‘10 tutuklunun asgari ihtiyacı 8 bin’ 2022-05-24 09:01:10 İZMİR - Ekonomik krizle birlikte 10 kişilik koğuşta kalan tutukluların asgari 8 bin TL'lik giderleri olduğunu belirten EGE TUHAYDER yöneticisi Selma Altan, bunun da tecrit politikasının bir parçası olduğunu belirtti.  Ekonomik kriz cezaevlerini de derinden etkiledi. Özelikle son dönemlerde üst üste yapılan zamlar tutukluları zor durumda bıraktı. Tutuklular en temel ihtiyaçlarını bile katbekat yüksek fiyatla elde etmek zorunda bırakıldı. Elektrik, mektup, kitap, kıyafet gönderimi, telefon görüşmeleri ve ailelerin cezaevlerine gidiş-gelişi çok yüksek maliyetler çıkarıyor. Bir başka sorun ise cezaevlerinde kantinlerin tek tip ve yüksek fiyatta ürün satması oluyor. Yemeklerin az verilmesi, hasta tutukluların hastalıklarından kaynaklı esktra ürün almak zorunda bırakılması normal aldıkları fiyattı da katlıyor.    Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE TUHAYDER) yöneticisi Selma Altan ve tutuklu yakınlarıyla ekonomik krizin cezaevlerine yansımalarını konuştuk.    3 YILDIR GÖRÜŞEMİYORLAR   4 yıl önce Mardin Cezaevi'nden Afyon Cezaevi'ne sevk edilen Yusuf Erkek, ailesiyle 3 yıldır görüşemiyor. Mardin'de yaşan Erkek’in ablası Sevda Akgül, 4 yıldır kardeşinin kendilerinden uzak bir cezaevine sürgün edildiğini, anne ve babasının hastalıklarından kaynaklı gidemediklerini söyledi. Akgül, “Annem 10 yıl önce geçirdiği beyin kanamasından kaynaklı uzun yolculuk yapması yasak. Babam’da kanser hastası, şimdi kemoterapi tedavisi görüyor. Babamın da uzak bir yere yolculuk yapması yasak. Bizler de yol masraflarından dolayı görüşe gidemiyoruz” dedi.    DİLEKÇELER REDDEDİLDİ   Ekonomik krizden kaynaklı şu an gönderdikleri aylık 500 TL'nin yetmediğini kaydeden Akgül, “Aile olarak maddi durumumuz iyi değil. Annemle babam çoğu zaman borç alarak para gönderebiliyor. Daha önce bize yakın bir cezaevine gelebilmesi için hem aile olarak hem de kardeşim Adalet Bakanlığı'na dilekçe verdik. Ancak dilekçelerimiz de reddedildi" diye belirtti.     BİR MEKTUP 30 TL   2 yıl önce Afyon Cezaevine sürgün edilen İzzethan Aykut'un ailesi de Hakkari'de yaşıyor. İzethan'ın yeğeni Şehrivan Aykut, ekonomik krizden kaynaklı aileden kimsenin 2 yıldır görüşe gidemediğini söyleyerek, "Bizden çok uzakta, yol masrafları çok fazla. Cezaevine görüşe gitmek istediğimiz de kalacak yerimiz olmuyor. Mağdur oluyoruz. Daha önce 12 TL'ye gönderdiğimiz mektup ücreti şu anda 30 TL ödüyoruz. Ekonomik olarak zorlanıyoruz. En azından bize yakın bir cezaevine getirilerek, bu mağduriyetin ortadan kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.    10 KİŞİLİK ASGARİ İHTİYAÇ 8 BİN   EGE TUHAYDER yöneticisi Selma Altan da ekonomik krizin cezaevlerinde bir baskı aracı olarak kullanıldığını ifade etti. Tutukluların dışarıdakilerden daha çok etkilendiğini sözlerine ekleyen Altan, cezaevlerinde elektrik faturalarına gelen zamların yüzde yüzü aştığını belirtti. Altan, özelikle siyasi tutukluların ailelerinden uzak bölgelere sürgün edilerek, cezalandırılmak istenildiğine dikkati çekerek, şunları söyledi: “Aileler şu an görüşlere gidip gelemiyor. Tutuklulara gönderebildikleri paralarda kısıtlı oluyor. Örneğin ortalama 10 kişilik bir koğuşun asgari ihtiyacını karşılayan kantin ihtiyacı haftada en az 2 bin TL. Bu durumda aylık 10 kişiye 8 bin TL gitmesi gerekiyor ve buda mümkün olmuyor."    KRİZ YALNIZLAŞTIRIYOR   Tutukluların en çok ihtiyaç duyduğu iletişim hakkının artan zamlarla engellendiğine de dikkati çeken Altan, mektup gönderim ücretinin korkunç boyutlara ulaştığını söyledi. Altan, “Dün cezaevine bir kitap, bir mektup gönderdim 25 TL tuttu. Tutsağın bunu ödemesi o kadar kolay değil. Bu durumda tecrittin, yalnızlaştırmanın bir parçasıdır. Tutuklular ekonomik krizle birlikte yalnızlaştırılarak, tecrit edilmek isteniliyor" ifadelerinde bulundu.     'ÇAY BİLE İÇEMİYORLAR'   Altan, cezaevi kantinlerinde tutukluların istedikleri ürünleri satın almadığına vurgu yaparak, "Başka yerden almalarına da izin verilmiyor. Cezaevlerindeki kantinler dışarıdan çok daha pahalı. Tutuklular en kalitesiz ürünü en pahalıya almak zorunda kalıyor. Dışarıda pazar sonun da toplanan ürünler en yüksek fiyatlarla cezaevinde satılıyor. Cezaevlerinde yaşanan fiyat artışları ile birlikte tutuklular artık içtikleri çayı bile sınırlandırmak zorunda kalıyor. Hatta birçok yerde artık çay bile yapılmıyor” diye konuştu.    Tutuklular üzerinde çok yönlü baskıların olduğunu hatırlatan Altan, buna karşı herkesin ses çıkarmasını istedi.    MA / Delal Akyüz