Prof. Dr. Herken: İntiharlara karşı toplu mücadele gerekli

img

ANKARA - Prof. Dr. Hasan Herken, artan intiharlara karşı toplu mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun her hafta gündeme dair konuklar aldığı ÖFG TV’de bu hafta artan intiharlar konuşuldu. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Prof. Dr. Hasan Herken, intihara sürüklenen Enes Kara ve Bahadır Odabaşı’na dair yapılan paylaşımları, siyaseten tartışmaları eleştirdi. Herken, “Bu memlekette acıları yarıştırmak gibi, kendi mahallesinin derdine sahiplenmek gibi kendi mahallesinde başka dert görmemek gibi belli kesimler var kendi işine yarayabileceği ölümleri, intiharları, hapisleri işkenceleri öne sürmesi gibi ağır utanç verici bir durum var” dedi.
 
YABANCILAŞTIRMA
 
Kara’nın mektubunu okuduğunda geleceğe ait, ana ait, hatta geçmişe ait değerlendirmesinin dahi bozulduğunu gördüğünü kaydeden Herken, şunları söyledi: “Her daim Aleviler, Kürtler, Ermeniler son döneme kadar muhafazakarlar ya da komünistler oldum olası bu toplumda sosyal demokratın ötesinde solu savunan herkes bir şekilde itilmiş kesimlerdir. Bu kesimlere ait olan bireyler, ebeveynler ve çocuklar öyle ya da böyle toplumun itilmiş kesimi oluyorlar. Genel işleyen sistem böyle. Zaman zaman 5-10 yıl bir kesim nefes alıyor olabilir ama tüm zamanların ötekileri, ikincil sınıfları olan insanlarda bu kişiler kendini toplumun parçası hissedemiyor. Toplum tarafından yabancılaştırılıyor, ötekileştiriliyor hatta şeytanlaştırılıyor. Bu topluma olan bağları kopuyor. Bu insanlar umutsuzluk, çaresizlik, geleceğe dair beklentilerin de kötüye kayma olmaması mümkün değil. İpini koparan kaçıyor gibi bir durum var ortada, bunu gençler de görüyor. 13-15-17 yaşındaki çocuklar da görüyor. Eskiden zannediliyor ki bunlar bilmez, alakası yok.”
 
‘HUZUR, ADALET YOKSA GÜVENLİKTE YOK’
 
İntiharın tek bir noktaya indirgenmeyeceğini de sözlerine ekleyen Herken, “Biyolojik, psikolojik ve toplumsal etkilerin bileşkesinde yer alan bir şey ama burada biyolojik etkileri değiştirmemiz mümkün değil. Psikolojik olanları değiştirmek aileler ve toplumun elinde. Sosyolojik olarak onu yönetimlerin elinde yine toplumun elindedir. Psikolojik olanda aile daha önde, sosyolojik olanda, toplumsal olanda devlet, yönetim ve yöneticiler daha önde. Toplu bir mücadele gerekir, sadece okullar şunu yapsın, aile bunu yapsın denecek bir şey değil. Önce ülke demokratik olacak, ülkeye önce adalet gelecek, adalet yoksa ekmek yok adalet yoksa huzur yok adalet yoksa güvenlik yok! O zaman huzur ve adalet için ekmek için, iş için, huzur için adalet gerekiyor ama adaletimizin durumu ortada, yargımızın durumu ortada. Buradan başlamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.