Menzione: Öcalan başlatmak istediği değişimi dışarıdan yönetebilmeli 2025-05-23 09:35:19 HABER MERKEZİ - İtalyan hukukçu Ezio Menzione, PKK'nin kongre kararlarına karşı iktidarın da "barış niyetini" göstgermesi gerektiği belirterek, "Öcalan, başlatmak istediği değişimi dışarıdan yönetebilmelidir" dedi.  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından PKK, 12’nci Kongresi’ni 5-7 Mayıs tarihlerinde topladı. Kongrede “çalışmaları sonlandırma” kararı alan PKK, Kürt sorununun demokratik çözümüne yönelik tartışmalara yeni bir ivme kazandırdı. Karar hem ulusal hem de uluslararası alanda geniş yankı uyandırırken, özellikle Avrupa başta olmak üzere çeşitli uluslararası çevrelerden süreci destekleyen açıklamalar gelmeye devam ediyor.     İtalya'nın önde gelen hukukçularından Ezio Menzione, konuya ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.   ‘ÖCALAN SÜRECİ DIŞARIDAN YÖNETEBİLMELİ’   PKK’nin kongre kararlarını olumlu bulan Menzione, iki tarafında barışı istemesi gerektiğini belirtti. Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin evrensel hukuk normlarını açıkça ihlal ettiğine dikkati çeken Menzione, “Ne yakınlarıyla ne avukatlarıyla düzenli görüşemiyor. Bu durum ABD gibi tecrit uygulayan ülkelerde dahi böyle değil. ABD'de bile en ağır tecrit koşullarında olan mahpusun yakınları ve avukatıyla görüşme hakkı saklıdır. Burada tartıştığımız şey hukuki standardın dışında bir şey. Son aylarda sadece bir kez yeğeniyle ve heyetle görüşmesine izin verildi. Ancak mevcut durumda ve kongrenin kararıyla Öcalan’ın tüm durumu çözülmeli, tersine çevrilmelidir. 26 yıl boyunca tecritte kalmış bir insan ve şimdi cezaevinden çıkmasının zamanı geldi” diye belirtti.    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024 tarihinde Abdullah Öcalan için yaptığı “Meclis’e gelsin konuşsun” çağrısını hatırlatan Menzione, “Bu çağrı onun görüşmeleri cezaevinin dışında yönetmesi gerektiği anlamına gelir. Cezaevinde, dışarıyla bazı bağlantılar kurarak olmaz. Artık 26 yılın ardından tüm vatandaşlık hakları kendisine iade edilmelidir. Öcalan başlatmak istediği değişimi dışarıdan yönetebilmelidir” dedi.   TERÖRLE MÜCADELE KANUNU   Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) hem içerik hem de uygulama bakımından keyfi olduğunu dile getiren Menzione, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının da uygulanmadığını anımsattı. İtalya ve Almanya’da da benzer yasaların olduğunu ancak “terör” tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra yasaların kaldırıldığını ya da uygulanmadığını belirten Menzione, “Bu tür yasalar asla belirli ve net değildir. Çünkü hükümet onları sadece terörizme karşı değil, aynı zamanda genel olarak muhaliflere karşı da her türlü kullanıma uygun hale getirme gücüne ve isteğine sahiptir. Bu yasaların belirli bir kapsamı olması ve herkes tarafından anlaşılabilir olması gerekir. Belki de siyasi görüşmelerden sonra yürürlükten kaldırılacaktır” ifadelerini kullandı.   ‘HÜKÜMET BARIŞ NİYETİNİ GÖSTERMELİDİR’   PKK’nin silahlı mücadeleye son vermesiyle birlikte Türkiye'deki “terör” tanımının da değişmesi gerektiğini söyleyen Menzione, bu bağlamda ise binlerce siyasi tutsağın bir an önce tahliye edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Menzione, şöyle devam etti: “PKK artık silahlı bir örgüt değilse, o halde onlarla ilişkili olduğu iddiasıyla cezaevinde tutulan insanlar neden hala içeride? Avukatlar, belediye başkanları, gazeteciler... Tutsaklar derhal serbest bırakılmalıdır. Bu aylar değil, günler meselesidir. Şahsen Türk hükümetinin gerekli adımları atacağına pek güvenmiyorum. Barışa gitmeye yönelik niyetini göstermelidir.”    MA / Hîvda Çelebi