DEM Partili Tanhan: İç barış için sınırlardaki mayınlar temizlenmeli 2025-11-26 19:38:11   ANKARA - Irak, Suriye ve İran sınırlarının kara mayınları ile kaplı olduğunu paylaşan DEM Partili Kamuran Tanhan, bu mayınların 10 yılda 45 çocuğun yaşamını yitirmesine neden olduğunu belirterek, iç barış ve toplumsal güvenin tesisi için bu mayınların temizlenmesinin bir zorunluluk olduğunu kaydetti.   Savunma Bakanlığı ve bağlı kurumların bütçe teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndak görüşmeleri sürüyor. Görüşmelerde söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed ve Mêrdîn Milletvekilleri Adalet Kaya ve Kamuran Tanhan, bakanlığa ve bugüne kadar sürdürdükleri politikalarına sert tepki gösterdi.   Türkiye’de kadınların şiddet dalgası altında yaşamlarını sürdürdüğünü, her gün en az bir kadının öldürüldüğünü ifade eden Adalet Kaya, “Kadınların hayatı tam anlamıyla bir savaş alanına dönüşmüş durumda. Dünyada küresel ölçekte yükselen bir savaş gerçekliği var, bölgede çok uzun zamandır bizi de çok fazla etkileyen bir savaş dalgası altında yaşıyoruz. Kadına yönelik şiddettin sürdürülen güvenlikçi politikalarla silahlanmayla da ilişkisi olduğunu pek çok noktada görebiliyorsunuz” dedi.   EKONOMİYİ KÖTÜ ETKİLİYOR   Bakanlığın bütçesinin büyük bir bölümünün silahlanmaya ayrıldığını dile getiren Adalet Kaya, “Biz bunun hem ekonomik bir yük, yine, sadece bununla da kalmıyor, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yapısal düzeyde derinleştiren, kadınların yaşamını olumsuz etkileyen politik bir tercih olduğunu da açıkça belirtmek istiyoruz. Bu bütçe, militarizmi güçlendirerek toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yapısal olarak derinleştirir. Bu eşitsizlik, uzun vadede ekonomik istikrarımızı ve toplumsal barışımızı tehdit eden en büyük iç güvenlik açığına da dönüşebilir. Türkiye'nin savunma harcamaları 2024 yılında 22,7 milyar dolara ulaşmış, bu da gayrisafi yurt içi hasılanın yaklaşık 2,1'ine denk geliyor. Yine, yüzde 3,5 hedefine ulaşmak için ise yaklaşık 15 milyar dolarlık ek harcama yapılması gerekmekte. Bu denli büyük bir harcama artışı zaten kırılgan olan Türkiye ekonomisini daha da kötü hâle getirir” diye konuştu. Adalet Kaya, savunma sanayi harcamalarının artması nedeniyle eğitim, sağlık, bakım ekonomisi ve pek çok kalemde harcamaların azalmasına neden olduğunu belirtti.   ‘CAN ALIYOR’   Söz alan Tanhan ise kara mayınlarına ve temizleme işlemlerine işaret etti. Tanhan, bu işlemlerin yapılması için Türkiye’nin uluslararası sözleşmelere imza da attığını ancak bu doğrultuda yeterli düzeyde bir çalışma içinde olmadığını ifade ederek, eleştirilerde bulundu. Tanhan, “Türkiye de on bir yılı aşkın bir süredir imza koyduğu protokolün ve sözleşmenin tam olarak gereğini neden yerine getirmemektedir?” diye sordu. Tanhan, Irak, Suriye ve İran sınırlarına işaret ederek, tüm bölgede binlerce kara mayının olduğunu ve bu durumun hayatı tüm yönleri ile olumsuz etkilediği ve insanların canlarına mal olduğunu da kaydetti. Tanhan, “Açıktır ki mayın meselesi sadece bir teknik risk değil, bölgesel eşitsizliğin de görünür bir sonucudur maalesef. Mardin ve çevresine özel olarak ifade etmek istiyorum, Nusaybinli olarak, sınır hattında mayınlardan mağdur olmuş, yaşamının her alanında etki etmiş ve bunu bir travma olarak geçirmiş” dedi.   ‘GÖÇE NEDEN OLUYOR’   Suriye sınırının hemen hemen tümümün mayınlar ile kaplı olduğuna da dikkat çeken Tanhan, “Bu bölgeler uzun yıllardır tarıma kapalıdır. Yerel halkın bu alana erişimi kısıtlanıyor. Bunun bir sonucu olarak da birçok köy üretimden koparılmış, binlerce yurttaşa aş ve iş sağlayabilecek alanlar insansızlaştırılmıştır bu politikayla. Bunun doğal bir sonucu olarak da bölge sakinleri, yurttaşlar zorunlu göçe maruz kalıyor. Kamışlı'da, Derbesiye'de tarımın bütün olağan hâliyle hayat devam ederken Türkiye tarafında ise bu alanın büyük bir bölümü son derece bilinçli bir şekilde yasaklı ve riskli statüde bırakılmıştır. Çocuklar açısından en ağır sonuçlar doğuran bir durumdur bu mayınlar, kara mayınları” diye belirtti.   ÇOCUKLARIN CANINI ALIYOR   Tanhan, 2011 ve 2021 yıları arasında bu mayınlar nedeniyle en az 45 çocuğun yaşamını yitirdiği, 135 çocuğun ise yaralandığını paylaştı. Tanhan, “Bu veriler özellikle Mardin, Şırnak, Hakkâri ve Van gibi sınır illerinde yoğunlaşmaktadır. Devletin güvenlik gerekçesiyle uygulamaya geçirdiği politikaların bir sonucu olarak mayın ve çatışma, savaş atığından kaynaklanan ölüm ve yaralanma olayları bu ülkenin çocuklarının kaderi olmamalıdır. Çocukların oyun alanlarının dahi büyük bir risk altında olduğu bir durumdan söz ediyoruz. Bu tablo kabul edilebilir bir tablo olmamakla birlikte daha fazla kabul etmemiz de mümkün değildir” diye konuştu.   BARIŞ İÇİN BİR ZORUNLULUK   Tanhan, mayınların temizlenmesinin aynı zamanda iç barış ve toplumsal güvenin tesisi konusunda da bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Tanhan, sözlerini şöyle tamamladı: “Kara mayınları bu ülkenin çatışmalı tarihine tanıklık eden yurttaşların belleğinde en derin yaralardan bir tanesidir. Sınır hatlarında, yaylalarda, köy yollarında, çocukların oyun alanlarında duran her mayın aslında, yıllardır çözümsüz bırakılmış bir meselenin birer simgesidir. Bu ülkenin barış, diyalog ve demokratik çözüm arayışı defalarca ifade edildiği gibi, toplumun tüm kesimlerinin ortak talebidir. Bu topraklarda barış çağrısını en güçlü biçimde dile getiren, toplumsal çatışmanın sonlanması için kapsamlı bir çerçeve ortaya koyan yaklaşım da bellidir. Silahsızlanma, demokratik siyaset kanallarının açılması, halkların hak ve özgürlük temelli bir ortak yaşamda buluşmasıdır. Bu anlayış yalnızca geçmişe dönük bir çağrı değildir, bugün hâlen geçerli, ihtiyaç duyulan bir toplumsal perspektife işaret etmektedir. Mayınların temizlenmesi, sınırların güvenli hâle getirilmesi, yurttaşların topraklarına kavuşması ve çocukların ölmediği bir ülke ancak barış ve demokratik çözüm iradesiyle mümkündür.”