Sancar: Seçimde bu iktidarı göndereceğiz 2022-04-10 12:10:10   ANKARA - Türkiye için şimdi HDP zamanı olduğunu dile getiren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Seçimde bu iktidarı da göndereceğiz bu düzeni de değiştireceğiz. Şimdi 3’üncü yol zamanıdır” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü, Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde “Şimdi Kazanma Zamanı” şiarıyla 4’üncü Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. HDP bayraklarıyla donatılan salona, Kürtçe ve Türkçe "Yoksuldan alıp zengine veriyorlar değiştireceğiz", "Simdi kadınlar zamanı", "Şimdi gençlik zamanı", "Şimdi demokrasi zamanı", "Şimdi eşitlik zamanı" yazılı pankartlar asıldı.    Hasta tutuklu Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un fotoğrafının yer aldığı “Aysel Tuğluk Hafızamızdır, Hasta Tutsaklara Özgürlük”, Deniz Poyraz ve Garibe Gezer’in fotoğraflarının yer aldığı “Unutmadık, Unutturmayacağız”, tutuklu siyasetçilerin fotoğraflarının yer aldığı “İçeride de dışarıda da direniyoruz, mutlaka kazanacağız” pankartlar da sahne arkasına asıldı.   Kongre öncesi yöresel kıyafetleriyle salonu dolduran halk, halaylarla kongrenin başlamasını bekledi.    KONGREYE BİRÇOK KESİM KATILDI   Kongreye Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Halkevleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Emekli Sen, 10 Ekim Aileleri, Barış Vakfı, Devrimci 78’liler Federasyonu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara şube ve Genel Merkez yöneticileri, gazeteci Hüseyin Aykol, 78’liler Girişimi, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) temsilcileri katıldı.    Divan Kurulu’nun seçilmesinin ardından kongre saygı duruşuyla başladı.    SİNEMİLLİOĞLU: VAZGEÇMEYECEĞİZ   Kongrede konuşan HDP Ankara İl Eşbaşkanı Pakize Sinemillioğlu, “HDP kurulduğu günden beri hayatın her anlamında ezilen, sömürülen kadınların, insanların, anadilde eğitim ve sağlık hakkı için mücadele etti. Eşit, özgür, barışçıl bir yaşam isteyen Kürtlerin, Türklerin, Çerkezlerin, Arapların sesi oldu ve bu mücadeleyi her geçen gün biraz daha yükseltti” dedi.   Üçüncü Yol ittifakını hep birlikte kuracaklarını dile getiren Sinemillioğlu, “Vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. İzmir il Binasında katledilen Deniz Poyraz yoldaşımız için, cezaevinde yaşamını yitiren Garibe Gezer için, İstanbul Sözleşmesini hayata geçirmek için, Suruç’ta 10 Ekim’de yaşamını yitiren yoldaşlarımız için ve onurlu barışı bu topraklara getirmek için mücadele edeceğiz. Başta Aysel Tuğluk olmak üzere tüm hasta tutsaklara selam olsun. Cezaevlerinde baskı ve zulüm politikalarına karşı direnen tutsaklara selam olsun” diyerek, sözlerini noktaladı.   Sinemillioğlu’nun konuşmasının ardından salonda Aysel Tuğluk’un pankartı açıldı. Salonda bulunan binler, “Hasta tutsaklara özgürlük” sloganları attı.   PARLAK: MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ   HDP Ankara İl Eşbaşkanı Vezir Parlak, “Deniz Poyraz şahsında tüm yaşamını yitiren yoldaşlarımızı anıyorum. On binlerce siyasi tutuklu cezaevlerinde tutuluyor. Onlar nasıl ki iktidarın baskıcı politikalarına baş eğmediyse, cezaevlerinde de baskılara boyun eğmiyorlar. Tutuklu siyasetçiler cezaevlerinden çıkana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye belirtti.   Üçüncü Yol siyasetiyle özgürlük ve barış üzerindeki tecridi kıracaklarını dile getiren Parlak, “Özgür Kürdistan ve demokratik Türkiye bizim mücadelemizle sağlanabilir. Güney Kürdistan’daki siyasi partilere de sesleniyoruz sesinizi kirli politikalara karşı çıkarın, kirli politikalara alet olmayın” çağrısında bulundu.     Parlak, Deniz Poyraz ve Aysel Tuğluk pankartlarının salona alınmasının polislerce engellendiğini belirterek, “Onlar bilsin ki Aysel Tuğluk da, Selahattin Demirtaş ta, İdris Baluken de, Figen Yüksekdağ da biziz. Siz gidiyorsunuz, biz geliyoruz” dedi. Salondan “Deniz Poyraz ölümsüzdür” sloganları yükseldi.   HDK Ankara İl Eş Sözcüsü Emek Aykaç da söz alarak, coşku ve kararlılıkla başarılı olacaklarını söyledi.   KERESTECİOĞLU: HDP HALKTIR HALK BURADA   Söz alan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, binleri Kürtçe ve Türkçe selamladı. Ankara’nın sorunların yumağı olduğunu dile getiren Kerestecioğlu, şöyle konuştu: “Ankara demek polislerin engellenmesiyle sürekli karşı karşıya kalmak demektir. Her türlü zorluğa, baskıya, engellemeye rağmen boyun eğmeyen bir il örgütümüz var. Bizim yoksulu daha yoksul eden 5’li, 10’lu çetelerimiz yok. Zeytinliklere, ormanlara giren dozerlerimiz yok. Çocuk istismarlarını, kadın katliamcılarını aklayan yargımız yok. Bizim yasaklarımız, panzerlerimiz, hapishanelerimiz yok. Bizim haklara düşmanlığımız yok. Yoksulluğa, haksızlığa, adaletsizliğe karşı büyük bir mücadelemiz var. Bizim kendimizin olmasa bile zeytinliklere, ormanlara sevgimiz var. Merhaba, serçava diyen, serkeftin diyen halkımız var. Kandıra Cezaevi’nden Figen Yüksekdağ, Sebahat, Gültan, Sincan’dan Günay Kubilay, İdris Baluken, Edirne’den Selçuk Mızraklı, Selahattin Demirtaş duyuyor mu? Ankara’nın sesini onlara çok daha güçlü duyuralım. HDP halktır, halk burada.”   ‘ŞİMDİ HDP ZAMANI’   HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da salonu dolduran binleri Kürtçe ve Türkçe selamlamayarak sözlerine başladı. Sancar, “Şimdi HDP zamanıdır, Ankara’da da HDP zamandır. Türkiye’de de HDP zamanıdır.  Neden Ankara’da HDP zamanıdır. Çünkü değişimin başlayacağı en önemli merkezlerden biri Ankara’dadır. Ankara devletin asık suratlı zalim gri rengiyle tanınır ama biz Ankara’yı halkların yer alacağı şehir haline getireceğiz. O yüzden şimdi Ankara zamanıdır. Yeni bir başlangıç ve inşa yolunda şimdi Ankara’da HDP zamanıdır” şeklinde konuştu.   ‘ANKARA GRİDEN İBARET DEĞİL’   Ankara’ya üniversite okumaya geldiğinde Cebeci Kampüsü’nün etrafının panzerlerle çevrili olduğunu dile getiren Sancar, “Ankara’nın sokaklarında gri karaya dönüşmüştü. Askeri darbenin etkisi biraz gözlerden kayboldu yıllar içinde o kara biraz griye döndü. Ankara esasen devletin o asık suratlı gri rengiyle bütün topluma baktı. Ama biz biliyoruz Ankara bu renkten ibaret değildir. Ankara özgürlüğün mavisi, eşitliğin beyazı, dayanışmanın kızılını da içeriyor. İşte biz bütün bunları bir araya getirmek için şimdi HDP zamanıdır diyoruz” diye konuştu.     ‘GÜÇLENDİKÇE DEĞİŞİM YAKLAŞIYOR’   Birleşerek, ortak mücadele ile bu ceberut düzeni, tekçiliği savunan aklı ve zihniyeti değiştirmek için yollarda olduklarını dile getiren Sancar, şunları söyledi: “Birlikte yürümek için güçleniyoruz, güçlendikçe değişim daha da yaklaşıyor. Sizlerle bütün bedel ödeyen cezaevindeki yoldaşlarla birlikte şimdi değişimi başlatmak zamanıdır. Ankara’nın üç katmanı olduğunu 1930'ların o İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, söylüyordu. Gecekondular Ankara’sına 3. Ankara diyordu, yani üçüncü dünya. Yani mahrum, yoksul ve yoksun Ankara. Ankara’yı inşa eden o gecekonduları da ortaya çıkan 3’üncü Ankara’ydı. Ankara’nın merkezi devletin daireleri, iktidarın binaları 3’üncü Ankara’nın omuzlarında yükseldi. İkinci Ankara memurlar bürokratlar Ankara’sı, bir tür orta sınıftı ama şimdi o da kalmadı. Memurlar, bürokratların büyük kısmı da artık 3. Ankara’ya dahil. Kaderleri 3 Ankara ile birleşmiştir. Herkesin kurtuluşu artık ortak mücadeleden geçmektedir.   SARAY TEK RENGE DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYOR   Bir tek birinci Ankara var, karşılarında bütün toplumsal kesimleri kapsayan koca bir Ankara var. O Ankara emekçinin, yoksulun, halkların, farklı inançların Ankara’sıdır. Burada bir tek merkez kaldı birinci Ankara yani o da Saray’dır, onun etrafıdır. Onlar bütün ülkeye Ankara başta olmak üzere bütün memlekete hükmetmek istiyorlar. Renkleri teke indirmek istiyorlar. Bütün kaynakları kendilerine ve yandaşlarına peşkeş çekmek istiyorlar. Bütün diğer halklara ezilenlere reva gördükleri yoksulluk ve sefalettir. İşte bunu değiştirmek için şimdi HDP zamanıdır diyoruz.    DEĞİŞİMİ ANKARA’DAN BAŞLATACAĞIZ   Kızılay’dan Çinçin’e, Mamak’tan Çankaya’ya, Tuzluçayır’dan Çayyolu’na, Bala’dan Kızılcahamam’a, Haymana’dan Polatlı’ya kadar herkes burada ve daha büyüyecek bu birliktelik. Büyüdükçe de mutlaka o değişim, o yeni başlangıç gelecek. Bunu Ankara’da başlatacağız. Bu kongre bu başlangıcın en önemli adımların biri olacak. Ankara’nın bir yüzünü de hatırlatarak bu umudun kaynaklarının ne kadar güçlü olduğunu vurgulamak istiyorum. Bir de Ankara gençliğin Ankara’sıdır, devrimci mücadelenin Ankara’sıdır. Ankara ODTÜ’dür. Cebeci’dir, mahallelerin Ankara’sıdır. Biliyoruz Ankara’da faşizmi durduran mahallelerdeki devrimci örgütlenmedir. İşte Ankara’nın bize öğretecekleri bunladır. Mahirlerin, Denizlerin, Kürt özgürlük hareketinin, Kürt siyasal mücadelesinin, Türkiye devrimcileri ile bir araya geldiği bu sokaklar, mahalleler, kampüslerdir. Asıl Ankara asıl Türkiye budur. Türkiye’nin geleceği buradadır.    ÇİNÇİN’DE ROMAN, HAYMANA’DA KÜRDÜZ   İşte bu nedenle yeni başlangıç ve yeniden inşa zamanıdır. Bizler ‘Ankara, Ankara seni görmek ister her bahtı kara’ dizesinin statükonun bir ifadesi olduğunu biliyoruz. Sevgili Kemal yoldaşım az önce bana iletti bu notta. Biz ise Türkiye’yi ve Türkiye halklarını bu bahtı karalıktan kurtarmak, eşitlik, özgürlük ve adaletle örülmüş bir yaşama kavuşturma için mücadele ediyoruz. Onun için ödeniyor bedeller, onun için büyüyor, inanç, büyüyor kararlılık.  Bizler HDP’liler olarak Hüseyin Gazi’de Alevi, Çinçin’de roman, OSTİM’de emekçi, Haymana’da Kürt’üz. Biz bu ülkenin bütün renkleriyiz, inançlarıyız. Emek veren, emeğiyle yaşayan, emek için hayat için ter döken bütün kesimleriz. HDP budur, HDP’nin büyütmek istediği demokrasi ittifakının da temeli budur. Ankara’yı anlatırken benim öğrencilik yıllarım burada geçti. Ankara’da yaşam ve Ankaralı olmak da kolay değil. Ankara’nın bir de şairlerin ifade ettiği yüzü vardır. Biz öğrenciyken öğrendik ki, mesela Ahmet Arif Amed’lidir ama Ankara’yı en iyi anlatan şairdir. Karanfil sokağı şiirini bilmeyen var mı? İşçi sınıfının devrimcilerin ozanı Enver Gökçe Kemaliyelidir ama Ankara’yı en iyi anlatan da Enver Gökçe’dir. İşte HDP de budur. Nereden gelirsek gelelim nerede olursak olalım hep birlikte bu güçlü dayanışmayı birlikteliği demokrasi emek adalet özgürlük mücadelesini yürütmek için buluştuğumuz yer hepimiz bu ülkenin şairleri yazarları hamalları boyacıları duvar işçileriyiz.    MÜCADELE GERÇEK ALTERNATİFLE KAZANILIR   Bugün Ankara için HDP zamanı dedim. Türkiye için de HDP zamanıdır. Türkiye’de büyük barışı ve kalıcı demokrasiyi güçlü demokrasi kalıcı adaleti sağlamak için yürüyoruz, mücadelemizi büyütüyoruz. Türkiye’de halkların alternatif bekleyişi vardır, inandırıcı bir seçenek istiyor halklarımız. Sadece kuru kağıtlarla boş mesajlarla ne iktidar kolay kolay gider ne de düzen değişir. İktidarı göndermeye ahdettik, ant içtik. Bunun yolu halklara gerçek bir alternatif sunmaktan geçer. Bizler HDP olarak demokrasi ittifakını halklar için gerçek alternatif haline getirmeye çalışıyoruz. Biliyoruz ki 20 yıl iktidarda kalan hiçbir güç bu nimetleri bırakmak istemez. Arkasında koca bir suç sicili vardır, ondan korkar. Hem nimetleri bırakmak istemez hem de kaybetme korkusu yerini sarar. Böyle bir iktidara karşı mücadeleyi halka gerçek alternatifler sunarak ancak kazanabiliriz.   3’ÜNCÜ YOL ZAMANI   Seçim gününü bekleyerek, sonucu ulaşmanın mümkün olmadığını buradan tekrar hatırlatalım. Seçim bir gündür, mücadele her gündür. Onun için biz diyoruz ki, demokrasi ittifakını ortak mücadele üzerine kuruyoruz. Seçim birlikteliğini de bu zeminde inşa edeceğiz. Çünkü seçim de ancak her gün yürütülen bir mücadelenin parçası haline getirilirse başarılı sonuçlara yol açabilir. Yoksa sadece sandıkların kurulduğu günü mücadelenin tek alanı olarak görürsek kazanmamız mümkün olmaz. Biz o nedenle birlikte hep birlikte demokrasi güçleriyle, halklarla, emekçiler, yoksullarla bütün inanç gruplarıyla en geniş demokrasi ittifakını ortak mücadele temelinde inşa ediyoruz ve büyütüyoruz. Şiarımız ortak mücadele, her gün yeniden başlayan büyük mücadele kararlı inanlı yürüyüş. Elbette böyle yürürsek göreceksiniz seçimde bu iktidarı da göndereceğiz bu düzeni de değiştireceğiz. Tek şansımız, tek seçeneğimiz budur. O nedenle diyoruz ki şimdi Türkiye’de HDP zamanıdır. Türkiye’de HDP’nin öncülüğünde, emekçiliğinde oluşmakta olan Demokrasi İttifakı’nın zamanıdır. Şimdi 3’üncü yol zamanıdır.”     EMEK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ BULUŞTURACAĞIZ   Bu yol nereye çıkıyor? Bu iktidarın ve düzenin uygulamalarının tam tersi olan bir düzene çıkıyor. Bu yol demokratik ve sosyal cumhuriyete çıkıyor. Yoksulluk ve açlık, bütün ülkede kol gezerken nüfusun yüzde 90’ından fazlası açlık ve sefalet içinde yaşarken sosyal adalet, emek için mücadele eşit yaşam için mücadele bizim tek seçeneğimizdir. Yani ekmek ile özgürlük mücadelesini birleştirmek zorundayız. Özgürlük olmadan ekmek, ekmek olmadan özgürlük olmaz. İşte o nedenle inançlara, halklara, özgürlük, emekçiye onurlu yaşam mücadelesi mutlaka buluşmak zorundadır. Ekmek ve özgürlük mücadelesini buluşturacağız, bütünleştireceğiz.   BARIŞ BORCUMUZ VAR   Demokrasi olmadan sosyal adalet de olmaz. O nedenle diyoruz ki sosyal adalet mücadelesini demokrasi mücadelesi ile bütünleştireceğiz. Ekmek özgürlük sosyal adalet ve demokrasi işte bunların üzerine kuracağımız şeyin adı da büyük barıştır. Büyük barıştır. Bu barışı bu ülkede borçlu olduğumuz milyonlar var. En başta Ankara’da 10 Ekim’de katledilen o güzel insanlara borcumuz var. Onlara bu borcumuzu ödemek, Kürt sorununda demokratik çözüm ve bunun üzerine inşa edilecek büyük barışı gerçekleştirme borcumuz var.    DEĞİŞİMİN GÜCÜNDEN KORKUYORLAR   Bu ülkede 40 yıla yakın zamandır devam eden çatışmalarda hayatını kaybeden her kesimden insanlarımıza borcumuz var. Demokratik çözümü büyük barış, bu bizim borcumuz sözümüzdür. Yeniden inşanın da en büyük hedefidir. O nedenle şimdi HDP zamanı, büyük barışı ve güçlü demokrasiyi inşa etme zamanı. Şimdi ekmek, özgürlük adalet ve demokrasi zamanı. Yani şimdi HDP zamanıdır. İşte bu nedenle iktidar korkuyor. En çok da iktidarın Ankara’daki mikro temsilcileri korkuyor. Her etkinliğe en sert şekilde müdahale ediyorlar. Kongre salonuna gelirken de aynı şeyi yapmışlar. Sebebi nedir biliyor musunuz? Sebebi korkudur. Sizden korkuyorlar, HDP’den korkuyorlar. Gelmekte olandan korkuyorlar. Korkuyorlar çünkü bu düzeni değiştirecek gücün nerede olduğunu biliyorlar, halklarımız da biliyoruz. Bu yüzden yükümüz ağır sorumluğumuz büyüktür.   MEYDANLAR KÜRT SORUNU’NU HAYKIRDI   8 Mart’ta kadın mücadelesinin görkemli şölenlerinde kararlığı gördük. Yolumuz açan o güçlü yürüyüşü hep birlikte yaşadık. Ardından Newroz geldi. Newroz’da milyonlar meydanları doldurdu. Newroz’da milyonların bir araya gelmesinde asıl meselenin ne olduğunu anlamayanlar bir kez daha dinlesinler. 8 Mart’an Newroz’a özgürlük, eşitlik, adalet, barış iradesi geliyor. Newroz’da meydanlar ‘İrademizi asla terk etmeyiz, boynumuzu eğmeyiz, yürüyüşümüzden vaz geçmeyiz’ dediler. ‘Kürt sorununda demokratik çözüm ve barış için ne gerekiyorsa yapacağız, bu hedeften bir milim şaşmayacağız’ dediler. Şimdi önümüzde 1 Mayıs var. 8 Mart, Newroz’la buluştu, Newroz’da buluşan o büyük dereler şimdi 1 Mayıs’a akacak. İşte ekmek ve özgürlük, adalet ve demokrasi dediğimiz şey bu. 8 Mart’ın Newroz’un ve 1 Mayıs’ın kardeşliğidir. Bunları birleştireceğiz. Bu değişimi kimsenin durdurmaya gücü yetmeyecektir.   ‘GENÇLER DEĞİŞTİRECEK’   Bunun adı Üçüncü Yol’dur. Bu yol tekrar söylüyorum, demokratik ve sosyal cumhuriyete giden yoldur. Bu yol halkların özgürlüğüne, inançların eşitliğine giden yoldur. Ankara’dan devrimci gençliğin büyük bedellerle yarattığı miras bugün bir sahiplenme, bir canlandırma bekliyor. Gençliği bezdiren umutsuzluğa sevk eden ülkeden kaçma planları yapmaya mecbur eden bu düzeni değiştireceğiz. Gençlerle değiştireceğiz, gençler değiştirecek. Ankara’nın bu ruhunu bu dönem hep birlikte canlandırma zamanıdır. O nedenle HDP zamanıdır diyoruz. Hem Ankara’da hem Türkiye’de HDP zamanı, değişim zamanı, yeniden başlangıç zamanıdır. Umutsuzluğu yer yok. Madem adların andık şairlerimizden bir iki dize okuyalım. Karanfil Sokağı Ahmet Arif’in en sevdiğim şiirlerindendir.   Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar Ray, asfalt, şose, makadam Benim sarp yolum, patikam Toros, anti-toros ve asi fırat Tütün, pamuk, buğday ovaları, çeltikler Vatanım boylu boyunca Kar altındadır Biliyoruz kış uzun sürdü. Sadece mevsim olarak değil bu düzenin dayattığı zemheri de uzun sürdür.  Ama devam ediyor Ahmed Arif.  Döğüşenler de vardır bu havalarda El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem İşte HDP işte mücadele budur. Kararlı inançlıyız. Yolumuz açık olsun yoldaşlar. Hak yardımcımız, hızır yoldaşımızdır.”   SİNEMİLLİOĞLU VE PARLAK SEÇİLDİ   Kongre HDP Ankara İl Örgütü’nün faaliyet ve mali raporlarının okunmasıyla devam ediyor. Gidilen seçimde, HDP Ankara İl Eşbaşkanlığı'na yeniden Pakize Sinemillioğlu ile Vezir Parlak seçildi.