TJA: Abdullah Öcalan'ın çağrısını yaşamsallaştırmak için mücadele edeceğiz 2025-03-04 11:49:16 AMED - TJA,  Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın tarihi bir fırsat olarak nitelendirerek, “Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısını sahipleniyor, yaşamsallaşması için tam bir seferberlik içerisinde tüm kadınlarla birlikte mücadele edeceğiz” dedi.  Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Savaşların halklara büyük acılar yaşattığı kaydedilen açıklamada, Abdullah Öcalan’ın çağrısının tarihi önemine dikkat çekildi. Açıklamada çağrının sadece Kürtler ve Türkler için değil tüm Ortadoğu halkları için bir milat olduğu kaydedildi.     ‘AYDINLIK BİR ÇAĞIN ÇAĞRISIDIR’   Çağrının savaş gerçekliği yaşayan coğrafyalar açısından yeni bir yaşam ve mücadele hakikati içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Aynı zamanda söz kurma zamanının kadınlara ait olduğu kadın özgürlüğü ve demokratik toplum mücadelesinin daha aktif olacağı bir döneme girmekteyiz. Örgütsüz bırakılan, cinsiyetçilik, dincilik, milliyetçilik, bilimcilik argümanlarıyla sürekli ötekileştirilen kadınların artık barış ve demokrasi için daha güçlü örgütleneceği, daha fazla mücadele edeceği ve daha büyük zaferler kazanacağı bir aşamaya geçmemiz bu çağrıyı doğru anlamlandırmamız, çağrı karşısında sorumluluk almamız ve süreci sahiplenmemizle bağlantılıdır. Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı barış ve demokratik toplum çağrısı başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere bütün haklar için aydınlık bir çağın çağrısıdır.    YAŞAMSALLAŞMASI İÇİN SEFERBERLİKLE ÇALIŞACAĞIZ   Nitekim bütün dünyada bu kadar büyük bir yankı uyandırması da bu hakikati ile yakından bağlantılıdır. Dolayısıyla bu sürece en fazla güç ve destek verecek olan kadınlardır ve demokratik toplum kadınların kazanımları ve mücadelesiyle örgütlendirilebilecek bir hakikattir. Özgür Kadın Hareketi olarak Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısını sahipleniyor, yaşamsallaşması için tam bir seferberlik içerisinde tüm kadınlarla birlikte mücadele edeceğimizi tüm kamuoyuna ve halkımıza deklere etmek istiyoruz. Unutmamalıyız ki kadın özgürlük mücadelesi hem barış ve demokrasinin örgütleyici gücü hem de teminatı rolündedir. ‘Jin, jiya,  azadî’ felsefesinin de mimarı olan Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı bu tarihi çağrı bütün kadınlara böylesi hayati bir sorumluluk yüklemektedir.    BARIŞ MÜCADELESİNİ ÖRGÜTLEYECEĞİZ   Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmanın ancak onurlu barışına kavuşmuş demokratik toplumlarda yaşamsallaşma ve evrenselleşme zeminine kavuşacağı gerçekliği kadın özgürlük mücadelesi yürüten biz Kürt kadınlarının hem tarihi sorumluluğu hem de nihai amacı olmaktadır. Zira Kürt kadın özgürlük hareketi yürüttüğü uzun soluklu mücadeleden elde ettiği muazzam deneyimler ile demokratik toplumu Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı temelinde örgütleyecek teorik ve pratik muhtevaya sahiptir. Onurlu barış için yürüttüğümüz her mücadele erkek egemen zihniyete karşı yürüttüğümüz bir mücadeledir de. Dolayısıyla bu yeni dönemde savaşa ve erkek egemenliğine karşı kadınlar barış mücadelesini örgütleyecektir.    HALKLAR ÖNDERİ ÖZGÜR OLMALI   Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı Türkiye’deki tüm halklar için tarihi bir fırsat yarattığından başta mevcut hükumete ve devlet yetkililerine de ciddi sorumluluklar düşmektedir. Her şeyden önce Halklar Önderi Abdullah Öcalan‘ın özgür çalışır koşulları oluşturulmalıdır. Savaş  ve çatışmanın son bulması ve sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için siyasi ve hukuki adımların atılması, gerekli yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması elzem bir durum olurken bunun için ihtiyaç duyulan program, proje ve planlamaların zaman kaybetmeksizin hayata geçirilmesi gerekmektedir.    8 MART VE 21 MART RUHUYLA MÜCADELEYİ YÜKSELTME ÇAĞRISI   ‘Barış ve Demokratik Toplum’ inşasının önü açılarak halkların yıllardır özlemini çektiği kendi özgün aidiyetleri ve farklılıklarıyla bir arada yaşama şansını yeniden yakalayabilirler. Birlikte eşit ve özgür yaşamanın mümkün olduğuna inanan tüm kadınları bu çağrı etrafında kenetlenmeye daha güçlü bir şekilde barışı sahiplenmeye ve bunun için aktif mücadele etmeye çağırıyoruz. Kürt kadınları Orta Doğu ve dünya kadınları ile bu tarihi ‘Barış ve Demokratik Toplum’ inşasının çağrısını sahiplenerek gelişecek sürecin hem öncüsü hem mimarı olacaklardır. Direnişin sembolü haline gelmiş olan 8 Mart ve 21 Mart Newroz ruhuyla alanlarda, meydanlarda, sokaklarda, kentlerde, köylerde, kadının varlık bulduğu her yerde; tüm kadınları bu çağrıyı sahiplenmeye; ‘onurlu barışı ve demokratik toplumu mutlakla örgütlenen direnen, mücadele eden ve bu yolda bedel vermiş tüm kadınlar getirecektir’ şiarıyla mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”