Günay: Şimdi dayanışma zamanı 2023-02-08 12:03:20   AMED - Depremde iktidarın ihmali ve tedbirsizliğinden insanların yaşamını yitirdiğini belirten HDP Sözcüsü Ebru Günay, kriz merkezlerinin sahada  kesintisiz çalıştığını kaydederek, herkesi dayanışmaya çağırdı.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Mereş’te meydana gelen depremlere ilişkin partisinin Amed Peyas İlçe Örgütü’nde basın toplantısı düzenledi.    ‘MERKEZİMİZ 24 SAAT ÇALIŞIYOR’   Amed İl Kriz Koordinasyonunun bulunduğu ilçe binasında konuşan Günay, depremde hayatını kaybeden yurttaşlara rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi. Depremin etkili olduğu illere dikkati çeken Günay, Türkiye ve tüm Ortadoğu halklarının bir felaketle cebelleştiğine ifade etti. Günay, “İlk andan itibaren depremde yıkılan kentlerde çalışma halindeydik. İlk andan itibaren geçmiş deneyimlerimizden de yola çıkarak hızlıca koordine olup dayanışma ve yaralarımızı sarmak için sahadaydık. Önce Genel Merkezimizde bir kriz koordinasyon merkezi kuruldu. İl ve ilçelerimizde de kriz koordinasyon merkezleri kurularak sahada çok aktif bir şekilde çalışmalara başladık. Kriz koordinasyonlarımız 24 saat boyunca kesintisiz bir şekilde ihtiyaçlara ve halkımızın taleplerine cevap olmaya çalışıyor. Halen bu çalışmalar devam ediyor. Genel Merkezimizde kurduğumuz kriz koordinasyon merkezinde ulaşılabilecek telefon numaraları ilk andan itibaren paylaşıldı. Arkadaşlarımız 24 saat boyunca gelen telefonları cevaplamaya ve gelen talepleri ilgili yerlere ulaştırmaya çalışıyor. Bu konuda olabildiğince yardımcı olmaya çalıştı” dedi.    ‘İNSANLARI KURTARMAYA ÇALIŞTIK’   HDP vekillerinin 8 ayrı heyetten oluşarak deprem alanlarında aktif bir şekilde çalıştığını vurgulayan Günay, ilk günden itibaren Eş Genel Başkanıları Pervin Buldan’ın Amed’e geldiğini ardından da Semsûr’a geçtiğini ve deprem yerlerinde halkla temaslarda bulunduğunu hatırlattı. Günay, şöyle devam etti: “Dün itibariyle de Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, önce Hatay’a gitti bugün de Adana’da temaslarda bulunuyor. Yardım ulaştırmak için de sadece gidip ziyaret etmek değil aynı zamanda yardım ulaştırmak dışında enkaz alanında çalışmalarda yürüttük. Halkımızla birlikte enkaz kaldırmaya ve enkaz altındaki insanlarımızı kurtarmaya çalıştık. Enkaz kaldırmak başta olmak üzere her türlü dayanışmayı gerçekleştiriyoruz.”   ‘YARDIMLAR DEVAM EDİYOR’   İl kriz koordinasyonlarının sivil toplum örgütleri ile ortaklaştığını ve halkın desteğiyle hazırladıkları yardım araçlarını bütün kentlere bir şekilde ulaştırmaya çalıştıklarını dile getiren Günay, “Özellikle temel gıda ihtiyaçları, su, ekmek ve havanın soğuk olmasından dolayı kışlık kıyafetler, battaniye, kadın ve çocuk ihtiyaçları özellikle çocuklar için mama ve bez ihtiyaçlarının olduğu yardımlar hazırlanıyor. Şu anda kadar 93 TIR depremzedelere ulaştırıldı. Bir o kadar TIR da il kriz koordinasyonlarımız hazırlıyor ve çalışmalarına devam ediyorlar. Belediyelerimizin de bu konuda aktif çalışanları var. Silopi Belediyemizin hazırladığı yardım TIR’ları kaymakamlık ve güvenlik güçleri tarafından tehdit edildi yardımların ulaştırılması konusunda. Yine dün basına yansıdı Patnos Belediyemizin hazırladığı yardım TIR’larına kaymakamlık el koydu. Düşünün ki insanlar deprem bölgelerinde aç susuz, sokaklarda barınacak yer bulamazken iktidar kendilerine ulaştırmaya çalıştığımız yardımlara el koymaya çalışıyor. Hepimiz biliyoruz, iktidarın özellikle bütün kriz yardımlarını tek merkezden AFAD üzerinden yapmaya çalışması şunu da gösteriyor kendisi dışında toplumsal yardım ve dayanışmayı engellemeye çalışıyor” diye konuştu.    ‘İKTİDAR SESSİZ’    İktidarın ilk günden itibaren sessizliğe büründüğünü sözlerine ekleyen Günay, enkaz alanlarında iktidarın, devletin ve sahada enkazı kaldıracak görevlilerin olmadığını deprem alanlarında görmenin mümkün olduğunu söyledi. Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enkaz altından bağırışların geldiği ama hiç bir görevlinin başında olmadığı, yaralıları tedavi edecek sağlık görevlilerinin kentlere giriş yapamadığını, cenazelerin sokaklarda bekletildiğini gördük. Dün ben de Adıyaman’daydım, bir bahçede perdeye sarılı bir şekilde cenaze bekliyordu ve enkazın altından sesler geliyordu ama enkazın başında yardım ekipleri yok, vinç yok, AFAD yok, kazma kürek yok. Yakınlarını kurtarmaya çalışan acılı insanlar dışında kimse yoktu. Adıyaman’da, Pazarcık’ta, İslâhiye’de, Hatay’da tam bir insanlık dramı yaşanıyor. İktidar bu enkazın üzerinde çıkardığı OHAL yasasıyla bütün yardımları AFAD üzerinden toplamaya çalışarak bu enkaz üzerinden tepinmeye devam ediyor. İnsanların canına kast ediyor.”   ‘İKTİDARIN İHMALLEİRİ ÖLDÜRDÜ’   Hiçbir yurttaşı depremin öldürmediğini iktidarın ihmalleri, tedbirsizlikleri ve iktidarın götürmediği yardımların insanların ölümlerine sebep olduğunu dile getiren Günay, şu an ülkenin içerisinde olduğu durumun yönetememe durumu olduğunu kaydetti. Günay, “Halkın canla başla yaptığı destekleri iktidar kendi etiketini üzerine yapıştırıp PR çakışması yaparak toplumun dayanışmasının üzerine konmaya çalışıyoruz. Buradan iktidara çağrımızdır. Bizim örgülerimiz, toplumun dayanışması halkımızla yaralarımızı sarmaya yeter. Yeter ki siz aradan çekilin. AKP iktidarı bir an önce depremzedelerle toplum arasında çekilmeli ve dayanışmanın önü açılmalıdır. AFAD’ın günlerdir hiç bir deprem bölgesine, enkazlara ulaşmadığını biliyoruz. Bunun canlı tanıklarıyız. İnsani yardımların asli işini yapamayan bir kurumun tekeline sokulmaya çalışılması şu demektir, ben oradaki insanları ölüme açlığa susuzluğa terk ediyorum, demektir. Bunu asla kabul etmiyoruz” diye belirtti.   RAPOR VE UYARILAR GÖRMEZDEN GELİNDİ   Bu depremin olacağından jeoloji bilim insanlarının haberlerinin olduğunu bu doğrultuda çalışmalar ve raporlar hazırladıklarını ve cumhurbaşkanlığı dahil olmak üzere ilgili kurumlara uyarılarılar gönderdiklerini, açık bir şekilde belirttiklerini anımsatan Günay, yapılan rapor ve uyarıların hiçbirinin dikkate alınmamasına tepki gösterdi. Günay, devamında “Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı, Maraş Belediye Başkanına ilgili raporları gönderip Maraş imar planıyla ilgili uyarmalarına rağmen Belediye Başkanı ne ilgili raporu dikkate alıyor ne de jeoloji odasının sunduğu alternatif imar planlamasını dikkate alıyor. İki gündür tanık olduğumuz tablo ortada. Sunulan raporları, uzmanların uyarılarını dikkate almayan uzmanların uyarılarına kulaklarını tıkayan ve ülkeyi bir rant alanına dönüştüren bir iktidarın ihmal pratiğiyle karşı karşıyayız. Yaşanan afetlerin hepsinin bir ihmal ve ranttan kaynaklandığını ve bunların göz göre göre geldiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunun bir an önce Türkiye’de bir Afet Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı kurulmalı ve özellikle Türkiye gibi deprem bölgesi üzerine kurulu bir ülkede olası afete durumlarında gerekli hazırlıklar yapılmalı. Ve doğal afet durumundan çıkmanın yolları da bir an önce sağlanmalı. Bunlar daha kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmeli” dedi.   ‘ŞİMDİ DAYANIŞMA ZAMANI’    İktidarın ülkeyi yönetememe krizini fırsata çevirdiğini ve OHAL kararıyla insanları ölüme gönderdiğini belirten Günay, şunları söyledi: “Biz bunu bugüne kadar AKP’nin bütün pratiklerinden biliyoruz. Kriz anlarından kendisine bir fırsat devşirmenin peşinde. İnsanların yaralarının üzerinde tepinmenin yarlarını derinleştirmenin, yaralara başka enkazlar eklemenin adıdır OHAL ilan etmek. OHAL’le aslında toplumun dayanışmasını engellemek güvenlikçi politikalarla 10 ilde her türlü yardımı giriş çıkışı, arama kurtarma gönüllerinin girmesini engellemek o insanları ölüme terk etmektir. Biz bunları asla kabul etmeyeceğiz. Bu konudaki tavrımız her zaman açıktır. Halkımızla dayanışma içinde olacağız. Her türlü koşulda dayanışmanın bizi kurtaracağını, büyüteceğini bilen bir partiyiz. Bunun geçmiş deneyimlerimizden çok iyi biliyoruz. Hatırlarsanız Türkiye, Van depremi gibi Marmara depremi gibi büyük felaketler atlattı ama o dönemde en büyük yaraları sarmanın yöntemi dayanışmaydı. Sivil toplum kuruluşların partilerin yürüttüğü çalışmalardı ama AKP iktidarı şimdi bu dayanışmayı engellemeye çalışarak bunu yapıyor. Biz kriz koordinasyonlarımız çalışmalarını yürütüyor. Aynı zamanda Şimdi Dayanışma Zamanı kampanyası başlattık. Depremzedelerle dayanışmak, yardımların ve gönüllerin gitmesini sağlayacak bir kampanya. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor.”   ‘HERKESİN BİR TAS ÇORBASI VAR’   HDP’nin kampanyası kapsamında 93 TIR’ın yardım bölgelerine ulaştığını yineleyen Günay, sözlerini şöyle tamamladı: “Herkesin paylaşacağı bir tas çorbası vardır. Paylaşacak evinin bir odası, bir kazağı, bir montu mutlaka vardır çocuklara ve dışarıda kalan yurttaşlara ulaştırabilecekleri. Biz sadece bunları organize edip depremzedelere ulaştırmaya çalışıyoruz. Bütün kentlerde gönüllü arkadaşlarımız gönüllü arkadaşlarımız faaliyet yürütüyor. Ben buradan bir kez daha hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dilerken tüm Türkiye haklarına da bir kez daha geçmiş olsun diyorum. Gerçekten büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Bu felaketin yaralarını hep birlikte saracağız. Şimdi dayanışma zamanı diyoruz. Deprem süresi boyunca şunu gördük. İktidarın söylediği tek doğru şey bunun bir felaket olduğudur. Onun dışında söyledikleri hiç bir şey hakikati yansıtmıyor. Hepsi çarpıtma hepsi toplumu kandırmanın başka bir biçimi. Çünkü bizler sahadaydık bizler olup biteni gördük. Bunlar sıcak koltuklarında oturup toplumu tehdit etmekle bu yaraları saramazlar. Savaşa bütçe ayırmakla bu yaralar sarılmaz, yaralar aktif bir şekilde sahada toplumla ve depremzedelerle dayanışarak olur. Şimdi dayanışma kampanyamız için çağrıda bulunuyoruz.”   Günay, kampanya doğrultusunda herkesi destek vermeye çağırdı.