Karaburun doğası RES tehdidi altında

img
İZMİR – Karaburun ilçesinde binlerce RES kurulmasından söz edildiğini aktaran ekolojist İlhan Yıldız, “İlçede yaşam alanı kalmayacak" uyarısında bulundu.  
 
Doğası iktidar ve sermaye şirketlerinin saldırısı altında olan İzmir, doğal güzelliklerini bir bir kaybediyor. Nergis çiçeği, kıl keçisi, hurma zeytin, kefal balığı gibi doğal güzellikleriyle bilinen Karaburun ilçesi de Rüzgar Enerji Santralleri (RES) ve Güneş Enerji Santralleri (GES) kıskacında. Ayen Enerji Anonim Şirketi, Çalık Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim Limited Şirketi ve Lodos Karaburun Elektrik Üretim Şirketi tarafından yenilenebilir doğal enerji iddiasıyla bölgede 100’e yakın RES türbini yapıldı. 
 
KAPASİTE ARTIRIMI
 
Karaburun Yarımadası 2010 yılından bu yana şirketlerin hedefinde. Enerji şirketleri, 2010 yılından şimdiye dek en az 100’e yakın RES kurarak, sürekli kapasite artırmaya yönelik başvuruda bulunuyor. Bu başvurular devam ederken, 15 Mart 2019'da Cumhurbaşkanı Kararı ile bölge Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edildi. Ancak şirketlerin kapasite artırım talepleri de talanı da dinmedi. 2021 yılında Haklar ve Araştırmalar Derneği’nin bölgeye dair hazırladığı raporda, Karaburun Yarımada'nın yüzde 89'unun RES projelerine tahsis edildiği belirtildi. 
 
RES’lere karşı mücadele eden bölge halkı, bu kez Güneş Enerji Santralleri'nin (GES) kurulma riski ile karşı karşıya. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, GES için imar planı kararını 2018 yılında onayladı. İlçede kurulmak istenen GES’lere ilişkin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinde bekleyen 9 proje bulunuyor. 
 
DOĞA YOK EDİLİYOR
 
Bu tablo, 15 endemik bitki, 4 Nadir ve Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Uluslararası Sözleşme (CITES) kapsamında olan 5 bitki türünün bulunduğu Karaburun Yarımadası için olumsuz bir durum. Yarımadanın florasında 76 tür tıbbi, 38 tür arıcılık, 30 tür gıda, 39 tür ticari, 34 tür peyzaj ve 19 tür yem değerine sahip olan ekonomik değeri olan bitki türleri yer alıyor. Halkının büyük bölümünün geçimini hayvancılıkla sağladığı ilçedeki RES alanlarına girişler ise yasaklı. Hayvanlardan, RES’lerin yaydığı manyetik dalga ve ses kirliliğinden dolayı süt verimi sağlanamıyor. Bunların sonucunda Karaburun’da daha önceki yıllarda 50-60 bin olan hayvan sayısı 5-6 bin seviyesine kadar düştü. 
 
ÖZEL BÖLGE
 
RES ve GES’lerin kıskacında olan Karaburun’daki duruma ilişkin konuşan ekolojist İlhan Yıldız, bütün dünyada “temiz enerji, yenilenebilir enerji” sloganlarıyla RES ve GES’lerin gündeme geldiğini belirterek, Karaburun da araziler kamuya ait olduğu için şirketlerin kamulaştırma bedellerini de ödemediğini kaydetti. Yıldız, “Bu nedenle Karaburun’da başlangıçta RES bölgesi ilan edildi ve hızla yapımları başladı. Karaburun çok özel bir bölgedir. Türkiye'de korunması gereken endemik bitkiler, hayvanlar ve nesli azalan türler var. Bu nedenle Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi. Diğer taraftan da hızlı bir şekilde aralıksız RES yapıyorlar” dedi.
 
BİNLERCE RES TEHLİKESİ
 
RES’lerin yapımı için makilik alanların ve canlı yaşamının yok edildiğine dikkati çeken Yıldız, ÇED süreçlerinde RES’lerin canlı yaşamına verdiği zarara ilişkin raporların olmadığının altını çizdi. Yıldız, “RES’ler yapılmaya devam ediyor. Enerji yaşam için üretilmeli. Yaşamı yok etmek için olmamalı. Karaburun halkının itirazı; RES’lerin Karaburun kültürünü, ekolojisini, binlerce yıllık yapısını yok etmesine yöneliktir. Ciddi bir talan söz konusu. Binlerce RES'in kurulmasından söz ediliyor. İnsanlara ve diğer canlılara yaşam alanı kalmaması söz konusu” diye belirtti.
 
GES RİSKİ
 
RES’lerden sonra bölgede GES’lerin de yapılmak istendiğini aktaran Yıldız, şirketlerin, halkın tepkisini azaltmak için GES’leri, RES’lerin bulunduğu alanda yapmak istediklerini söyledi. Yıldız, “Yapımlar başlarsa Karaburun’da GES tarlaları görmeye başlayacağız. Burada elde edilen rantla diğer alanlara da GES’ler yapılacak. Çünkü RES’lerde öyle başladı. Şu an güneş gören her yere GES yapma tehlikesi mevcut” diye konuştu. Yıldız, tüm canlı yaşamı için mücadele ettiklerini belirterek, doğaya sahip çıkma çağrısında bulundu. 
 
MA / Delal Akyüz