100. yılında Lozan Antlaşması ve Kürtler

img
İSTANBUL - Tarihçi Mehmet Bayrak, Lozan Antlaşması’nın Kürt sorununu daha da derinleştirdiğine işaret ederek, “Kürt sorununa demokratik ve barışçı bir çözüm bulunmadan Türkiye’de demokrasiyi kurmak ve kurumlaştırmak da mümkün değildir” diye kaydetti.
 
Tarihçi-yazar Mehmet Bayrak, 100’üncü yılını geride bırakan Lozan Antlaşması’nı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri Yeni Yaşam gazetesi için kaleme aldı. Bayrak, “100. Yıldönümünde Lozan Antlaşması ve Kürtler” başlıklı yazısında, Lozan’ın resmi tarih anlayışıyla kutsal bir metin gibi sunulduğunu belirtti. Bayrak, “Bilindiği gibi, bir zamanlar Lozan Antlaşması, İslamcı kesimce irdelenmekte ve daha önce Osmanlı’ya bağlı birçok Müslüman ülkeyi kapsamadığı için bir ‘zafer7 değil; ‘hezimet’ olarak nitelendirilmekteydi. Yani onlar, Müslüman ülkelerin Osmanlı sömürgesi olmaktan kurtulmalarını, Lozan görüşmelerinde bir ‘yenilgi’ olarak değerlendiriyorlardı” diye kaydetti. 
 
ŞARK ISLAHAT PLANI
 
Türkiye’nin antlaşmayı sorgulayıp eleştirenleri “Sevrci olmamak” ve “hain” olarak nitelendirdiğini söyleyen Bayrak, “Oysa, biliniyor ki, Türkiye’de Kürt sorunu kimilerinin sandığı gibi, salt bugünün sorunu değil; geçmişi 100 yıla dayanan, başka bir söyleyişle 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’yla yaşıt bir sorundur. Çünkü Lozan Antlaşması’yla, ‘baltası kütükten çıkan’ Türk yönetimi, 1924’te çıkardığı Anayasa’nın ardından 1925’te yayımladığı Takrir-i Sükûn yani ‘Susturma Yasası’ ve aynı yıl gizlice hazırlayıp uygulamaya koyduğu, bizim ilk kez gün yüzüne çıkardığımız ‘Şark Islahat Planı’, bir başka söyleyişle ‘TC’nin Kürt Anayasası’ olarak ikame edilen ‘red- inkâr ve imha’ politikasında aramak gerekir. Bir ‘toplumsal gerileşme hareketi’ olarak nitelendirilebilecek bu kanun ve gizli planlar; sadece bugünkü Kürt sorununu yaratmakla kalmadı aynı zamanda çok partili sisteme son verdi, emekçi kesimin siyasal ve sosyal örgütlenme özgürlüğünü yasakladı ve o günden bugüne milyonlarca insanımızda hasar yarattı” diye belirtti. 
 
LOZAN’A GİDİLEN SÜREÇ
 
Bayrak, Lozan’a giden süreci şöyle anlattı: "Bu arada, gerek İstanbul’daki İttihad- Terakki yönetimi karşıtı partiler, gerekse Anadolu’ya geçen Kemalistler, Kürtler’e ‘birlikte kurtuluş ve birlikte özgürleşme’ öneriyorlardı. Türk yönetimi, Sevr Antlaşması’nı içine sindirmeyen Kürt halkının rüzgarını arkasına alarak Lozan’a gidiyor ve kendisi adına bir zafer kazanıyordu. Kürtler, Lozan’a ayrıca temsilci yollamıyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi sıfatıyla Mustafa Kemal’in isteği üzerine, 1923’te Meclis’teki Kürt milletvekilleri Lozan’a telgraf çekerek, İsmet Paşa başkanlığındaki delegasyonun Kürtler’i temsil ettiğini bildiriyorlardı. İsmet İnönü de, bu gerçekliği hatıralarında şöyle anlatıyordu: ‘Sevr Antlaşması ile Kürtler, Türkler gibi kendi vatanlarını tehlikeye maruz gördüler. Çünkü Sevr Antlaşması hükümlerine göre, Doğu Anadolu’da Ermenistan sınırı bitişiğinde bir Kurdistan devleti kurulacaktı. Kürtler, Türk vatanının kendileriyle birlikte, özellikle Doğu’da Ermeni tehlikesiyle karşılaşacağını biliyorlardı. Milli Mücadele’nin devamınca canla-başla beraberlik gösterdiler. Sonra, Lozan Antlaşması yapılırken de Kürtler vatansever olarak Türklerle beraber bulunmuşlardır. Kürtler, Ermeniler gibi Lozan’a gelip bize başvurmadılar. Hatta biz Lozan’daki konuşmalarımızda milli davalarımızı `biz Türkler ve Kürtler’ diye bir millet olarak savunduk ve kabul ettirdik.’ Lozan görüşmeleri aşamasında bu birlikteliğe öncülük eden Kürt milletvekillerinden Bitlisli Yusuf Ziya Bey, Meclis’te şunları söylüyordu: ‘Kürdün birliği, Kürdün itaati, Kürdün iki parçaya ayrılmasında değil, bir parça halinde idare edilmesindedir… Türk’le Kürt işbirliği ederek yaşamazlarsa, ikisi için son yoktur. Bundan dolayı herhangi birisi diğerine ihanet ederse, ikisi için de akibet (son, gelecek) yoktur.’ Ancak, ne yazık ki aynı kişi, Lozan’daki birlikteliğe ön ayak olan Dersim Milletvekili Hasan Hayri Bey ile birlikte bundan iki yıl sonra 1925’te idam ediliyordu…”
 
ONULMAZ BİR YARA: LOZAN
 
Lozan’ın Kürlerin halk ve ülke olarak bölünmesiyle sonuçlandığını belirten Bayrak, bu tarihten beri Kürtlerin “onarılmaz bir yara” aldığına yer verdi. Bayrak, “Başta İngilizler olmak üzere Batılılar, Mezopotamya ve Kurdistan üzerinde pazarlık yapıyor; Türk delegasyonu da adeta Anadolu topraklarını kurtarma uğruna Kürtleri feda ediyordu. Görüldüğü gibi, adeta Kürtler’in dışında Kürtler’in aleyhine yazılıp uygulamaya konan bir senaryo söz konusudur. Çünkü Kemalist yönetim, daha 1921 ve 1922’de hem Fransızlar hem de İngilizler’le gizli görüşmeler ve anlaşmalar yapmıştı. Zaten Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Kürt kimliğinin yasaklanması, bu galip devletlerden alınan cüretten kaynaklanıyordu” ifadeleri kullandı.  
 
‘TEK YOL BARIŞI YAKALAMAK’
 
Tüm bu olumsuzlukların yanı sıra antlaşmanın Kürtlerin kimi kültürel haklarına ilişkin güvenceler de verdiğinin altını çizen Bayrak, yazısında şu ifadelere yer verdi: “Sözgelimi antlaşmanın ‘Azınlıkların Korunması’na ilişkin III. Bölümü’nün 37-45. Maddeleri,  diğer bölümlerde Gayrımüslim azınlıklara getirilen hakların yanı sıra, Kürtler başta olmak üzere Müslüman azınlıklara da  bazı haklar getiriyordu. Sözgelimi, Antlaşmanın 38. Maddesi şöyleydi: ‘Türk hükümeti, köken, ulus, dil, ırk ve din farkı gözetmeksizin tüm Türkiye vatandaşlarının hayat ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasını yükümlenir.’Aynı antlaşmanın 39. Maddesi’nde ise şöyle denmektedir: ‘Din farkı gözetmeksizin Türkiye’de ikamet eden herkes yasa karşısında eşit olacaktır. Hiçbir Türk vatandaşına özel konuşmalarda, ticari ve dinsel yaşamda, basında ya da her türden yayınlarda ya da umumi toplantılarda herhangi bir dili özgürce kullanmasında hiçbir kısıtlama getirilmeyecektir. Resmi dilin yanı sıra, Türkçe’den başka bir dil kullanan Türk yurttaşlarına mahkemelerde sözlü olarak kendi dillerini kullanmaları için gerekli kolaylıklar sağlanacaktır’. Kemalist yönetim, Lozan gibi uluslararası bir antlaşmayla kabul ettiği bu hakları bile, 1925’te yürürlüğe koyduğu gizli Şark Islahat Planı ile geri çekiyor ve adeta sonraki tüm olumsuzluklara çanak tutuyordu. Ancak Lozan’dan 100 yıl sonra görülmüştür ki; bu anlayış Kürt sorununu çözmemiş, tersine daha da çıkmaza sokmuştur. Öyleyse, tek yol barışı yakalamak ve sorunları barış içinde çözmektir. Kürtler için de, o gün kader birliği yaptığı Türkler için de tek çıkar yol budur” 
 
LOZAN’IN BEDELİNİ KİM ÖDEDİ?
 
Lozan’ın, Türkler için bir “kurtuluş” olduğu kadar Kürtler için ise bir “hezimeti” simgelediğine dikkati çeken Bayrak, “20. yüzyıl başlarında Türkler; Türkçü İttihad ve Terakki yönetiminde ‘Çarşıda pirince giderken, Sevr’le birlikte evdeki bulgurdan olmakla’ karşı karşıya kalmış, bu aşamada birlikte mücadele edip, Misak-ı Milli sınırları içinde eşitlik temelinde birlikte yaşama şiarıyla Kürtler işbirliğine ve dayanışmaya çağrılmış, bu dayanışmanın gerçekleşmesi sonucu da, Ege’de Yunanlılarca, güneybatıda İtalyanlarca, güneyde Fransızlarca, güneydoğuda İngilizlerce, hatta kuzeydoğuda Ruslarca işgal edilmiş topraklarını kurtararak kurtuluşa gitmişlerdi. Böylece Misak-ı Milli, Türkler açısından gerçekleşmiş oluyordu. Ya Kürtler?… Kısaca Kürtler, Misak-ı Milli (Ulusal And) ve dayanışma sözlerinde durmuşlar, ancak Türk tarafı sözünde durmamıştı. Nazım Hikmet’in, 1989’da yayımladığımızda tutuklanmamıza gerekçe yapılan şu sözleri bu gerçekliğin yalın bir anlatımı değil midir? ‘Anadolu milli kurtuluş hareketi yalnız Türkler için değil, Kürtler için de tarihlerinin en şerefli sayfalarından biridir. (…) Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra, Türk idarecileri ve egemen çevreleri, Kürt hareketinin tanımayı vaadettikleri millet ve insan haklarını tanımadı, hatta işi Kürt milletinin millet olarak varlığını bile inkâra kadar götürdü” diye kaydetti. 
 
KÜRT KİMLİĞİNİ YOK ETME POLİTİKALARI
 
Bayrak, yazısının devamında şu ifadeler yer verdi: “Türkiye 1923’te imzaladığı bu uluslararası antlaşmayı 1925’te aldığı bir gizli kararla bozuyor. Yani Türkiye, Kürt kimliğini yok etmeye dönük yeni Kürt politikasını belirlerken, ilk kez yayımladığımız ve ‘TC’nin Kürt Anayasası’ olarak nitelendirilen Şark Islahat Planı ile, bu uluslararası resmi antlaşmaya uymama kararı alıyor. Kürt kimliğini yok ederek Kürt sorununu çözmeyi öngören söz konusu gizli planın diğer maddelerini bir yana bırakarak, salt Kürtçe’nin yasaklanmasını öngören iki maddesini birlikte izleyelim: Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Bitlis, Van, Muş, Urfa, Ergani, Hozat, Erciş, Adilcevaz, Ahlat, Palu, Çarsancak, Çemişkezek, Ovacık, Hısn-ı Mansur (Adıyaman), Besni, Arga, Hekimhan, Birecik, Çermik il ve kaza merkezlerinde Hükümet ve Belediye dairelerinde ve diğer kurum ve kuruluşlarda, okullarda, çarşı ve pazarlarda Türkçe’den başka dil kullananlar; Hükümet ve Belediye’nin emirlerine karşı gelmekle suçlanacak ve cezalandırılacaklardır. Fırat’ın batısındaki illerimizin bazı bölümlerinde dağınık olarak yerleşmiş bulunan Kürtler’in Kürtçe konuşmaları mutlaka yasaklanmalı ve kız okullarına önem verilerek, kadınların Türkçe konuşmaları sağlanmalıdır.
 
KÜRT SORUNU BÜYÜDÜ
 
Görüldüğü gibi, Türkiye, günümüzde taraf olduğu diğer uluslararası antlaşma ve sözleşmelere uymadığı gibi; birincil elden taraf olduğu ve kutsal bir metin gibi sunduğu Lozan Antlaşması’na da uymuyor. Uymadığı içindir ki; o tarihten itibaren Kurdistan sürekli olarak örfî idare, umumi müfettişlik, sıkıyönetim, olağanüstü hal ve kayyum sistemiyle yönetilmeye çalışılmaktadır… Bu 100 yıllık süre içinde Kurdistan’daki uygulamalar, Kürt sorununu çözemediği gibi, halk muhalefetini daha da büyütmüştür. Çünkü dünden bugüne “kan şiddeti, şiddet kanı büyütmüş” ve sorun daha da kangrenleşmiştir. Esasen, Kürt sorununa demokratik ve barışçı bir çözüm bulunmadan Türkiye’de demokrasiyi kurmak ve kurumlaştırmak da mümkün değildir. Askeri yönetimlerin Kürt sorununda çözüm değil, sadece ve sadece çözümsüzlük getirdiği, son 100 yıllık geçmişle zaten ortadadır…
 
Lozan Antlaşması’nın 100. yıldönümünde herhalde sorun, tüm boyutlarıyla sorgulanmalı ve ilgili platformlara taşınmalıdır. Ola ki, tüm taraflar yeni bir durum değerlendirmesi yapmak zorunda kalır… Aslında, Kürt sorununun demokratik çözümünün anahtarı, Lozan’la verilen hakları bile 1925’te “Şark Islahat Planı”yla gizlice gasp eden Ankara Yönetimi’ne, Başbakan İsmet Paşa’nın şahsında daha 1926’da gönderilen “Memorandum”da ortaya konmuştu… Ne deniyordu bu Memorandum’da: “Biz Kürt Aydınlanma Hareketi, Kürtlüğün hayat ve bekasına suikast edilmemek şartıyla müthiş ve müfrit Cumhuriyet taraftarıyız ve tam anlamıyla sapkınlık kaynağı olan zorbalığın aleyhtarıyız. Eğer genç Türkiye Cumhuriyeti ve muhterem yöneticileri, Türk ve Kürtler’in bir arada yaşamasını gerçekten istiyor ve Kürtlüğün kudretinden yararlanmayı ve Türklüğün varlığını sağlamlaştırmak ve Kürt milletini kazanmayı hedefliyorsa, tek çözüm yolu ve ilaç 20. yüzyıl uygarlığının ulus ve özgürlük prensiplerine saygı ve uyma ile Kürtler’in yaşam hakkını kabullenmek ve bu suretle Avrupalılar’a, dost ve düşmana karşı olgunluğunu ve siyasi yeterliğini göstermektir.(..) Aksi takdirde mevcut politikanın devam ettirilmesinde ısrar edilirse Kurdistan veya Şarki Anadolu kıtası büyük bir kin ve kırgınlık yuvasına dönüşecektir…” 
 

Diğer başlıklar

09:32 Tarihi tören Jin derginin kapağında
09:06 Emekliler Yargıtay kararına tepkili: Nasıl geçineceğiz?
09:04 Newala Qoriyê ziyaretçilerin çöpleriyle kirleniyor
09:03 Yasak ve göç dayatmasına rağmen Sûr'u terk etmedi
09:02 Polis karnına tekme atmıştı: Bebeğim doğmadan devlet şiddetiyle karşılaştı
09:02 Tarihi töreni izleyen Arı: İnkar ve asimilasyon son bulmalı
09:01 Kıbrıs'ta 51 yıldır statüsüzlük dayatılıyor
09:00 Kobanê yolunda bir Düş Yolcusu: Hogir
09:00 20 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:46 Süveyda'ya saldıran DAİŞ'liler canlı yayında!
19/07/2025
23:30 Siweyda'nın Erîqa köyünde çatışmalar yaşanıyor
23:06 Qamişlo’da 19 Temmuz devriminin yıldönümü kutlandı
22:57 Pedersen: Siweyda için çözüm yeni anayasadır
22:51 Zelenski'den Rusya'ya üçüncü tur müzakere teklifi
22:45 Gelecek Partisi'nden 2 milletvekili istifa etti
22:36 Maden yasasına karşı 'yaşam nöbeti' başlatıldı
22:20 'Barış İnşasında Ölüye Saygı ve Adalet Talebi' paneli düzenlenecek
22:13 Tülay Hatimoğulları: Eşit yurttaşlık hakkı tanımlanana dek bu mücadelemiz ortaktır
21:59 Şirnex'te halk buluşması: Öcalan tecritte olmasına rağmen mücadeleyi büyüttü
21:45 Amed'de Rojava Devrimi kutlaması
21:17 Siweyda halkı insani krizle karşı karşıya
20:34 Eskişehirliler asgari ücrete zam istedi
19:04 İki kez infazı yakılan tutsak tahliye oldu
18:23 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Yeni bir yüzyılı birlikte kurmanın yöntemini bulacağız
17:49 Eskişehir'de iş cinayeti
17:44 Zeytinliklere dair kanun teklifi Meclis'ten geçti
17:30 Ateşkese rağmen Siweyda’ya yönelik saldırılar sürüyor
17:08 ‘Analar Çalıştayı’nda Suriye’deki Alevi ve Düzilere destek çağrısı
17:05 SOHR: 13 Temmuz’dan bu yana 940 kişi öldü
16:55 DİSK Basın-İş ‘Freelance Emek Çalıştayı’ düzenleyecek
16:14 Hekimlerin öncülüğünde ‘süreç’ için imza kampanyası
16:12 Sine Cezaevi’ndeki 3 Kürt açlık grevine başladı
16:04 Kadınlardan Suriye'deki Alevi ve kadınlara yönelik soykırıma karşı mücadele çağrısı
16:00 Hasta tutsaklar Çalık ve Elbi için tahliye çağrısı
15:53 Ayşe Tokyaz’ın katledilmesiyle ilgili bir polis gözaltına alındı
15:22 Altan Öymen hayatını kaybetti
15:20 Kürtçe müzik dinleyen aileye polisin ateş açtığı görüntü ortaya çıktı
14:53 Wan Ekoloji Meclisi kuruluşunu ilan etti: Öcalan’ın ektiği barış tohumu umut oldu
14:37 Zeytinliklere dair kanun teklifi Genel Kurul’da görüşülüyor
14:31 Wan’da kurulan taziyelere kitlesel ziyaret
14:19 Dürzi kadından QSD'ye çağrı: Koridor açın
13:51 İsrail ve Suriye geçiş hükümeti ateşkes konusunda anlaştı
13:47 Kayıp yakınları 4 kentte adalet talep etti
13:29 DAD’tan çalıştay: Analar hakikatin taşıyıcısıdır
13:09 33 yıl önce kaybettirilen Hasan Gülünay için adalet istediler
12:43 Riha'da gazetecilerle süreç toplantısı
12:38 DEM Parti Kadın Meclisi Bursa’da kadınlarla buluştu
12:33 Koğuşuna kamera takılan tutsak Adalet Bakanlığı'na dava açtı
12:14 HDK’den ‘Rojava’ açıklaması: Özerk Yönetim tanınmalı
11:09 MKG Ayfer Serçe'yi andı: Kalemi yazmaya devam ediyor
10:56 Kongra Star’dan 19 Temmuz açıklaması: Yeni tehditlere karşı öz savunmayı güçlendirelim
10:51 Husiler’den İsrail’e saldırı
10:40 Cemil Bayık'tan iktidara çağrı: Demokratik siyaseti esas alın
09:50 Şiddet ve tehdide maruz kalan hasta tutsağa hücre cezası
09:15 Altın fiyatı yükseldikçe imitasyona yönelim arttı
09:09 Ankara'nın kültürel hafızası yıkıldı
09:07 Pirsûs Katliamı: Türkiye demokratikleşecekse failler ortaya çıkarılsın
09:06 Sümeyye Boz: Öcalan'ın özgür çalışma ve yaşam koşulları sağlanmalı
09:04 Kaya: Entegrasyon için hızlıca yasal düzenlemeler yapılmalı
09:03 Riha’da kadınlar ilk ‘takas’ pazarını kuracak
09:02 Tek gayeleri sürecin başarıya ulaşması: Herkes çaba göstermeli
09:01 33 'Düş Yolcusu'nun aileleri 10 yıldır adalet mücadelesinde
09:00 19 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
18/07/2025
23:52 CHP kurultayı davası AYM’ye taşındı
23:24 Halk, katılımcı bütçe toplantısında taleplerini dile getirdi
23:19 Suriye geçiş hükümeti ateşkesi reddetti
23:13 DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor
22:41 DEM Parti ve CHP'den Kobanê Davası'ndaki tahliye talebinin reddine tepki
22:18 Akdeniz'de 4.1 büyüklüğünde deprem
21:22 Barış mücadelesinde meslek örgütlerinin rolü tartışıldı
20:33 ATK'den Murat Çalık'ın tetkiklerinin tekrar yapılması yönünde karar
20:19 İzBB'de eylemler sonuç verdi: İşçiler geri alınacak
20:12 Ankara’da sel: Yurttaşlar mahsur kaldı
20:08 Özerk Yönetim: Devrimin kazanımlarını koruyalım
20:04 Gever’de farklı tarihlerde tahliye edilenlere kitlesel ziyaret
19:57 Mêrdîn’de DEDAŞ tepkisi: Halka zulüm yapılıyor
19:49 Kobanê Davası tutsaklarının tahliye başvurusu reddedildi
19:32 İzBB işçileri belediyenin kapısına dayandı
19:28 Kayyıma rağmen beşinci kez toplandılar: Sürece her kesim destek vermeli
19:13 Erdoğan'dan Putin'le telefon görüşmesi
19:07 Êlih Emek ve Demokrasi Platformu: Kayyım, imar planını gizlemeye çalışıyor
18:52 Bahçeli: İmralı açıklaması sonuç vermiştir
18:24 85 yaşındaki tutsak Güler cezaevinden çıktı
17:49 Elazığ Cezaevi önünde işkence protestosu
17:47 Erdoğan'dan süreç açıklaması
17:34 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Tüm siyasi partiler sürece dahil olmalı
17:21 Meletî'de kimyasal madde üreten fabrikada patlama
17:10 Elbak’ta halk buluşması: Direnişle kendimizi tüm dünyaya tanıttık
16:56 Aydın'da Alevi buluşması: Silah bırakanlara güvence verilmeli
16:33 Çocuklara dışkı yedirildi, bakanlık 'korumaya' gerek duymadı!
16:10 Amed'de kadın buluşmaları başladı
15:41 Munzur Festivali'nin programı açıklandı
15:38 Marmara cezaevleri raporu: 3 ayda bin 351 hak ihlali
15:26 Süveyda Askerî Meclisi: Stratejik kontrol sağlandı, direniş sürüyor
15:11 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Aleviler olmadan demokratik toplum olmaz
14:41 Ailelerden İmralı için başvuru
14:39 BM’den Süveyda için acil soruşturma çağrısı
14:28 Sıddık Güler hakkında tahliye kararı
14:14 Sağlık emekçileri TİS taleplerini açıkladı
13:55 Adana Alevi Platformu: Dürziler için koridor açılsın
13:53 Suriye'de kaçırılan Alevi kadınlar için 7 ilde eylem
13:38 Cezaevinde Amedspor ismine ve rengine sansür
13:23 Komisyon toplantısında hangi kararlar alındı?
13:05 Dumlu Cezaevi’nde 1980 uygulamaları devrede
12:54 Sırrı Süreyya Önder'in adı Meletî'de yaşatılacak
12:46 30 yıllık tutsağın tahliyesi 2’nci kez ertelendi
12:44 Meclis'teki komisyon toplantısı sona erdi
11:44 Ayşe Barım ATK’ye sevk edildi
11:38 İki gazeteciye beraat 1 gazeteciye ceza
11:12 MHP'li Yıldız'dan 'İmralı Notları' kitabıyla paylaşım
10:45 Tunç Soyer ve belediye yöneticilerinin iddianamesi hazırlandı
10:24 Partiler komisyon için toplandı
10:13 Kayyım Qelqelî'ye tahsis edilen aracı geri aldı, projeleri iptal etti
09:50 Töreni izleyen SYKP Eş Genel Başkanı: Herkes için umut oldu
09:47 Orta Anadolu Kürtleri sürecin yanında
09:45 Riha'da gençler 'özgürlük' şöleninde buluşacak
09:43 'Yasal düzenlemeler yapılmalı'
09:42 Ağaç kesimi Mêrgomar’a uzandı!
09:38 Riha’da 200’ü aşkın buluşma: Devlet somut adım atsın
09:34 Özlem Bilgi: Çocuk istismarına karşı sessizlik suçtur
09:32 Çocuklarını törende izlediler: Dünya Öcalan'ın teorik ve pratik gücünü gördü
09:30 Sêrtliler: Abdullah Öcalan özgür olmalı
09:27 Koplular: Devletin büyük adımlar atması gerekiyor
09:25 ‘Analar Çalıştayı’ düzenlenecek: Rêya Heq inancında kadın yaşamdır
09:23 Sosyalist gençler Pirsûs'ta katledilenlerin izinde
09:22 Silahlarını yakanlarla görüştü: Geri dönüş yok, mücadele bitmedi
09:04 Barış Annesi: Gerillaların güvenli şekilde dönmesinin yolu açılmalı
09:02 Salih Müslim: Teslimiyeti kabul etmeyiz, zihniyet değişmeli
09:00 18 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:56 İBB soruşturmasında 18 kişi hakkında gözaltı kararı
08:48 Suriye'de yüzlerce kadın kaçırıldı
08:06 Riha'da mahalle mahalle süreç buluşmaları
17/07/2025
23:49 SOHR: Siweyda'da 516 kişi hayatını kaybetti
23:41 30 yılın ardından tahliye edilen Filizer: Süreci desteklemeliyiz
23:37 Ekolojik kırıma karşı dayanışma festivali
23:13 Pirsûs anması: Adalet tesis edilsin
22:14 Elazığ Cezaevindeki tutsaklar açlık grevine başladı
22:08 Ali Kenanoğlu: Silahların yakılması sonrası devletin yapması gerekenler var
22:00 'Ayşe’nin katili Cemil Koç, suç ortağı katili koruyan polisler'
21:49 Duran Kalkan: Gerilla hazır, demokratik entegrasyon ve özgürlük yasaları çıkarılmalı
20:26 Erdoğan LGS'deki iddialar için 'dedikodu siyaseti' dedi
19:18 Dîloklu kadınlar Ayşe Tokyaz'ın katledilmesini protesto etti
19:14 İzBB işçilerinin eylemi 9'uncu gününde
19:11 'Elektrik akımı’ davasında bilirkişinin dinlenilmesine karar verildi
18:56 CHP'de kurultay süreci başlatıldı
18:51 Kürtçe müzik dinleyen aileye yönelik saldırıya tepki sürüyor
18:42 Kırşehir cezaevlerinde tutsaklara ‘darbe’ tehdidi
18:08 Fransa, Senegal’deki askeri varlığını sonlandırdı
17:51 Tişrîn 'de hayatını kaybeden Akyüz’ün taziyesine kitlesel ziyaret
17:44 ‘Suç farkındalığı’ olmadığı ileri sürülen tutsağa pişmanlık dayatılarak tahliyesi engellendi