TJA Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesi: Hedef Öcalan’ın özgürlüğü

  • kadın
  • 16:10 25 Eylül 2022
  • |

BATMAN - TJA 4. Olağan Kadın Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.  Bildirgede,“Tecride karşı mücadeleyi büyütme ve Kürt Halk Önderi üzerindeki tecridi kırıp fiziki özgürlüğünü gerçekleştirmeyi hedeflemektedir” vurgusu yapıldı. 

Özgür Kadın Hareketi (TJA), "Em li dijî faşîzmê bi biryar û di azadiyê de bi israr in (Faşizme karşı kararlı, özgürlükte ısrarcıyız)" şiarıyla gerçekleştirdiği 4'üncü Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesini açıklıyor. TJA 4. Olağan Kadın Konferansı Sonuç Bildirgesi açıklandı. Bildirgenin Kürtçesini sanatçı Devrim Demir, Türkçesini ise Halkların Demokratik Partisi Muş Milletvekili Gülistan Koçyiğit okudu.

Bildirgede, “Konferansımız, İran’da Jîna Mahsa Amina’nın katledilmesini kınayıp İran kadın hareketi öncülüğünde açığa çıkan direnişi ve kadın isyanını selamlayarak dayanışma içerisinde olacağını vurgulamıştır. Aynı zamanda Konferansımız, mücadelemizin öncüleşen değerlerinden olan ve sürgünde hayatını kaybeden Aysel Doğan şahsında ülke sevdasıyla yaşamını yitirenlere adanmıştır” denildi.

 

Sonuç bildirgesinin tamamı ise şu şekilde:

“’Faşizme karşı örgütlülükte kararlı özgürlükte ısrarlıyız’ şiarıyla Dördüncü Olağan Konferansımızı; kadın dayanışmasından aldığımız güçle, yoğun bir katılım, büyük bir coşku, mücadele kararlılığı ve büyük bir umutla 24-25 Eylül tarihlerinde Batman’da gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Konferansımız, İran’da Jîna Mahsa Amini’nin katledilmesini kınayıp, İran kadın hareketi öncülüğünde açığa çıkan direnişi ve kadın isyanını selamlayarak dayanışma içerisinde olacağını vurgulamıştır.

Aynı zamanda konferansımız, mücadelemizin öncü değerlerinden olan ve sürgünde hayatını kaybeden Aysel Doğan şahsında ülke sevdasıyla yaşamını yitirenlere adanmıştır.

EGEMEN SİSTEME CEVABIMIZ ÖZGÜRLÜK

Varoluş hakikatinin bilinciyle, biz kadınların özgürlük mücadelesini her zamankinden daha fazla haykırdığı önemli bir süreçten geçmekteyiz. Dünya'da, Ortadoğu’da, Türkiye’de ve Kürdistan’da yükselerek esaret duvarlarını yerinden eden kadın özgürlük mücadelesi yeni bir direniş dönemi başlatmıştır. Bu süreç, varlığı inkârla tehdit edilen ve yok edilmeyle yüz yüze kalan her oluşumun mücadelesini de kendi bağrında taşımaktadır.

Uzun soluklu mücadelemiz her anda kendisini oluşturmaya devam etmektedir. Günlerdir İran faşist rejimine direnen kadınların ülkede ve dünyada açığa çıkardığı tablo bundan bağımsız değildir. Kapitalist modernitenin sacayağı olan ulus devlet dünya genelinde yükselen kadın mücadelesi karşısında bir yandan kazanımlarımızı gasp ederek diğer yandan da var olan kazanımlarımızı yeniden tartışmaya açarak hedef haline getirmektedir.

Erkek egemen sisteme cevabımız özgürlük mücadelemizi büyüterek, yeni bir yaşamı inşa etmek olacaktır.

YENİ BİR YAŞAMA ÖNCÜLÜK

Bugün kadınlar açısından açığa çıkan en önemli tespitlerden biri, devletli uygarlıkların kadın sömürüsü olmadan ayakta duramayacağı ve hayatta kalamayacağıdır. Devrimci kadın önderlerden Rosa Lüksemburg'un ‘Kapitalizmin var olması için kapitalist olmayan toplumu sömürmesi, sermaye etmesi gerekir’ belirlemesi bugün de geçerliliğini korumaktadır. Bu bağlamda, erkek egemen sistemin kendini sürdürebilmesi için kadını sömürmesi bugünün koşullarını tespit etmek açısından önemli bir veridir. Toplumu yeniden dizayn etmek isteyen kapitalist erkek egemen iktidarların öncelikli hedefi kadınlardır. Bu nedenle kadınlar olarak erkek egemen sisteme cevabımız özgürlük mücadelemizi büyüterek yeni bir yaşamı inşa etmek olacaktır.

Mücadeleyi beraber örgütleyip varoluş hakikatimizi birlikte inşa edeceğiz.

SONLARI UZAK DEĞİL

Kadınlar olarak verdiğimiz mücadele ortak olsa da yaşadığımız coğrafyanın stratejik ve de politik koşulları mücadelemizin niteliğini ve de biçimini de belirlemektedir. Erkek devlet zihniyeti beş bin yıldır sistematik olarak örgütlenmiş olsa da Kürdistan ve de Türkiye tarafında açığa çıkan uygulama farklılıkları Kürt kadınları olarak verdiğimiz mücadeleyi daha meşakkatli kılmaktadır. Bugün pratik olarak yüz yüze kaldığımız kadın düşmanı politikalar; kadınların psikolojik, ekonomik ve sosyal olarak şiddeti daha katmerli bir şekilde yaşamasına neden olmaktadır. Kadın olmanın ötekileştirilmiş gerçeğini değiştirmeye çalışırken yaşadığımız toprakların ötekileştirilmesi, kendisiyle beraber derin, kararlı ve de çoklu bir mücadele vermemizi gerektirmektedir. Ötekileştirilmenin yarattığı bir sonuç olarak verdiğimiz cins mücadelesi kendisiyle beraber ulus ve sınıf mücadelesini de dirilten bir gerçekliği açığa çıkarmıştır. Kürt kadınları olarak verdiğimiz tüm mücadeleler başta hak ve özgürlük iddiası üzerinden eşitlenmelidir. İçinden geçtiğimiz süreç, kadınların kazanımları açısından her türlü tehlikeyi kendinde taşısa da esasta yarattığı durum kadın özgürlüğünün erkek egemen iktidarların sonunu getireceğidir ve bu son, hiç de uzakta değildir.

Bugün bu konferansta bir arada olma nedenimiz; kadınlığımız üzerindeki kırılmaysa, amacımız da mücadeleyi beraber örgütleyip varoluş hakikatimizi yani özgürlüğümüzü beraber inşa etmektir. Hayatlarımız hep kavgayla akarken kendisiyle beraber özgürlüğü de yaratacağı ortadadır.

HEDEF ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ

Kürt Halk Önderi üzerindeki tecridi kırıp fiziki özgürlüğünü gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Konferansımızın esas tartışmalarından biri de tecrit politikalarıdır. Bugün Türkiye ve Kürdistan’da içinde bulunduğumuz durum derinleştirilen tecrit politikasından bağımsız değildir. Kavramın kendisi salt sözlük anlamını ifade etmediği gibi bu tanım esasında, kapitalist sistemin özgürlük eğilimini ve mücadelesini geliştiren her varlığa karşı uyguladığı sistematik bir işkence halidir. Tecrit, tarihsel olarak devletli uygarlıkların yani erkek egemenlikle sistemin; muhalif olana, iktidara, baskıya ve sömürüye boyun eğmeyene uyguladığı bir politikadır. Amaç, yalnızlığı derinleştirip yaşam, toplum ve insan arasındaki bağı koparmak, teslim olmayı dayatmak ve kişiyi özgürlük iddiasından koparmaktır. Bugün siyaset yapan, muhalif basın faaliyeti yürüten, sendikal haklarını savunan, anayasal haklarını kullanan, doğa talanına karşı mücadele eden muhalif kesimlerin birçoğu soruşturma, gözaltı ve tutuklamalarla yüz yüze kalmaktadır. Cezaevleri bir araç olmaktan çıkarılmış çağın ‘modern toplama kamplarına’ dönüştürülmüştür. Bunun yanında yüzlerce hasta tutsak adeta cesaretin bedelini esaretle ödemeye zorlanmaktadır. Tarihsel ve güncel olarak bakıldığında tecrit politikasının toplumda yöneldiği ilk kesim kadınlardır. Kadının tecrit ile esareti, erkekliğin de cesaretinin dayanağı olmuştur. Bugün Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin de amacı geliştirdiği ideoloji ve paradigmaya yöneliktir. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmanın inşasının toplumun özgürlüğünü yani hakikatini yaratacağı gün gibi ortadadır. Esasta geliştirilen tecridin amacı da bu paradigmayı geriletmek, kişiyi varoluş hakikatinden koparmaktır. Bu politika geliştikçe ve derinleştikçe ahlaki çöküntü büyüyerek, yayılmaya devam edecektir. Her güne kadın cinayetiyle ve erkeğin ‘cinnetiyle’ uyanmamızın temel nedeni budur. Bugün ekonomiden eğitime, bilimden sanata kadar tutarlı gerilikleri ve de çürümeyi ülke olarak yaşamamızın temel nedeni, tecrit çemberinin genişletilmesi ve bunun bir rejim olarak uygulanmasıdır. Konferansımız bütün bu tespitler ışığında tecride karşı mücadeleyi büyütme ve Kürt Halk Önderi üzerindeki tecridi kırıp fiziki özgürlüğünü gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.

ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI

‘Özel Savaş’ da kirli bir devlet politikasıdır. 40 yılı aşkındır Kürdistan’da yürütülen savaş Kürt kadınlar olarak verdiğimiz mücadelenin boyutlarını da şekillendirmektedir. Uzun süren savaşların galibi olamayan devletler, kirli ve ölçüsüz politikalarını devreye koyarak uzun vadede toplumun iradesini teslim almayı hedeflerler. Bu açıdan devletin tüm imkanlarını kullanarak özelde kadınları, gençleri ve çocukları hedefleyip düşürmek isterler. Özellikle son 7 yıldır kesintisiz devam eden ve yoğunlaşan savaş gerçekliği Kürdistan’ın özel savaşın merkezine olduğunu daha net ortaya koymaktadır. Kayyımların özelde kadın kurumlarını hedef alıp kapatması, bunun yanında kolluk kuvvetlerinin tıpkı İpek Er olayında olduğu gibi genç kadınları hedef alması, yine gerici, tekçi, cinsiyetçi oluşumlar olan siyasal İslam’ın kurumlarının yoğun bir şekilde açılması ve toplumun ahlaki politik değerlerinin bunlar eliyle çürütülmesi özel savaşın Kürdistan'daki boyutunu gözler önüne sermektedir.

‘Özel alan’ nasıl ki politikse ‘özel savaş’ da kirli bir devlet politikasıdır.

MEZARLIKLARA SALDIRI

Aynı zamanda özel savaş politikaları sadece bunlarla sınırlı kalmamaktadır.  Mezarlıklara yönelik gerçekleştirilen saldırılar tam da bu savaş politikalarının bir parçasıdır. Savaşta hayatını kaybedenlerin cenazesine ve mezarlıklara yönelik geliştirilen saldırılar toplum vicdanını ve maneviyatını derinden sarsmıştır. Yaşama karşı saygınlığını yitiren her zihniyet ölüye karşı da insani yaklaşımını yitirmiştir. İnsan olma ve insan kalabilmenin mücadelesini kaybeden, kendi olabilme sürecini yitirmiş, en büyük ihaneti kendine karşı geliştirmiştir. Yıllardır süregelen bu savaş karşısında bir toplumu ölme biçimleriyle terbiye etmeye çalışan bu zihniyet, utanç müzesinde sergilenmekten kaçamayacaktır. Konferansımızda mezarlıklara yönelik saldırılar başta olmak üzere Kürdistan’da yürütülen tüm özel savaş politikalarına asla alışmayacağımız ve bunun karşısında mücadele edeceğimizin kararlığını vurgulamıştır.

EKONOMİK KRİZ VE YOKSULLUK

Derin yoksulluğun öznesi de kapitalist düzenin nesnesi de ‘kadın’la somutlaşmaktadır. Her gün yaşanan kadın cinayetlerinin ve kadına kapatılmaya çalışılan kamusal alanların, toplumdan ve de toplumsallıktan dışlanan kadını hedeflediği ortadadır. Kadın emeğini yok sayan, kadınları her türlü emek sömürüsüne maruz bırakan, işyerlerinde mobing ve şiddete uğratan erkek egemen sistem krize girdiğinde de ilk gözden çıkardığı kesimlerin başında kadınlar gelmektedir. Derin yoksulluğun öznesi de kapitalist düzenin nesnesi de ‘kadın’la somutlaşmaktadır. Bu haliyle kadın sömürgenin sömürgesi olma gerçekliğini ifade etmektedir. Literatürde ekonomik şiddet bir neden olsa da gerçeklikte açığa çıkan sonuç ekonomik tecrittir.  Konferansımızda kadın emeğinin sömürüsü karşısında kadın emek mücadelemizi de sermayenin tekelinde olan ekonomik alanı da özgürleştirme ve kadın ekonomisini oluşturmayı hedeflemiştir.

EKOLOJİK VE TOPLUMSAL YIKIM

Doğayı savunma insanlığı savunma mücadelesidir.

Kapitalist modernite; kanserleşen kentler, ırkçılık, kadına yönelik şiddet, yalnızlaşan insan toplulukları, gıdaya erişim zorluğu, değişen eko-sistemler, nesli tüketilen canlılar ve iklim krizinin de gösterdiği gibi derin ve çoklu bir krize neden olmaktadır.  Bu krizin temel nedeni erkek egemen hegemonyadır. Kendi varlığını inşa etmek isteyen erkek egemen hegemonyanın kendini sürdürebilir kılma aracı da savaştır. Kirli yöntemlerle sürdürülen savaşlar ciddi ekolojik ve toplumsal yıkımlara yol açmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi Kürdistan’da da yaşanan ekolojik krizin, yürütülen kirli savaş politikalarının bir parçası olduğu unutulmamalıdır.

Ekolojik yıkımın evrende birlikte yaşadığımız tüm varlıklara karşı bir ‘soykırım’ olduğunu, bu yıkıma karşı mücadele öncülüğünün de kadınlarda olduğunu bilmek ve buna göre politika oluşturmak bizler için ivedi bir sorumluluktur. Doğanın insanlığın ortak yaşam alanı olması gerçeğinden hareketle ekoloji mücadelesinin ortak bir mücadele alanına dönüşmesi örgütlü kadın mücadelesi açısından temel bir ihtiyaçtır. Bu anlamda konferansımız doğayı savunmanın insanlığı savunma mücadelesi olduğunu vurgulayarak ekoloji mücadelesini yükseltme kararlığını göstermiştir.

ÇÖZÜM GÜCÜ OLACAK BİR ÖRGÜTLENME

Hedefimiz çözüm gücü olacak bir örgütlenme hamlesidir.

Konferansımız, örgütlenme sorunlarını ele alırken sistemsel krizin örgütlenme zeminlerini ve kadın özgürlük alanlarına vuran düzlemleri çözümlemeyi esas almıştır. Ulus-devlet sistemleri; toplumsal hakikati atomize eden, ayrıştıran, karşıtlaştıran ve buna göre yönetip eğitmeye çalışan anlayışa sahiptir. Bunun karşısında özeleştirel bir yaklaşımdan hareketle, kadının kendi toplumsallığı ile buluştuğu, temel zorlanma alanlarını eğitimden yoksulluğa, sosyal yaşam alanlarından kültürel sanatsal yaşam alanlarına kadar her zeminde çıkmazlarına çözüm gücü olacak bir örgütlenme hamlesini gündemine almıştır.

BİRLEŞİK KADIN CEPHESİ

İlk sömürge olan kadınların makûs tarihini değiştirecek olan da ortak irade ve ortak mücadele hattını beraber örmeleridir. Topyekûn bir kadın kırımına karşı topyekun bir örgütlülük ve mücadele, dönemin temel rengi ve şiarı olmalıdır. Kadın kırımına karşı öz savunma bilincimizin temeline ‘beraber güçlüyüzü’ koyarak, erkek-devlet cephesine karşı birleşik kadın cephesini geliştirmeliyiz. Bu temelde işgal edilen, kadınsızlaştırılan tüm alanlara yeniden dâhil olma zamanıdır diyoruz.

‘Kadınlar birlikte güçlü’ slogan olmanın ötesinde, ortak yaşam etrafında demokratik modernitenin paradigmasal ifadesini oluşturmayı hedeflemelidir. Bu anlamda nerede olursak olalım mücadeleyi ortaklaştırmanın yol ve yöntemlerini hep birlikte belirleyeceğiz. Nitekim kadın hasta tutsaklar, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, kadın siyasetçileri dönük baskı ve tutuklamalar, kadın yoksulluğuna ve kadın kırımına karşı ortak mücadele kararlılığının yol ve yöntemlerini çoğaltma kararlılığı açığa çıkmıştır.

YENİ DÖNEM MÜCADELENİN ANA HATLARI

Konferans delegasyonumuz yeni dönem mücadelemizin ana hatlarını belirleyip aşağıdaki kararları almıştır.

Tecrite Karşı Mücadele

Erkek-Devlet Anlayışı ve Şiddet Politikalarına Karşı Mücadele

Kayyım, İşgal ve Sömürgecilik Siyasetine Karşı Mücadele

Tutsak Kadınların Özgürlüğü

Kadına Yönelik Özel Savaş

Paradigmamız Çerçevesinde Ekoloji Mücadelesi

Demokratik, Ekolojik ve Komünal Kadın Ekonomisi

Kültür ve Anadil Çalışması

Kadın Özgürlük Akademisi

Enternasyonal Kadın Dayanışma Ağı ve Türkiye Kadın Hareketleri Hakkında

Genç Kadınlar.”

Diğer başlıklar

00:32 Pasûr’da uzman çavuş, park nedeniyle tartıştığı genci tehdit etti
23/04/2024
23:08 Özgür Basına yönelik saldırılar Avrupa'da protesto edildi
21:39 Siyaset Bilimci Oğuz: Türkiye'de sendikalaşma oranı yüzde 10
21:05 Soykırımda yakınlarını kaybetti: Ermeni halkı ölüm yolculuğuna çıkarılıyordu
20:19 Tunus açıklarında 19 mültecinin cenazesine ulaşıldı
20:13 Amed Tiyatro Festivali 6'ncı gününde
19:04 Aykol: Özgür Basına yönelik saldırı daha büyük bir operasyonun habercisi
18:50 30 yılın ardından özgürlüğüne kavuşan Bakay’a kitlesel ziyaret
18:44 TJA ve DEM Parti'den Makbule Özer için tahliye çağrısı
18:31 ABD’den 86 sayfalık Türkiye raporu: Kürtler tehdit ve şiddete maruz kalıyor
18:01 Fırat Nehri kıyısında onlarca martı ölü bulundu: Nedeni siyanür mü?
17:54 Makbule Özer’in ailesine ziyaret
17:32 AP Üyesi Villumsen: Erdoğan zulmünün AB'de yeri yok
16:58 DEM Parti ve HDK: Özgür Basın diz çökmeyecek
16:51 Şenyaşar: Bana dava açan Erdoğan failleri neden tutuklamadı?
16:45 Gazetecilerin gözaltına alınmasına itiraz
15:58 AYM kararına rağmen çocuğuyla birlikte cezaevine konuldu
15:41 KNK: Erdoğan’ın yeni savaşı tüm Ortadoğu için bir tehdit
15:29 Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor
14:47 Gazeteciler: Kürt medyası hiçbir zaman susmadı
14:45 Hatimoğulları'ndan 'Demokratik Anayasa' çağrısı
14:44 DİSK’in Taksim başvurusu reddedildi
14:21 Amed’de Makbule Özer protestosu
13:34 Gözaltındaki gazetecilere avukat kısıtlılığı
13:27 HDK, DBP ve DEM Parti: Özgür Basın’ın yanındayız
13:15 Saldırılara karşı Özgür Basın etrafında kenetlenme çağrısı
12:37 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:22 Farqîn Belediyesi kayyımın taşınmaz devir kararlarını iptal etti
12:21 Amed’de 5 yılda 200’den fazla petrol arama-çıkarma sahası açıldı
12:20 Gözaltına alınan gazeteci sayısı arttı
11:50 Kadıköy'de yapılacak Ermeni Soykırımı anması yasaklandı
11:46 Özgür Basın'a dönük gözaltılara tepki yağdı
11:33 Stêrk ve Medya Haber: Halkımızın sesi soluğu olmayı sürdüreceğiz
11:21 Gazeteci Arslan: TV’lere saldırı savaş politikalarından bağımsız değildir
10:44 DFG ve MKG: Saldırılar Özgür Basını yıldıramaz
10:23 Gazeteci Özdemir: Savaş biraz daha uzar ama sonuç değişmez
10:09 Emine Şenyaşar'a ‘Erdoğan'a hakaretten’ dava
10:01 Kazaların eksik olmadığı yol onarılmıyor
09:32 Malezya'da askeri helikopterler çarpıştı: 10 ölü
09:27 Eylemdeki tutsağın annesi: Çözüm İmralı kapılarının açılmasıdır
09:10 Gazeteci Ahmet’ten 182 gündür haber yok
09:06 4 saatlik baskında teknik malzemelere el konuldu
09:04 Tutuklanan zihinsel engelli Gezer’in avukatı: Cezai ehliyeti yok
09:03 AKP'li vekillerin uçak biletleri kayyımdan
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında
09:00 1 Mayıs’a çağrı: Özgürlük için Taksim Meydanı’na
09:00 Dağlarda bahar rüzgarı esiyor
09:00 23 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
07:41 Özgür Basın çalışanları gözaltına alındı
06:11 Stüdyoları basılan Stêrk ve Medya Haber TV'den çağrı
06:00 Stêrk TV ve Medya Haber TV stüdyolarına polis baskını
22/04/2024
23:41 İsviçre’de Metîna’ya yönelik saldırılar kınandı
22:48 TAJÊ’den Irak devletine: Türkiye’nin ortağı olma
22:23 Gever’de tutuklanan 12 kişi tahliye edildi
21:24 İSİG: Çocuk işçiliğe karşı 1 Mayıs’a
20:42 Şirnex’te 1 kişi gözaltına alındı, 1 kişi tutuklandı
19:48 İzmir’den kadınlar: Özel savaş politikalarına dayanışmayla cevap vereceğiz
18:50 Parti ve derneklerden Şenyaşar’a destek
18:20 Türkiye ile Irak arasında 26 anlaşma imzalandı
18:03 Öğretmen Sendikası’ndan Milli Eğitim Bakanlığına 15 bin imza
17:13 Serêkanîyê Belediyesi tebrik çiçeklerinin gelirini SMA hastasına verdi
17:03 Kayyımdan alınan Tûşba Belediyesinin borcu 237 milyon 374 bin 774 TL
16:35 Hazine 31.6 milyar lira borçlandı
15:06 Bagok’ta yasak sonrası bombardıman ve silah sesleri
14:38 Êlih’te kayyım 3 milyar 53 milyon 977 bin TL borç bıraktı
14:25 81 yaşındaki Makbule Özer tekrar tutuklandı
14:24 DEM Parti PM sonuç bildirgesi: Alacakaranlığa karşı ilk ışık yakılmıştır
14:06 İki dönem kayyımla yönetilen Kop Belediyesi’nin borcu açıklandı
13:16 Bakırhan’dan JINNEWS ve MA’ya ziyaret
13:05 DEM Parti Sözcüsü Doğan: Yeni dönem yol haritamız Üçüncü Yol siyasetiyle örülecek
12:49 DEM Parti Kürt gazetecilere yönelik baskıyı Meclis’e taşıdı
12:18 Bagok’taki 5 alanda ‘geçici özel güvenlik bölgesi’ ilanı
11:23 Kargon var denilerek çağrılan genç gözaltına alındı
11:19 Dersim’de 5 gözaltı
11:03 KDP Erdoğan ziyareti öncesi Hewlêr caddelerine Türk bayrakları astı
11:02 Gever kayyımı milyonları emniyet, kutlama ve kadayıfa harcamış
10:18 DEM Parti: Kürt gazeteciler 126 yıldır hakikatin izinde
09:49 Şengal'de 'özsavunma' hamlesi: Kendini savunmak her kadının görevi
09:13 Bakırhan: Çözüm için samimi olan her partiye açığız
09:06 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:01 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 181 gündür haber yok
09:01 ‘Birlikte mücadeleyle İmralı tecridi kaldırılabilir’
09:01 Yazar Karacabey: Sanatçıların inadı çok hükümet devirir
09:00 Gazeteci Karadaş: Ortadoğu'da halkların kaderi birbirine bağlı
09:00 22 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:40 Adana’da minibüs kazası: 3 ölü, 18 yaralı
21/04/2024
23:11 Amedspor Kadın Futbol Takımı’ndan 3-1’lik skor
23:04 Amed’te Tiyatro Festivali sürüyor
21:17 Sakarya’da bir kadın hayatını kaybetmiş halde bulundu
21:11 Erzirom’da kaza
19:41 KNK Genel Kurulu sonuç bildirgesi: Artık birlik zamanı
17:25 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbeti 82’nci gününde
17:15 Amedspor taraftarını üzdü
16:34 KNK: Saldırılara karşı seferberlik tutumuna ihtiyaç var
16:08 Hedef gösterilen zihinsel engelli Gezer tutuklandı
15:34 Turhal'da 4.1 büyüklüğünde deprem
15:12 Amedspor’un ‘şampiyonluk’ maçı başladı
15:08 Hedef gösterilen engelli bireye dair yeni detay
14:30 KNK kurulunda 'birlik' vurgusu
14:22 Çandar: Halk iradesine saygı duyun
13:29 Amed'de maç öncesi ‘şampiyonluk’ coşkusu
13:11 İsrail saldırılarında ölü sayısı 34 bini geçti
12:50 DEM Parti Kadın Meclisi: Kadınlar coğrafyayı mora boyadı
12:29 Amedspor-Iğdırspor maçı öncesi 2 gözaltı
11:35 İran'da Kürtçe öğretmenine 10 yıl hapis
11:26 Metîna'ya yoğun bombardıman
10:17 Türkiye yüksek enflasyonla dünyada 4'üncü sırada
09:53 Amedspor'dan 'sahte bilet' uyarısı
09:34 Jin Dergi çocuk haklarını kapağına taşıdı
09:31 Erdoğan ziyareti öncesi Metîna’da yeni bir saldırı başlatıldı
09:14 Kadınlardan 1 Mayıs çağrısı: Taksim’de olalım
09:13 126 yıldır süren direniş geleneği
09:12 Dr. Pashang: Kürtlerin Ortadoğu'daki krize karşı tek seçeneği birlik olmaktır
09:10 Abdullah Öcalan için her gün CPT'ye mektup gönderilecek
09:09 180 gün oldu: Gazeteci Ahmet nerede?
09:09 Tutsaklar Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için eylemde
09:08 Amed Tiyatro Festivali: Yasakları anlamsız kılıyoruz
09:07 AKP’li Albayrak 460 milyon 601 bin TL borç bıraktı
09:00 21 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
07:28 İzmir Kitap Fuarı'nda 'Kurdistan'a tahammülsüzlük
00:19 Sûr Belediyesi hedef gösterilmişti: Gözaltına alınan kişi zihinsel engelli çıktı
20/04/2024
22:37 ‘Derwêş yan Gudû’ oyunu ayakta alkışlandı
22:17 Basel'de gençlerden ‘Öcalan’a özgürlük’ talepli panel
22:01 Sarıyer’de AVM’de yangın
21:17 Erdoğan Rabia Naz'ın babasına dava açtı
21:08 Pîrsus Katliamı anmasında dava duruşmasına çağrı
20:57 Eşbaşkanlar bakanlık ve Sayıştay'dan müfettiş talep etti
19:51 Çeşme'de kanalizasyon suları denize dökülüyor
19:45 Kürt kazanımlarına saldırıya karşı ortak mücadele mesajı
19:26 Ankara’da 'Büyük Savunma Mitingi' düzenlenecek
18:58 KNK’li Uzun’dan ulusal birlik konferansı çağrısı
18:49 DEM Parti: Bayrak ve marş istismarına dayalı siyaset dönemi miadını doldurdu
18:27 Bakan Şimşek, IMF Başkan Yardımcısı ile görüştü
18:01 Sur’daki çocuklar müziğe doydu
17:52 Wan’da ilk meclis toplantısı: Birlikte yöneteceğiz
17:40 KNK toplantısı: Ortadoğu krizini Abdullah Öcalan'ın fikirleri çözer
17:33 İnşaatta göçük: 2 işçi yaralandı
17:03 Erdoğan Hamas başkanı Haniye ile görüştü
16:39 ÖHD İstanbul Şubesi yeni yönetimini belirlendi
16:30 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemdeler
16:21 Birçok meslek örgütü Emine Şenyaşar’ı ziyaret etti
16:15 Gever'de kayyımdan kalan borçlar asıldı
15:38 Eylemde olan 15 tutsağa disiplin soruşturması
15:37 Sûr Belediyesi'ne soruşturma
15:17 Hasta tutsaklar Kaya ve Güvel’in tahliyesi istendi
15:14 Kaybedilen Ermeni aydınlar anıldı
14:23 ‘Zulüm bitinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz’
14:18 Cizîr’de yapılacak baraj için 255 parselde 'acil kamulaştırma' kararı
14:16 KNK’nin 2 gün sürecek Genel Kurul ara toplantısı başladı