Nahit Eren: ATK siyasi iklime göre hareket ediyor 2021-12-19 09:08:29   DİYARBAKIR - ATK'nin hasta tutuklular noktasında siyasi iklime göre hareket ettiğini belirten Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Adalet Bakanlığı ve Meclis'teki partiler nezdinde konuya dair girişimlerinin olacağını aktardı.    Cezaevlerindeki hasta ve infazları yakılan tutukluların serbest bırakılması talebiyle tutuklu yakınlarının Diyarbakır Barosu’nda başlattığı Adalet Nöbeti eylemi 34'üncü gününe girdi. Tüm çağrılara rağmen tahliye edilmeyen hasta tutukluların ölüm haberleri peş peşe geldi. Son bir ay içerisinde Tarsus Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde Bangin Muhammed, İzmir Aliağa Şakran T Tipi Cezaevi'nde Abdülrezzak Suyur (56) ve Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde Halil Güneş adlı hasta tutuklular yaşamını yitirdi. Ayrıca İzmir Aliağa Şakran T Tipi Cezaevi'nde felç geçirdikten sonra 2014 yılında tahliye edilen Salih Toğrul da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.    Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, cezaevlerinde yaşanan ölümler ve ailelerin buna karşı baroda sürdürdüğü eyleme dair Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirmelerde bulundu.   YAŞAM HAKKI İHLALİ   Baronun İnsan Hakları Merkezi Cezaevi Komisyonu’nun yıllardır bölge cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Eren, bugüne kadar kamuoyuyla paylaştıkları raporları anımsattı. Raporlarda özellikle hasta tutukluların durumlarına dikkat çektiklerini ifade eden Eren, tahliyeleri engellenmesinde Adli Tıp Kurumu (ATK) ve cezaevi gözlem kurullarının sorumluluğuna işaret etti. ATK ve kurulların siyasi raporlar verdiğini belirten Eren, "En son cezaevinde tek başına hayatını idare ettiremeyecek olan ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın durumu kamuoyuna yansımıştı. ATK’ler halen bu tutuklular için ‘cezaevinde kalabilir’ raporları vermeye devam ediyor. Bu durum bizlere bu uygulamanın salt teknik ve hukuki bir sorun olmadığını gözler önüne seriyor. Yaşanan ölümlerde bunun çok ciddi bir ispatı. Ağır hasta olan tutuklular tahliye edilmedikleri için cezaevlerinde yaşamlarını yitirdiler. Bunun bir yaşam hakkı ihlali olduğunu çok net bir şekilde görebiliyoruz” şeklinde konuştu.    ADALET NÖBETİ     Yaşanan ölümlerin kaygı verici olduğunu vurgulayan Eren, “Bu süreç, bugün baromuzda yapılan eylemin de ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Bu insanlar artık yakınlarının cezaevinden tabutlarda çıkmasını istemiyor. 25-30 yıldır cezaevinde olup ağır kanser hastası olan insanların zamanlarını aileleriyle geçirmemeleri noktasında iktidar ve yargıdaki direnç, insan hakları açısından üzücü bir tablo" diye kaydetti.    ATK’NİN TUTUMU    İktidar ve yargının uzun yıllardır Kürt halkı ve siyasetçilerine yönelik politik bir tutum sergilediği bugün daha iyi gördüklerini ifade eden Eren, siyasi tutukluların ayrımcı uygulamalarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Eren, “Birçok defa adli tutuklu veya hükümlülerin ne kadar kolay tahliye edildiklerini gördük. Özellikle suçlama ya da cezaevinde olma olgusu üzerinden yanlı raporlar hazırlanıyor. Zaman zaman ATK bu tür tartışmalarla hep gündeme geldi. Raporlar, deliller konusunda nihayetinde tam bağımsız bir kurum olması gerekirken maalesef Türkiye’deki siyasi iklime bağlı olarak hareket ettiğini görüyoruz” diye kaydetti.    GİRİŞİMLER SÜRÜYOR    Tutuklu yakınlarının hem Diyarbakır hem de Van’da başlattığı eylemlerin hukuksuzluklara karşı "sivil itaatsizlik" eylemi olduğunu kaydeden Eren, şunları söyledi: "Tutuklu yakınları, çocuklarının, kardeşlerinin yaşam hakkını savunma adına bu tür bir adalet arayışı içerisindeler. İlk olarak bizlere geldiklerinde, Diyarbakır Barosu olarak üzerimize düşeni yapacağımızı kendilerine taahhüt ettik. Bu konuda girişimlerimiz de oldu. Bölge baro başkanları ile temas halindeyiz. Adalet Bakanlığı ile bu meseleye ilişkin bir görüşme ve özellikle Meclis'te grubu olan partilerle temas kurma hazırlığımız var. Umarım en kısa sürede bu can yakıcı mesele çözülür. İnsanlar cezaevlerinden tabutla değil de yaşamının son demlerini aileleri ile geçirmeleri yönünde bir gelişme yaşanır."   MA / Ergin Çağlar - Cengiz Özbasar