İHD’den ‘Colemêrg sınır bölgesi gözlem ve hak ihlalleri’ raporu 2024-12-03 13:35:58   COLEMÊRG - İHD Colemêrg Şubesi, “Colemêrg bölgesi ve hak ihlalleri” raporunu açıkladı. Raporda güvenlik noktaları, gıda ambargosu gibi uygulamalarla köylerde filli boşaltma uygulandığı belirtildi.     İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg Şubesi, Colemêrg ve ilçelerindeki sınır köylerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. İHD Gever (Yüksekova) temsilciliğinde rapora dair basın metnini İHD Colemêrg şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz okudu. 29 sayfadan oluşan raporda, “Zorunlu göç ve yerinden edilme”, “askeri baskı ve güvenlik güçlerinin ihlalleri”, “Ekonomik hak ihlalleri”, “kadınlara yönelik ihlalleri” “Sağlık hakları ihlalleri” ve “eğitim hakları ihlalleri” isimli 6 ana başlık üzerinden yapılan gözlemlere yer verildi.   GIDA AMBARGOSU, GÜVENLİK NOKTALARI   Derneklerine gelen başvurular üzerine bir gözlem ve inceleme yapmak için, Gever’in Elver, Êlê, Rûbarok’un Bêrux, Dûvê, Navberojan, Îsyan, Şemzinan merkez de inceleme yaptı. Yapılan inceleme ve gözlemler kapsamında sınır köylerinin giriş ve çıkışlarına, X-Ray cihazı konulduğu, muhtarlık ve komutanlıktan izinli giriş, erzakların sınırlı şekilde alındığı, detaylı aramalara ilişkin uygulamaların neden olduğu aktardı. Oluşturulan heyet ile Colemêrg’te köylüler, esnaf ve sınır köylerindeki güvenlik noktalarında bulunan yetkililerle görüşüldüğünü ifade eden Sibel Çapraz, “Kürt coğrafyasının sınır bölgelerinde yaşanan hak ihlalleri, bölgedeki askeri operasyonlar, güvenlik politikaları ve etnik temelli baskılar nedeniyle oldukça yaygındır. Bu bölgelerde yaşayan Kürt halkı, hem fiziki güvenlik hem de ekonomik, sosyal ve kültürel haklar açısından çeşitli ihlallerle karşı karşıya kalmaktadır” dedi.   Sınır bölgelerinin yaşam alanları olduğu ve bölgenin çatışma alanı olarak gösterilmesiyle "güvenlik" adı altında halkın yaşam haklarının engellendiğini belirten Sibel Çapraz, “Özellikle de sınır bölgelerinde yaşayan halkın askeri operasyonlar adı altında yaşam alanlarında fiziki olarak rahat hareket edemiyor. Bu gerekçeyle halk, günlük yaşamsal pratiklerinden yoksun bırakılması ve bölgeden gönderilmeye çalışılması mevcut siyasi dinamiklerin bir unsuru bağlamında karşımıza çıkmaktadır. Bu köylerde yaşayan insanlar, hem fiziki güvenlik hem de ekonomik ve sosyal haklar açısından çeşitli ihlallerle karşı karşıya kalmaktadır” ifadelerini kullandı.   FİİLEN İNSANSIZLAŞTIRMA VE BOŞALTMA   Zorunlu göç ve yerinden etme, askeri baskılar ve güvenlik güçlerinin neden olduğuna işaret eden Sibel Çapraz, yoğun askeri varlık ve operasyonlar, kontrol noktaları nedeniyle, hareket özgürlüğünün kısıtlanması, gözaltı ve şiddet vakaları ve ev ve mülk aramaları, tarım ve hayvancılık faaliyetlerine erişim, ticaret ve sınır geçişlerinde kısıtlamalar, ekonomik kalkınma ve yatırımların engellenmesi, ekonomik, kadın yaşam ihlalleri, eğitim ve sağlık hizmetlerine başta olmak üzere birçok ihlalin tespit edildiğini vurguladı.   Gözlem yapılan bölgelerin 1980’lerin sonlarından 1990’ların sonuna kadar süren köy boşaltmalarının uygulandığı bölgeler olduğunun tespit edildiğini söyleyen Sibel Çapraz, “Köye Dönüş Projesinde vaat edilen köylerin tekrar yerleşim yeri haline getirilmeye çalışılması bir tarafa bu bölgeler tekrar fiilen insansızlaştırılma ve boşaltılmaya çalışılmaktadır. Rapora konu bu uygulamalarla, sınır köylerinde yaşayan bireylerin sesine kulak vermek, insan hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik farkındalık yaratmak ve çözüm önerileri geliştirmek öncelikli hedefimizdir” şeklinde konuştu.   SORUNLARA DAİR ÇÖZÜM ÖNERSİSİ   Tüm yurttaşların eşit haklar ve özgürlükler temelinde yaşamlarını sürdürmesi gerektiği anlayışını savunduklarını belirten Sibel Çapraz, sınır köylerinde yaşanan hak ihlalleri, sadece o köylerin sakinlerinin değil, tüm halkın ortak sorunu olduğunu vurguladı. Hükümeti ve ilgili tüm kurumları, bu insan hakları ihlallerine son vermek için harekete geçmeye çağırısında bulunan Sibel Çapraz, yaşanan hak ihlallerine ilişkin sorunların çözümüne dair sundukları önerileri şu şekilde aktardı:   * Sınır bölgelerinde, güvenlik önlemleri ile halkın temel hak ve özgürlükleri arasında denge gözetilmelidir. Güvenlik politikaları, sivillerin yaşamını olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde şekillendirilmelidir.   * Eğitime ve sağlığa erişim konusunda devlet, sınır bölgelerinde yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak gerekli adımları atmalıdır. Okul, sağlık hizmetleri ve altyapı eksiklikleri bir an önce giderilmelidir.   * Tarım ve hayvancılık yapmayı zorlaştıran mayınlı bölgelerin temizlenmemesi, suların kirletilmesi, mahsul toplama zamanlarında köylere girişlere izin verilmemesi gibi uygulamalara son verilmelidir. • Yaşam hakkı ihlaline neden olunmaması için atış poligonları yerleşim yerlerine uzak bölgelere taşınmalıdır.   * Köye Dönüş Projelerinde taahhüt edilenler hayata geçirilmeli ve uygulanıp uygulanmadığı denetlenmelidir.   * Sınır köylerinde yaşayan vatandaşların yaşadıkları sıkıntıların, ulusal ve uluslararası düzeyde duyurulması sağlanmalı ve hak ihlalleri son bulmalıdır.”