Yazar Altan: Emek ve Özgürlük İttifakı tarihi bir sorumluluk aldı 2023-03-26 09:24:43   İSTANBUL - Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayarak tarihi bir sorumluluk üstlendiğini belirten yazar Mehmet Altan, “Türkiye’nin içinde bulunduğu cehennemden çıkışın tek şartı cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılmasıdır” dedi.   Türkiye, 14 Mayıs seçimlerine hazırlanırken, siyasi partiler sahaya inerek kampanya ve çalışmalarına hız verdi. Seçimlerde alacağı tutum nedeniyle gözlerin çevrildiği Emek ve Özgürlük İttifakı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacağını duyurdu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Danışma Kurulu’nun 23 Mart’ta gerçekleştirdiği toplantıya katılan gazeteci, yazar Mehmet Altan, toplumda “Eşitlik, özgürlük, kardeşlik, barış ve demokrasi temelinde bir değişim ve birliktelik” hedefiyle yola çıkan ittifakın kararına dair değerlendirmelerde bulundu.    ‘TARİHİ BİR SORUMLULUK’    Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaki siyasi partilerin kararla tarihi bir sorumluluk aldığını belirten Altan, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin herkes için büyük önem taşıdığının altını çizdi. Altan,  kararı “Bu seçim bütün hakların kaderini belirleyecek. HDP’nin de içerisinde bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı aday çıkarmayarak tarihi bir sorumluluk almıştır. Bu anlamda HDP’nin attığı adımın çok değerli ve anlamlı buluyorum. Şu anda Türkiye, bir cehennemin içerisindedir. Bu yüzden en temel mesele bu cehennemin kapılarını kapatmak ve bunaltıcı, yakıcı ortamdan biran önce kurtulmaktır. Bunların gerçekleşmesinin yolu birlikte adım atılmasıdır. Eskinin gitmesiyle birlikte yeni bir inşanın yolunu açacak her türlü gücün birleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu hedefle birlikte yürümemiz çok olumludur kutlanması gereken bir tutumdur” diyerek değerlendirdi.    HAK VE ÖZGÜRLÜKLER SORUNU   Türkiye'nin en temel sorunlarından birinin demokrasi ve adalet sorunu olduğunu belirten Altan, “Demokrasi dediğimiz şey hukuktur. Türkiye'de şu anda hak ve hukuk normları ortadan kalkmış durumda. Bunlar olmadığı gibi vicdanlarda ortadan kalkmış durumda. Bunların yeniden gelmesi gerekir. Demokrasi ve adalet, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak temel hak ve özgürlüklerin herkes için uygulanması anlamına gelir. İnsanın doğumundan ölümüne kadar devredilemez hakları var ve bu haklar şuan Türkiye’de işlemiyor. Bizim temel sorunlarımızın kaynağı bu hakların işletilememesidir” diye belirtti.    YENİ BİR DÖNEM    Bu adıma karşılık CHP'nin tavrının önemli olduğunu aktaran Altan, şöyle dedi: “İlk önce Türkiye’de bu cehennemin kapılarını kapatmalıyız. Çünkü bu dönem bitmeden yeni bir dönem başlayamaz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun son konuşmalarına baktığımız zaman Demokratik Cumhuriyet veya  cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmaktan söz ediyor. Demokrasinin kuralları, içeriği ve evrensel olarak nasıl işleneceği bellidir. Yapılması gereken aslında bellidir. Türkiye'de yıllardır çözülmesi gereken sorunlar çok açık. Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı aynı zamanda onu destekleyen partilerin taleplerinin de onun tarafından duyurulması anlamına geliyor. Bu anlamda bir ittifakın sağlandığını düşünüyorum. Eğer ‘Demokratik Cumhuriyet’ diyorsanız temel hak ve özgürlüklerin sağlanması gerekir.”   Seçimlerin sadece bir iktidar değişimi olmadığını aynı zamanda bir yeni inşa sürecini de ifade ettiğini sözlerine ekleyen Altan, “İnsanların kimlikleri, dilleri, ırkları, dini inançlarını rahatlıkla ifade etmesi gerekir. Devletin onlara baskı yapmadığı, şahısların birbirine karışmadığı, evrensel demokrasi ve hukukun herkesi denetlediği bir devlet inşasından söz ediyoruz. Yani bugünkü cehennemin kapısını kapatmak ve yeniyi inşa dediğimiz şey herkesin ortak paydada buluştuğu demokratik bir cumhuriyettir. Ya da demokrasinin cumhuriyetle taçlandırılmasıdır. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Gelişmiş ülkelerde de hukukun yürürlükte olduğu yerlerde demokrasinin tanımı bellidir. 14 Mayıs günü bu dönemin biteceğine ve yeni bir dönemin başlayacağına inanıyorum” dedi.   MA / Esra Solin Dal