Oramar: Qazi’nin direnişi Öcalan’ın başlattığı mücadeleyle birleşti 2023-03-30 09:01:35 WAN - Kurdistan Cumhuriyeti’nin kurucusu Qazi Muhammed’in idamının üzerinden 75 yıl geçti. Yazar Kakshar Oramar, “Qazi’nin direnişinin bugün Sayın Öcalan’ın başlattığı mücadele ile birleşmiş ve İran’da ‘Jin jiyan azadî’ felsefesi ile sürüyor” dedi.    İran’ın Mahabad kentinde Kürdistan Cumhuriyeti’ni ilan eden Qazi Muhammed’in, idam edilmesinin üzerinden 75 yıl geçti. Mahabad’ta önde gelen Kadı ailesinden olan ve 1893'te dünyaya gelen Qazi Muhammed, öğrenimini Kutabhane adı verilen bir din okulunda tamamladı. Öğrenim hayatından sonra Mahabad Vakıflar Dairesi Müdürlüğünü yapan Qazi, babası Kadı Ali’nin ölümünden sonra Mahabad’ta Kadılık görevini üstlendi. Bir süre sonra Qazi, Mahabad'da hakimlik görevini yaptı. 1945 yılında Komeleyê Jiyanêwê Kurdistan örgütüne üye oldu. Kısa bir süre sonra örgüte liderlik yapan Qazi, 22 Ocak 1946'da Komara Kurdistan’ı ilan etti.     CUMHURİYET İLAN EDİLDİ   76 yıl önce 22 Ocak 1946’da Mahabad kentinin Çarçıra Meydanı'nda Kürdistan Bayrağı göndere çekilerek Kürdistan Cumhuriyeti’ni ilan eden Qazi Muhammed, 11 Şubat 1946’da yapılan parlamento toplantısında, Cumhurbaşkanı seçildi. Qazi Muhammed parlamentodaki yemin töreninde, “Yüce Allah'ın adına, kutsal Kuran-ı Kerim, ülkem ve bayrağım üzerine ant içiyorum ki, kanımın son damlasına ve son nefesime kadar, canımla ve malımla, özgürlük yolunda bayrağımızın göklerde dalgalanması uğruna çalışacağım” şeklinde yemin etti.  Aynı gün parlamento, Kürt şair Yunus Rauf tarafından 1938 yılında Kurdistan eyaletinde bulunan hapishanede yazdığı “Ey Raqip” şiiri ulusal marş olarak kabul edildi. Kürdistan Cumhuriyeti’nin 11 ay süresince hak ve özgürlüklerden eğitime, diplomasiden ulusal hakların korunmasına, kültürel, basın ve yayın alanında birçok başarılı politikaya imza atıldı. Kürtçe resmi dil ilan edilirken, etiğimde Kürtçe ders verilmeye başlandı. Kurdistan gazetesi yanı sıra Hawar, Hilale, Agir, Gelawêj ve Nıştiman dergileri yayınlandı. Kürtçe radyo yayımları başlatıldı ve Kürt dili ve edebiyatının gelişmesi için çalışmalar yürütüldü.   Kurdistan Cumhuriyeti’ne dair “Yadigaren Komara Kurdistan a Sala 1946’an” adlı kitabı kaleme alan yazar ve gazeteci Kakshar Oramar, Komara Kurdistan ve Qazi Muhammed’e dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.   Kakshar Oramar   CUMHURÎ KURDİSTAN   İlan edilen cumhuriyetin birçok kesim tarafından  “Komara Kurdistana Mahabad/ Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti” şeklinde isimlendirildiğini, ancak asıl ismin “Cumhurî Kurdistan” olduğunu ifade eden Oramar, “Cumhuriyetin gerçek ismi Cumhurî Kurdistan’dır. O dönemde bazı tabelalarda, Kürtçe yayınlanan gazete ve dergilerde Cumhurî Kurdistan ismi kullanılıyor. ‘Komara Kurdistana Mahabad’ ismi Archie Roosevelt William Eagleton Jr. tarafından 1960 yılında kaleme alınan ‘The Kurdish Repuclic as Mahabad 1946’ kitabıyla birlikte Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti şeklinde anılmaya başlanıyor. Fransa’da 2005 yılında Eagleton ile yüz yüze bir görüşme gerçekleştirdim. Kurdistan Cumhuriyeti ismini, neden Mahabad Kürt Cumhuriyeti şeklinde yazıp küçük bir şeymiş gibi lanse etmeye çalıştığını sorup, kendisini eleştirdim. Eagleton, eleştirileri kabul etti ve bana şunları söyledi: ‘1960'larda İran'ın izni üzerine gidebildim ve araştırma yapabildim. Ancak İran istihbaratı Kurdistan ismini çok kullanmamamı söylediler. Bu nedenle böyle bir isim verdim’” diye belirtti.   CUMHURİYETİN SINIRLARI   Cumhurî/Komara Kurdistan’ın sınırlarının sadece Mahabad kenti olmadığını, Urmiye, Salmas, Mako, Xoy'un bir bölümü, Kutur, Serdeşt, Pirenşer, Şino, Mahabad ve Bokan kentlerinin cumhuriyetin sınırları içerisinde yer aldığını kaydeden Oramar, “Tabi, Qazi Muhammed, Kurdistan Cumhuriyeti kurdu ancak onun hayali büyük Kurdistan’dı. Zaten not defterinde,  büyük Kurdistan haritası vardı ve Kürt birliğinin sağlanmasından yanaydı. Görüşmelerinde her zaman kendilerinin, Şeyh Sait, İshak Nuri Paşa, Simkokê Şikak ve Şeyh Ubeydullah’ın devamı olduklarını söylüyordu” anlattı.    CUMHURİYET’TE YAPILAN POLİTİKALAR   Yaklaşık bir yıl süren Komara Kurdistan’da her şeyin sistematik hale getirilmeye çalışıldığını ifade eden Oramar, “O dönemde birçok karar veriliyor ve bu kararlardan biri de Rojhilat'ta Kürt topraklarının tamamını bir araya getirme kararıdır. Tabi, o dönem yeteri güçleri olmaması nedeniyle bir şey yapamıyorlar. Kürtçe resmi dil oluyor ve eğitim Kürtçe verilmeye başlıyor. Kürtçe Kurdistan adında dergi ve gazete çıkarılıyor. Niştiman adında bir dergi çıkarılıyor. Bokan kentinde çocuklar için Kürtçe dergi ve kitaplar basılıyor. Mahabad'ta yaşayan Ermeni ve Yahudiler’e de eşit haklar tanınıyor. Kadınları erkeklerle eşit haklarda yaşamaya başlıyor öyle ki, Qazi Muhammed’in desteği ile eşi kadın örgütlemesi yapmaya başlamıştı. Bir kadın birliği topluluğu oluşturulmaya çalışıldı. Hatta o dönemde, kadınlara tanınan eşit haklar nedeniyle Qazi, bazı şeyh ve meleler tarafından ‘kafir’ ilan ediliyor. Qazi Muhammed diktatörlük yapmak yerine, Mahabat’ta bulunan Abbas Ağa Camisi'nde kendisini ‘kafir’ ilan eden şeyh ve melelerle 6 gün süren tartışmalar yürütüyor. Yapılan tartışmalar sonunda şeyh ve melleler, kadınların eşit haklara sahip olduğuna ikna ediliyor. Yapılan şeylerden biri de, Rusya'ya askeri yüksekokul için 60 öğrenci gönderiliyor” şeklinde sıraladı.     ANLAŞMAYA UYULMADI   Qazi Muhammed’in diplomasi alanında Azerbaycan hükümeti ile ilişkiler başlattığını ve Kurdistan ile Azerbaycan hükümeti ile bir anlaşma gerçekleştirdiğini kaydeden Oramar, “Yapılan anlaşmada, olası bir İran saldırısı üzerine birlik içerisinde hareket edilip, karşı konulacaktı. İki hükümet, topraklarında bulunan Kürt ve Azerilerin haklarına saygı gösterecekti. Herkes anadilinde eğitim görebilecek. Nüfusun çoğunluğuna göre birinci ve ikinci resmi diller sağlanacak. Ancak Azerbaycan hükümeti anlaşmaya uymadı ve Kürtlerin kendi egemenliklerine altına girmeyi planladı. Qazi buna karşı çıktı ve anlaşma sonlandırıldı” bilgisini paylaştı.   KÜRT ULUSAL BİRLİĞİ   Qazi Muhammed’in birlik talebini hatırlatan Oramar, devamında “Kürt halkı birçok katliama maruz kaldı. Bu katliam ve saldırılara karşı Qazi, 75 yıl önce ‘Kürt Ulusal Birliği’ dedi ve dediği halen geçerli. Qazi’nin yarattığı direniş bugün Sayın Öcalan’ın başlattığı mücadele ile birleşmiş ve İran’da ‘Jin jiyan azadî’ felsefesi ile sürüyor. Qazi'nin birlik talebi ve arzusunu olan birlik vurgusunu hatırlamamız ve ona göre bir Kürt mücadele zemini sağlanmamız gerekiyor” dedi.   İDAM EDİLDİ   Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSBC) 1941 yılında işgal ettiği İran ve Rojhilat’tan 16 Kasım 1946'da çekildiğini belirten Oramar, şöyle devam etti; “İngiltere'nin desteğini alan İran, Komara Kurdistan’a saldırmaya başladı. Olası katliamlara karşı halkla toplantılar yapan Qazi Muhammed, halkın talebi üzerine İran yönetimiyle anlaşma kararı aldı. İran Ordusu 17 Aralık 1946 yılında Mahabad kentine girdi ve Mahabad Kürt Cumhuriyeti'ne son verdi.  Qazi Muhammed, kardeşi Sedr Qazi ile kuzeni Seyf Qazi, 2 gün süren göstermelik yargılamanın ardından 31 Mart 1947'de Çarçıra Meydanı’nda idam edildi.”     ‘QAZİ’NİN VASİYETİ’   Qazi Muhammed’in idam öncesi kaleme aldığı vasiyet şöyle: “Ben ömrümün son saatlerini yaşıyorum. Allah aşkına, bir birinize düşmanlık etmeyin, bir birinizi destekleyerek düşmana ve zalimlere karşı durun! Kendinizi düşmana ucuz satmayın! Kürt halkının düşmanları çoktur, zorba ve acımasızdırlar. Her halkın, ulusun başarısının sembolü, birliktir, işbirliği ve dayanışmadır. Birliğini sağlamayan, ittifakı olmayan her halk, her zaman düşmanın baskısına maruz kalır, ezilir. Kürtlerin, yeryüzünde yaşayan diğer halklardan hiç bir eksiği yoktur. Hatta siz yiğitliğinizle, fedakârlığınızla, baskıdan kurtulan halklardan daha ileridesiniz. Düşman, işinin gerektiği kadarıyla sizi ister ve işi bittikten sonra size hiç acımaz, sizi hiç affetmez. Düşmanlarının zulmünden kurtulan halklar da sizin gibiydiler, ama onlar kurtuluş için birliklerini sağlamışlardı. Yeryüzündeki tüm halklar gibi artık siz de baskıdan kurtulun. Birlik olursanız, birbirinizi kıskanmazsanız, kendinizi düşmana satmazsanız, siz de kurtulursunuz.”   MA / Cengiz Özbasar