Üç ülke sömürgesi: Beluclar Kürt kadın savaşçıları model alıyor 2025-03-03 09:06:35   HABER MERKEZİ - İran, Afganistan ve Pakistan arasında bölünen Beluc kadınların Kürt kadın savaşçıları rol model aldığını belirten kadın hakları aktivisti Gisoo Derakhshan, “Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın devrimini takip ediyoruz. Orada oluşan yönetim, kadın olmaktan gurur duymamız, özgürlüğümüz ve eşit haklarımız için her zamankinden daha fazla çaba göstermemiz için teşvik ediyor” dedi.   İran, Afganistan ve Pakistan arasında bölünen Beluc halkı, en kötü sosyo-ekonomik koşullarda mücadele veriyor. Afganistan sınırları içinde kalan Belucistan toprakları (Kuzey Belucistan), Pakistan sınırları içerisinde kalan Belucistan toprakları (Doğu Belucistan), İran sınırları içerisinde kalan Belucistan toprakları ise (Batı Belucistan) olarak adlandırılıyor. Beluc halkı, muazzam zenginliğine rağmen dünyanın en fakir halklarından biri. İran’da doğalgaz ve petrol rezevlerine sahip Sistan ve Belucistan eyaletinde yaşamalarına rağmen ülkenin en yoksul halkı, yine Pakistan’da aynı durum söz konusu. Afganistan’da da Taliban’ın aşırı uygulamalarından en çok etkilenen halk Beluclar.    İran ve Pakistan’da özerk bölgelerde yaşamalarına rağmen yönetimde söz hakkına sahip olmayan Belucların, hak talepli eylemleri de sürekli saldırılarla bastırılmaya çalışılıyor. 3 ülkenin de asimilasyon ve yok etme politikalarına karşı direnen Beluclar, İran’da idam cezaları, Pakistan’da uzun hapis cezaları, Afganistan’da infazlarla karşı karşıya. Var olan tablodan en çok etkilenen kesimlerin başında ise kadınlar geliyor. Beluc kadınlar, başta eğitim ve sağlık olmak üzere birçok haktan hem Beluc erkeklerden hem de diğer kadınlardan oranla daha az yararlanabiliyor.    8 Mart dolayısıyla konuştuğumuz kadın hakları aktivisti Gisoo Derakhshan, Beluc kadınların 3 parçada verdiği mücadeleye dair konuştu.    'POLİTİKALAR FARKLI SORUNLAR ORTAK’    Belucistan halkının 3 ülkenin farklı asimilasyon ve yok sayma politikalarıyla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Gisoo Derakhshan, “3 ülkenin politikaları farklı ama hepimizin kadın olarak yaşadığı sorunlar ve acılar ortak. İlk ve en büyük sorunumuz, kızlarımızın eğitim eksikliğidir. Bu, Taliban'ın varlığı nedeniyle Kuzey Belucistan'da (Afganistan sınırları içinde kalan Belucistan toprakları) daha belirgin. Eğitim hakkı dışında, çocuk yaşta zorla evlendirmeler, doğumda kadın ölümleri ve kadınlara özgü kişisel hijyen ve enfeksiyonlar konusunda sayısız sorun var” dedi.    PAKİSTAN’DA FARKINDALIK ARTTI    Beluc kadınların sadece söz konusu devletlerle değil ataerkil sistemle de mücadele ettiğini söyleyen Gisoo Derakhshan, “Beluc kadınların yetenekleri ve becerileri görmezden geliniyor. Şu an yaşatılan Beluc kültürü daha ataerkil ve genelde kadını yok sayan bir kültür. Bu, sömürgeci ülkelerin kendi hedeflerine ulaşmak ve kadim Beluc kültürünü yok etmek için dayattığı bir kültür. Bu yüzden aktivist kadınlar ve kadın hakları savunucuları sıklıkla alay konusu oluyor. Doğu Belucistan'daki (Pakistan) bu koşullar büyük ölçüde kontrol altına alındı ve Doğu Belucistan'da kadın liderliği her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Toplumda farkındalık artıyor ve erkekler de kadınlara destek veriyor ancak Batı Belucistan ve Kuzey Belucistan'da bu durumlar çok daha sınırlı. Beluc kadınların örgütlenip bilinçlenebileceği kurumlarımız maalesef ki yok. Merhamet göstermeyen 3 ülkede, kadın kurumu açmak oldukça zor. Bu yüzden hem asimilasyon politikaları hem de yanlış modernleşme nedeniyle Beluc kadınlar diğer kültürlerin etkisinde kalıyor” diye belirtti.    ASİMİLASYONA KARŞI ÖZE DÖNÜŞ    İnternet ile birlikte asimilasyon politikalarına karşı mücadele etme şanslarının oluştuğunu belirten Gisoo Derakhshan, “Yıllarca Belucistan kültüründen uzaklaşmıştım ve kökenlerim hakkında doğru bilgim yoktu ancak internet aracılığıyla halkımla bağlantı kurdum, kendimi ve kültürümü tanıdım. Kültürümü, dilimi koruma bilimcim oluştu. Kültürümüzü korumak için dilimizi korumamız gerekiyor. Beluc harfleriyle yazmak, Beluc diliyle konuşmak son derece önemli ama maalesef ki Belucistan'ın her yerinde ailelerin okul bahanesiyle çocuklarıyla kendi dilini konuşmadıklarını görüyoruz. Dilimizi geliştirmek için aydınlara da görev düşüyor. Şairler ve yazarlar, dilimizi daha da genişletmek, yaymak ve korumak için Beluci dilinde daha fazla yazmalı ve şarkı söylemelidir. Dilimizi, kültürümüzü yeni nesile aktaracak kurumlarımız yok çünkü yasal ve siyasi sorunlarla karşı karşıyayız. Yine de birçok gayri resmi eğitim merkezlerimiz var. Buralarda olabildiğince bir sonraki nesle dilimizi, kültürümüzü aktarmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.    KADINLAR ARASI İRTİBAT ZAYIF     Pakistan’da yaşayan Beluc kadınların Afganistan’daki kadınlara ulaşmakta zorluk yaşadığını belirten Gisoo Derakhshan,  “Taliban’ın yönetime gelmesinin ardından Afganistan’daki kadınlar daha zor şartlarda yaşıyorlar. Onlara ulaşmakta zorluk yaşıyoruz. Sadece sanal medya üzerinden iletişimi kurabiliyoruz çünkü Afganistan’a bekar kadınların mahremsiz (bir erkeğin eşlik etmemesi) girişine izin verilmiyor” dedi.    İRAN VE PAKİSTAN’DAKİ BELUCLAR    İran’daki baskıların son iki yılda daha da görünür hale geldiğini söyleyen Gisoo Derakhshan, “Son iki yılda baskı artmadı, baskı daha görünür hale geldi. Batı Belucistan’da son 2 yılda Beluc halkının birliği sağlandı diyebiliriz. Kadınlar ve erkekler birlikte mücadele etmeye başladı. Batı Belucistandaki halk genellikle dindar ve kadın meselesini ihmal etmişlerdir, hatta bazıları kadınların varlığını kendi çöküşleri olarak görüp toplumdaki varlıklarını bir utanç olarak değerlendiriyor. Direniş cephemizin daha kalıcı olması için bu çelişkilerin düzeltilmesi gerekiyor, aksi takdirde nefret ve bölünmeden başka bir şey getirmeyecektir” diye konuştu.    Doğu Belucistan’da da (Pakistan toprakları) benzer sorunların olduğunu dile getiren Gisoo Derakhshan, Belucistan’ın yeraltı zenginliklerine bile el konulduğunu kaydetti. Gisoo Derakhshan, “Hükümet ayrılıkçılığa karşı çıkma bahanesiyle Beluc halkına yönelik yaygın zorla kaybetme, cinayetler işliyor. Cinayetler, Beluc halkının başlıca sorunları arasındadır; zira son yıllarda doğu Belucistan'ın çeşitli bölgelerinde çok sayıda vatandaşa ait toplu mezar tespit edilmiş ve ortaya çıktı” dedi.    ULUSAL BİRLİK İÇİN ADIMLAR    Beluc halkının ulusal birlik için adımlar atmaya başladığını söyleyen Gisoo Derakshan, “Doğu Belucistan’da yapılan kadın eylemlerine Batı Belucistan’daki Beluclar sanal medyadan da olsa büyük destek verdiler. Beluc Dayanışma Komitesi Lideri ve Başkanı Dr. Mehrang Beluc, konuşmalarında Belucistan'ı üç parçaya bölen sınırları tanımadı ve bu aslında üç ülkedeki Beluc halkının kültür, dil, tarih ve akrabalık temelinde birbirinden ayrı olmadığına olumlu bir işaretidir. Bahsedilen bu hususlar bizi kesinlikle birbirimize bağlıyor ve ulusal birlik çok büyük önem taşıyor” dedi.    ‘ZİLAN’I ROL MODEL ALDI    Belucistan Kurtuluş Ordusu’nun (BLA) 25 Ağustos 2024 tarihinde Pakistan ordusuna karşı başlattığı Herof Operasyonu’na katılarak, fedai eylem gerçekleştiren Mahel Beluc’un “Zilan Kurd” kod adını seçmesi dikkatleri çekmişti. Belucistan halkının özgürlük mücadelesine de değinen Gisoo Derakshan, Beluc kadınların Kürt kadın savaşçıları rol model aldığını belirterek, ekledi: “Kürt Özgürlük Hareketi, Ortadoğu'da uzun bir iç ve saha mücadelesi geçmişine sahip olması nedeniyle büyük önem taşıyor. Kürt ulusunun ulusal birliği ve dayanışması farklı uluslar arasında da olumlu etkiler yaratıyor. Kürt halkının mücadelesini yakından tanıyan Mahel Beluc, milletinin çıkarları uğruna canını feda eden Zilan'ı kendine rol model olarak seçti. Mahel de O’nu izleyerek Beluc ve Belucistan uğruna canını verdi.”    ‘KADIN DEVRİMİ BİZİ TEŞVİK EDİYOR’    Kürt kadın mücadelesinin Belucları etkilediğini vurgulayan Gisoo Derakshan, “Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın devrimini takip ediyoruz. Orada oluşan yönetim, içimizdeki gücü ve yetenekleri her zamankinden daha fazla fark etmemiz, kadın olmaktan gurur duymamız, özgürlüğümüz ve eşit haklarımız için her zamankinden daha fazla çaba göstermemiz için teşvik ediyor” dedi.    8 MART MESAJI    Gisoo Derakshan’ın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı ise şöyle: “Sadece Beluc kadınlarına değil, uzak sınırlardaki ve görünmez kıyılardaki tüm kadınlara mesajım; Etrafınızdaki tüm insanlardan bağımsız bir kimliğiniz var. Tüm çürümüş düşünceleri ve inançları bir kenara bırakın. Tanrı eğer kimliğinizin ve hayat kararlarınızın babanıza, kardeşinize, eşinize ve oğlunuza bağlı olmasını isteseydi, parmak izlerinizin onlarınkiyle aynı yaratırdı. Parmak uçları izleriniz gibi onlardan farklısınız.  Kaderinizi kontrol altına alın ve başkalarını memnun etmenin modern köleliğine köle olmayın ve gülümsemenizi hayatınızdan eksik etmeyin.”   YARIN: ‘Kadın-erkek eşitliği fıtrata ters’ zihniyetinin 23 yılı    MA / Berivan Kutlu