İkinci Paris Katliamı: Fransa hükümeti hesap vermeli 2024-12-22 09:13:17 ŞIRNEX - Kürt özgürlük mücadelesinde 34 yıl yer alarak soluksuz bir direniş sergileyen Evîn Goyi’nin yeğeni Suna Kara, teyzesinin Türkiye ve Fransa hükümetinin ortaklığıyla katledildiğini belirterek, Fransa hükümetinin hesap vermesini istedi.  Fransa’nın başkenti Paris’te 23 Aralık 2022 tarihinde Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi, bir restoran ve kuaförü hedef alan saldırıda KCK Yürütme Konseyi üyesi Emine Kara (Evîn Goyi), Kürt sanatçı M. Şirin Aydın (Mîr Perwer) ve Kürt yurtsever Abdurrahman Kızıl katledildi.       Saldırıda yaşamını yitiren Evîn Goyi (Emine Kara) 1974 yılında Şirnex’ın Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Şêxan (Hilal) beldesinde dünyaya geldi. Ataerkil bir toplumda büyüyen Evîn Goyi, 1988 yılında özgürlük mücadelesine katıldı. Özellikle kadın mücadelesinde önemli bir rol ve misyon üstlenen Evîn Goyi, Federe Kürdistan Bölgesi ile Kuzey ve Doğu Suriye’de çalışmalar yürüttü. DAİŞ’e karşı halk savunmasında yer alan Evîn Goyi, burada yaralandıktan sonra tedavi için Avrupa’ya gitti. Fransa’ya yaptığı iltica başvurusu kabul edilmeyen Evîn Goyi, karara rağmen Paris’te kaldı ve katledildiği güne kadar çalışmalarını sürdürdü. 23 Aralık 2022’de Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nde sanatçı M. Şirin Aydın (Mîr Perwer) ve Abdurrahman Kızıl ile birlikte silahlı saldırıda katledildi. Katliamın ardından fail yakalansa da olay halen aydınlatılmadı.      Katliamın yıldönümü dolayısıyla Evîn Goyi’nin evde başlayan ve toplumsallaşan mücadelesini yeğeni Suna Kara ile konuştuk.    EVDE BAŞLAYAN BİR MÜCADELE    Evîn Goyi’nin mücadelesinden etkilenen yüzlerce kadının mücadelede yer aldığını belirten Suna Kara, “Evîn Goyi çocukluğunda da öncüydü. Aslında onun hakikat arayışı daha çocuk yaşta başladı. Ona dayatılan yaşamı hiç bir zaman kabul etmedi. Hem okulda hem de evde herkes onun duruşundan etkilenirdi. Hep güler yüzlüydü ve insan gülüşünden güç alırdı. Durduğu insanların yanında dağ gibiydi. O bu özelliğini annesinden almıştı. Evde her şeyi anneannem yönetirdi ve geçimimizi o sağlardı. O dönemde ve o yaşta bu sisteme ve topluma karşı kadın kimliği ile mücadele etmek zordu. Evîn daha o yıllarda okula başladı. O yıllarda herkes okula gidemezdi. Evîn’den büyük teyzelerim vardı ama hiçbiri okula gidemedi. Evîn heval ona dayatılan yaşamı hiç bir zaman kabul etmedi. En zor süreçlerde mücadele saflarına katıldı. Katılım yaptıktan sonra da büyük bir mücadele verdi” diye belirtti.   Evîn Goyi’nin dört parça Kürdistan'ı gezerek hakikat mücadelesi verdiğini dile getiren Suna Kara, "Bakur'da en zor şartlarda kadın devrimine öncülük etti. Aynı zamanda Başur'da parti çalışmalarında yer aldı. Başur'da bir kadın kolay kolay çalışmalarda yer alamazdı ama o bunu da aştı. Bununla da yetinmedi ve Şengal'de DAIŞ'e karşı savaştı. Êzidî kadınlar için savaştı. Rojava Kadın Devrimi’nin öncüleri arasında yerini aldı. Rojava'da DAIŞ'e karşı çatışmalarda yaralandı ve tedavi için Avrupa'ya gitmek zorunda kaldı. Avrupa'ya gittikten sonra da çok zorlandı. O sürecine bizzat şahitlik ettim. Avrupa'da iltica başvurusunda bulundu ancak Fransa kabul etmedi. Tedavi sürecinde de hiç bir zaman mücadelesini bırakmadı. Bu komplo kurulana dek mücadele içerisinde yer aldı” diye belirtti.    ‘YOLDAŞLARININ ŞAHADETİ ZORLUYORDU'   Teyzesini en fazla acıtan şeyin kadın arkadaşlarının “şehadeti” olduğunu söyleyen Suna Kara, "Heval Evîn kadın mücadelesini güç katmak için çok mücadele etti. Kadınlar ‘nasıl mücadele etmeli ve öncülük etmeli’ diye mücadele etti. Bağımsız çalışmalarda bile kadın mücadelesine öncülük etti. Onu en fazla zorlayan şey ise kadın arkadaşlarının şehadetine tanıklık etmekti. Belki de mücadeleye bu kadar bağlı olmasının en önemli gerekçesi buydu. Çok farklı bir insandı. Onun o direngen ruhu halen aramızda yaşıyor" diye konuştu.    'FRANSA HESAP VERMELİ'   Teyzesinin Türkiye ve Fransa hükümetinin ortaklığıyla katledildiğini aktaran Suna Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evin hevalin ölümü tesadüf değildi. Bu daha önce planlanmış bir komploydu. Katil tek başına değildi. Fransa devleti yakaladığı kişi yargılayamamışsa bu şu anlama geliyor; bu katliamın ortağıdır. Fransa hükümeti, 'biz yapmadık' diyorsa o zaman failleri açığa çıkartsın. Fransa bunun hesabını vermeli ve failleri açığa çıkartmalıdır. Evîn’imizi katlettiler ama bu topraklarda binlerce Evîn yeşerdi. Evîn heval dört parça Kürdistan'a yayıldı. Kürdistan'da onun ayak basmadığı bir avuç toprak kalmamıştı. Her yerde onun izleri vardı. Onun duruşundan hep çok etkilendim ve bizlere bıraktığı mücadele her geçen gün daha da büyüyor."    MA / Zeynep Durgut