TBB Başkanı Sağkan: Baskıcı rejimler güçlü avukatlık istemez 2022-05-27 17:40:18   ANTEP - Antep Barosu’nun avukatların maruz kaldığı hukuksuzluklara dair düzenlediği panelde konuşan TBB Başkanı Erinç Sağkan, “Baskıcı rejimler güçlü avukatlık istemez" vurgusu yaptı.  Antep Barosu, avukatların yaşadığı hukuksuzluklara dikkati çekmek için “Parçalanmış avukatlık, parçalanmış savunma” başlıklı panel düzenledi. Antep Barosu hizmet binasında bulunan konferans salonundan düzenlenen panele, TBB Başkanı Erinç Sağkan, Urfa Baro Başkanı Mehmet Velat İzol, İstanbul Barosu’ndan Selin Nakıpoğlu ve Haluk İnancı konuşmacı olarak katıldı. Antep Baro Başkanı İskender Kahraman’ın moderatör olduğu paneli çok sayıda avukat takip etti. Panelde ilk olarak konuşan İstanbul Barosu’ndan Haluk İnancı, “çoklu baro” kavramı ile ilgili aktarımlarda bulundu. Avukatlık mesleğinin uzun yıllar önce parçalanmaya başlandığını belirten İnancı, “Avukatlık mesleği sürekli bir saldırı altındaydı. Çoklu baro acil bir sorunumuz ancak arkasında önemli bir sorun daha var.  Değersizleşme artıyor. Mesleğimiz ticareti bir faaliyete dönüştürüldü. İflas eden klasik bir yargı sisteminin neferleriyiz. Ya hukuk krizi ile yönetiliyoruz ya da kiriz hukuku sistemi ile yönetiliyoruz. Avukatlar ve hukuk örgütleri baskı altına alınmış durumda. Çoklu baro ortadan kalkarsa yine avukatların maruz kaldığı hukuksuzluklar son bulmaz. Adalet bir hizmet değil toplumsal bir meseledir. Yargılama siyasi bir faaliyet.  Hukuk avukatların yaratacağı bir şey değil, müşterek üretilecek bir şeydir. Hukuku değerler toplumsa değerler üstüne kurulur” ifadelerini kullandı. SAĞKAN: ÇOKLU BARO AMACINA ULAŞMADI Ardından söz alan TBB Baro Başkanı Erinç Sağkan, bugün Antep Adliyesi önünde Adalet Nöbeti tuttuklarını hatırlatarak “Urfa’da Şenyaşar ailesi adalet için nöbet tutuyor. Bir anne (Emine Şenyaşar) bir yıldan fazladır Urfa Adliye binası önünde nöbet tutuyor. Onun sıcak, yağmur, kış, yaz demeden durması bir tavır geliştiriyor” dedi. Açılan hukuk fakültelerinin mesleğin niteliğine zarar verdiğini belirten Sağkan, “Maalesef başarılı olundu. Sayımız artıyor ancak salonlarda az kişiyiz. Akşam eve nasıl gideceğim diye düşünen meslektaşım haklarını aramaya zaman bulamıyor. Bu mesleğin niteliği düşürülmek istendi ve bu yapıldı. Baskıcı rejimler güçlü avukatlık istemez. Bu dünyada da öyle. Güçlü bir avukat varsa işkence, kötü muamele ile insanlar üzerinden baskı yapmanız güç olur. Bizim elimizde çok şey var. Tek başına bir avukat emniyetin yapmak istediği baskının önüne geçebilir ve insan haklarını savunabilir. Yapılmak istenen avukatları bir ekonomik cendereye sokmak ve barolar ile avukatlar arasında bağı koparmak istiyorlar. Yaşama hakkı kalmayan avukatlar bunun sorumlusunu barolar olarak görmeye başladı. Çoklu baro bugün amacına ulaşamadıysa meslektaşların yaptığı eylemler sayesindir. Bir şey hesap edemediler. Sandılar ki başka baro kurduklarında avukatlar koşarak onlara gidecekler ama böyle bir şey olmadı” diye konuştu. İZOL: BU MÜCADELENİN BÜYÜYECEĞİNE EMİNİZ Kadın avukatların maruz kaldığı hukuksuzlukları anlatan İstanbul Barosu’ndan Selin Nakıpoğlu ise kadın avukatların mesleğini sürdürürken birçok zorluk ile karşı karşıya bırakıldığını belirtti. Urfa Barosu Başkanı Mehmet Velat İzol da avukatların maruz kaldığı adaletsizliklere değinerek, “Birçok yasa değişti ve sesimizi çıkaramadık. Ara buluculuk, uzlaşma geldi sesimizi çıkarmadık. Ne yapsalar yapsınlar sesimizi çıkarmadık. Hukuk fakültelerinin için boşaltı sesimizi çıkarmadık. Çoklu baro gelene kadar sesimizi çıkarmadık. Çoklu baro sayesinde barolar birbirini tanımaya başladı. Çoklu baro, baroculuğu başka bir yere götürdü. Siyaset kurumu öyle bir duruma geldi ki artık insanlar günlük bir işlerini çözümünde bile bize bakıyorlar ‘bir şeyler yapın’ diyorlar. Bu mücadele büyüyeceğine eminiz” şeklinde konuştu. Panel, dinleyicilerin panelistlere sordukları soru ve cevaplar ile son buldu.