İki tutsağa ‘su bidonundan halter yaptı’ cezası 2025-08-09 09:16:11   İSTANBUL - Bandırma 1 ve 2 Nolu T Tipi Cezaevi’ndeki tutsakları ziyaret eden DEM Partili Kamuran Tanhan’ın hazırladığı raporda, “Metin Şahin ve Şenol Acar adlı tutsaklar su bidonlarından halter yaptıkları gerekçesiyle 10 günlük hücre cezası verilmiştir. Bu cezanın ise tutsakların ifazlarının ertelenmesine sebep olacağı düşünülmektedir” dedi.   Türkiye'deki cezaevleri, yaşanan hak ihlalleriyle gündemden düşmüyor. Tahliyeler İdare ve Gözlem Kurulları tarafından engellenirken, işkenceye varan ve ağır hasta tutsakların yaşam hakkını ihlal eden uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor.    4 Ağustos'ta Balıkesir'de bulunan Bandırma 1 ve 2 Nolu T Tipi Cezaevi’ndeki siyasi tutsaklarla görüşen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn Milletvekili ve Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Kamuran Tanhan, kendisine aktarılan ihlalleri raporlaştırdı. Cezaevinde tutulan Nihat Malgaz, Dilgeş Malgaz, Cihat Sami, İdris Caner, Fatih Abi, Selman Aydın, Kemal İzci, Mehmet Emin Yıldırım ve Yusuf Yavuz ile görüşen Tanhan’ın hazırladığı raporda, 675 kişilik kapasitesi olan cezaevinde bin 800 tutuklunun tutulduğu, bu durumun ise barınma, hijyen, sosyal etkinlik ve sağlık gibi temel hakları doğrudan olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.    YAŞANAN HAK İHLALLERİ    Özellikle Bandırma 1 Nolu T Tipi Cezaevi idaresinin keyfi uygulamalarına işaret edilen raporda, yaşanan ihlaller şöyle aktarıldı: “Mahpusların aktardığına göre, sözlü taleplerin bazıları kabul edilmekte, ancak resmi dilekçelerle yapılan başvurulara neredeyse hiç olumlu dönüş sağlanmamaktadır. Mahpuslar, taleplerinin sistematik şekilde reddedildiğini ve cezaevi idaresinin sorumluluk almaktan kaçındığını belirtmiştir. Mahpusların tahliye edilen veya başka cezaevine sevk edilen arkadaşlarına ait olan kitaplar kendilerine verilmemiştir. Yaklaşık 500 kitabın cezaevi deposunda tutulduğu aktarılmıştır. Kitapların verilmesi için yapılan başvurulara hiçbir olumlu yanıt alınamamıştır. Radyolar ise cezaevi yönetimi tarafından ellerinden alınmıştır. Temmuz ayı içerisinde beş defa baskın şeklinde aramalar gerçekleştirilmiştir. Bu aramalarda hiçbir somut gerekçe sunulmadan ‘sudan bahanelerle’ eşyalar dağıtılmış ve kişisel alanlara zarar verilmiştir. Aramaların sistematik olarak psikolojik baskı ve yıldırma amacıyla yapıldığı düşünülmektedir. Hastane sevkleri 3-4 ayı bulmakta, diş tedavileri için bekleme süresi ise yaklaşık iki yılı bulmaktadır. Bu durum, sağlık hakkının ciddi şekilde ihlal edildiğini göstermektedir.”   BASKI VE HAKARET    Ortak alana çıkma ve etkinlik yapma taleplerinin karşılanmadığı vurgulanan raporda, “Mahpuslara yalnızca haftada bir gün 45 dakika spor yapma (halı saha) izni verilmektedir. Diğer tüm sosyal etkinlikler sistematik biçimde engellenmektedir. Cezaevi yöneticileri ve gardiyanların yaklaşımı sert, baskıcı ve zaman zaman hakaret içeren biçimdedir. En ufak bir talep veya sözlü itiraz, oda baskınlarıyla sonuçlanmaktadır. Örneğin, sadece kalemtıraş talebinde bulunan mahpusların odaları aranmış ve kendilerine kalemlerini bıçakla açabilecekleri söylenmiştir. Televizyon izleme hakkı sadece cezaevi idaresinin belirlediği birkaç kanal ile sınırlıdır. Gazeteler konusunda ise yalnızca 1-2 yayın dışında herhangi bir yayına erişim sağlanmamaktadır. Bu uygulamalar, bilgi edinme ve ifade özgürlüğünü doğrudan ihlal etmektedir” diye belirtti.    HASTA TUTSAKLAR   Cezaevindeki hasta tutsakların durumuna dikkat çekilen raporda, “Süleyman Yıldız 62 yaşında, 33 yıldır cezaevinde. Hasta mahpus statüsündedir. Mehmet Bağrıyanık yaklaşık 55 yaşında, gut hastası, tedavi ihtiyacı bulunmaktadır. Fethullah Hazır panik atak tanısı vardır. İleri tetkik ve tedavi için hastaneye sevk gerekmektedir. Vedat Giresun, tek gözü tamamen görme yetisini kaybetmiş, diğer gözü kısmen görmektedir. Tedavi edilmezse tamamen görme kaybı riski vardır. Aynı zamanda hipertansiyon hastasıdır. Kadir Emek, master nöron hastası, cezaevinde nöbet geçirmiş, vücudu kasılmakta, ileri seviye bakım ve tedaviye muhtaçtır. Ayrıca infaz yakma uygulamasına maruz kaldığı bildirilmiştir ve hukuki destek için avukat talebinde bulunmaktadır” denildi.    DİSİPLİN CEZALARI    Cezaevi yönetiminin tutsaklara yönelik disiplin cezalarıyla infaz erteleme şüphesinin olduğu belirtilen raporda, “Metin Şahin 29 yıldır cezaevinde ve 1 yıl cezası kalmış. Şenol Acar’ın cezası 1 yılın altındadır. Bu iki tutsak, su bidonlarından halter yapmaları nedeniyle 10 gün hücre cezasına çarptırılmıştır. Bu disiplin cezasının, her iki mahpus açısından da infazlarının ertelenmesine sebep olacak şekilde uygulandığı düşünülmektedir. Bu durum, orantısız ve keyfi ceza uygulamasına işaret etmektedir. Yapılan ziyaret sonucunda, mahpuslara yönelik keyfi ve sistematik hak ihlalleri, idari keyfiyet, sağlık hakkına erişim engelleri, hasta mahpusların ihmali, kitap, yayın, sosyal etkinlik ve iletişim hakkının kısıtlanması, orantısız disiplin cezaları tespit edilmiştir. Bu uygulamalar hem ulusal mevzuata hem de tarafı olunan uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Konunun Adalet Bakanlığı, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ve Cezaevleri İzleme Kurulları tarafından ivedilikle incelenmesi gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.    İHİK’E BAŞVURU   Konuya dair Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na 7 Temmuz’da iki dilekçe veren Tanhan, Bandırma Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin komisyon üyelerinin acilen olağanüstü toplantıya çağrılması, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşülmesi, hasta tutsakların aile üyelerinden bir refakatçi olacak şekilde hastanede tedavi edilmeleri talebinde bulundu.   ADALET BAKANLIĞI’NA SORU ÖNERGESİ   Tanhan, son olarak Adalet Bakanlığı’na verdiği soru önergesinde şu soruları sordu:   “* Su bidonlarını spor ekipmanı olarak kullanmanın, hangi yasal veya idari düzenleme kapsamında disiplin cezası gerektirdiği açıklanacak mıdır?   * Bandırma T1 Cezaevi’nde son bir yıl içerisinde verilen hücre cezalarının sayısı kaçtır? Bu cezaların kaçı koşullu salıverilme tarihlerini etkilemiştir?   * Cezaevlerinde mahpusların spor yapma hakkı kapsamında, fiziksel egzersiz yapabilmelerine olanak sağlayacak ekipmanların olmadığı Bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir?   * Cezaevlerinde tutukluların spor yapması, beden sağlığını koruması hangi koşullar altında mümkün kılınmaktadır? Bu konuda cezaevi idarelerine bir genelge veya talimat verilmiş midir?   * Cezaevlerinde verilen disiplin cezalarının infaz rejimini etkileyen bir ceza aracı olarak kullanılmasının önüne geçilmesi için Bakanlığınızın herhangi bir düzenleme çalışması var mıdır?”    MA / Melik Çelik