Adalet Nöbeti: Devlet yasalarını uygulasın 2022-05-24 14:53:13   HABER MERKEZİ - Adalet Nöbeti eylemlerini 3 kentte sürdüren tutuklu yakınları, bir kez daha devleti kendi yasalarını uygulamaya çağırdı.    Hasta ve infazı yakılan tutuklu yakınları, Adalet Nöbeti eylemlerini Diyarbakır, Van ve İzmir'de sürdürdü.    DİYARBAKIR    Diyarbakır’da 16 Kasım 2021 tarihinde başlatılan Adalet Nöbeti, 190’ıncı gününde devam etti. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi önünde bir araya gelen ailelere, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED DER), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kayapınar İlçe Örgütü yöneticileri eşlik etti.   HUKUK KÜRTLERE YOK    Aileler adına burada açıklamayı yapan tutuklu yakını Nazime Boltan, 7 aydır seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirtti. Boltan, “Çocuklarımız cezaevlerinde tedavi edilmiyor. Siz tedavi etmiyorsanız bırakın biz yapalım. Cumhurbaşkanlığı’na sesleniyorum; çocuklarımıza çare bulsunlar. Onların da çocukları var. Bir kere empati kursunlar. Hak ve hukuk diğerlerine işliyor ama bizim çocuklarımıza işlemiyor” dedi.    Ardından konuşan tutuklu yakını İnci Güler de, devleti kendi yasalarını uygulamaya çağırarak, “Eğer devlet kendi yasalarını uygulasaydı, cezası biten tutuklular bugün serbest bırakılacaktı. Burada tüm siyasi partilere sesleniyorum; artık hasta tutukluları Meclis gündemine taşıyın. Hasta ve infazı yakılan tutuklular serbest bırakılsın” ifadelerini kullandı.    Açıklama, "Bijî berxwedana zindana", "Hak, hukuk, adalet" sloganları ve alkışlar eşliğinde sona erdi.    VAN   Van’da ise tutuklu yakınları, Adalet Nöbeti eylemini Van Cezaevi Kampüsü önünde sürdürmek istedi. Ancak açıklamaya izin verilmedi. Aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van İl Eşbaşkanı Gülderen Varlı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Tuşba ilçe yöneticileri, Serhat Göç-Der Araştırma Derneği Eşbaşkanı Gülşen Kurt, yerine kayyım atanan Tuşba Belediye Eşbaşkanı Ayşe Minaz ve tutuklu yakınlarının bulunduğu grup, kampüs girişinde askerlerce engellendi.    VALİLİK YASAĞI GEREKÇE GÖSTERİLDİ   Valilik yasağını gerekçe gösteren askerler, grubun açıklama yapmasına izin vermedi. Askeri yetkili ile yapılan görüşme sırasında asker ve polisler, cep telefonlarıyla hem eyleme katılanların hem de gazetecilerin yakın mesafeden fotoğraflarını çekerek, taciz etmesi dikkat çekti. Bunu üzerine asker ve polislere, “Kimliklerimizin fotokopilerini çekip size verelim. Böyle taciz edemezsiniz” şeklinde tepki gösterildi.    Daha sonra aileler, açıklama yapmadan bölgeden ayrıldı.   İZMİR    Tutuklu yakınlarının İzmir’de başlattığı Adalet Nöbeti eylemi 64’üncü gününde de devam etti. İzmir Barosu önünde bir araya gelen tutuklu yakınları, “Ji girtiyên nexweş re azadî (Hasta tutuklulara özgürlük)” yazılı önlükler giydi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urla, Çeşme ve Seferihisar ilçe örgütleri ailelere destek ziyaretinde bulundu.    Ziyarette konuşan HDP Seferihisar İlçe Örgütü’nden Gülay Bilici, tutukluların durumuna dair tepkisizliğe tepki gösterdi. Bilici, “Bu ülkede yaşananlar, bedenen sağlıklı insanların ruhlarını hastalıklı hale getirmiş durumda. Düşünemiyor, hareket edemiyorlar. Herkesin yarına çıkma kaygısı var. Bu da tecritlerle oluşturuldu. Ülkeyi topyekun bir tecrit altına aldılar. İnsanlar kör olmuş durumda. Toplumun artık uyanması, silkelenmesi ve tecridi sona erdirmesi gerekiyor. Bu durum artık ‘insanım’ diyen herkesin hassasiyet göstermesiyle yıkılabilir” diye konuştu.   Bilici, tutukluların üzerindeki baskılara işaret ederek, “Şu an da çok az zamanımız kaldı. Hasta tutsaklar ölümle yüz yüze, sağlık haklarına ulaşmaları engelleniyor. Erken teşhis edilmesi gereken hastalıklar genellikle son aşamada teşhis ediliyor. Bir nevi ölüme gönderiliyor. Devletin sorumluluğu tüm mahkumların sağlıklı yaşam hakkını sağlamaktır. Bunun için bizim yapabileceğimiz de devleti ve sistemi zorlamaktır. Geleceğimizi kurtarmak için harekete geçmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.