2024: Üçüncü Dünya Savaşı'nda yeni aşama 2024-12-20 09:13:58 HABER MERKEZİ - Küresel güçlerin "yeniden dizayn" planları 2024'te hız kazandı. Birçok ülkenin yönetimi değişti, 61 yıllık Baas rejimi yıkıldı, İsrail-Hamas savaşı farklı bir boyuta evrildi.   Ortadoğu coğrafyasındaki savaşlar, birçok ülkede yapılan seçimler, yeni enerji yolları anlaşmaları kapsamında atılan adımlar, ekolojik tahribat, göç, yoksulluk ve toplumsal kesimlerin sömürüye karşı verdiği mücadele, 2024 yılına damgasını vuran başlıca gelişmeler oldu. 2024 yılında Rusya-Ukrayna savaşı düşük yoğunlukta devam etti; İsrail-Hamas savaşı farklı bir boyuta evrildi; 61 yıllık Baas rejimi sona erdi; dünyanın neredeyse 3'e 2'si sandık başına gitti. Ayrıca doğaya dönük saldırılar aralıksız bir şekilde devam etti ve bunun sonucu yaşanan afetler nedeniyle onbinlerce kişi hayatını kaybetti.    2024 yılında yaşanan gelişmeler, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası kendini "dünyanın patronu" olarak göstermeye çalışan NATO'nun 2022 yılında Madrid Zirvesi'nde kabul ettiği stratejik konsepti akıllara getirdi. NATO'nun yeni stratejik planı kapsamında dünyayı yeniden şekillendirme arzusu, özellikle Ortadoğu coğrafyasını kan gölüne çevirdi.    Söz konusu plan kapsamında hareket eden emperyalist güçler, yıl boyunca, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 2000'li yılların başında tespitini yaptığı "Üçüncü Dünya Savaşı"nı daha fazla dillendirdi.     RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI    Rusya'nın, NATO'nun kendi sınırlarına yaklaşacağı gerekçesiyle 24 Şubat 2022 tarihinde başlattığı Ukrayna'daki savaş ikinci yılı tamamlandı. İki ülke arasındaki savaş, yıl boyunca düşük yoğunluklu olsa da devam etti. Savaş, 2024’ün yaz aylarında ilk defa Rusya topraklarına taşındı. Ukrayna, savaşın ilk süreçlerinde hızlı bir şekilde ilerleyen Rusya'yı kuzey sınırına kadar geriletmeyi başardı. Ukrayna, güneyde ise Rusya’yı Dnipro nehrinin diğer tarafına kadar geriletti.    Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin 17 Kasım 2024 verilerine göre, savaşın başlamasından bu yana 10 bin 65 sivil hayatını kaybetti, 18 bin 679 sivil yaralandı. Savaşta yaşamını yitiren Rusya ve Ukrayna askerlerinin sayılarına dair bir veri paylaşılmıyor. Ancak her iki ülkenin ordusundan da onbinlerce kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.    Savaşın nereye evrileceğine dair belirsizlik sürerken, ABD'de 5 Kasım'da yapılan seçimlerde Donald Trump'ın yeniden başkan seçilmesinin buradaki sürece de etki edeceği belirtiliyor. Trump, seçim öncesi Ukrayna'ya yapılan yardımları ciddi oranda azaltmayı vaat etmişti.    SEÇİMLER YILI     Yıla damgasını vuran gelimelerin başında birçok ülkede yapılan seçimler oldu. ABD'de 5 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump kazandı. Trump, 20 Ocak 2025’te resmen göreve başlayacak. Trump’un göreve gelmesi sonrası ABD, Rusya ve Çin arasındaki ilişkilerin nasıl gelişeceği merak ediliyor.    Rusya'da seçmenler Mart ayında sandık başına gitti. 4 adaylı seçimi, oyların yüzde 87,8'ini alan mevcut başkan Vladimir Putin kazandı. Bir diğer tarihi seçim, Meksika’da yapıldı. Claudia Sheinbaum, başkanlık seçiminde en yakın rakibine 30 puan fark atarak, ülke tarihinin ilk kadın başkanı seçildi.    Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkede, 10 Haziran tarihinde yapılan 720 sandalyeli Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde aşırı sağ olarak nitelendirilen ırkçı partilerin yükselişi dikkat çekti. İngiltere'de 5 Temmuz tarihinde düzenlenen erken seçimlerde, İşçi Partisi 410 vekil çıkararak tek başına yönetim hakkını elde etti.    İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından 6 Temmuz'da 14’üncü dönem cumhurbaşkanı seçimleri yapıldı. "Reformist" aday olarak gösterilen Mesud Pezeşkiyan, seçimin ikinci turunda oyların yüzde 53,7'sini alarak ülkenin yeni cumhurbaşkanı oldu.    Venezuela'da, 29 Temmuz’da yapılan seçimleri Nicolas Maduro kazandı. Maduro, 3'üncü kez devlet başkanı oldu. Federe Kürdistan Bölgesi'nde 20 Ekim’de yapılan parlamento seçimlerinde KDP 39, en yakın rakibi YNK ise 23 sandalye kazandı. Federe Kürdistan Bölgesi'nde henüz koalisyon kurulamadı.    ENERJİ YOLLARI     Küresel ve bölgesel güçlerin yeni enerji yollarıyla Ortadoğu coğrafyasında egemenlik alanlarını yeniden şekillendirme girişimleri 2024 yılında devam etti. Çin, tarihi İpekyolu güzergahında "Doğu-Batı ticaretini yeniden canlandırma" hedefiyle 2013'te Kuşak ve Yol Girişimi projesinin startını vermişti. ABD, Çin üzerindeki yol hakimiyetin sonlandırılması için 2023 yılında yeni bir adım atmıştı. Hindistan'da 9-10 Eylül 2023’te yapılan G-20 Zirvesi'nde Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) projesinin duyurusu yapıldı.    ABD, Hindistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin liderleri tarafından ortaklaşa duyurusu yapılan yol ile Hindistan ve Körfez ülkeleri Avrupa'ya bağlanacak. Asya-Orta Doğu ve Avrupa arasında geniş bir entegrasyon sağlamak olarak hedeflenen bu yol projesinde Türkiye ve Irak gibi devletler yer almadı.    ANKARA'DAKİ MUTABAKAT    Enerji yolunun dışında bırakılan Türkiye, oyuna dahil olmak için yeni alternatifler peşinde. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu kapsamda yıl içerisinde Bağdat’ı ziyaret ederek, “Kalkınma Yolu Projesi” ile Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ön anlaşma imzaladığını açıkladı. Türkiye, söz konusu anlaşma sonrası Federe Kurdistan Bölgesi'ndeki alanlara yönelik saldırılarını arttırdı. Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırıların yanı sıra Kuzey ve Doğu Suriye de bu süreçte sık sık hedef alındı. Türkiye ve Irak savunma bakanları, 15 Ağustos'ta Ankara'da yapılan görüşmelerin ardından "Askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye Dair Mutabakat Zaptı"nı imzaladı. Anlaşma kapsamında, Irak'ın başkenti Bağdat’ta Ortak Güvenlik Koordinasyon Merkezi kurulmasına karar verildi. Hem saldırılar hem de yapılan mutabakatın "Kalkınma Yolu Projesi" ile doğrudan bağlantılı olduğu belirtiliyor.    MİLYONLAR GÖÇ YOLUNDA    Yıl başında devam eden savaş ve çatışmalar nedeniyle milyonlarca kişi yine göç yollarına koyuldu. Birçok mülteci, gittikleri devletlerde birçok hak ihlaline maruz kaldı. Ayrıca yüzlerce mülteci göç yolunda hayatını kaybetti. Akdeniz, bu yılda göç yoluna düşen birçok mülteciye mezar oldu. Ocak ayında Antalya sahilinde 6 cenaze tesadüfen bulundu. 24 Şubat’ta Senegal’in kuzey açıklarında bir teknenin batması sonucu en az 24 göçmen hayatını kaybetti. Akdeniz'de 14 Mart’ta tekne kazasında en az 60 mülteci hayatını kaybetti. Akdeniz’de Mayıs-Kasım ayları arasında yaşanan tekne batmalarında en az 102 kişi hayatını kaybetti. Temmuz ayında Moritanya açıklarında batan mülteci teknesinde en az 89 kişi hayatını kaybetti. Aynı ay Haiti’den yola çıkan bir mülteci teknesinde çıkan yangın sonucu en az 40 mülteci yaşamını yitirdi.    DEPREM, SEL, YANGIN, EKOLOJİK TALAN    Kapitalist güçlerin politikaları insanların yanı sıra ekolojiye de ciddi bir zarar verdi. Gerekli önlemlerin alınmaması ve doğada yaratılan tahribatlar nedeniyle meydana gelen felaketlerin zararları büyük oldu.  Yılın ilk günü Japonya'nın batısındaki İşikawa eyaleti ile Noto Yarımadası kıyısında meydana gelen 7 büyüklüğünde depremde 94 kişi yaşamını yitirdi. 4 Şubat'ta Güney Amerika ülkesi Şili'nin orta ve güney kesiminde etkili olan orman yangınlarında kaynaklı 51 kişi hayatını kaybetti.    Kenya ve Brezilya'da Mart ayında yaşanan sellerde 228 kişi hayatını kaybetti. Afganistan’da Mayıs ayında yaşanan sel felaketlerinde 400‘den fazla kişi hayatını kaybetti. Mayıs ayında Güney Pasifik ülkesi Papua Yeni Gine'de meydana gelen toprak kaymasında kaynaklı 670 kişi hayatını kaybetti. Nijer'de Haziran ayından aşırı yağışlar sonucu meydana gelen sel ve toprak kaymalarında 94 kişi hayatını kaybetti.    Sudan'da 26 Şubat’ta çöken Arbat Barajı nedeniyle 60 kişi hayatını kaybetti. Yıl içinde Tayland, Sudan, Vietnam, Laos, Myanmar, ABD, Nepal ve İspanya’da yaşanan deprem, sel, kasırga ve heyelanlarda en az bin 291 kişi hayatını kaybetti.    KADIN DİRENİŞLERİ   Yıl boyunca öne çıkan önemli başlıklardan birisi kadınların ortaya koyduğu direnişler oldu. Özellikle İran ve Afganistan'da kadınların öncülük ettiği direniş bu yıl da sürdü. Dünyanın dört bir yanında kadınlar yıl boyu sokakları terk etmedi. “Jin, jiyan, azadî” fikri etrafında birleşen kadınlar, şiddet, katliam, taciz ve tecavüzlere tepkilerini ortaya koydu.    İran’da 2 Kasım’da Tahran İslami Azad Üniversitesi’nde Ahoo Daryaei adlı öğrenci, rejimin zorunlu örtünme kurallarına karşı gerçekleştirdiği eylem dünya basınından geniş yer buldu. Kenya’nın başkenti Nairobi’de binlerce kadın, 28 Ocak’ta artan kadın cinayetlerini protesto etmek için yürüdü. Hindistan’ın Batı Bengal eyaletine bağlı Kalküta kentinde 9 Ağustos’ta bir kadın doktorun tecavüze uğrayarak katledilmesi sonrası onbinlerce kadın “geceyi geri al" diyerek sokaklara çıktı.    8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısı İspanya'dan Filipinler'e, Kürdistan’dan Türkiye’ye, Fransa'dan Pakistan'a kadar birçok ülkede kitlesel eylemler gerçekleştirildi.    YENİ VİRÜS    Sağlık politikaları nedeniyle her yıl olduğu gibi bu yılda da farklı krizler baş gösterdi. Afrika'da maymun çiçeği (mpox) virüsü bu yıl hızla yayıldı. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 13 bin 700’den fazla maymun çiçeği vakası ve 470 ölüm kaydedildi. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden sonra diğer Afrika ülkelerinde de hızla yayılan virüse karşı Afrika’nın kamu sağlığı kurumu Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) acil durum ilan etti.    Bangladeş’te sivrisinekler aracılığıyla bulaşan dang humması hastalığı nedeniyle bu yıl 234 kişi hayatını kaybetti. Sudan'da kolera salgını nedeniyle en az 852 kişi hayatını kaybetti.    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Afrika’nın Zimbave ofisinden yaptığı açıklamada, salgınlar ile baş başa bırakılan Afrikalıların yüzde 48'inin zayıf sağlık sistemleri ve mali engellerin yanı sıra kalifiye sağlık çalışanı, ilaç, tıbbi ürünlere ve yenilikçi teknolojilere erişimin yetersizliği nedeniyle ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine erişemediklerini belirtti.    HAMAS VE HİZBULLAH LİDERLERİ ÖLDÜRÜLDÜ    İsrail devletinin ilan edildiği 14 Mayıs 1948’de başlayan İsrail-Filistin sorunu yıl içerisinde büyüdü. Hamas’ın 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırılar sonrası başlayan İsrail saldırıları aralıksız bir şekilde devam etti. Hamas ve Hizbullah'ın birçok yöneticisi öldürüldü.    İsrail’in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 192’si gazeteci en az 44 bin kişi yaşamını yitirdi, yüz binden fazla kişi ise yaralandı. İsrail saldırıları, Lübnan, Suriye, Mısır ve İran’a sıçradı. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyyei, 31 Temmuz'da İran’ın başkenti Tahran'da; yerine geçen Yahya Sinvar ise 16 Ekim’de Gazze’de İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybetti.    İsrail'in Hamas liderlerine dönük giriştiği saldırılar, Hamas’ın silahlı kanadı olan İzzettin el Kassam Tugayları'nın komutanı Muhammed Deif'in 13 Temmuz’da öldürülmesi ile devam etti. Sonrasında Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah 28 Eylül’de; yerine geçmesi beklenen Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin ise 22 Ekim’de Beyrut’ta öldürüldü.    İsrail, Lübnan'da 17 Eylül'de Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını patlattı. Bu durum, “elektronik harp”, "casusluk saldırısı" ve “Siber saldırı dönemi” yorumlarını beraberinde getirdi.    SURİYE'DE YENİ DÖNEM     Yılın en önemli gelişmelerinden birisi ise, 13 yıldır iç savaşın sürdüğü Suriye’de Baas rejiminin sona ermesi oldu. Birçok devletin "terör listesinde" yer alan ve son saldırılarıyla bir kez daha gündeme gelen Heyet Tehrir el-Şam (HTŞ), 26 Kasım’da Halep’e yönelik yeni bir saldırı başlattı. Saldırıların başlamasından 13 gün sonra Şam hükümeti devrildi. Böylece 61 yıllık Esad rejimi sona erdi.    Bölgedeki harita hızla değişirken, bu durumu fırsat bilen Türkiye ve bağlı paramiliter güçler de Kuzey ve Doğu Suriye’yi hedef aldı. Türkiye’nin güdümündeki Suriye Milli Ordusu (SMO), Efrîn’den göç eden yüz binden fazla kişinin yaşadığı Şehba ve Til Rifat kentlerini işgal etti. Ardından Minbic hedef alındı. 26 Kasım'da tırmanan çatışmalar, halen devam ediyor.    Yarın: Ortadoğu    MA / Emrullah Acar