Adalet Nöbeti’ndeki ailelerden SODAP ve KAYY-DER’e ziyaret 2022-05-25 17:59:49   İSTANBUL – SODAP ile KAYY-DER’i ziyaret eden Adalet Nöbeti’ni sürdüren tutuklu yakınları, destek çağrısında bulundu. İnfazları yakılan tutuklu ve hasta tutukluların tahliye edilmesi için Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde Adalet Nöbeti sürdüren tutuklu yakınları, Sosyalist Dayanışma Platformu ile Kiğı, Karakoçan, Adaklı, Yayladere ve Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve Kültür Derneği’ni (KAYY-DER) ziyaret etti. Ziyarette, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAYDER) Eş Başkanı Nesim Özkan da eşlik etti. TANINMAZ HALE GELMİŞTİ Kadıköy’de bulunan SODAP binasında ziyaret eden aileleri SODAP Sözcüsü Sevtap Akdağ ve beraberindeki heyet karşıladı. Ziyarette, cezaevlerindeki hak ihlalleri başta olmak üzere hasta tutukluların durumu, yaşanan baskı, işkenceler ve birlikte nasıl mücadele yürütebileceklerine dair paylaşımlarda bulunuldu. İlk olarak konuşan MATUHAY-DER Eşbaşkanı Nesim Özkan, tutuklu yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti’ni ve dayanışmanın önemini anlattı. Ardından söz alan Kumri Akgül, 17 yıldır kardeşinin cezaevinde olduğunu söyledi. Hiçbir insanın ağırlaştırılmış müebbet hak etmediğini vurgulayan Akgül, “2007’den bu yana kardeşim tek kişilik hücrede tutuluyor. Her bir annenin hikayesi kitap olur. 2007’de intihar etti denilerek hastaneye yatırdılar kardeşimi, dört ay boyunca bizim haberimiz olmadı. Dört ay sonra hastanede görmeye gittiğimizde kardeşim tanınmaz hale gelmişti” bilgisini paylaştı. NEDEN KORKUYORLAR? Kardeşinin vücudunda sigara izmaritlerinin söndürüldüğü belirten Akgül, “O da bizi tanıyamadı. Biz de onu tanıyamadık. 11 ay kaldı ama maalesef ATK ‘Cezaevinde tekli hücrede kalabilir’ raporu verdi. Daha sonra Erdal’ı zorla döverek tekli hücreye götürmüşler” şeklinde yaşadıklarını aktardı.  Emine Şenyaşar’ın başlattığı Adalet Nöbeti’nin arından kendilerinin de bu moral ve güçle İstanbul’da nöbete başladıklarını ifade eden Akgül, her hafta şiddet ve gözaltına maruz bırakıldıklarını dile getirdi. Akgül, “Kocaman İstanbul’da bu kadar kişi sığınabiliyorsa biz dört anne neden sığınamıyoruz? Bir anneye 5 dosya açılıyorsa neden bizden korkuyorlar?” diye sordu. ÖLÜM EVLERİ Yalnızca tutukluların serbest bırakılmasını istediklerini belirten Akgül,  “Türkiye’nin her yeri ölüm evi olmuş, çocuklarımızı bizden aldınız sağlam verin. Onları öldürüyorlar, nasıl olsa intihar etmiş diyorlar. Yemek yok, su yok, hele Marmara’daki cezaevlerinde çok büyük baskılar var. Hiçbir annenin gözyaşının dökülmesini istemiyoruz, annelerin gözyaşının rengi yoktur. Dünyaya sesleniyoruz, haykırıyoruz, ağlamak istemiyoruz. Kurumlara sesleniyoruz, bize destek olun. Biz korkmuyoruz çünkü biz anneyiz” ifadelerini kullandı. ‘BİRLİKTE BÜYÜTELİM’ SODAP Sözcüsü Sevtap Akdağ da, sürdürülen nöbetin önemine işaret etti. Mücadeleyi büyütmenin yol ve yöntemlerini birlikte geliştirmek gerektiğini vurgulayan Akdağ, “Dışarısı da bir cezaevi, cezaevlerini ölüm evine çevirmiş durumdalar. Her tür tecride uğratmak, işkenceler gibi ciddi saldırılarla karşı karşıyayız. Cezaevlerinin mücadelesine sahip çıkamazsak buradaki mücadeleye de sahip çıkamayız. Biz eşit, özgür, adil bir ülke istiyoruz. Bunu demek için cezaevlerindeki işkencelerin son bulmasına karşı yol ve yöntemleri birlikte bulmak zorundayız” şeklinde konuştu. ‘YANINIZDA OLACAĞIZ’ Akdağ devamla, “Bizler kendi adımıza bu irtibatı ve bağı daha sistemli korumak, planlarınızdan daha fazla haberdar olmak, güç vermek, yanınızda olmak konusunda elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapmaya varız. Büyük bir adaletsizlik karşısında yılmadan ‘Biz buradayız’ meselesi ve verdiğiniz mücadele son derece önemli” vurgusu yaptı. ‘HERKES İÇİN ORADAYIZ’ Daha sonra Kadıköy’de bulunan Kiğı, Karakoçan, Adaklı, Yayladere ve Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve Kültür Derneği’ni(KAYY-DER) ziyaret eden tutuklu yakınlarını Eş Başkan Bilsen Özdoğan, Ahmet Tüzün ile beraberindeki heyet karşıladı. Burada söz alan tutuklu annesi Fince Akman, “Görüş hakkımız engelleniyor. Birçok hasta tutsak var, çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Onlara sahip çıkacağız, tutsaklara dönük kirli bir politika var, biz bunun sona ermesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Ciğerlerinin yandığını söyleyen Akman,“Sadece kendi çocuklarımız için değil herkes için oraya gidiyoruz. Kimsenin ciğeri yanmasın diye oraya gidiyoruz. Çocuklarımızı bize versinler, onları tedavi edeceğiz. Bu zor, baskı ve zulme karşı tek bir adım geri atmayacağız. Tersine mücadelemizi büyüteceğiz. Ne yaparsa yapsın, isterse gözaltına alsın, darp etsin, tutuklasın yine de vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. Dayanışma çağrısı yapan Cemile Çiftçi ise eylemlerini aynı zamanda şiddete karşı yaptıklarını dile getirdi. Çiftçi, “Daha toplanmadan etrafımızı saran polisler dağılın diyor” dedi. Tutuklara sahip çıkma çağrısında bulunan Çiftçi, herkesin mücadelelerini desteklemesi çağrısında bulundu. Çiftçi, “Bu kirli politikaların sona ermesini istiyoruz. Bu savaş bitsin ve tutsaklar özgür olsun” dedi. DESTEK VURGUSU Cezaevlerindeki işkencelerin çok ağır olduğunu belirten KAYY-DER Eşbaşkanı Bilsen Özdoğan ise, “Bugün sokak eylemlerine bu kadar faşistçe bir yaklaşım varken kim bilir cezaevlerindeki tutsaklara neler yapıyorlardır. Direnişinizi destekliyoruz, çok da değer veriyoruz. Sizin ciğerleriniz çok fazla yanıyordur. Bu direnişi yükseltmek gerekiyor, biz de destekliyoruz direnişinizi” şeklinde konuştu. Bir diğer Eşbaşkan Ahmet Tüzün de, “Çok büyük bir emeğiniz var, saygı duyuyorum duruşunuza. Sizler, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri artık belirginsiniz. Sizler sayesinde bir şeyler oluyor, sizlerle daima birlikteyiz. İlk fırsatta sizlerle birlikte olacağız, katılacağız. Kurumsal olarak yapabileceğimiz ne varsa da yanınızdayız” dedi.