Nusaybin’de 6 yıldır cenazeler verilmedi 2022-03-14 09:40:49 MARDİN - Nusaybin’deki sokağa çıkma yasağında hayatını kaybeden 30’a yakın kişinin cenazeleri 6 yıldır ailelerine verilmedi. Oğlunun cenazesini bulamayan Leyla Değer, ailelere çağrıda bulunarak “Çocuklarımızın mücadelesini takipçisi olalım” dedi.      Mardin’in Nusaybin ilçesinde 16 Ağustos 2015 ile 14 Mart 2016 tarihleri arasında halkın Özyönetim taleplerine karşı 8 defa sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Çok sayıda sivilin katledildiği sokağa çıkma yasaklarının 8’incisi 14 Mart 2016’da ilan edilirken, kent tamamen boşaltıldı ve büyük çatışmalara sahne oldu. Sivil Savunma Birlikleri’nin (YPS), 25 Mayıs 2016’da yaptığı “Nusaybin’den çekildik” açıklaması ile birlikte 26 Mayıs’ta 17’si çocuk en az 70 sivil kentten tahliye edildi.   KAÇ CENAZE ÇIKARILDI?   Çatışmaların ardından kentte hayatını kaybedenlere dair çeşitli açıklamalar yapılırken, savcılık kayıtlarına göre, çatışmalarda 69 polis, asker ve korucu hayatını kaybetti, 528’i de yaralandı. YPS ise, Nusaybin’de 51 YPS ve YPS/Jin üyesinin yaşamını yitirdiğini açıklarken, savcılık kayıtlarında çıkarılan cenazelerin 58 kişiye ait olduğu belirtildi. Mezopotamya Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYADER) kayıtlarına göre ise, kentten 83 cenaze çıkarıldı.   DNA EŞLEŞMESİ BEKLİYOR   Ancak aradan geçen 6 yıla rağmen çok sayıda cenaze halen ailelerine teslim edilmedi. Yasağın sona ermesinin ardından Mardin, Antep, Urfa ve Malatya’ya götürülen cenazelerden DNA örnekleri alınırken, 22’si Mardin’de tahmini 8’i diğer kentlerde olmak üzere 29 cenaze DNA eşleşmeleri gerçekleşmediği iddiasıyla ailelerine teslim edilmedi. En az 3 aile ise, Nusaybin’de Hecace Mezarlığı'na PKK’lilerin defnedilmesi yönündeki fiili yasak kararı nedeniyle DNA eşleşmesi olan cenazeleri Kimsesizler Mezarlığı'ndan almadı.   6 YILDIR CENAZESİNİ ARIYOR   Nusaybin’de hayatını kaybeden oğlu Abdülselam Değer’in (Kendal) cenazesini 6 yıldır DNA eşleşmesi olmadığı gerekçesi ile alamayan Leyla Değer, oğlunun ölüm haberini televizyonda duyduğunu belirterek, “Cenazesini bulamadık. Peşine düştük. Gittik cenazemizi istedik. Bize olmadığını söylediler. 3 defa kan örneği de verdik. Çok defa sordum. Mezarının yanımda olmasını istedim. Ama bulamadım. Şimdi de arıyorum. Yanımdaki toprakta defnetmek istiyorum. Cenazesinin verilmesini istiyorum. 6 yıl oldu. 6 yıldır arıyorum. Cenazemi istiyorum” diye konuştu.     ‘PAKETİNİZ VAR’ DEDİLER   Savcılıktan kendisinin arandığını ve “paketiniz var” dediğini belirten anne Değer, bu cümleleri duyduğu an HPG’li Agit İpek’in cenazesinin annesine kargo ile bir kutu içinde gönderilmesinin aklına geldiğini söyledi. Anne Değer, “Ne zaman ki; ‘paketiniz var’ dediler. Çok endişelendim. O annenin halini düşünerek, kalktım. Bu hakaretti. Büyük bir hakaretti. Oğlumun cenazesini o şekilde verecekler sandım. Fırtına vardı, yağmur vardı. Savcılığa gittim. Dosya verdiler elime. Cenazenin halen çıkmadığını söylediler. O günden bu yana başka bir haber gelmedi” ifadelerini kullandı.   AİLELERE ÇAĞRI   Oğlu ile birlikte başka ailelerin cenazelerinin de henüz verilmediğini hatırlatan anne Değer, diğer ailelere de çağrıda bulunarak, “Bütün aileler gelsin birlikte olalım.Çocuklarımızın mücadelesini takipçisi olalım. Çocuklarımız, toprakları yanımızda olsun. Kabul etmeyelim. Yan yana duralım” dedi.   MA / Ahmet Kanbal