Tayip Temel: Tek çözüm Abdullah Öcalan’ın özgür koşullarda mücadele etmesi

İSTANBUL -  Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nda Kürtlerin talepleri üzerine sunum yapan Tayip Temel, Kürt varlığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Kürtlerin önder kabul ettiği Sayın Abdullah Öcalan’ın özgür koşullarda bu mücadeleyi yürütmesi, çözümün tek yoludur” dedi.

Cumhuriyetin ikinci yüz yılında demokratikleşmenin yollarını arayan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İstanbul Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlediği "Demokratik Cumhuriyet Konferansı", cumhuriyetin ikinci yüz yılı üzerine tartışmalarla sürüyor. Konferans, ikinci gününde “Nasıl bir gelecek, nasıl bir cumhuriyet” başlıklı üçüncü oturumla devam etti.
 
Oturumun moderatörlüğünü üstlenen Onur Hamzaoğlu, sınıf kimliğini oluşturan öznelerin başka aidiyetlerinin olduğunu ifade ederek, “Bu bağlamlar bir sistematikle ele alındığında, hangisinin bu topraklarda çözülebileceğini bugün bir kez daha konuşacağız. Biliyoruz ki aynı madene inip yada aynı kazanın etrafında, aynı demir çelik fabrikasında çalışanlar, maalesef birlikte mücadele için her zaman bir arada olamıyorlar. Onları ayıran başka kimlikleri oluyor. Bu konferans, aynı zamanda HDP’nin varlık gerekçesi olarak, bütün bunları hep beraber nasıl çözüm bulabileceğimizi, bitmiş tükenmiş cumhuriyeti nasıl yeniden inşa edeceğimizin içeriğini de doldurmuş olacağız” dedi.
 
‘KONUŞMAK EN ÇOK KADINLARIN HAKKI’
 
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi yöneticisi ve Kürt kadın hareketinden Yüksel Genç, “Kadınlar ne istiyor?” başlığında sunum yaptı. Maya kadınlarının “Zamanın anlamına dokunan kadınlar, bitki çaylarını yudumlarken adaleti ve özgürlüğü konuşur” sözünü hatırlatan Genç, “Biz kadınlar adalet sokaklarda, kurumlarda, aile içinde konuşuyoruz. Ama her konuşmamızın bedelini ödüyoruz. Dolayısıyla onca direniş dolu öykülerinden çıkan bizlerin, konuşmaktan daha fazlasını hak ettiği zamanlardayız. Konuşmak için de gülmek için de sokağa çıkmak için de hep bir bedel ödemek zorunda kaldık. Her bedel kendini yaratacak düzenle kendini telafi edebilirdi. Aradığımız eşitliği ve özgürlüğü alternatif, biz diyen bir yerden konuşmak en çok biz kadınların hakkı” ifadelerini kullandı.
 
‘TOPLUMSAL CİNSİYET KONUŞULMADI’
 
“Bu coğrafya nasıl biz olacak?” sorusuna yanıt aranması gerektiğini dile getiren Genç, “Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz yıllık öyküsü, içinde nasıl güçlü bir devlet olduğunun öyküsü değil. Bu güce feda edilenlerinde öyküsünü taşıyor. O feda edilenlerin direnişini taşıyor. Yüz yıllık öyküde Türkiye Cumhuriyeti’nin yaslandığı kapitalist moderniyete ilişkin kaçınılmak bir tıkanma yaşıyoruz. Bundan çıkış için her anlayış kendi çeperinden yanıtlar oluşturuyor. Geçmişi bugüne taşımak, bazı tahribatları onarmaktan geçiyor. Türkiye Cumhuriyeti yüz yıl önceden bugüne kadın özgürlüğünü, eşitliğini konuşan bir yerden gelmiyor. Çok ciddi bir ataerkil süreçte yaşıyoruz. Sorun kadının bir cins olarak yer alması değil, kadın bakış açısıyla sürecin nasıl inşa edildiğiyle ilgili. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, kadının içinde yer almasına karşın tipik ulus devlet formlarını hiç aşamadı. Tüm dünyada ulus devlet inşası, militirazmin içerisinde kendini inşa etti. Toplumsal cinsiyet hiç konuşulmadı” şeklinde konuştu.
 
DEMOKRATİK CUMHURİYET VE KADIN
 
Kadın özgürlükçü bir yerden sistemin dayanaklarını yeniden kurmanın, toplumu buradan kurmanın tüm formlarını yeniden konuşulması gerektiğini söyleyen Genç, “Demokratik cumhuriyette kadını nerede konumlandıracağız. Demokratik cumhuriyetin bir seçenek olduğunu söylemek mümkün ama toplumsal dokunun yönetici bir forma dönüşmesi süreci, kesinlikle toplumsal cinsiyet rejimiyle olur. Kadınlık yada toplumsal cinsiyet meselesi, aynı zamanda mevcut içinde yaşadığımız egemenlikçi sistemin patriyarkal sürecinin kendini sürdürmesine yol açıyor. Toplumsal cinsiyetle yüzleşme, demokratik cumhuriyet sisteminin başarılı olarak çıkmasında elzem olarak görülüyor. Toplumsal cinsiyetçilikten beslenen milliyetçiliği aşamadan, demokratik bir cumhuriyet inşası olasılığı ıskalanmış oluyor” dedi.
 
KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ TOPLUM
 
Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir patriyarka rejimini inşa ettiğini belirten Genç, “Kurulan bu rejim, bütün savaşlar, sınır rejimlerini, güvencesizleştirmeyi, ekolojik yıkımı ve kadın kırımını da çok rahat ve meşru hale getirecek şekilde hayatın olağan haline getirmiş durumda. Bu noktada kadın özgürlükçü toplumun kendine yer bulabildiği ortamda demokratik cumhuriyetin ideal alanı olur” diye konuştu.
 
TOPLUMSAL SÖZLEŞMEYE KATILIM
 
“Kadınlar için nasıl bir yaşam öngörüyoruz” diye soran Genç, “Demokratik Cumhuriyeti oradan kurgulamak anlamlı olabilir. Demokratik cumhuriyet cinsiyetçilikle mücadelede, kadını örgütlü ve eylemli kılacak bir düzen olmak zorunda. Demokratik Cumhuriyette toplumsal cinsiyetçiliğin aşılması kurucu bir hedef olmalı. Demokratik anayasa, ancak farklılıkları tanığında, kapsadığı farklılıkların sözünü içerdiğinde söz konusu olabilir. Kadının sözünü, eylemini merkezine alan bir sözleşme olmayı başarabilirse, demokratik bir anayasa söz konusu olabilir. Kadınların demokratik cumhuriyet süzgecinden en önemli beklentisi, toplumsal sözleşme sürecindeki etkin katılımıyla ilgili demokratik anayasa beklentisi olacaktır. Cumhuriyet demokratikleştirilecekse, erkeklik ittifakından vazgeçmeli” diye belirtti.
 
Ardından Sosyal bilimci ve araştırmacı Aslı Odman, “Emekçiler ne istiyor?” başlığında sunum yaptı.
 
ALEVİLERİN GÜVENLİK SORUNU
 
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan “Aleviler ne istiyor?” başlığında yaptığı sunumda, Alevilerin örgütlü yapılarının her ortamda taleplerini dile getirdiğini söyledi. Aslan, Cumhuriyetin birinci yüz yılında Alevilerin yaşadıklarına değinerek, Alevler açısından “Nasıl bir Demokratik Cumhuriyet?” sorusuna yanıt aradı. Aslan, “Alevilerin bu ülkede tehlikeli olduğu bir süreç yaşandı. Alevler bu ülkede güvenlik sorunuymuş gibi görüldü, katliamlara maruz kaldı, sürüldü. Aslında Aleviler güvenlik sorunu değildi. Alevilerin bu ülkede güvenlik sorunu vardı. Hep katliamlara maruz kaldılar, hep inkar edildiler. Aleviler şunu istedi: Bizi tarif etmekten vazgeçin. Bizi olduğumuz gibi kabul edin. Ama devlet sürekli bize bir elbise biçmeye çalıştığı gibi, Kürtlere, Türkiye’nin dinamiklerine biçtiği gibi” dedi.
 
İKTİDARIN ALEVİLERE BİÇTİĞİ ELBİSE
 
Alevilerin Cem evleriyle ilgili sorunu olmadığını belirten Aslan, “Sayısal olarak azalmış olabilirler. Her toprakta filizlenmeye devam ediyorlar. Demekki devletin, sistemin Alevilerle sorunu var. İnancımıza yönelik bu saymayı, kendi mahallemizdeki dostlarımızdan ses duymadık. Son günlerde gündemde, torba yasa çerçevesinde iktidar Alevilere elbise biçmeye çalıştı. Cumhurbaşkanı kararnamesiyle, katliamlarla yok edemedikleri inancı devletin kurumunun içine alarak, bu inancı yok etmeye çalışıyorlar. Bu topraklarda yaşayan halklardan halen söz edilemiyor. Sistem yıllardır yok edemediği Alevileri, kurumların içine alarak yok etmeye çalışıyor. Aleviler sınıf mücadelesinin bir parçası olduğunu unutuyoruz, Kürt özgürlük hareketinin de bir öznesi olduğunu unutuyoruz” eleştirisinde bulundu.
 
TÜM KESİMLER ALEVİLERİ SAHİPLENMELİ
 
Aslan, şöyle devam etti: “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Aleviler nasıl bir demokratik cumhuriyet istiyor sorusu tam da burada. Birinci yüzyılda inkar eden, yok sayan anlayışa karşı bu acıları yaşamamak adına, bir birimize karşı eksikliklerimizi bir kenara bırakarak, bir birimize sahip çıkarak yapmalıyız. Son dönemlerde seçimler tartışılıyor. Bu ülkede Kürtlerin, Sünnilerin, muhafazakar kesimlerin hassasiyetini konuşuyor; Alevilerin hassasiyetleri konuşulmuyor. Alevilerin tüm kesimler tarafından sahiplenilmesi gerekiyor. Demokratik cumhuriyet çok renkli olacaksa, bunun sözde değil, uygulamada tek bir sesle haykırmaya ihtiyacımız var.”  
 
TEMEL: KÜRTLERİN VARLIK MÜCADELESİ
 
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel “Kürtler ne istiyor?” başlıklı sunum yaptı. Temel, Kürtlerin istediklerinin farklı bir boyut taşıdığını ifade ederek, “Kürtlerin ne istediği sürekli sorgulamalarla, taleplerinin biraz daha netleşmesi isteniyor. Kürtler ne istiyor, diğer kimlikler için de geçerli. Kürtler bu konuda rahatsız. Bunlar ne istiyor nüansı da içeriyor. Kürtler bir tepkiyi, bir rahatsızlığı, bir bıkkınlığı yaşıyor. Bu Türkiye’de yerleşik bir kalıba dönüştü. Kürtler mücadele ederken, bir el açma, isteme, dilenme halinde değiller. Kürtler inkar edilen, yok sayılan, bu durumun yaygın bir şekilde bir toplum düşüncesine dönüşen, yok saymaların toplumun da desteğini alan bir rejim gerçeğine karşı ve buna rağmen direnerek, kıt imkanlarla, zor koşullarda her türlü dezavantaja rağmen ısrarla kendi varlıklarını ispatlama, var olduklarını ispat etmeye çalışıyorlar. Kürtler son yüzyılın çoğunda, ağırlıklı olarak son 45 yılda varlık, varlığı kabul ettirme mücadelesi yürüttüler” dedi.
 
KÜRTLER GÜNCEL GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRDİ
 
Temel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu anlamda isteme, talep etme noktasına gelince, bu çetin mücadele süreciyle yan yana getirilince bu soru olmuyor. Bu mücadele gerçekten, hepimizin çocukluğumuzdan başlayarak, bu yaşa kadar tanıklık ettiğimiz bir ana tekabül ediyor. Bu süreçte Kürtler bu mücadeleyi verirken, ‘Biz kendi varlık mücadelemizi sonuca erdirelim ama daha sonra toplumsal değişimi, devrimi, inşa sürecini, demokratik anlayışı inşa sürecini sonraya bırakalım’ demedi. Varlık mücadelesi yürütürken, kendi güncel görevlerini de sürekli yerine getirmeyi esas aldılar.
 
TOPLULUKLAR SAYIN ÖCALAN’A BORÇLU
 
Genelde bizim özellikle kendi devrimini gerçekleştirme mücadelesi, temel bir hedefe kilitlenirken, devletleşme, statü sahibi olma, kendisiyle beraber yozlaştırmayı getiriyor. Bu konuda Kürt siyasi hareketi, Kürt toplumu, Kürtlerle yan yana mücadele eden topluluklar, bu anlamda Sayın Öcalan’a borçlu. Bu metodolojiyi ısrarla dayattığı için, içeride zıddına benzeşmeme, kendi karşıtına dönüşmeme mücadelesini yaza yaza bunu sağladığı için Kürt siyasi hareketi şanslı. Tam da buna karşı cumhuriyetin demokratikleşmesi görevi, misyonunu kendine görev edinen bir hareket açısından ciddi bir şans ve imkan. Neredeyse Ortadoğu’nun en büyük sorunu, diyalog, birlikte yaşam ve birlikte inşa anlayışlarından uzak, körü körüne ulus devletçi çözümlere sağlanıp kalmış bir coğrafyanın merkezinde yaşıyoruz. Filistin sorunu, biraz inanç ile de ilgili bir sorun. O soruna bakarsak, bu handikabın ne kadar derin acılara neden olduğunu görüyoruz.
 
45 YILLIK ACI BİR TABLO
 
Sayın Öcalan’ın değerlendirmelerine yer yer atıfta bulundum ama gerçekten Türkiye’nin demokratikleşmeden, tekçi rejim, anlayış değişmeden, buna alternatifler tartışılıyor. Demokratik cumhuriyet önemli kavramlardan biridir. Bu gerçekleşmeden, Kürt sorunu başta olmak üzere, Anadolu’da Türkiye Misak-ı Milli sınırları içinde çözümü mümkün değil. Kürt sorununun çözüm bulmaması, demokratik yollarla Kürt sorununun çözümünün tamamlanmaması, demokratik bir cumhuriyetin oluşmasına olanak tanımaz. Birbirini tersten etkileyen bir etmenle karşı karşıyayız. Özgürleşen Kürt halkı, belli yönleriyle statü sahibi olmuş Kürt halkı ve demokratikleşen Türkiye. Birbirini besleyen kavramsallaştırma, Türkiye’deki demokratik cumhuriyet fikrini, inşa mücadelesini hayati kılıyor. İlk kez Kürt halkının talepleriyle, Kurdistan toplumunun Türkiye’deki toplumla talepleri örtüşmüştür. Birine demokratik rejim elzem olarak kendini dayatırken, diğeri varlık mücadelesiyle bir yere geldikten sonra kendi özgürlüğünü sağlaması, Türkiye’nin demokratikleşmesine olanak sunmasıdır. Bu çerçeve HDK ve HDP fikriyatının üzerine inşa edildiği, çoklu kimlik, toplumsal renkliliği, temsil eden fikriyatın kendisidir. Bu kadar hedef haline getirilmesi de bu yüzdendir. 45 yıllık acı bir tabloya sebep olan bir sorundan söz ediyoruz. İnsanların günlük toprağa düştüğü bir sorunun çözümünden söz ediyoruz.
 
ULUS DEVLETTEN ÇÖZÜM ÇIKMAZ
 
Kürtler neyi kimden istemeli. Burada da bir problem var. Her şeyi veren kadir bir yer var, bir de özgürlüğünü elde edememiş, imhaya tabi tutulmuş bir halk var. Egemen aydın, politik hat, demokrat yada sol sosyalist zemindeki kimi egemenlerin de ruh kaynağında bu var. Esas olarak, Kürtler sorusunu kime yöneltmeli. Devlet mi bunun muhatabı. Çözüm ulus devletten çıkmaz. Çözümün adresi ne? Kime konuşmalı Kürtler?  Toplumsal özgürlük, devletten, iktidardan talep edilmez. Toplumsal mücadele ile elde edilir. Biz mücadele etmezsek, direnmezsek, kimsenin Kürt’e, Türk’e demokrasiyi vermez.
 
KÜRTLERE KAYBETTİKLERİ YERDE ARIYORLAR
 
Kürtler inkar edilirken, imhaya karşı mücadele ederken, ‘birlikte kazanalım, birlikte kuralım, ortak vatanı demokratikleştirelim’ diyor. Muhalefete de çağrı bu. Bizimle yol arkadaşlığı yapan kıymetli siyasi çizgilere, topluma da çağrıdır bu. Demokratik cumhuriyette budur, birlikte inşa, birlikte yaşam, ortak yaşamda çözüm. Bu fikriyatın esasını oluşturuyor. Kürtler yitirdiklerini neye kaptırdı. Kendilerine ait olanı kime kaptırdı, tekçi rejime kaptırdı. Cumhuriyet denilse bile elit tekçi rejime kaptırdılar, gasp edildi. Varlıkları inkar edilmekle kalınmadı, kaba bir imhaya tabi tutuldu. Sayın Öcalan ve Kürt hareketi rejimin anti demokratik karakteriyle bu kadar uğraşmalarının kaynağı da budur; kaybettikleri yerde arıyorlar. Nerede kaybettiler, tekçi ulus mantığında, tekli sistemin sac ayaklarına kaybettiler. Bunları çoğulcu bir karaktere kavuşturmaya çalışıyorlar.
 
DEĞİŞMEZ TUNÇ YASASI: KÜRT İNKARI
 
1921 Anayasası hariç, Türkiye’de değişmez ama yazılmayan tunç yasası, Kürt’ü inkardır. Bu değişmez. Rejim yeşil faşizme de bürünse değişmez, Turancı zihniyete teslim edilse de değişmez. Bunu başaramayanlar, tasfiye oldu. Kendilerine verilen görevi yerine getiremedi. Ateşkesler, 2015’e kadar denendi. Bu süreçlerde neredeyse bütün çözüm denemeleri tasfiye aracına dönüştürüldü. Tunç yasası, her zaman galebe gelmiştir. Klasik rejim ve iktidarlar yenildi. Cumhuriyetin kurucu partisi başka bir çizgide seyretme devam ediyor. O dahil asimilasyon ve inkarı başaramayan, her iktidar bir şekilde mevcut rejimin yazılmayan yasasına göre değişmiştir. İttihat Terak-i zihniyeti her zaman iktidarın alternatifi olan adresi kuşatmış, ona göre şekillendirmiş, değişimin toplumlar, Kürtler, kadınlar lehine olmasını darbelemiştir.
 
BU SEFER KAZANABİLİRİZ
 
CHP, sonrası diğer partilerin başaramadığı inkar ve imha siyaseti AKP’ye devredilmiştir. AKP inkar siyaseti sürdürmeye çalışmış ve bir şekilde şu noktaya geldi. AKP-MHP’nin karşı karşıya olduğu temel şey, Kürt inkarını sonuca erdirme ve Türkiye’de tekçiliği kurma. 2023 hedefi Kürt’ü tasfiye etme, içeride demokratik siyaseti tasfiye etme, dayanışanı Kobanê davasında olduğu gibi yargılama. Konsept yenileniyor. Kürtler inkar yasasına, ötekileştirme politikasına maruz kalmıştır. Bu sefer kazanabiliriz. Devrimcilerin, Kürtlerin, kadınların, farklı cinsel tercihlerin tümünün karşı karşıya kaldığı politikaların tümüyle toplum da karşı karşıya.
 
KÜRTLERİN VARLIĞI KABUL EDİLMELİ
 
Kürtler ne istiyor. Kürt varlığı üzerine politikaların terk edilmesi, Kürt varlığının tanınması, inkarın devam ettiği her yerde imha devreye girer. İnkarın son bulması için varlığın kabul edilmesi gerekiyor. Anadil çok önemli. Kürtçe gazete nedeniyle yargılandım, mahkeme salonlarında bilinmeyen bir dille PKK propagandası yapıldığı söylendi, Bilinmeyen ise propaganda nasıl tespit edildi? Cevabı yok, zihniyet sorunu. Özgürlük mücadelesinde yer alan ve tutsak edilenler serbest bırakılmalı, savaş siyaseti, düşman siyaseti terk edilmeli, mücadele örgütleri yasaklanmamalı, yasal statüye kavuşturulmalı. HDP şuan bu tehditle karşı karşıya.
 
KÜRTLER MÜCADELEYE ÇAĞIRIYOR
 
Kürtlerin önder kabul ettiği, çözüm önerileri destek gören Sayın Abdullah Öcalan’ın özgür koşullarda bu mücadeleyi yürütmesi, çözüm yolunun açılmasının tek yolu. Bu madde en başa alınmalıdır. Kürtler bu hakların tümünü kendisi gibi ötekileştirilen herkes için talep etmekte. Kürtler mücadeleye çağırıyor, inşaya, kazanmaya, zafere çağırıyor."
 
 
 
 

Diğer başlıklar

21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 Êlih DEM Parti İl Örgütü’ne gerçekleştirilen baskın protesto edildi
20:26 İHD Colemêrg Şubesinden madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 DEM Parti il binasındaki baskın sona erdi: Katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’ | YENİLENDİ
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın
11:55 Ermeni Soykırımı için 'yüzleşme' çağrısı
11:10 Mereş'te bir çocuk katledildi
10:44 Dêrsim’de 2 kadın tutuklandı
10:40 Bakırhan: Seçim sonuçları 'savaşa hayır' çığlığıdır
Hatimoğulları: Halk tercihini değişimden yana yaptı
10:25 Şehba ve Minbic’e saldırı
10:19 32 yıllık tutsakların tahliyeleri gerekçesiz erteleniyor
09:44 Qerejdax eteklerinde baharın renkleri
09:27 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:27 ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için eylemdeler
09:03 Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti: Başur halkının tutumu belirleyici olacak
09:00 Ayakkabı çıkarma dayatmasına direnen tutsaklara soruşturma
09:00 Oğlunu bağımlılıktan kurtarmaya çalışan baba destek bekliyor
09:00 Hüseyin Deniz öykü yarışması için başvurular başladı
09:00 Özer için rapor veren ATK'nin tercümanı güvenlik görevlisi çıktı!
09:00 Ekonomik kriz isotu da vurdu!
09:00 24 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
00:32 Pasûr’da uzman çavuş, park nedeniyle tartıştığı genci tehdit etti
23/04/2024
23:08 Özgür Basına yönelik saldırılar Avrupa'da protesto edildi
21:39 Siyaset Bilimci Oğuz: Türkiye'de sendikalaşma oranı yüzde 10
21:05 Soykırımda yakınlarını kaybetti: Ermeni halkı ölüm yolculuğuna çıkarılıyordu
20:19 Tunus açıklarında 19 mültecinin cenazesine ulaşıldı
20:13 Amed Tiyatro Festivali 6'ncı gününde
19:04 Aykol: Özgür Basına yönelik saldırı daha büyük bir operasyonun habercisi
18:50 30 yılın ardından özgürlüğüne kavuşan Bakay’a kitlesel ziyaret
18:44 TJA ve DEM Parti'den Makbule Özer için tahliye çağrısı
18:31 ABD’den 86 sayfalık Türkiye raporu: Kürtler tehdit ve şiddete maruz kalıyor
18:01 Fırat Nehri kıyısında onlarca martı ölü bulundu: Nedeni siyanür mü?
17:54 Makbule Özer’in ailesine ziyaret
17:32 AP Üyesi Villumsen: Erdoğan zulmünün AB'de yeri yok
16:58 DEM Parti ve HDK: Özgür Basın diz çökmeyecek
16:51 Şenyaşar: Bana dava açan Erdoğan failleri neden tutuklamadı?
16:45 Gazetecilerin gözaltına alınmasına itiraz
15:58 AYM kararına rağmen çocuğuyla birlikte cezaevine konuldu
15:41 KNK: Erdoğan’ın yeni savaşı tüm Ortadoğu için bir tehdit
15:29 Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor
14:47 Gazeteciler: Kürt medyası hiçbir zaman susmadı
14:45 Hatimoğulları'ndan 'Demokratik Anayasa' çağrısı
14:44 DİSK’in Taksim başvurusu reddedildi
14:21 Amed’de Makbule Özer protestosu
13:34 Gözaltındaki gazetecilere avukat kısıtlılığı
13:27 HDK, DBP ve DEM Parti: Özgür Basın’ın yanındayız
13:15 Saldırılara karşı Özgür Basın etrafında kenetlenme çağrısı
12:37 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:22 Farqîn Belediyesi kayyımın taşınmaz devir kararlarını iptal etti
12:21 Amed’de 5 yılda 200’den fazla petrol arama-çıkarma sahası açıldı
12:20 Gözaltına alınan gazeteci sayısı arttı
11:50 Kadıköy'de yapılacak Ermeni Soykırımı anması yasaklandı
11:46 Özgür Basın'a dönük gözaltılara tepki yağdı
11:33 Stêrk ve Medya Haber: Halkımızın sesi soluğu olmayı sürdüreceğiz
11:21 Gazeteci Arslan: TV’lere saldırı savaş politikalarından bağımsız değildir
10:44 DFG ve MKG: Saldırılar Özgür Basını yıldıramaz
10:23 Gazeteci Özdemir: Savaş biraz daha uzar ama sonuç değişmez
10:09 Emine Şenyaşar'a ‘Erdoğan'a hakaretten’ dava
10:01 Kazaların eksik olmadığı yol onarılmıyor
09:32 Malezya'da askeri helikopterler çarpıştı: 10 ölü
09:27 Eylemdeki tutsağın annesi: Çözüm İmralı kapılarının açılmasıdır
09:10 Gazeteci Ahmet’ten 182 gündür haber yok
09:06 4 saatlik baskında teknik malzemelere el konuldu
09:04 Tutuklanan zihinsel engelli Gezer’in avukatı: Cezai ehliyeti yok
09:03 AKP'li vekillerin uçak biletleri kayyımdan
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında
09:00 1 Mayıs’a çağrı: Özgürlük için Taksim Meydanı’na
09:00 Dağlarda bahar rüzgarı esiyor
09:00 23 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
07:41 Özgür Basın çalışanları gözaltına alındı
06:11 Stüdyoları basılan Stêrk ve Medya Haber TV'den çağrı
06:00 Stêrk TV ve Medya Haber TV stüdyolarına polis baskını
22/04/2024
23:41 İsviçre’de Metîna’ya yönelik saldırılar kınandı
22:48 TAJÊ’den Irak devletine: Türkiye’nin ortağı olma
22:23 Gever’de tutuklanan 12 kişi tahliye edildi
21:24 İSİG: Çocuk işçiliğe karşı 1 Mayıs’a
20:42 Şirnex’te 1 kişi gözaltına alındı, 1 kişi tutuklandı
19:48 İzmir’den kadınlar: Özel savaş politikalarına dayanışmayla cevap vereceğiz
18:50 Parti ve derneklerden Şenyaşar’a destek
18:20 Türkiye ile Irak arasında 26 anlaşma imzalandı
18:03 Öğretmen Sendikası’ndan Milli Eğitim Bakanlığına 15 bin imza
17:13 Serêkanîyê Belediyesi tebrik çiçeklerinin gelirini SMA hastasına verdi
17:03 Kayyımdan alınan Tûşba Belediyesinin borcu 237 milyon 374 bin 774 TL
16:35 Hazine 31.6 milyar lira borçlandı
15:06 Bagok’ta yasak sonrası bombardıman ve silah sesleri
14:38 Êlih’te kayyım 3 milyar 53 milyon 977 bin TL borç bıraktı
14:25 81 yaşındaki Makbule Özer tekrar tutuklandı
14:24 DEM Parti PM sonuç bildirgesi: Alacakaranlığa karşı ilk ışık yakılmıştır
14:06 İki dönem kayyımla yönetilen Kop Belediyesi’nin borcu açıklandı
13:16 Bakırhan’dan JINNEWS ve MA’ya ziyaret
13:05 DEM Parti Sözcüsü Doğan: Yeni dönem yol haritamız Üçüncü Yol siyasetiyle örülecek
12:49 DEM Parti Kürt gazetecilere yönelik baskıyı Meclis’e taşıdı
12:18 Bagok’taki 5 alanda ‘geçici özel güvenlik bölgesi’ ilanı
11:23 Kargon var denilerek çağrılan genç gözaltına alındı
11:19 Dersim’de 5 gözaltı
11:03 KDP Erdoğan ziyareti öncesi Hewlêr caddelerine Türk bayrakları astı
11:02 Gever kayyımı milyonları emniyet, kutlama ve kadayıfa harcamış
10:18 DEM Parti: Kürt gazeteciler 126 yıldır hakikatin izinde
09:49 Şengal'de 'özsavunma' hamlesi: Kendini savunmak her kadının görevi
09:13 Bakırhan: Çözüm için samimi olan her partiye açığız
09:06 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:01 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 181 gündür haber yok
09:01 ‘Birlikte mücadeleyle İmralı tecridi kaldırılabilir’
09:01 Yazar Karacabey: Sanatçıların inadı çok hükümet devirir
09:00 Gazeteci Karadaş: Ortadoğu'da halkların kaderi birbirine bağlı
09:00 22 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:40 Adana’da minibüs kazası: 3 ölü, 18 yaralı
21/04/2024
23:11 Amedspor Kadın Futbol Takımı’ndan 3-1’lik skor
23:04 Amed’te Tiyatro Festivali sürüyor
21:17 Sakarya’da bir kadın hayatını kaybetmiş halde bulundu
21:11 Erzirom’da kaza
19:41 KNK Genel Kurulu sonuç bildirgesi: Artık birlik zamanı