Urfa’da arazi anlaşmazlıkları artı, AKP’liler taraf oluyor! 2022-08-18 09:54:41   URFA - Urfa’da her yıl birçok aile veya kişiler arasında arazi anlaşmazlığından kaynaklı silahlı kavga yaşanıyor. Çoğu kez ölümle sonuçlanan olaylara AKP’li yöneticiler ve milletvekillerinin taraf olduğu ileri sürüldü.    Urfa’da her yıl arazi anlaşmazlığı gerekçesiyle çıkan olaylarda birçok kişi yaşamını yitiriyor veya yaralanıyor. Çoğu zaman akraba olan aileler arasında çıkan kavgalarda uzun namlulu silahlar kullanılırken, bireysel silahlanmanın yüksek olduğu kentte herhangi önleyici bir müdahale yapılmıyor. Kenette yaşanan sorunlar adliye binalarından mahkemeden çok “siyasi aktörlerin müdahalesi” ile çözülmeye çalışılıyor.     Haliliye ilçesi Eğerkıran Mahallesi’nde bulunan 2 bin 600 dönüm tarımsal arazinin müşterek arazi olması sebebiyle Muratoğlu ve Altun aileleri arasında uzun yıllara dayanan bir husumet başladı. Söz konusu arazi 1985 yılında düzenlenen “Rızai Taksim” ile paylaşımı yapıldı. Bu anlaşmaya göre arazilerin kullanımı 2016 yılına kadar devam etmiştir. Ancak 2016 mahallede tapulaştırma çalışmasının başlamasıyla aileler arasında husumet başladı. 2016 yılından bu yana aileler arasında silahlı çatışma dahil bir kez olaylar yaşandı. Mahallenin küçük olmasına rağmen her gün yaşanan olaylara karşı herhangi bir güvenlik önlemi alınmadığı için, 13 Ağustos’ta yaşanan silahlı çatışmada M.A. isimli bir kişi yaşamını yitirdi. Ölümlü bir çatışma sonrası mahallede gerekli önlemler alındı ancak olay kent merkezine taşındı. Dün Eyyübiye ilçesinde bir aracın taranması sonrası 35 yaşlarındaki Ahmet S. yaşamını yitirdi. Olay yaşanmadan önce birçok kişi ve siyasi parti temsilcisi gerekli önlemlerin alınması için çağrı yapmıştı.    JANDARMANIN YANINDA SALDIRI   Benzer bir olay Bozova Dengizbaci Mahallesi’nde yaşandı. Amca çocukları olan Yıldırım ailesi tarafları arasında 2 Ağustos’ta arazi anlaşmazlığı gerekçesiyle çıkan olayda silah kullanıldı ve 3 kişi yaralandı. Olay günü Fevzi Yıldırım kendisine ait fıstık bahçesinde ağaçların kırılması üzerine jandarmaya ihbarda bulundu. İhbarın ardından Yıldırım jandarmaların yanında husumetli olduğu kuzenleri V.Y., H.Y., Y.Y.,ve M.Y., tarafından silahlı saldırıya uğradı. Kalaşnikof olarak adlandırılan AK47 ve pompalı silahların kullanıldığı çatışmada Yıldırım ağır yaralandı. Yaralanan Yıldırım kendisini savunmak için husumetli olduğu kuzenlerinden H.Y.'nin başında kürekle vurdu. Olay jandarma tarafından tutanak altına alındı. Arazide yaşanan olaydan yarım saat sonra Fevzi Yıldırım, kardeşleri ve babasının mahallede bulunan çocukların bahçede bulunduğu bir esnada evleri V.Y., tarafından uzun namlulu silahlarla tarandı. Kimsenin yara almadığı saldırıda eve 30'dan fazla mermi isabet etti. Ancak olaydan 3 gün sonra hastanede tedavi olurken gözaltına alınan Fevzi Yıldırım "Kasten öldürmeye teşebbüs" iddiasıyla tutuklandı. Uzun namlulu silahlarla saldırı gerçekleştiren H.Y.'nin hastanede tedavisi devam ettiği gerekçesiyle hakkında bir işlem yapılmazken, saldırıda yer alan diğer kişilerin yakalanmadığı öğrenildi.    OLAYIN ARKASINDA AKP’Lİ YILDIZ MI VAR?   Taraflar arasında geçen yıl yine aynı tarihlerde silahlı çatışma yaşandığı öğrenildi. AKP yönetici ve milletvekillerinin araya girmesiyle saldırıyı gerçekleştiren ve bugün firari olan şahısların yakalanmadığı ileri sürülüyor. Saldırıyı gerçekleştiren tarafların, 14 Haziran 2018 tarihinde Şenyaşar ailesinin 3 ferdinin öldürüldüğü katliama neden olan AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız tarafından korundukları öne sürüldü. Saldırıya maruz kaldıktan sonra yaralı halde tutuklanan Fevzi Yıldırım’ın kardeşi Halil Yıldırım yaşananları, arazi anlaşmazlıklarına siyasi aktörlerin müdahalesini anlattı.    ‘ÇOCUKLARA ŞANS ESERİ BİR ŞEY OLMADI’   Fıstıklarının kırılmasından sonra olay yerine jandarma çağırdığını belirten Yıldırım, şunları anlattı:“Araziye jandarmayla birlikte gittik. Araçtan inmemiz ile birlikte abimin olduğu taraftan silah sesleri geldi. Abim Feyzi Yıldırım, kuzenlerim tarafından çapraz ateşe alınarak yaralandı. Ardından V.Y., aracının içinde bize doğru uzun namlulu silahla ateş etti. Jandarmalar bunları gördü ve kayıt altına aldılar. Bu esnada araziden 700 metre uzaklıkta bulunan evlerimizin olduğu tarafta silah sesleri geldi. V.Y., olay yerinden ayrılarak bizim evi uzun namlulu silahla ateş altına almış, eve birçok mermi isabet etti. Şans eseri evde ve bahçede olan çocuklara bir şey olmuyor. V.Y., olaydan sonra yakalanmadı ve hala kaçaktır.”    ‘SİYASİ MÜDAHALE’   Olayda yasak olan uzun namlulu silah Kalaşnikof kullanıldığının altını çizen Yıldırım, “Abim Feyzi Yıldırım jandarmaların yanında saldırıya uğradı. Abim 3 gün sonra hastaneden apar topar adliyeye götürülerek tutuklandı. Kararı veren hakim 4 saate karar verdi. Birçok kez savcıyla görüştükten sonra karar verildi. Abim mağdur ve yaralı, yaralı halde cezaevine gönderildi. Jandarma tutanağı var. Abimi vuran H.Y., kürekle yaralandığı gerekçesiyle hala hastanede tedavi altında. Araştırdık siyasi bir müdahale var. Herhangi bir hayati tehlikesi de söz konusu değil. Cezaevine girmemek için hastanede yatırılıyor ama abim yaralı tutuklandı” diye konuştu.    ‘NE ZAMAN URFA’YA ADALET GELECEK?’   AKP’li siyasetçilerin yargıya müdahale ettiğini söyleyen Yıldırım, “AKP yöneticisi olan kişiler bizzat bize söyledi. Bu bizi üzmüştür. Yargıya kimse müdahale etmemeli. Evimiz tarandı, abim yaralandı, jandarma tanıktır. Mağdur olan biz olmamıza rağmen cezaevinde yarası ile birlikte tutuklu olanda biziz. Adalet istiyoruz. Ne zaman Urfa’ya adalet gelecek? Biz ne zaman adalete güveneceğiz? Olayı gerçekleştiren şahıslar dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor. Talebimiz kimsenin yargıya müdahale etmemesidir. Siyasi güç kullanılarak gerçekler çarptırılıyor. Bizim oylarımız ile Meclis’e giren kişilerin maaş alıp bizim verdiğimiz halk gücünü bize karşı kullanmasınlar. Herkes kendi işini yapsın” ifadelerini kullandı.    ‘DELİLER YOK EDİLDİ’   Geçen yıl aynı tarihlerde yine saldırıya maruz kaldıklarını savunan Yıldırım, devamında şunları söyledi: “Geçen sene olayda kullanılan silah önce elimizdedir denilmesine rağmen deliller yok edildi. Siyasi müdahaleler ile deliller bir bir yok oldu. Aradan 13 ay geçmesine rağmen hala soruşturma tamamlanmadı. Aramızda bir arazi anlaşması var ve bu anlaşmanın bu kadar büyümesinin nedeni karşı tarafın siyasi gücü arkasına almasından kaynaklanıyor. Urfa’da birçok benzer olay yaşandı ve yaşanıyor. Siyasi güçler dahil olmadıktan sonra olaylar bağımsız yargı mercilerinden çözülüyor.”