Zeki Çelebi cinayeti: Önemli olan tetikçi değil, perde arkasındakiler 2022-06-02 09:06:01   VAN - Kürt siyasetçi Zeki Çelebi’nin yaşamını ve mücadelesini anlatan kardeşi Fevzi Çelebi, “Tetikçilerin kim olduğu önemli değil, önemli olan perde arkasında kimlerin olduğudur” dedi.    Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde 17 Mayıs’ta uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren Kürt siyasetçi Mehmet Zeki Çelebi’nin cenazesi, 10 gün sonra memleketi Van'da polis ablukasında toprağa verildi.     Mehmet Zeki Çelebi’nin kardeşi Fevzi Çelebi, ağabeyinin mücadele içinde geçen yaşamını anlattı.    Bitlis Adilcevaz’a bağlı Norşîn köyünde 1973 yılında dünyaya gelen Mehmet Zeki Çelebi’nin ailesi 1984 yılında ekonomik nedenlerden ötürü Van'a göç etti. Ailenin Van’da da ekonomik olarak yaşamını idame edememesi nedeniyle Zeki Çelebi, henüz çocuk yaşta İstanbul’a giderek burada çalıştı. İnşaatta çalıştığı sırada Kürt siyasi hareketiyle tanışan Çelebi, o günden katledildiği güne kadar aynı bilinçle yaşadı.    Fevzi Çelebi, ağabeyinin her Van’a geldiğinde Kürtlerin mücadelelerine yönelik öğrendiklerini aile fertlerine aktardığını ve çevresini örgütlediğini belirtti.    Çelebi,“Abim ismi gibi çok zeki bir insandı. Hangi işe girerse çok çabuk kavrıyordu. Bize siyasi mücadele ilgili bililer verir, konuşmalar yapardı. Ağabeyimin anlatımları ve çevremizde Kürtlere yönelik yapılan ırkçı saldırılar bizde bir bilinç oluşturdu. Siyasete atıldıktan sonra ailemizde rehber ve idol haline geldi” dedi.   MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLDİ   Ağabeyinin 1999 yılında Van'ın Erciş ilçesine gözaltına aldığını ve 9 gün işkence gördükten sonra tutuklandığını hatırlatan Çelebi, ağabeyinin 6 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildiğini söyledi. Devam eden mahkemesinde ağabeyine müebbet hapis cezası verildiğini, bu nedenle Türkiye'den gittiğini belirten Çelebi, “Abim tutuklandıktan sonra evimiz devletin hedefi haline geldi. Sürekli evimiz önünde sivil kişiler vardı. Ağabeyim 6 yılın ardından serbest bırakıldıktan sonra Van’a geldi ama 2008 yılında müebbet hapis cezası verildi.  Yüksek bir ceza almasından kaynaklı Federe Kürdistan Bölgesi’ne sürgüne gitmek zorunda kaldı ve Süleymaniye iline yerleşti. Burada da legal siyasi faaliyetleri devam etti. Ama maalesef orada katledildi” diye konuştu.    ‘KİMLİĞİYLE YAŞAMAK İSTİYORDU’   Ağabeyinin barış için mücadele ettiğini ifade eden Çelebi, “Biz her zaman ağabeyimle gurur duyduk. Onun yürüdüğü yol, yolumuz olacak. Bu topraklara barış gelsin diye mücadele ediyordu. Bütün yaşamı boyunca barış demokrasi ve özgürlük için çalıştı ve kendi kimliğiyle yaşamak istiyordu. Aile olarak onun mücadelesini hep destekledik, desteklemeye devam ediyoruz. Kürtlerin kendi rengiyle, kültürüyle, diliyle yaşamasını istiyordu. Ağabeyim aynı zamanda çocuklarını da bu şekilde yetiştiriyordu. Sürgünü gittiği Süleymaniye’de de hep mağdur olan insanlar yardımcı oluyordu. Bazılarını aylarca kendi evinde misafir etti” diye anlattı.    ‘ELİMİZDE BİLGİ VAR AMA NET DEĞİL’   Zeli Çelebi’yi katledenlerin bulunması için her türlü hukuki yola başvuracaklarını söyleyen Çelebi, “Elimizde henüz somut bir bilgi yok. Somut bir şey olmadan da bir şey söylemek istemiyoruz. Süleymaniye’de bulunan kolluk kuvvetlerine sorumluların yakalanması için müracaat ettik. Bu işin peşini bırakmayacağız. Tetikçilerin kim olduğu çok önemli değil, önemli olan perde arkasında kimlerin olduğudur. Bunun ortaya çıkarılması gerekiyor ve bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu kişiler kim olursa olsun elimize bir bilgi geçtiği gibi kamuoyuyla paylaşacağız. Yine Türkiye'deki ilgili kurumlara başvuracağız. Katilleri ve onları yönlendirenlerin yargı önünde hesap vermesini istiyoruz. Kimlerin yaptığına dair biraz bilgi sahibiyiz. Netlik kazandığında herkesle paylaşacağız” dedi.   ‘KÜRTLERİN BİRLİK OLMASI GEREKİYOR’   Çelebi son olarak şunları ifade etti;“Hiç kimsenin bu şekilde yaşamını yitirmesini istemeyiz. Hiçbir anne babanın bu acılarla yaşamasını istemeyiz. Bizim acımız büyük ve gerçekten tarifi edilemez bir acı. Kürt sorununda barış, eşitlik ve demokrasi çerçevesinde çözümünden yanayız. Bu ortamın da yaratılması için Kürtlerin birlik olması gerekiyor. Eğer birlik olmazsak daha çok suikast, faili meçhul cinayetlere kurban olacağız, zindanlarda çürüyeceğiz. Bunlar maalesef acı gerçekler. Dört parça Kürdistan ve dünyada yaşayan Kürtlerin artık birlik olması gerekiyor.”