Polisevine saldırı iddianamesi de Soylu’nun açıklamasını yalanladı 2023-03-31 12:19:14   MERSİN - Tece Polisevi’ne yapılan saldırıya dair aralarında HPG'li Dilşah Ercan'ın olduğu 10 kişiye dava açıldı. İddianame, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun eylemin hemen ardından yaptığı açıklamaları yalanlıyor.    Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, Mersin’de Mezitli ilçesine bağlı Tece Mahallesi'nde bulunan Tece Polisevi'ne yönelik 26 Eylül’de gerçekleştirilen saldırıda, bir polisin yaşamını yitirdiği, çok sayıda polisin de yaralandığı olaya dair soruşturmayı tamamladı. Savcılığın, "İzinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme satma", "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "Kişiyi tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "Mala zarar verme", "Kamu malına zarar verme" ve "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma" iddiasıyla tutuklu A.G., A.A., A.E., K.B., M.D., M.K., S.D., Z.Ö. ile tutuksuz yargılanan F.S. ve HPG'li Dilşah Ercan hakkında hazırladığı iddianame, Mersin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Mahkeme, dava için 26 Mayıs'a duruşma tarihi verdi.   İddianamede, saldırıda yaşamını yitiren polis memuru Sedat Gezer “maktul” olarak, aralarında bekçi ve polislerin de olduğu 12 kişi “müşteki” olarak, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü ve Mersin Üniversitesi de "suçtan zarar gören" olarak yer aldı.   66 sayfalık iddianamenin 15 sayfası, PKK'nin kuruluşu ve faaliyetlerini içerirken; saldırı da yaşamını yitiren HPG'li Dilara Ürper (Sara Tolhildan) ve Emek Feremez Hisên'in (Rûken Zelal) olay yerine nasıl geldikleri ve eylemi nasıl gerçekleştirdiklerine dair görseller yer aldı. Dosyada müşteki olan polis ve bekçilerin ifadelerinde, olayın oluşu anlatılarak, HPG'lilerle çatışmaya girdikleri kaydedildi.    HPG VE DNA TESTİ ‘DİLŞAH ERCAN DEĞİL’ DEDİ   Savcılık, HPG'nin olaya dair açıklamasının aksinde A.D. adlı itirafçının 27 Eylül 2022 gecesi Diyarbakır TEM Şubesi'ne giderek, olaya dair televizyonlarda dolaşıma sokulan görüntülerde yer alan 2 HPG'li kadından birinin Dilşah Ercan olduğunu iddia ederek, fotoğraf üzerinden teşhis yaptığı belirtildi.    Savcı, Ercan'ın anne ve babasında alınan DNA örneklerinin HPG'li 2 kadının DNA'larıyla karşılaştırmasında; Dilşah Ercan’ın anne ve babasına ait DNA örnekleri arasında annelik ve babalık bağı bulunmadığının tespit edildiği ifade edildi.   İddianamede, HPG'li 2 kadının Suriye'den paramotorla, Mersin'in Tarsus ilçesine bağlı Yaramış Mahallesi'nde bulunan bir tarlaya indiği, Çöplü Mahallesi'nde de bir tarlada gömülü mühimmatı aldıkları, indikleri alanda yapılan araştırmada bir adet paramotorun bulunduğu, saldırı sırasında el konulan telefonlarda  "AlpinaQuest" isimli uygulamanın kullanılarak, bazı yerlerin işaretlendiği ve "AlpinaQuest" isimli uygulamanın "örgütü mensuplarınca" eylem ve faaliyetlerde kullanılarak, konumların işaretlendiğinin tespit edildiği ileri sürüldü.    İddianamede, Z.Ö.'nün olaydan önce Mersin’e gelerek eylem noktasını ve olayı gerçekleştiren iki kadın HPG’linin Tarsus’a paramotorla inecekleri yerin koordinatlarını tespit ettiğini, 13 Eylül 2022’de Irak'a geçerek burada PKK’ye bu konumları verdiğini, konumların eylemi gerçekleştiren iki kadın HPG’linin kullandıkları cep telefonuna yüklendiği yer aldı.     ‘EYLEM YERİNE YAYA OLARAK GELİNDİ’    Savcı iddianamede, Dilşah Ercan ve A.A.'nın eylemden önce ülke dışında iki kadın HPG’liyi eyleme hazırladığını, iki HPG’linin 26 Eylül 2022 Pazartesi günü Tarsus’ta Yaramış köyü sınırlarında bulunan yere 1 adet paramotor (hava aracı) ile geldikleri ve S.D.'nin onları karşıladığı iddia edildi. S.D.'nin daha sonra iki HPG’liyi A.G.'e teslim ettiğinin belirtildiği iddianamede, A.G.'nin iki HPG’liyi aracılıyla AVM civarına getirdiği, buradan da G.Y.'nin ticari taksisine binerek Tece Polis Evi’nin 292 metre kuzeyinde indikleri, yaya olarak devam ettikleri ve eylem yerine gelip, eylemi gerçekleştirdikleri belirtildi.    Ayrıca soruşturma kapsamında gözaltına alınıp, serbest bırakılan Dilşah Ercan'ın aile fertleri Y.E., A.E., M.E.,Ş.E. M.E. ile C.O. ve U.E.U., M.S., G.Y., C.A.,Ş.O.,G.A. M.A. ile Dilara Ürper ve iddianamede “kimliği belirsiz ve meçhul sanık” diye geçen kişiler hakkında takipsizlik kararı verildi.   NE OLMUŞTU?    Mersin’de Mezitli ilçesine bağlı Tece Mahallesi'nde bulunan Tece Polisevi'ne yönelik 26 Eylül 2022’de gerçekleştirilen saldırıda, bir polis yaşamını yitirdi, çok sayıda polis yaralandı. Saldırının ardından Mersin’e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eylemi gerçekleştiren bir kişinin yaşamını yitirdiğini, bir kişinin de gözaltına alındığını ileri sürdü.    Soylu, eylemi gerçekleştirenlerden bir kişinin Dilşah Ercan olduğunu iddia ederek, ailesini hedef gösterdi. Bunun yanı sıra Dilşah Ercan’ın daha önce Azadiya Welat gazetesi muhabiri olduğu dönemde tutuklanması üzerinden tutuklu gazeteciler listesinde olması üzerine CHP’yi de hedef gösterdi. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “Bunlar gazeteci değil, terörist” açıklamasıyla tutuklu gazetecileri de hedef aldı.    52 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI   Erdoğan ve Soylu’nun hedef alması sonucu saldırıdan bir gün sonra 27 Eylül’de Dilşah Ercan’ın aile bireylerinin de aralarında olduğu 22 kişi gözaltına alındı. 28 Eylül’de ise Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “örgüt propagandası”  iddiasıyla yürütülen bir soruşturma kapsamında yapılan ev baskınlarında 30 kişi gözaltına alındı.    KİMLİKLER TESPİT EDİLEMEDİ   Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yer alan HPG Basın İrtibat Merkezi açıklamasında, Soylu’nun yaptığı açıklamanın aksine eylemin Dilara Ürper (Sara Tolhildan) ve Emek Feremez Hisên (Rûken Zelal) tarafından gerçekleştirildiği belirtildi. Açıklamada, polisin eylemi gerçekleştirenlerin kimliklerini dahi tespit edemediği belirtilerek, iktidar tarafından yapılan açıklamaların ise “sahte senaryo” olduğu kaydedildi.    MA / Hamdullah Yağız Kesen