Hasta tutsaklar Avcı ve Balatacı için çağrı 2025-05-17 15:30:56   İSTANBUL /ANKARA - Hasta tutsaklar için İstanbul ve Ankara’da yapılan eylemlerde Kazım Avcı ve Taylan Balatacı’nın tahliye edilmesi istendi.     İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, "F Oturması" eylemlerinin 686’ncı haftasında Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde açıklama yaptı. Bu haftaki eylemde Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Taylan Balatacı’nın sağlık durumuna dikkat çekilerek, serbest bırakılması istendi.  Açıklamada “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartları açılarak, “Taylan Balatacı serbest bırakılsın”, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı.      BALATACI’NIN HASTALIKLARI   Eylemde basın metnini okuyan insan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu, 48 yaşındaki Taylan Balatacı’nın 26 yıldır cezaevinde olduğunu vurgulayarak, hastalıklarını şöyle sıraladı: “Wernicke Korsakof Sendromu, yakın hafıza bozukluğu, bel fıtığı, astım, Vertigo, Hidrosel, Nöroanemik Sendrom, gingivit ve glassit hastası olup, kronik mide sorunları, kaşeksi, vücudun büyük bir bölümünde hücre, doku veya organların küçülmesi veya işlevini kaybetmesi olarak tanımlanan global atrofi, sırt ve boyun ağrıları ve bacak kaslarında meydana gelen hasar nedeniyle her iki bacakta his kaybı, ataksi, yürüme ve hareket güçlüğü yaşamakta ve yaşamını arkadaşlarının yardımı ile sürdürebilmektedir.”    Balatacı’nın 22 yaşındayken cezaevine girdiğini ifade eden Nimet Tanrıkulu, olumsuz cezaevi koşullarından kaynaklı kısa sürede birçok hastalığa yakalandığını belirterek, “Birçok önemli hastalığı var ve hepsi başlı başına ağır bir tedavi ve tıbbi destek gerektiriyor. Ancak havalandırma, hastaneye ulaşım, düzenli kontrol, detaylı tetkik, bilgilendirme vb. yetersizlikler nedeniyle tedavi süreci hapishane koşullarında sağlıklı işlemiyor ve bu nedenle serbest bırakılması ve tedavisinin dışarıda devam etmesi gerekiyor” dedi.    Nimet Tanrıkulu, Balatacı’nın avukatı Gülizar Tuncer’in aktarımlarına şöyle yer verdi: “ ‘Taylan’ın durumuna dair defalarca başvuru yapıldı ve dilekçeler verildi. Taylan’ın sağlık durumundaki kaygı verici gelişmeleri belgelerle, raporlarla yetkili kurumlara sunarak gerekli çalışmaların yapılmasını talep ettik ancak henüz sonuç alamadık. Esasında, Taylan hakkında düzenlenen 16 Ocak 2002 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ‘ileri derecede beslenme yetersizliğine bağlı, genel durum bozukluğu ve Wernicke Korsakof Sendromu nedeniyle cezaevi koşulları hayatı için kati tehlike’ ve Wernicke infazının 6 ay süreyle tehiri gerektiği belirtilmişti. Ancak o dönem Taylan hükümlü değil de tutuklu bulunduğu için serbest bırakılmamıştı. Sonrasında hastalıklarına yenileri eklendi.  Son durumda, sürekli kullandığı ilaçlara rağmen artan nefes darlığı, şiddetli sırt ve boyun ağrıları, oturup kalkmakta, hareket etmekte zorlanması, hafıza sorunu ve konsantrasyon yitimi nedeniyle günlük yaşamını sürdürmekte dahi ciddi zorluk yaşıyor ve hapishane koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyecek durumda. Tedavisinin ve bakımının dışarıda yapılması için serbest bırakılması gerekiyor’ demiştir.”   Nimet Tanrıkulu son olarak Balatacı ve diğer hasta tutsakların serbest bırakılması için yetkililere ve kamuoyuna çağrı yaptı.    ANKARA       Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla düzenledikleri eylemlerin 558’inci haftasında Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. Bu haftaki eylemde, 70 yaşındaki ağır hasta tutsak Kazım Avcı’nın durumuna dikkat çekildi. Açıklamayı İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi üyesi Sevil Turgut yaptı.   Sevil Turgut, Kazım Avcı’nın 9 yıl 6 aydır hakkında kesinleşmiş bir hüküm olmaksızın tutuklu bulunduğunu belirterek, Avcı'nın hastalıklarına ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Yüzde 78 engellidir ve sol bacağı kalçasından itibaren kesik olmasından kaynaklı 58 senedir boynundan askı aparatıyla bağlanan 5 kilo ağırlığında bir protez kullanmaktadır. Bu proteze ek olarak yürürken sürekli baston ya da koltuk değneği kullanmaktadır."   Avcı'nın tek başına hücrede tutulduğunda kendi bakımını sağlayamadığını belirten Sevil Turgut, "Kendisi ile aynı cezaevinde kalan akrabasının, kendisi ile aynı yerde kalmayı kabul etmesiyle bakım ve ihtiyaçlarını giderme noktasında destek alabilmiştir” dedi.    'YÜRÜMEKTE ZORLUK ÇEKİYOR'   Avcı’nın hastane sevklerinde protezi nedeniyle hem araçlara binmekte hem de yürümekte zorluk yaşadığını belirten Sevil Turgut, “Mitral Yetmezlik kalp hastalığı var. 2 Şubat 2022 tarihinde cezaevinde kalp krizi geçirmiş ve Ankara Şehir Hastanesi'nde 4 gün yatmış, kendisine anjiyo yapılmıştır. Bir damarının tamamen kapalı olduğu tespit edilmiş, bu damarına stent takılmış, diğer iki damarı daha az kapalı olduğu için müdahaleye gerek duyulmadığı aktarılmıştır. Kalp krizinden sonra hâlâ sol el parmaklarında karıncalanma ve uyuşukluk devam etmektedir. Kalpte çalışma yetersizliği oluşmuş, kalbi yüzde 40 kapasiteyle çalışmakta, yüzde 40'ın altına düşmesi halinde kalp pili takılacaktır” diye aktardı.   GÜNDE 12 İLAÇ KULLANIYOR    Avcı’nın geçirdiği kalp krizi sonrası günde 15 dakikadan fazla hareket etmemesi gerektiği yönünde doktor tavsiyesi aldığını aktaran Sevil Turgut, “Nabzının sürekli 80-90 düzeyinde olduğundan dolayı her an yeniden kalp krizi geçirmekten korktuğunu, omuriliğindeki rahatsızlığın korkuttuğunu, bu nedenlerle psikolojisinin de bozulduğunu aktarmıştır. Her gün sabah ve akşam 6'şar adet olmak üzere günde 12 tane kalp ilacı kullandığını, ayrıca prostat için günde 2 adet hap aldığını, şeker için yine günde 2 adet hap aldığını, mitral yetmezlikten dolayı günde 1 ilaç aldığını ve ayrıca diyet yaptığını aktarmıştır. Şiddetli baş ağrıları yaşaması üzerine çekilen MR neticesinde beyin kanaması geçirdiği ve kanama olan bölümlerde bir takım kalıcı hasarlar oluştuğu tespit edilmiştir” şeklinde konuştu.   Sevil Turgut, Kazım Avcı’nın ağır sağlık sorunları nedeniyle serbest bırakılması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Kazım Avcı’nın ağır olan hastalıkları ve yaşamını tek başına devam ettirmeyeceği göz önüne alınarak tetkiklerinin bir an önce yapılması ve heyet raporunun aldırılarak ve yaşamını ve tedavisini daha sağlıklı koşullarda yapabilmesi için infazının ertelenmesi sağlanmalıdır.”