‘Öcalan’ın fiziki özgürlüğü dışında söylenecek her söz aldatmadır’ 2022-08-11 09:04:02   DİYARBAKIR - MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Zeki Baran, muhalefetin tecrit ve savaşa karşı tutumunun iktidarla benzeştiğini belirterek, çözümün Öcalan ile mümkün olduğunu ancak muhatabın olmadığını söyledi.    İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 23 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 17 aydır haber alınamıyor. Öcalan, 27 Temmuz 2011 tarihinden sonra cezaevlerinde 200 gün süren açlık grevi eylemleri sonucunda 2 Mayıs 2019’da avukatlarıyla görüşebildi. Yapılan 5 görüşmeden sonra 7 Ağustos 2019’dan bu yana avukatların İmralı Adası’na gidişleri, disiplin cezaları gerekçesiyle engelleniyor. Aile görüşleri de disiplin cezaları gerekçesiyle engellenen Öcalan, son olarak kardeşi Mehmet Öcalan ile 25 Mart 2021’de kesintili telefon görüşmesi gerçekleştirebildi.  Aile ve avukatların Öcalan ile görüşmek için yaptığı başvurulara olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmiyor. Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Zeki Baran, İmralı tecridinin kaldırılarak, Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerektiğinin altını çizdi.    TECRİDİN SONUÇLARI    Baran, Ortadoğu’da derinleşen savaşların temelinde İmralı tecridinin olduğuna dikkat çekerek, bunun aynı zamanda toplumun tüm kesimlerini de olumsuz etkilediğini dile getirdi. Baran, siyasi, ekonomik ve toplumsal krizlerin tecritle bağlantılı olduğunu belirterek, “Ekonomik kriz gittikçe derinleşiyor. Artık insan psikolojisini etkileyen bir noktaya geldi. Diğer yandan aile içi şiddete, hırsızlığa, ölüme sürükleyen bir durum söz konusu. Tüm bunların temelinde ekonomik kriz var. Ekonomik kriz de tecritten kaynaklanıyor. Siyaseten ve ekonomik olarak yerle bir olan bir ülke hali var” dedi.    ÖCALAN’IN ROL VE MİSYONU    Baran, tecridin insanlık değerleriyle bağdaşmadığını ifade ederek, “Tecride rağmen Sayın Öcalan topluma birçok şey öğretti. Tüm bunlara karşı nasıl direnilmesi gerektiğini gösterdi. Sayın Öcalan direnişiyle tecridi boşa çıkardı. Sayın Öcalan’ın rol ve misyonu 2013 ile 2015 yılları arasında herkes tarafından görüldü. Savaş yoktu, çatışma yaşanmadı, ekonomik kriz ortadan kalktı. Toplum rahatladı. Sayın Öcalan barışın, birlikte yaşamın önemini gösterdi. Sayın Öcalan’ın tüm çabalarına rağmen varlığını savaşta görenler, tecridi derinleştirdi” diye konuştu.    ÖCALAN’IN MUHATABI YOK   Ortadoğu’da yaşanan sorunların Öcalan ile çözülebileceğini vurgulayan Baran, “Savaşa karşı mücadele şart. Bir saldırı varsa, direniş de olmalı. Bugün Sayın Öcalan öncülüğünde bir direniş var. Kürt sorunu AKP’yi de bitirdi. Kürt sorununun muhatabı belli, Kürt halkının ‘irademdir’ dediği Sayın Öcalan var. Bu nedenle Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Kürt sorununun, Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan sorunların çözümü, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanarak, rol ve misyonunu oynamasıyla sağlanır. Ancak ne yazık ki Sayın Öcalan’ın bir muhatabı yok” ifadelerini kullandı.    MUHALEFETİN KÜRT POLİTİKASI    Muhalefet partilerinin tecrit, savaş ve Kürt sorununda iktidarla benzeştiğini söyleyen Baran, “Bazı sorulara cevap verilmeli. Muhalefet tecride, savaşa karşı net tavrını ortaya koymalı. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için ne düşünüyorlar. Kimyasal silahlarla Güney Kürdistan’a yönelik saldırılara dair ne düşünüyorlar. Rojava’ya yönelik saldırılara karşı bir tutum gösterecekler mi? Kürtlerin eski Kürtler olduğunu sanıyorlar. Geçti o dönemler. Kürtler bugün Sayın Öcalan’ın paradigmasını referans alıyor. Kürtleri artık kandıramazlar. Kalıcı barış gibi bir dertleri varsa, yapılacak şey belli: Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür. Bunun dışında söylenecek her söz aldatma amacı taşır” dedi.    ‘TOPLUM HAREKETE GEÇMELİ’   Baran, Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için toplumun harekete geçmesi gerektiğini ifade ederek, “Sayın Öcalan’ın fikirlerini benimsediğimizde, özgürlüğünü de sağlamış olacağız. Sayın Öcalan’a yönelik tecrit sürekli zihnimizde olursa, buna karşı bir mücadele arayışı olursa, tecridi kırabiliriz” ifadelerini kullandı.    MA / Mahmut Altıntaş