Ertekin: Maraş’ta devlet nezaretinde bir kıyım yapıldı 2021-12-19 18:24:20   İSTANBUL - Demokrat Yargıçlar Derneği Sözcüsü Orhan Gazi Ertekin, Maraş’ta devlet nezaretinde bir kıyım yapıldığını belirterek, “Türkiye’de katliamla nasıl yüzleşilmezin sahneleri Maraş Katliamı'nda gerçekleşmiştir” dedi. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Meclisi, Maraş Katliamı’nın yıl dönümüne ilişkin, “Maraş Katliamı İlk Değildi Son Olmadı, Helalleşme Değil Yüzleşme” başlığıyla panel düzenledi. HDK Genel Merkezi’nde düzenlenen panele, Barış Akademisyeni ve insan hakları savunucusu Fatma Bostan Ünsal, Çerkez aktivist ve yazar Aysel Hoşgit ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin konuşmacı olarak katıldı. Demokrat Yargı Derneği Sözcüsü yargıç Orhan Gazi Ertekin, Maraş Katliamı’nın ilk olmadığını ardından başka katliamların da yaşandığını hatırlatarak son olmadığını da vurguladı. Toplumun katliamlara dair algısına değinen Ertekin, “İnsanlar şöyle düşünüyor: ‘Geçmişte olmuştur, bizden uzaktır, bize yapılmamıştır, katliamlar hep kötü insanlar tarafından yapılmıştır’ algısı hakim. Katliamlar kötü insanlar tarafından yapılmaz. İyi insanların da olduğu, komşumuzun da olduğu hayatın içinden olan insanlar tarafından yapılıyor. Yine katliamlar, kıyımlar sadece geçmişte değil bugünde yapılıyor, bizden uzak değil içinde olduğumuz şiddet sürecidir aynı zamanda. Bu geleneksel algıyı değiştirmeliyiz. Yüzleşmek için bu şart” dedi. ‘HER TÜRLÜ ŞİDDET BİÇİMİ UYGULANDI’ Katliamın asıl tarihinin 22-25 Aralık tarihilerinde yapıldığını ve 4 gün sürdüğünü belirten Ertekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maraş Katliamı’nı Cumhuriyet Savcısı, devlet yetkilileri 19-26 Aralık diye tarihlemiştir. Bu problemli bir algı. Katliam 19-26 Aralık tarihinde değil, daha geriye ve daha ileriye giden bir süreci var. 19 Aralık'ta provakosyon amacıyla götürülmüştür. Biz de yaklaşık 43 yıldır böyle algılamayı tercih ediyoruz. Bu yanlış bir algıdır. Gerçek katliam 22 aralık iki solcu öğretmenin öldürülmesiyle başladı. Cenazeleri özellikle beklettiler. Cuma namazı kalabalığının toplanması için. Cenazeyi kaldırmak için gelen binlerce insan, binlerce kişi tarafından linç edilmeye çalışıldı. Özellikle Maraş ve Yörükselim mahallesinde Kürt Alevi topluluğu var. Binlerce insan buraya sığındı. 60 bin kişi saldırdı. Şiddetin her türlüsü denendi. Silahın, taşın, bıçağın kullanıldığı bir şiddet labaratuvarına sahne olmuştur Maraş Katliamı. Ermeni kırımındaki askeri hazırlık vardır. Dersim Teltelesi’ndeki  göç vardır, 6-7 eylül oyalarındaki devlet hazırlıkları vardır, mala el koyma çökme vardır.” ‘DEVLET NEZARETİNDE YAPILAN BİR KIYIM’ Katliama dair resmi verilerin doğru olmadığını dile getiren Ertekin, katliam tanıklarının 700’e yakın insanın hayatını kaybettiğini söylediğini ifade etti. Ertekin, “Hala mezarlarının nerede olduğunu bilmeyen aileler var. Hala cenazeleriyle  vedalaşmayan cenazeleriyle aileler var. Katliam mağdurları daha sonra bu katliamın failleri olarak yargılandı. Daha sonra beraat ettiler. Türkiye hukukun tipik bir örneği bu. Türkiye’de katliamla nasıl yüzleşilmezin sahneleri Maraş Katliamında gerçekleşmiştir. Maraş bir katliam değil, bir pogromdur. Yani devlet nezaretinde yapılan bir kıyımdır” diye belirtti. ÜNSAL: KATLİAMLARLA YÜZLEŞİLMEDİ Siyasetçi ve akademisyen Fatma Bostan Ünsal, Türkiye’de de bir cadı avı yapıldığını ifade ederek, bu katliamlarla hala yüzleşilmediğini belirtti. Türkiye’de bunun yapılacağı bir ortamın olmadığını dile getiren Ünsal, "Böyle bir ortam olmadığı için mağdurların hikayesi genel olarak toplum tarafından bilinmiyor maalesef. Ben Maraş Katliamı’nı o yıllarda bilmiyordum. Çünkü o grubun içinde olmadığımız için ana akımda da bu şekilde de ifade edilmediği için bilmiyordum. Maraş ilk değildi son da olmadı. Sonrasında başka katliamları da gördük. Toplum olarak bunun üstesinden gelmediğimiz zaman, Türkiye halklarının zarara uğradığını görmek zorundayız” dedi. ‘TÜM TÜRKİYE MAĞDUR OLDU’ Ünsal devamla, şunları söyledi: “Maraş Katliamı’nın ilk mağduru Kürt Aleviler, solcular ama daha sonraki mağduru bütün Türkiye aslında. Hesap vermek istemeyen bir yönetici grup var ve bunlarda demokratik seçimlerle gelmiyorlar. Siyaset zayıfladığı zaman bu tür katliamlarda rol alarak iktidarlarını devam ettiriyorlar. Maraş Katliamı’nda gerçekleri bozarak bir grup buradan çıkar elde etmiştir. Yönetimini ve zulmünü devam ettirmiştir.” ‘UTANÇ VERİCİ’ Ünsal, Maraş Katliamı’nın Türkiye açısından utanç verici olduğunu belirterek, “Hem utanç verici ve hem de üzüntü verici. Bizzat yer alarak, sessiz kalarak ve bütün Türkiye içinde bu konuda o acıyı paylaşmayarak da aslında yine provakason amaca ulaşmıştır. Nedense provakasyonlar hep yapılıyor ama amacına da hep ulaşıyor. Bu provakasyonları amacına ulaşmamasını sağlayacak tek şey; farklı olan grupların acıları paylaşmasını ve mağdur olanlara karşı en iyi ihtimalle seyirci kalmış olanların utancını ifade etmesi lazım. Şeffaf ve hesap verebilir bir siyaseti inşa etmeyi çözüm yolu olarak buluyorum” dedi. ‘KATLİAMLAR OLMASIN’ Çerkez aktivist ve yazar Aysel Hoşgit, Türkiye ve dünya tarihinin kanlı, katliam ve işkencelerle dolu olduğunu vurguladı. 2000’li yıllarda cezaevlerine dönük katliamın, Roboski’nin, Erdal Eren’in idam edilmesi ve Maraş Katliamı’nın Aralık ayında gerçekleştiğini anımsatan Hoşgit, “Aralık ayı bizim için karalık ayı olmuştur. Maraş katliamı bizim için bir travmadır. Farklı inançtan, ötekileştirilen halka yapıldı. Çok irkildiğimi hatırlıyorum. Aralık ayında yaşamak zor. İç bunaltısıyla giriyoruz bu aya. Katliamlara uğramış köyleri boşaltılmış ve sürgün edilmiş bir halkın torunlarıyız. Karadeniz en bize karadır. Çünkü ölülerimizi Karadeniz’e atmak zorunda kaldık. Bizim büyüklerimiz balık yemezdi. Çünkü Karadeniz’e ölülerini attılar. Ve balıkların ölülerini yediklerini düşünüyorlar. Biz bu katliamlarla hep bir empati kuruyoruz. Katliamlar soykırımlar olmasın. Tek tipleştirme politikaları ile bizi de birbirimize düşman, anlamayan bir anlayış empoze ediliyor. Bundan kurtulmanın tek yolu birbirimizi anlamak empati kurmak ve araştırmaktan geçiyor” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından lokmalar pay edildi. Lokmaların pay edilmesi ardından panel soru-cevap şeklinde devam ederek son buldu.