Botu batırılan mülteci: İfadeleri baskı altında verdik 2025-03-03 10:08:04   RIHA - Ege açıklarında 16 Ocak'ta Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı gemi tarafından batırılan bottan kurtulan M.S. adlı mülteci, Sahil Güvenlik Karakolu'nda ifadelerini baskı altında verdiklerini belirtti.    Sahil Güvenlik Komutanlığı, 17 Ocak'ta yaptığı açıklamada, 16 Ocak'ta Aydın'ın Kuşadası ilçesinde bir lastik botun battığını duyurmuş, olayda 4'ü çocuk 7 mültecinin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. Sahil Güvenlik Komutanlığı açıklamasında, "Dur" ihtarına uyulmadığı ileri sürerek, mültecilerin "kaçmaya çalıştığını ve botun bu sebeple battığını" iddia etmişti. Ancak daha önce ulaştığımız ve olaydan sağ kurtulan mülteciler, botun sahil güvenlik gemisi tarafından batırıldığını belirtmişti. (https://www.mezopotamyaajansi42.com/search/content/view/267539?page=1&key=8ca70e34c51c1649baf7a2404514057a) Bottan sağ kurtulanlardan ulaştığımız M.S. (19) isimli mülteci de botun sahil güvenlik tarafından batırıldığını doğruladı. 2 kardeşi, annesi, teyzesi, eniştesi ve 4 kuzeniyle bota birlikte bindiklerini ifade eden M.S., "Işıkları kapalı bir gemi yanımıza geliyordu. İlk başta gelen gemiyi ticari gemi zannettik. Çünkü daha önce böyle büyük bir gemi görmemiştik. Çok yaklaştığı zaman birden önümüze geçerek çok büyük bir dalga yarattı. O zaman sahil güvenliğe ait olduğu anladık" ifadelerini kullandı.    'ANONTAN 10 SANİYE SONRA ÖNÜMÜZÜ KESTİLER'   Sahil Güvenlik gemisinin "Dur" anonsundan 10 saniye sonra önlerini kestiğini ifade eden M.S., "Önümüze geçtiğinde çok büyük bir dalga yarattı. 'Dur' anonsundan sonra bir-iki dakikaya önümüze gelebilirdi. Ancak öyle olmadı ve birden önümüzü kestiği için hepimiz panik yaşadık. Geminin neden böyle bir şey yaptığını anlamaya çalıştık. Bottaki kaptan da panik yaşadı. Ben de kardeşlerim ve annemi tutmaya çalıştım. İkinci sefer de yine bu su sıçratma ve dalga hareketini yaptığı zaman bizim bot suyun altında kaldı ve suyun üzerine çıktığında teyzemin ailesinden kimsenin botta olmadığını fark ettim. Kuzenlerime seslenmeye başladık. Ancak hiç bir şey göremiyordum. Gökyüzünün ve suyun rengi aynı olmuştu" diye konuştu.   '40 DAKİKA SUDA BEKLETİLDİLER'   Sahil Güvenlik'in 40 dakikaya yakın bir süre onları suda beklettiğini sadece onlara su tuttuğunu ifade eden M.S., yardım çığlıkları atmalarına rağmen kimsenin onlara yardım etmediğini belirtti. M.S., "Sahil Güvenliğin gemisi büyüktü. Bize çok sonra yaklaştı. Teyzemleri, kuzenlerimi sudan çıkarıp gemiye götürdük. Çok perişan bir haldeydiler. Sonra bir kaç gemi geldi ve kayıp olanları aradı. Sonra o perişan halimizle bizi ifade vermek için Sahil Güvenliğe götürdüler. Bizi orada odaya kilitlediler. Bir baba eşini ve çocuğunu kaybettiğini öğrenince mecburen Afganistan'a geri döndü. Ben de eniştem ve kuzenimi kaybettim" şeklinde konuştu.    'İFADEYİ BASKI ALTINDA VERDİK'   Geçici koruma statülerinin iptal edildiğini söyleyen M.S., ifade işlemlerinde Sahil Güvenliğin "Niye kaçtınız?" gibi sorular sorduğunu aktardı. Sorulara verdikleri çoğu cevabın Sahil Güvenlik tarafından kabul edilmediğini belirten M.S. şunları söyledi: "Biz 2019'da Afganistan'dan buraya geldik. Bizim çalışma iznimiz yok. Ben mesela Türkiye'den mezun oldum, ama buna rağmen çalışma iznim yok. Burada iş bulamıyordum. Çalışma iznimiz olmadığı zaman bize çok büyük cezalar yazıyorlardı. Sigortamız yatmıyordu. Burada bazıları yabancılara ev vermiyor. Ev kiralarını yüksek söylüyorlar. Bu sorunlardan dolayı gitmek istediğimizi söyledik. Oraya götürülürken tüm eşyalarımıza el konuldu. İfade işlemleri 10 dakikadan uzun sürmüyordu. Biz bunları söyledikçe orada ifadeyi alanlar, 'Siz yalan söylüyorsunuz. Burada böyle şeyler yaşanmıyor. Siz dalga yüzünden değil, kendiniz suya düştünüz' dediler. İfade işlemleri boyunca baskı altındaydık. Ama ben yine de ifademde direttim. Çünkü bizim botumuzda hiç sıkıntı yoktu. Sorunsuz gitmiştik. Onlar su atmayana kadar da bir sıkıntı yaşamamıştık."   MA / Ceylan Şahinli