Yer bilimci Görür: Deprem için hazırladığımız projeler reddedildi

img

HABER MERKEZİ – Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depremin yaşandığı bölgelere ilişkin hazırladıkları projelerin reddedildiğini açıklayarak, önemli uyarılarda bulundu.

Merkez üssü Mereş ile Dilok olan ve 10 ili etkileyen depremin bilançosu her geçen saat ağırlaşıyor. Daha öncede depreme ilişkin önemli uyarılarda bulunan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, katıldığı bir televizyon programında son yaşanan depreme ilişkin önemli bilgiler aktardı.

Depremin göz göre göre geldiğini ifade eden Görür, sadece kendisinin değil Türkiye’de birçok jeoloji mühendisinin bu depremi öngördüğünü belirtti. Görür, "2020 yılı Elazığ depreminin ilk günü hedef Çelikhan, Erkenek ve Kahramanmaraş’tır dedim. Orada ki yerel yönetimlere, valiliğe, merkezi hükümete çağrıda bulundum. Burada deprem oluyor diye. Bilimsel veriler bunu gösteriyor dedik. 2020-2023 yılı arasında defalarca söylememize rağmen oradaki yerel yönetimlerden bir ses gelmedi. Hiç biri bizi arayıp neden bunları söylüyorsunuz demedi” dedi.

‘UYARILARDA BULUNDUK REDDEDİLDİK’

Doğu Anadolu fay hattı üzerinde depremlerin oluşabileceğini bilimsel olarak öngördüklerini söyleyen Görür, yaşanabilecek depremlere ilişkin projeler hazırlayarak ilgili bilimlere sunduklarını ancak reddedildiklerini ifade etti. Görür, “Depreme ilişkin proje hazırladık. Harita Genel Müdürlüğü ile valiliklerle, belediyelerle proje hazırladık. Devlet Planlamaya, TÜBİTAK’a sunduk reddedildi. Hazırlanmamız gerekliğini sürekli söyledik. Ancak bunlar görmezden gelindi. 1999 Gölcük depremi olduğu zaman biz yer bilimciler, Düzce’ye, Marmara’ya dikkat dedik. Biz oraya dikkat dediğimiz için hazıklıklar yapıldı. 3 ay sonra Düzce’de deprem oldu. Hazıklıklar yapıldığı için ölümler az oldu. Biz açıklamalarımızı bilimsel verilerle yapıyoruz bu falcılık olarak görülmemeli” diye belirtti.

‘DEPREM GERÇEKLİĞİ GÖRÜLMELİ’

Görür, ülkemizde deprem nerede, ne zaman, nasıl olacak, hangi fay kırılacak gibi bilimlerin ayrıntısında olmayan konuyla ilgili anlatılmayacak teferruatlardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Görür, “Türkiye’de 13 milyon yıl önce başlayan bir mekanizma var. Ve milyonlarca yıl sonra devam edecek. Deprem hava, su, ekmek, ekonomi gibi gerçektir. Unutmamak lazım bir devletin siyasilerin en önemli görevi insanların can güvenliğini sağlamaktır. Depremin gerçek olduğunu en somut gündem olduğunu yöneticilerde, siyasilerde, halkta bilmeli. Bu gerçeği durduramayız, engelleyemeyiz. Ama bize vereceği zararı azaltabiliriz. Türkiye’de deprem kuşaklarında ki yerleşim alanlarını depreme dirençli kentler haline getirmemiz gerekiyor. Bu yaşanan depremde 10 milyarlarca zarar var. Bu paralarla bütün Türkiye dirençli hale gelebilirdi” ifadelerini kullandı.

‘DEPREME KADERCİ YAKLAŞAMAYIZ’

1999 yılında Gölcük depremi ardından 2023 yılına kadar depreme hazırlıkların tam anlamlıya yapılmadığını kaydeden Görür, “Biz 1999 yılında ki Gölçük depremi ardından inatla üstüne gitseydik 2023’e kadar depreme hazır hale gelirdik. Belediyelere yaptıkları acil kurtarma dairelerini acil ulaşım yerlerini kapattı. Deprem alanları AVM’lere ayrıldı. Kentsel dönüşüm projelerinin motor gücüne  müteahhitler yerleşti onlarda ‘nerede kar yaparsam orada iş yaparım’ dedi. Deprem odaklı kentsel dönüşümü müteahhitlik rant odaklı düşündük. Bir kenti deprem dirençli hale getirmek için alt yapının sağlam yapılması lazım. Alt yapının tarumar olduğu bir yerde yapı stoku sağlam olsa da bir işe yaramaz. Kentin bütün bileşenleri deprem dirençli yapmak lazım. Kent yönetimi seçilen insanın deprem dirençliliğinin bilmesi, eğitilmesi gerekiyor. Ve halk bilgilendirilmeli, eğitimler yapılmalı, halka deprem kültürü verilmeli. depreme kaderci yaklaşamayız” ifadelerini kullandı.

‘BÜYÜK DEPREMLERE HAZIR OLMALIYIZ’

Türkiye dünyada depremin en çok ölümlü yaşandığı birinci ülke olduğunu vurgulayan Görür, Depremin nerede, nasıl, nereyi etkileyebileceğini bildiklerini söyledi. Görür, “Bunların hepsini bilim insanlarının hükümetin önüne koyabilir. Türkiye’yi 20 yılda deprem dirençli hale getirebiliriz. Büyük depremlere hazır olmalıyız. 9 saat arayla iki büyük depremin olması dünyada ender bir olaydır. Bu tehlikenin vahametini anladığımızı zannetmiyorum. Bingöl’den, Sivrice’ye kadar olan alanda enerji boşalması oldu orada deprem beklemiyoruz. Son deprem Malatya fayı tetiklerse hem Malatya için hem de Tunceli için bir tehdit oluşturabilir. Hatay ve Adana’ya dikkat diyoruz. Biz uyardığımız zaman yerel yönetimler çalışsaydı 3 yılda çokça şeyler yapabilirdi" diye konuştu.