İkinci Paris katliamı Ömer Güney’in ses kayıtlarında vardı! 2022-12-29 10:13:27   ANKARA - Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne yönelik saldırının Paris’te 3 Kürt kadını katleden Ömer Güney’in ses kayıtlarında olduğunu hatırlatan gazeteci Selma Akkaya, “İzleyen ama korumayan Fransız devleti, birincil sorumluluğa sahiptir” dedi.   Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne 23 Aralık’ta silahlı saldırıda, Kurdıstan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi üyesi ve Kürt kadın hareketi öncülerinden Emine Kara (Evin Goyi), sanatçı Mir Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ve Abdurrahman Kızıl yaşamını yitirdi. Katil William M. ise, “Sağlık durumunun gözaltı koşullarına uyumlu olmaması” gerekçesiyle emniyet bünyesinde bulunan psikiyatri kliniğine nakledildi. Ardından oluşan tepkiler üzerine yeniden tutuklu yargılanmasına karar verildi.   Katliam Fransa başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde protesto edilirken, yine Paris'te 9 Ocak 2013’de Kürt kadınlar Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’a yönelik katliamın aydınlatılmaması anımsatıldı. Gazeteci Selma Akkaya, Paris’te yaşanan katliamı, ardından gelişen protestoları ve Fransa’nın katliama karşı tutumunu değerlendirdi.   ‘KÜRTLER İKİNCİ KEZ VURULDU’   Akkaya, 9 Ocak 2013’de Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez’in katledildiğini hatırlatarak, bu kadınların Kürt kadın hareketi açısından sembol olduğunun altını çizdi. Söz konusu saldırıda yine Kürt bir kadının katledildiğine dikkat çeken Akkaya, Kürtlerin, Kurdistan halkının ve Kürt kadın hareketinin hedef alındığını belirterek, şöyle konuştu: “Yine Kürt halkına dönük bir soykırım ile karşı karşıyayız. Aynı dönem, aynı periyod, saat aralığı benzerlik içeriyor. Bu anlamda Kürtler Paris’te ikinci kez vuruldu.”   ÖMER GÜNEY’İN SES KAYITLARI   9 Ocak katliamının aydınlatılmadığını dile getiren Akkaya, “Kürtler yine hedef oldu. Bu anlamda Fransız otoriteleri, ‘Bu sıradan bir vaka, ırkçı birinin gerçekleştirdiği bir durum’ diyemez. Bu Kürtlerin kabul edebileceği bir açıklama olamaz. 1’inci katliamın ardından, Ömer Güney’in ses kayıtlarında bu kurumdan ve bu kurumun taranmasından bahsediyordu. Mahkeme sevk bölgesinde Ömer Güney için bu katliam emrini ya MİT’ten ya MİT’in içerisindeki bir gruptan almıştır deniyordu” şeklinde konuştu.   ‘BİRİNCİL SORUMLU FRANSIZ DEVLETİ’   Söz konusu olaya ilişkin sayısız veriye, çalışanların izlendiğinin bilinmesine ve ses kaydına rağmen 10 yıl boyunca kurumun güvenliğinin alınmadığını dile getiren Akkaya, “İzleyen ama korumayan Fransız devleti birincil sorumluluğa sahiptir. Fransa Kürtleri kendi kaderine bırakmıştır. Kürtlerin öldürülmesine bir kez daha zemin olmuştur. Kürtler katilin kimliği, ulusu ile ilgili değil. Bu katliam emrini verenler ile Fransa’nın buna zemin olması ile ilgililer ve 1’ncisini aydınlatmadığın sürece ikincisi yaşanacak, 3-4’üncüsünün zemini oluşacak denildi ama buna rağmen bunu aydınlatmayan Fransa. Kürtler, Fransız toprakları üzerinde Kürtler bir kez daha kurşunların hedefi olmamalı diyor” diye konuştu.   PROVAKASYON GİRİŞİMLERİ   Fransa’da yürütülen eylemlerin bizzat tanığı olduğunu vurgulayan Akkaya, Kürt kurum temsilcilerinin yaşananlara ilişkin bilgi almak isterken Fransa İçişleri Bakanı’nı kurumu kurşunlayanlara yanıt vermediğini söyledi. Söz konusu öfkenin cevapsızlık karşısında dışa vurduğunun altını çizen Akkaya, “Cumartesi günü yaşananlara ilişkin devletin valiliği ‘provokasyon’ diyor. Provokasyon, gözlerinizin önünde bir aracın kitlenin içerisine dalmasıdır. Gösterileri düzenleyen Kurdistanî kurumların siper olmaya çalıştığı bir kargaşanın içerisinde elbette istenmeyen olaylar da yaşanmıştır. Ama arabalar geri gelir; Evin, gencecik Mir gelmez. Kendi kurumunda nefes almak, çay içmek için gelen bir kişi geri gelmez. O kuaför salonunda çalışan işçilerin yaşadığı bu şoku, yaşadığı acıyı hiçbir şey geri getirmez. Sigortaları o arabaları yerine geri getirebilir ama bu insanlar gelmeyecek. Kürtler bu sonucun olmasını istemedi. Bu yaşanmış sonucun sorumlusu Kürtler değil, tüm uyarılara rağmen yeterince güvenlik önlemi almayan, kitlenin içerisine dalan aracı durdurmayan otoriteler sorumlu” dedi.   DOSYA ELE ALINIŞ BİÇİMİ   Evin Goyi’nin güvenlik sorunları nedeniyle yaptığı iltica başvurusunun Fransız devleti tarafından reddedildiğini belirten Akkaya, Goyi’nin Fransa topraklarında katledilmesine izin verildiğini söyledi. Politik iltica alan ve Cenevre Sözleşmesi korumasındaki sanatçı Mir Perver’in Paris sokaklarında öldürülmesinin başlı başına bir terör olduğuna dikkat çeken Akkaya, “Karşımızda bunu kabul etmeyen bir devlet anlayışı var. Söz konusu kişiyi standartlaştırma ve bu olayı, dosyayı normal bir öldürme eylemi gibi ele alan bir devlet politikası ile karşı karşıyayız” diye konuştu.   MA / Yüsra Batıhan