'Ziggurat anlayışa karşı kadın birliğinin zamanı' 2025-06-25 09:37:03   AMED - Kürt Kadın Platformu Konferansına katılan Jineoloji Atölyesi'nden Aynur Sarıca, "Ziggurat anlayışıyla beraber kadını yok sayan, köle olarak sömürgeleştiren bir anlayışa karşı, tam da kadın birliğinin oluşum zamanıdır" dedi.    Amed'de 21-22 Haziran tarihlerinde gerçekleşen 3'üncü Kadın Konferansı'nda, kadınların dil ve kültürde, "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nın" öngörülen toplumsal inşada kadının rol ve misyonu, kadın kırımı, kadına yönelik şiddete karşı mücadele yöntemleri ele alındı. Kadın ittifakının kurulması için bir sekretaryanın kurulduğu konferansa Wan'dan katılan Jineoloji Atölyesi'nden Aynur Sarıca birlik ve beraberliğin kadın öncülüğünde sağlanmasının zamanı geldiğini söyledi. 21'incü Yüzyıla için "Kadın özgürlük yüzyılı" dediklerini söyleyen Aynur Sarıca, kadın birliğinin amaçlarından birinin Kürt kadınını ikinci kimliğe taşımak isteyen ulus devlet anlayışına birlikle cevap olmak olduğunu ifade etti. Aynur Sarıca, "Kürt kadın hareketi, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma ekseninde sömürüye, ötekileştirmeye karşı birlik cevabı verdi. Bunun da öncülüğünü bu konferansta gerçekleştirdik. Birliğin asıl amaçlarından biri de özgürlüktür. Öncelikle kadın özgürlüğü, sonrasında toplumsal özgürlüğü getirmek, demokrasiyi buradan Ortadoğu ve dünyaya örnek olarak sunmaktır" ifadelerini kullandı.    Konferansta 4 ayrı atölye gerçekleştirildiğini belirten Aynur Sarıca, bunlardan birinin "barış ve demokratik inşa" olduğunu söyledi. Bu atölye ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla devam eden süreçte kadının rol ve misyonunu tartıştıklarını söyleyen Aynur Sarıca, "Sayın Abdullah Öcalan'ın hem 8 Mart'ta hem de yakın tarihinde Jineoloji Akademisi'ne gönderdiği mektup bariz bellidir. Şöyle ki: kadının özgür olmadığı bir yerde toplumun özgürleştirilemeyeceği net. Bu da kadının rol ve misyonunu ortaya koyuyor. Kadın kendi bilimiyle, varlığı, düşüncesiyle, kendi cinsini özgürleştirdikten ve bu özgürleşmeyle beraber toplumun özgürlüğünü görev olarak aldığı ortaya çıktı. Bu anlamda atölyede, ağırlıkla biz kadınların rol ve misyon olarak neler yapabileceği ve son gelen öneriler, mektuplar çerçevesinde yolumuza nasıl devam etmemiz gerektiğine dair tartışmalardı. Bunlardan biri de 'demokratik toplumun inşasında kadının rolü' idi. Bu rolle beraber kadının toplumdaki her zeminde her mekanda, her yerde nasıl bir örgütlenme olması gerektiği, nasıl ilişkilenmesi, rol oynamasına dair tartışma ve öneriler geliştirildi" diye konuştu.    ATÖLYELERDE DİL, KÜLTÜR VE SANAT TARTIŞILDI   Diğer bir atölyelerinin "dil atölyesi" olduğunu dile getiren Aynur Sarıca, "Kürt kültürü ve sanatına dair öneriler, tartışmalar yürütüldü. Bunda kadınların rolü nedir? Nasıl koruyabiliriz üzerine atölyeler gerçekleşti. Bu atölyeler ile birlikte daha da zenginleştirip içeriği nasıl doldurulup, yaşamsallaştırılması üzerine öneriler gerçekleşti" dedi.    'ZİGGURAT ANLAYIŞA KARŞI BİRLİK'   Aynur Sarıca, ulus devletin eril zihniyetinin Ziggurat anlayışının kadını yok sayan, kadını tecrit altında tutmaya çalışan, doğal misyonuymuş gibi kadına öteki kimlikle tanımaya çalışan anlayışının kadını yok saydığını vurguladı. Aynur Sarıca, Kürt kadın birliğinin amaçlarken mustarip olunan ortak sorunlara yüksek sesle dile getirmek olduğunu belirterek, "Herkesin bulunduğu alanda; barış, özgürlük, kadın özgürlüğü için, toplumun özgürlüğü için birliğe cevap ve emek vermesi gerekiyor. Bu anlamda bizim beklentimiz şudur: Kürdistan bölgesinde bütün kadınların destek ve katılım sağlaması gerekiyor. Ziggurat anlayışıyla beraber kadını yok sayan, köle olarak sömürgeleştiren bir anlayışa karşı tam da kadın birliğinin oluşum zamanıdır. Bu anlamıyla bütün kadınların örgütlenmesi gerekiyor."    'ORTAK MÜCADELE DE ORTAKLAŞILDI'   Konferansa Mersin'den katılan Mimoza Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Beritan Onuk ise konferansın kadınların kültür alanında, dil alanında, barış ve demokratik toplumun inşası, şiddet politikasına karşı ortak mücadele olmak üzere 4 temel başlığının olduğunu söyledi. Beritan Onuk, konferansın temel gündemlerinden birinin Kürt kadının ulusal birlik noktasında ortaklaşması, şiddet ve yok etme politikasına karşı ortak mücadele, ortak hafıza ve ortak bir mekanizma oluşturmak olduğunu söyledi. Beritan Onuk, "Bununla birlikte hem 4 parça Kürdistan'da hem Avrupa'da nasıl Kürt kadınlarıyla bir araya gelip ortak bir strateji geliştirebiliriz, nasıl bir mekanizma güçlendirebiliriz konusunda ortaklaşıldı" şeklinde konuştu.    'MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ'   Şiddeti yok etme politikasına karşı ortak ağ, platform, dayanışma-danışma merkezi kurma noktasında buluşulduğunu söyleyen Beritan Onuk, "Ulusal birlik alanı daha çok gündeme geldi. Buna yönelik de ortak bir platform kurma. Bu noktada her alanda her mahallede, her köyde daha erişilebilir mekanizmalar, yerel yönetimlerle işbirliği, kırsal alanlarda bir araya gelebileceğimiz mekanizmalarda buluşuldu. Bu konuda erk, eril ve devlet şiddetini özellikle yok etmeye karşı mücadeleye devam edeceğimize karar kıldık. Bu konferansın temel amaçlarından biri, Kürt kadınlarının sesi olmanın da ötesinde direnişi, mücadeleyi büyütmek. Dayanışmayı güçlendirmek" diye belirtti.    MA / Müjdat Can