Gazeteci Hürtaş: Bu polis üzerime oturdu, beni darp etti 2023-03-30 16:40:33 ANKARA - Gazeteci Sibel Hürtaş, hakkında açılan davanın duruşmasında müşteki olarak dinlenen polisin kendisine işkence yaptığını belirterek, “O gün üzerime oturdu, ağzımı ve burnumu kapattı, araç içerisinde beni darp etti” dedi.   Gazeteci Sibel Hürtaş hakkında  “Görevi yaptırmamak için direnme” suçlamasıyla açılan davanın 4’üncü duruşması Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada, gazeteci Hürtaş ve avukatı hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından müşteki sıfatıyla dinlenen polis Kadriye Yayla, talimat gereği Sibel Hürtaş’ı araca götürdüklerini, ancak kendisinin araca binmek istemediğini belirterek, şu iddialarda bulundu: “Araca binmemek için pasif direniş gösterdi binmemeye çalıştı, ancak bu ilk aşamada bir fiili saldırısı olmadı. Biz araca zorla da olsa kendisini bindirdik, daha sonra araç harekete geçti, sanık arka tarafta oturdu. Bir tarafına ben diğer tarafına başka bir polis oturdu. Ben sağ tarafa oturmuştum. Araç hareket ettiği sırada aracın önüne atlayanlar sanığı araçtan indirmeye çalışanlar oldu, araca yumruk ve tekmeler atıldı, kapısı bile açıldı. Ben sanığın sağ tarafındaydım, araç kapısı açıldı hatta kendisini içerden almak istediler, polis arkadaşlar engel oldu, bende kapıyı kapatmaya çalıştım dolayısıyla araçtan indiremediler. Sibel, araç hareket halindeyken ve kalabalıktan kurtulmuş ve normal hızına geçecekken belinin üzerinden yükseldi iki ayağını kaldırarak şoföre tekme attı, şoför direksiyon hakimiyetini kaybetti, hatta bariyere çarpacaktı, son anda toparladı.”      Hürtaş’a kelepçe takılmadığını bundan dolayı rahat hareket edebildiğini ifade eden Yayla, “Biz hareketlerini engellemek için kollarımızı ileriye doğru uzatarak hareket alanını daraltmak istedik, ancak bu sırada bizim ellerimize ve kollarımıza yumruk attı. Benim sağ el bileğimde çizik oluştu, hastane raporunda bu bellidir. Kendisine bakın kaza yapacağız diye uyardık, daha sonra bırakın beni telefonla konuşacağım dedi, bizde herhangi bir müdahalede bulunmadık, zaten kendisini götüreceğimiz karakol kısa mesafedeydi, telefondaki şahıslara işkenceye uğradığı yönünde beyanları oldu, bunlar işkenceci polisler, beni darp ediyorlar gibi beyanları oldu. Karakola gittiğimizde de işkenceci polis şeklinde söylemleri oldu” diyerek şikayetçi olduğunu belirterek davaya müdahil olma talebinde bulundu.   ‘SEN İŞKENCECİSİN’   Müşteki beyanlarına karşı söz alan Hürtaş, müştekinin vermiş olduğu ifadede doğru olan tek şeyin karşısında işkenceci olduğunu söylemiş olması olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Ben tekrar huzurunuzda huzurdaki müştekiye tekrarlıyorum, ‘sen işkencecisin’ diyorum. O gün benim üzerime oturdu, ağzımı burnumu kapattı, araç içerisinde beni darp etti, Kavaklıdere karakoluna kadar götürdü, işkencecidir. Buna ilişkin darp raporum söz konusudur.”   ‘İFTİRA ATILIYOR, İŞKENCE SUÇU ÖRTBAS EDİLİYOR’   Müşteki ifadesine itiraz eden Hürtaş’ın avukatı Arkın Hürtaş ise, “Geçtiğimiz celsede müşteki olarak Sefa Gürsoy dinlendi. Her iki müşteki ifadesine baktığımızda soruşturma ifadelerinin kopyala yapıştır tarzında olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle müvekkilime göre oturdukları konum itibariyle araç içerisinde her iki müştekinin solunda bulunduklarını söylemişlerdir, ancak bugün Kadriye Yayla sağında olduğunu belirtmiştir. Her iki müştekinin cümle yapıları dahi benzeşiktir, müvekkilimize iftira atma saiki söz konusudur. Müştekilerin müvekkilime yönelik işkence suçunun örtbas edilmesi amacıyla hareket edilmiştir, ifadeye itibar edilemez. Ayrıca her ne kadar Serkan Çakmak’la ilgili olarak mahkemenize bu celse yazı cevabı gelmiş ise de Serkan Çakmak Ankara İI Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürüdür, dolayısıyla yazışmanın bu yerden yapılmasını talep ediyoruz” dedi.   ‘YANILGI OLABİLİR’   Tekrar söz alan müşteki Yayla, aynı olaya maruz kaldıkları için ifadelerinin birbirine benzediğini olduğunu savunarak, araçta şoförün arkasında oturduğunu, sağ sol konusunda yanılgıya düşmüş olabileceğini belirtti.   DURUŞMA ERTELENDİ   Hakim, Serkan Çakmak’ın tanık olarak dinlenmesi için Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar vererek duruşmayı 26 Eylül’e erteledi.