CPT'ye 'gelin' çağrısı: Cezaevleri ölüm merkezlerine dönüştü 2022-01-19 09:06:35 ANKARA - İmralı’daki tecrit ve hasta tutuklulara dair uluslararası alanda temaslarda bulunan HDP’li Hişyar Özsoy, “Cezaevleri ölüm merkezlerine dönüştü. CPT’nin biran önce gelmesi için teşvik etme rolünü üstleneceğiz” dedi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye cezaevlerinde artan hak ihlalleri, hasta tutukluların durumu ve İmralı Cezaevi’nde devam eden ağır tecride karşı Avrupa'da temaslarda bulunuyor. Uluslararası kuruluşlarla hazırladıkları raporları paylaşan HDP’li yetkililer, cezaevlerinde artan ölümler, hasta tutukluların durumu ve Türkiye'nin bu konu da adım atmasını sağlamaya yönelik çalışmalarını da sürdürmeye devam edecek.   Avrupa İşkencenin Önlenme Komitesi’nin (CPT) 2022 yılı ziyaretleri arasına Türkiye’yi de aldı. En son 2021 yılında Türkiye’ye gelen CPT, farklı cezaevlerini ziyaret ederek, İmralı konusunda da Türk yetkililerle görüştüğüne dair bilgi paylaşımında bulundu. Ancak CPT’nin Türkiye’deki cezaevlerine dair raporun detaylar ise açıklanmadı.   Cezaevlerinde artarak devam eden hak ihlalleri, yaşanan ölümlere dair uluslararası alanda temaslarda bulunan HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, değerlendirmelerde bulundu.   ‘5 RAPOR HAZIRLADIK’   Pandemi ile birlikte cezaevlerinde hak ihlallerinin kötü bir hal aldığını belirten Özsoy, başta İmralı olmak üzere cezaevlerinde dayatılan hak ihlallerine dair bir çok kez CPT yetkilileriyle görüştüklerini anlattı. Son dönemlerde İmralı’ya yönelik uluslararası alanda da kaygıların arttığını ve CPT’nin de bu durumun farkında olduğunu vurgulayan Özsoy, “CPT nezdinde kaygılar artmış durumda. CPT ne zaman geleceğini prosedür olarak söylemez. Ancak bir an önce gelmeleri gerekiyor. Pandemi döneminde HDP olarak 5 rapor hazırladık. Son raporu da Ocak başında gönderdik” dedi.   ‘ÖLÜM MERKEZLERİNE DÖNÜŞTÜ’   Bugüne kadar özel İmralı’da uygulanan tecrit haline dair yürüttükleri temaslara hasta tutuklular ve cezaevlerinde yaşanan ihlalleri de eklediklerini kaydeden Özsoy, “Aysel Tuğluk’un sağlık durumu kötü, sadece o değil cezaevlerinde bin 600’den fazla hasta tutsak var. Aralık ayında çok fazla insanın cezaevinden tabutları çıktı. Durum gittikçe kötüleşiyor. Şimdiye kadar cezaevlerine işkence merkezi diyorduk, ancak şu anda ölüm merkezi haline gelmişler. İnsanlar tabutlarla çıkıyor. Hasta tutukluların yanı sıra intihar ettiğini öne sürdükleri ölümler söz konusu. İntihar olmadığını tutukluların aileleri ve avukatları söylüyor. Dolayısıyla tam bir vahşet, ölüm merkezine dönüşmüş cezaevlerinden bahsediyoruz” diye belirtti.    ‘GİRİŞİMLERİMİZ OLACAK’   Cezaevleri, hasta tutukluların durumunun temel gündemleri olduğunun altını çizen Özsoy, “Daha önce İmralı’daki durumla ilgili çok fazla çalışmalar yürüttük. Başta Avrupa Konseyi olmak üzere bir dizi temaslarda bulunduk. Önümüzdeki süreçte bununla birlikte hasta tutukluların durumu, cezaevlerinin işkencehaneye dönüşmesine dair girişimlerimiz oldu, olmaya devam edecek. Avrupa Konseyi’ne yakın zamanda başkan seçilecek Tiny Kox ve değişik grupların temsilcileriyle görüşmeler yaptık ve onlarda bu meseleyi Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nin gündemine götürmeye söz verdiler. Ocak ayı sonunda Avrupa Konseyi oturumları olacak, ona dair hasta tutukluların durumlarına ilişkin girişimlerimiz olacak” ifadelerini kullandı.   ‘CPT BİR AN ÖNCE ZİYARET ETMELİ’   CPT’nin Avrupa Konseyi’nin bir organı olduğunu hatırlatan Özsoy, bir an önce Türkiye’ye ziyaretler yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Ziyaretler sonucunda sadece rapor hazırlanmasının yeterli olmadığını, bu raporlarda yer alan ihlallerin giderilmesine yönelik bir yaptırım gerekli olduğunu vurgulayan Özsoy, şunları söyledi: “CPT raporları temel olarak bizim söylediklerimizin bir kısmını söylüyorlar. Az şey ifade edebiliyorlar ama temel sorunları ve nasıl giderilebileceğini ifade ediyorlar. Hükümet kulağını tıkamış durumda. Fakat biz Avrupa Konseyi, CPT gibi Türkiye’nin üyesi olduğu resmi kurumların dışında aynı zamanda Avrupa Parlamentosu’nda Kürt dostu milletvekillerinden destek istedik. İlişki de olduğumuz bütün yapılardan da desteklerini isteyeceğiz.”   Cezaevlerindeki hak ihlallerinin giderilmesi gerektiğinin altını çizen Özsoy, “Türkiye’deki siyasal gerilim arttıkça, Kürt meselesinde askeri mantık daha da güçlendikçe cezaevlerindekiler daha fazla devletin hedefine giriyorlar. Cezaevindekilere tutuklu ya da hükümlü gözüyle bakılmıyor, intikam alınacak düşman gözüyle bakılıyor. CPT’nin bir an önce gelmesi için teşvik etme rolünü üstleneceğiz” dedi.   ‘SORUMLULUK AK BAKANLAR KOMİTESİ’NDE’   Asıl sorumluluğun Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi’nde olduğunun altını çizen Özsoy, “CPT teknik bir organdır. CPT gibi Venedik Komisyonu var. Venedik Komisyonu, AK’ye üye ülkelerin hukukunun, Anayasa’sının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) uyumuna bakar. Bunlar raporlarını hazırlar ve ortaya koyarlar. Yaptırım güçleri yoktur. CPT’nin kararlarını uygulatması gereken AK'nin kendisidir. Mahkeme kararlarını, raporları Türkiye’nin uygulaması lazım. Üye ülke olarak uygulamıyorsa bunu uygulatmak için bir takım mekanizmaların olması lazım. AK Parlamenter Meclisi ve AK Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin üyeliğini tartışır noktaya geldi. AK gibi demokrasi, hukuk, insan hakları konusunda örgütlenmiş bir yapının ‘ben üyesiyim’ diyeceksin ama hiçbir kararını uygulamayacaksınız. Şu anda Türkiye’nin takındığı tavır böyle” şeklinde konuştu.   ‘TÜRKİYE İLE NET KONUŞULMALI’   Türkiye’nin bu tavrına karşı yüksek seslerin çıkmaya başladığını da aktaran Özsoy, “Avrupa Konseyi artık Türkiye ile net konuşmalı. Artık mesele sadece Türkiye’nin A, B, C kararlarına uyması değil. Türkiye kararlara uymama konusunda kötü bir örnek teşkil ediyor. Konsey üyeleri 'Türkiye uygulamıyorsa ben de uygulamıyorum' diyecektir. Bir müddet sonra hiç kimsenin hiçbir kararı uygulamadığı, içi boş bir kuruma dönüşecek. Böyle ciddi bir tehlike söz konusu. Türkiye tarafından makul bir adım atılmazsa, 2022 yılı içinde Konsey ile Türkiye ilişkileri gerilecek” dedi.   MA /  Berivan Altan