Kamal Chomani: KDP Türkiye’nin paralı askeri oldu 2022-04-23 09:09:43 HABER MERKEZİ - KDP’nin Türkiye’nin paralı askeri olduğunu ve Federe Kürdistan Bölgesi’ni sömürdüğünü belirten gazeteci Kamal Chomani, “İşler böyle devam ederse, PKK, KDP ve Barzani ailesinin ihanetini kabul etmeyecek” dedi. Kürdistan Demokrat Partisi’ni (KDP) yanına alarak Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırı başlatan AKP, “Yeni Osmanlıcılık” hayalini kuruyor. Garê’ye yönelik 10 Şubat 2021 tarihli saldırısından yenilgiyle dönen AKP, 23 Nisan 2021’de Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik havadan ve karadan kapsamlı bir saldırı başlattı. KDP’ye bağlı Gulan ve Zerewanî özel güçleri ile Roj peşmergeleri ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gruplarını öne süren AKP, teknik üstünlük ve kimyasal silah saldırılarına rağmen istediği sonucu alamadı. Sınır ötesi operasyonda ilerleme sağlayamayan AKP, bu kez direkt KDP ortaklığında 17 Nisan’da yeni bir saldırı dalgası başlattı.     Sınır ötesine yönelik 23 Nisan 2021’de başlatılan operasyonun ardından AKP-KDP işbirliğinin tehlikeli bir ittifak olduğuna dikkati çeken gazeteci Kamal Chomani, KDP’nin Türkiye’nin “Yeni Osmanlıcılık” hırslarının uzantısı olduğunu söyledi.    KDP-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ    Türkiye ile KDP arasında güçlü ekonomik ve askeri ilişkilerin olduğunu ve bu durumun 1980’lere dayandığını belirten Chomani, “Bu ilişkiler, 1990’ların başlarında Türkiye’nin KDP’yi PKK’ye karşı savaşa dahil etmeye çalışmasıyla çok daha güçlü hale geldi. 1990’larda PKK’nin Hewlêr’de üsleri bulunuyordu. KDP 1996 yılında PKK’ye saldırdı. PKK ve KDP arasında bir iç savaş başladı. KDP zaman zaman PKK üyelerini katletti, hatta katliama varan eylemlerde bulundu. Türkiye’nin isteği üzerine KDP’nin saldırılarında onlarca PKK gerillası yaşamını yitirdi” hatırlatmasında bulundu.    WİKİLEAKS BELGELERİ!   Bu süreçte KDP ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ilerlediğini söyleyen Chomani, şunları söyledi: “2000’lerin başında ilişkileri o kadar iyi değildi. Çünkü Türkiye o tarihlerde Kürdistan bölgesine karşı saldırgandı ve PKK-KDP ilişkileri o kadar da kötü değildi. Wikileaks belgelerine göre o tarihlerde Mesut Barzani’nin George Bush’a gönderdiği bir mektupta, Türk ordusunun saldırganlığına karşı Federe Kürdistan Bölgesi için koruma talep etti. Mesut Barzani, ilginç bir şekilde Türkiye’nin sadece PKK’ye karşı değil, bütün Kürt kimliğine, etnisitesine ve nerede olursa olsun tüm Kürt oluşumlarına saldırdığını söyledi. Türkiye, ekonomik ortaklığa dayanan Federe Kürdistan Bölgesi ile olan ilişkilerini geliştirdiğinde, özellikle de Kürdistan bölgesi gaz ve petrol kaynaklarını keşfedip, bunları Türkiye’ye satmaya başladığında, bu ilişkiler değişti.”    KDP İLE BİLİNMEYEN ANLAŞMA   KDP ile Türkiye ilişkilerinin AKP’nin iktidarda olduğu 2008 ile 2009 yılları sonrasında daha güçlü bir hale geldiğini ifade eden Chomani, “Şimdi Türkiye ve KDP arasındaki ilişkiler daha çok iki ilişki biçimi üzerinden şekilleniyor. Birincisi Türkiye için PKK’ye karşı güvenlik meselesi, ikincisi ise gaz ve petrol kaynakları üzerinden gelişen ekonomik ilişkiler. Nitekim 2009-2011 yıllarında Türkiye ve Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında 15 yıllık bir gaz antlaşması imzalandı. Bu anlaşma daha çok Barzani ailesi ile oldu. Ancak Kürdistan bölgesinden hiç kimse bu anlaşmada ne olduğunu bilmiyor. Hem petrol ve gaz kaynaklarından hem de PKK’den dolayı ilişkiler çok güçlü bir hale geldi” diye belirtti.    TÜRKİYE’NİN BÖLGEDEKİ VARLIĞI    AKP’nin 2015 yılında savaş politikalarına yeniden dönüşüyle birlikte Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki varlığının güçlendiğine işaret eden Chomani, “IŞİD Irak ve Kuzey-Doğu Suriye’ye saldırdığında, Türkiye’nin bölgede stratejik olarak yayılmaya başladı ve bu topraklarını genişletmek istedi. Irak’ta Türkiye’ye yardım konusunda en önemli pay KDP’nindir. Bu ortaklıkla bağlı olarak Türkiye PKK’ye karşı savaşmak istiyor. Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki gaz ve ulusal kaynaklar üzerinde kontrolü elde etmek istiyor. KDP aracılığıyla Musul ve Kerkük’te bazı noktalara ulaşmak noktasında umutları da var. Bu konuda da KDP Türkiye’ye çok yardımcı oluyor. KDP’nin de ekonomik, finansal çıkarları var. KDP oldukça muhafazakar ve patriarkal zemini olan politik bir parti. İlerici bir parti olan PKK’yi her zaman kendileri için bir tehdit olarak görüyolar. PKK, kadın hakları, sosyal ve ekonomik adalet, eşitlik ve sosyalizm gibi konular üzerinde duruyor, tüm bunları konuşuyor. Bu KDP için bir tehdit” diye konuştu.    TÜRKİYE’NİN PARALI ASKERİ   Sınır ötesine yönelik 17 Nisan’da başlatılan operasyonla KDP’nin Türkiye’nin “paralı askeri” olduğunu belirten Chomani, bunun nedenlerini şöyle açıkladı: “Asıl neden ekonomik. KDP Federe Kürdistan Bölgesi’nin petrol ve gaz gibi ulusal kaynaklarını Türkiye'ye ihraç etmek istiyor. KDP’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki durumu, imajı oldukça kötü. Hükümet çöküyor, ana nedeni de Barzani ailesinin monopolü (tekelcilik) siyasetinde ısrarı oluyor. KDP er ya da geç Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki insanların kendilerine karşı başkaldırmaya başlayacağına inanıyor. KDP korunmak istiyor. Türkiye'nin desteğine sahip oldukları sürece, onlar için bir garanti olacağını düşünüyorlar.”   ULUSAL KAYNAKLAR SÖMÜRÜLÜYOR   KDP’nin Türkiye’den ekonomik çıkarlarına değinen Chomani, “Federe Kürdistan Bölgesi’nde Türkiye'nin 30’un üstünde askeri üssü var. Bu KDP’nin varlıksal çıkarı. Federe Kürdistan Bölgesi’nin uluslararası markette, petrol ve gaz ihracatında Türkiye ve KDP önemli kar sahibi. Erdoğan ailesinin şirketleri, Bayraktar aracılığıyla Federe Kürdistan Bölgesi’nin ulusal kaynaklarından yararlanıyorlar, KDP de faydalanıyor. Ama Kürdistan halkı ıstırap çekiyor. Federe Kürdistan Bölgesel hükümeti aylık maaşları ödemekte zorlanıyor. KDP ve Türkiye’nin petrol ve gaz üzerinden kurdukları ilişkileri, Irak hükümetinin Federe Kürdistan Bölgesel hükümeti üzerinde önlem almasına neden oldu. KDP ve Türkiye, hükümet olarak değil, ailesel olarak, Erdoğan ve Barzani ailesi olarak bir yakınlık içerisindeler. Kürdistan halkının ulusal kaynaklarını sömürmeye devam etmek istiyorlar” dedi.    KÜRT VARLIĞI İNKAR EDİLİYOR   Federe Kürdistan Bölgesel Başkanı Nêçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani’nin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerine vurgu yaparak, KDP-Türkiye ilişkilerin rağmen Barzani yönetiminin anayasal olarak kabul görmediğini dile getiren Chomani, şunları söyledi: “Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesel yönetimini Ankara'da asla açık temsilci olarak kabul etmedi. Ankara'da KDP temsil edildi. Federe Kürdistan Bölgesel yönetiminin Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa, İsveç’in de aralarında bulunduğu 14 ülkede temsilciliği bulunuyor. Ancak Türkiye Federe Kürdistan Bölgesel yönetimini anayasal, yasal bir hükümet olarak kabul etmiyor. Bir çeşit yerel yönetim olarak görüyorlar. Kürdistan’ın ya da Kürtlerin varlığını asla kabul etmemek Türkiye devleti içerisinde kökleşmiş. Bunu Kürt yetkilileri ile görüştüklerinde, Kürdistan bayrağını kullanmamalarında görebiliyoruz. Son olarak Hulusi Akar parlamentoda konuşurken, Kürdistan’ın dünyanın herhangi bir yerindeki varlığını tamamen reddetti. Türkiye'nin en stratejik politikalarından biri, Kürdistan’ı tanımamak. Onlar Kürt halkını bir şekilde tanıyabilir ama Kürt toprağını tanıyamazlar.”   ‘KÜRDİSTAN SÖMÜRÜLÜYOR’   Barzani ailesinin ortaya çıkan mal varlıklarını hatırlatan Chomani, şunları ifade etti: “Kürdistan bölgesinin ulusal kaynaklarını Barzani ailesinin nasıl sömürdüğünü ve faydalandığına bakmak gerekiyor. ABD, Dubai ve Birleşik Krallık’ta milyon dolarlık servet ve gayrimenkule dair birçok belge ve kanıt var. Ama bütün petrol piyasası, gaz piyasası, emlak piyasası, iletişim piyasası neredeyse her şey Barzani ailesi tarafından kontrol ediliyor ve sömürülüyor. Türkiye’nin ihracatı ve yaptıkları yolsuzluklar, onların servetine servet katıyor. Bir taraftan Barzani ailesi yolsuzluk yapıyor, diğer yandan Türk şirketlerine yardım ediyor. Türk şirketlerinin Erdoğan ailesi ile ilişkili olduğu biliniyor. Türkiye de petrol ihracatı yoluyla Barzani'nin yolsuzluklarından faydalanıyor. Kürdistan Erdoğan’ın ailesine, MİT’e, TSK’ye bağlı şirketler için pazara dönüşüyor. Türkiye petrol kaçakçılığına açılıyor ve Barzani ailesi de bundan faydalanıyor.”    BARZANİ’NİN SAVAŞ İŞBİRLİĞİ   Mesrur Barzani ile Erdoğan arasında 14 Nisan’da gerçekleştirilen görüşmeye değinen Chomani, şunları söyledi: “Barzani-Erdoğan arasındaki son toplantının 2 nedeni vardı. İlk neden; petrol ve gaz, Türkiye’nin Kürdistan'daki gazlardan nasıl yararlanabileceği üzerine birçok konuşma oldu. Çünkü Kürdistan büyük bir gaz rezervine sahip. İkinci neden, onlar Barzani'ye PKK’ye saldırıları hakkında bilgi verdiler. Böylece operasyon başladı. Erdoğan bu savaşa ihtiyaç duyuyor. 2023’te seçimler var. Muhalefeti de destek vermeye zorluyorlar. Çünkü Türkiye’nin ana muhalefeti CHP, TSK’nin Türkiye toprakları dışında operasyon sürdürmesini uzatma oylamasında reddetti. Erdoğan buna karşı harekete geçti. Erdoğan’ın savaşa desteğe ihtiyacı vardı. Maalesef KDP, Barzani ailesi, Türkiye’nin yardımına koştu, özellikle Mesrur Barzani savaş için işbirliği yapıyor. Nêçirvan Barzani de Türkiye’ye yardım ediyordu. Ama şimdi Mesrur Barzani daha fazlasını yapıyor. Çünkü Mesrur Barzani, Erdoğan ailesi ile güçlü ilişkiler geliştirmek istiyor. Nêçirvan Barzani'nin kontrol ettiği petrol ve gazı kontrol etmek istiyor.”   KDP SAVAŞIN BİR PARÇASI    KDP’nin savaşın bir parçası olduğuna işaret eden Chomani, “Bölgedeki diğer siyasi partiler bunun bir parçası olmaz, halk onları desteklemez. Kürdistan'daki durum oldukça hassas, kırılgan ve kutuplaşmış. Böyle giderse, -umarım böyle olmaz- PKK ye yakın gençler ve KDP arasında bir çeşit iç savaşa zemin olabilir. Gençler KDP’nin işbirliği ile gerçekleştirilen Türkiye’nin saldırılarını kabul etmez. Ne Irak hükümeti ne de İran hükümeti Türkiye saldırılarının destekleyicisi değil” diye belirtti.    ‘İHANET KABUL EDİLMEYECEK’   KDP’nin içinde bulunduğu durumun iç savaşa neden olacağı uyarısında bulunan Chomani, “Böyle giderse, PKK ve KDP arasında başka bir iç savaş olacak. Ve PKK bir şekilde savaş için meşruluğa sahip. Çünkü onlar her zaman KDP ile çatışmadan kaçındılar. Şimdi KDP’nin Türkiye'ye yardım etmesi, Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki her bir birey tarafından reddediliyor. İşler böyle devam ederse, PKK, KDP ve Barzani ailesinin ihanetini kabul etmeyecek” diye konuştu.    MA / Özgür Paksoy