tutukluların durumu daha da ağırlaşıyor. Mehmet Emin Özkan koronaya yakalandı ve durumu ağır. Biz daha fazla hasta tutukluların durumlarının kötüleşmesini istemiyoruz."