'Savaş, göç, mültecilik kıskacında emek sempozyumu' sona erdi

img

İSTANBUL- “Savaş, göç, mültecilik kıskacında emek Sempozyumu"nda konuşan ILO Türkiye Ofisi Uzmanı Billur Pınar Eskioğlu, mülteci kadınların yaşadığı ilk ve en önemli sorunun dil sorunu olduğunu söylerken, Sosyolog Doç. Dr. Emel Coşkun ise çok dilli kriz merkezlerinin oluşturulması gerektiğini belirtti.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Şişli’de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde “Savaş, göç, mültecilik kıskacında emek” başlıklı sempozyum gerçekleştirdi. Sempozyumun ikinci gününün birinci oturumunda, moderatörlüğünü İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri’nin yaptığı “Göçmen kadınların yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri” başlığı tartışıldı. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi Uzmanı Billur Pınar Eskioğlu, Sosyoloji Mezunları Derneği Başkanı Özgür Aktükün, Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi üyesi Doç. Dr. Çağla Ünlütürk Ulutaş, Doç. Dr. Emel Coşkun’un konuşmacı olarak katıldığı sempozyuma, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eş Sözcüsü üyesi Elif Bulut, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’un yanı sıra birçok sendika ve sivil toplum örgütü temsilcisi de yer aldı.

KADINLARIN İSTİHDAM ORANI DAHA DÜŞÜK

Sempozyumda ilk olarak söz alan ILO Türkiye Ofisi Kadın Uzmanı Billur Pınar Eskioğlu, Türkiye'deki mülteci kadınların istihdam oranının erkek mültecilere göre daha düşük olduğunu vurguladı. Suriyeli kadınların yüzde 50’nin istihdamda yer almadığını belirten Eskioğlu, “ILO'nun Ocak 2021 başlarında, dünyadaki tüm çalışmaların yüzde 93'ünün pandemiyle ile ilgili birtakım işyeri kapatma önlemlerinin uygulamada olduğu ülkelerde yaşamakta ve uluslararası göçmenlerin birçoğu en kırılgan olanlar arasında yer alıyor. Birçok bölgede uluslararası göçmen işçiler işgücünün önemli bir bölümünü oluşturmakta, vardıkları ülkelerin toplumuna ve ekonomisine hayati katkılar yapmakta, sağlık hizmetleri, ulaşım, hizmetler tarım ve gıda işleme gibi kritik sektörlerde zorunlu işlerde çalışmaktadır. Yine de birçok göçmen işçi çoğunlukla geçici, kayıt dışı veya korumasız işlerde çalışıyor. Güvencesizlik, işten çıkarılma ve ağırlaşan çalışma koşulları bakımından da daha büyük risklere maruz kalıyorlar” şeklinde konuştu.

MÜLTECİLERİN DİL SORUN

 İLO’nun 15 beş ilde mültecilere yönelik yaptıkları saha çalışmalarını aktaran Eskioğlu, “Yaptığımız çalışmalarda mülteci kadınların yaşadığı ilk ve en önemli sorun dil sorunudur. Mülteci kadınlar bulundukları alanlarda kendilerini ifade etmesi, çalışma hayatına atılması açısından dil çok büyük bir engel teşkil ediyor. Bunun için dil kursları, beceri kursları veriyoruz. Mesleki eğitimleri yapıyoruz. Bu çalışmalarımız sadece mülteci kadınlar Türkiyeli ve diğer mülteci kadınlarla bu çalışmaları yaparak bir farkındalık yapmaya çalışıyoruz” diye belirtti. 

TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ

Akademisyen Sosyolog Doç. Dr. Emel Coşkun da, Türkiye'deki mülteci kadınların daha düşük ücretle çalıştırıldıklarını belirterek emek sömürüsüne maruz kaldıklarını kaydetti. Kadın emeği üzerinde büyük bir baskı ve sömürü olduğuna dikkat çeken Coşkun, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliği en çok kadınları etkiliyor. Daha çok ev işi hasta bakımı gibi hizmetlerini kadın üzerinden sürdürüldüğünü görüyoruz. Uluslararası göçmen politikalar göçmen kadınları bir yere hapis ettiğini görüyoruz. Devletler kadınların çalışmasına izin verse  dahi daha çok ev içi hizmet, turizm gibi yerlere yönlendiriyor. Özellikle kadın göçmenlerin çalıştığı yerlerde  bu ataerkil ve cinsiyetçi anlayışın hakim olduğunu görüyoruz. Kadınlar yaşadıkları bu toplumsal cinsiyet zulmünden dolayı koruma alamıyor çünkü ciddi yapısal sorunlar var” dedi.

ÇOK DİLLİ KRİZ MERKEZLERİ

Coşkun, kadın mültecilerin yaşadığı bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı: “Başta kadınların erişebileceği çok dilli ve sivil ve çok dilli bir kriz merkezi oluşturulmalı. Sınır dışı  korkusu olmadan kadınları uğradıkları sömürü ve taciz tecavüzü şikayet edebilmeli ussal destek mekanizmaları kurulmalı ve yine toplumsal cinsiyete dayalı şiddete uğrayan kadınlar özel destek hizmetleri barınma işgücü erişimi sağlanmalı.”

‘MÜLTECİLİK STATÜSÜ VERİLMELİ’

Sosyoloji Mezunları Derneği Başkanı Özgür Aktükün, Türkiye’de yaşayan mültecilerin koruma statüsünün verilmemesinin yarattığı sorunlara değindi. “Mültecilere yönelik uluslararası bir politikasızlık söz konusu” diyen Aktükün, “Bilinçli yapılan bu politikasızlık da bir politikadır. Binlerce insanın hayatını değiştirmemek demek, gelecek olan mültecilerin de aynı sorunları yaşayacağı anlamına gelir. Birleşmiş Milletler (BM) buradaki mültecileri yalnız bıraktı. Yaşanan bütün göçler politik bir sorundur ve aynı zamanda sınıfsaldır. Bu sorunların çözümü de politiktir. Bu yüzden bütün ülkeler kendi ülkelerinde bulunan mültecilere mültecilik statüsü vermesi gerekiyor.  Mesele politiktir bu yüzden bu konuları politik zeminde konuşmak ve tartışmak geriyor. Türkiye'deki mülteciler mülteci değildir. Bunun yasal zeminde statüye kavuşmadığı sürece buradan bunu konuşmak anlamsızdır. Bu statüsüzlük durumu aynı zamanda bir hukuksuzluğu da beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.

GÖÇ YOLLARINDA TECAVÜZ

Mülteci kadınların geldikleri göç yollarında tecavüze uğradığını dile getiren Aktükün sözlerine şöyle sürdürdü: “Tecavüze uğrayan kadınlar geldiklerinde o gebeliği sonlandırmak imkansız. Doğum yaptıktan sonra bebeğini  koruma altına alması ve onu bir yere vermesi için baba adı soruluyor. Kadınlarla bunu söylemek istemiyor. Çünkü söyledikleri zaman kendi aileleriyle yasacakları sorunlardan korkuyorlar. Yine kadınlar yerli erkeklerle evlendiklerinde uğradıkları şiddeti anlatacak bir mekanizma bulamıyorlar. Çünkü evli oldukları erkekler polise gidersen sınır dışı edileceksin mehdiyle karşı karşıya kalıyor ve kadınlar yıllarca o şiddet boyun eğmek zorunda kalıyorlar. Bunun altını çizmek gerekiyor; politik bir meseleyi politikanın dışında tutamayız. O yüzden biran önce mültecilik statüsü ile ilgili mevzuatın değişmesi ve daha kapsayıcı hale gelmesi gerekiyor.” 

İSTİHDAM ALANI PARÇALANIYOR

İkinci oturumda konuşan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de Türkiye’de kamu emekçilerinin istihdam ve iş alanın parçalandığını aktardı. Bu parçalanma ve yönelim içerisinde bir örgütlenme stratejisinin gerekliliğini ifade eden Akdeniz, “Bu örgütleme stratejisine başlamadan önce uluslararası sermaye ve onun bir kolu olarak Türkiye burjuvazisi ve finans sektörü başladılar. Türkiye’de sendikacılığa baktığımız zaman üç tip sendikacılık örneği örüyoruz. Bunlardan birincisi hükümetin arka bahçesinde yer alan HAK-İŞ ve Memur-Sen bu anlayışa göre mülteciler vardır ama eşit hakları yoktur. Özellikle çalışma alanlarında bir eşitlik yoktur. Yurttaş olan ve olmayan ayrımı vardır ve onlar tebadır. İkinci sendikal anlayış Türk işçisi dururken bide yabancılarla mı uğraşalım diyen Türk milliyetçiliğini esas alan sendikal anlayıştır. Üçüncü anlayışa göre ise işçi enternasyonalizmin savunan anlayıştır” dedi.

SENDİKAL ZEMİN VURGUSU

Türkiye’de işçi ve emekçilerin sorunlara çözüm bulunması noktasında daha demokratik ve bütünleştiren sendikalara ihtiyaç olduğunu aktaran Akdeniz, “ Türkiye’de daha güçlü bir işçi örgütlenmesi sağlayacak, din, dil ve ırk ayrımı yapmadan bütün işçiler ortak payda da örgütlemeye çalışan DİSK’te bu anlayışı görüyoruz. Ama buna pratik sahada baktığımızda daha yolun çok başında olduğumuz ve çok mesafe almamız gerektiğini düşünüyorum. Yukarıda saydığım  üç anlayışı ortaya koyduğumuzda bir sendikal ayrım yapılmadan, hepsini birleştiren bir sendikal zeminin oluşturulması gerekiyor. Kürt düşmanlığı başta olmak üzere mezhep, ırk ve mülteci düşmanlığına karşı bir turnusol kağıt olma görevini gören güçlü bir sendikal anlayışa ihtiyaç var” dedi.

KÜRTLERİN YAŞADIĞI GÖÇ POLİTİKASI

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Cavit Uğur ise, göç ve mültecilik sorununun politik bir mesele olduğunu ve politik bir zeminde çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. Uğur şöyle devam etti: “Göç derseniz önce Kürtlerden bahsedeceksiniz. Yıllardır sürdürülen kirli savaşın acısıyla boşaltılan köyler, orada oraya savrulan insanlardan bahsedeceksiniz. Başta devletin tarihten devir aldığı iskan politikalarını her ne kadar yurttaş olsalar da göç ettirildikleri için hayatları ve yaşamları başkalaşmış insanlarıdır. Bu açından Kürtlerden bahsetmeksizin göç politikasını belirleyemezsiniz. Mültecilik konusu aynı zamanda sınıfsal bir konudur. Dolayısıyla biz işçilerin emekçiler olarak sınırların kaldırılmasını istiyoruz. Sınırları yok sayıyoruz ve buraya gelen her mülteci bizim de yurttaşımızdır ve bunun sorumluluğu bizdedir.”

 YENİ POLİTİKALAR ÜRETMEK

AKP iktidarının göçmen politikasını eleştiren HDP Elif Bulut, “Biz mülteciler konusunu buna yönelik politikaları daha fazla konuşmalıyız ve kalıcı çözümler için daha çok çaba harcamalıyız. Biz sadece mültecileri kendi ülkelerine göndermesi  üzerine politika yapamayız. Türkiye'deki vatandaşlarla aynı hakları nasıl kullanabileceklerini buna nasıl ulaşmaları konusunda Türkiye siyasetini söz söylemesi gerekir. Biz burada kalmak isteyen mültecilerin nasıl bir uyum kurabileceğiz bunun üzerine politikalar üretmemiz gerekiyor. Diğer önemli bir konu ise kadın mültecilerin yaşadığı sorunlardır. Savaş bütün yükü kadınların üzerine yükler tacizin, tecavüzün daha çok güncelleştirilmesi gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi’nde göçmen ve mülteci kadınlara yönelik maddeler varken, Türkiye tüm kadınları korumasız bırakacak bir politikayı izlerken bir yandan da göçmen ve mülteci kadınları da cezalandırıyor. Bu ülkede yaşanan tüm hak kayıplarının çözümü siyaseten dilendirmek ve buna ilişkin politikalar üretmektir” şeklinde konuştu.

‘FATURA YOKSULLARA KESİLİYOR’

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da, bütün sorunların kaynağında iktidar partisinin ve bugünkü siyaset kurumunun olduğunu vurguladı. Kaftancıoğlu, “Yaşadığımız bütün sorunların çözümü de ülkeyi yönetenlerden geçiyor. Belirli konularda siyasetin, karar verebilmesi için sorunlara doğru bir bakışla ele alınıp toplumsallaştırıldığında iktidarların ülkelerin yada siyaset kurumunun sorunları çözmesi mümkün oluyor. O nedenle bu buluşmaları hem bir kadın olarak hem de bir siyasetçi olarak çok önemsediğimi altını çiziyorum. Savaşları zenginler çıkarır yoksullar ölür. Toplumların en mağduru kadınlar ve çocuklar oluyor ve mağdur edenlerde genelikle yoksullardır. Ne yazık ki iktidarların yaptığı politikalar yüzünden mağdur olanlar özellikle ülkemizde faturayı yoksullara, mağdurlara  kesiyor” dedi.

‘MÜLTECİ SORUNU MEZE OLARAK KULLANILIYOR’

Hrant Dink'in “Ermeni meselesi bizim bu topraklarda hep birlikte çözeceğimiz bir mesele. Avrupa ülkelerinin masalarında meze olarak ele alınacak bir mesele değil” sözlerine atıfta bulunan Kaftancıoğlu, “Mülteci, göç ve savaş konusu ne yazık ki, emperyalist ülkelerin çıkarları için kullandıkları bir meze. Ama bizim ülkemizde bir kişi tarafından bilinen yada bilinmeyen, görünen ya da görünmeyen yerlerde meze olarak kullanıldı. Sorunun ana kaynağı budur. Ülkemizdeki emek, mülteci ve savaş sorunu yaşandığını hepimiz biliyoruz. Ve emek eksenli ve insan hakları ekseninde baktığımızda bütün sorunların çözümü daha da kolaylaşacaktır. Sorun ne olursa olsun doğru bir perspektif ve evrensel bir bakışla ele aldığımızda her şey çok daha çözülecektir” diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından sempozyum soru cevap şeklinde sona erdi.

Diğer başlıklar

25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın
11:55 Ermeni Soykırımı için 'yüzleşme' çağrısı
11:10 Mereş'te bir çocuk katledildi
10:44 Dêrsim’de 2 kadın tutuklandı
10:40 Bakırhan: Seçim sonuçları 'savaşa hayır' çığlığıdır
Hatimoğulları: Halk tercihini değişimden yana yaptı
10:25 Şehba ve Minbic’e saldırı
10:19 32 yıllık tutsakların tahliyeleri gerekçesiz erteleniyor
09:44 Qerejdax eteklerinde baharın renkleri
09:27 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:27 ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için eylemdeler
09:03 Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti: Başur halkının tutumu belirleyici olacak
09:00 Ayakkabı çıkarma dayatmasına direnen tutsaklara soruşturma
09:00 Oğlunu bağımlılıktan kurtarmaya çalışan baba destek bekliyor
09:00 Hüseyin Deniz öykü yarışması için başvurular başladı
09:00 Özer için rapor veren ATK'nin tercümanı güvenlik görevlisi çıktı!
09:00 Ekonomik kriz isotu da vurdu!
09:00 24 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
00:32 Pasûr’da uzman çavuş, park nedeniyle tartıştığı genci tehdit etti
23/04/2024
23:08 Özgür Basına yönelik saldırılar Avrupa'da protesto edildi
21:39 Siyaset Bilimci Oğuz: Türkiye'de sendikalaşma oranı yüzde 10
21:05 Soykırımda yakınlarını kaybetti: Ermeni halkı ölüm yolculuğuna çıkarılıyordu
20:19 Tunus açıklarında 19 mültecinin cenazesine ulaşıldı
20:13 Amed Tiyatro Festivali 6'ncı gününde
19:04 Aykol: Özgür Basına yönelik saldırı daha büyük bir operasyonun habercisi
18:50 30 yılın ardından özgürlüğüne kavuşan Bakay’a kitlesel ziyaret
18:44 TJA ve DEM Parti'den Makbule Özer için tahliye çağrısı
18:31 ABD’den 86 sayfalık Türkiye raporu: Kürtler tehdit ve şiddete maruz kalıyor
18:01 Fırat Nehri kıyısında onlarca martı ölü bulundu: Nedeni siyanür mü?
17:54 Makbule Özer’in ailesine ziyaret
17:32 AP Üyesi Villumsen: Erdoğan zulmünün AB'de yeri yok
16:58 DEM Parti ve HDK: Özgür Basın diz çökmeyecek
16:51 Şenyaşar: Bana dava açan Erdoğan failleri neden tutuklamadı?
16:45 Gazetecilerin gözaltına alınmasına itiraz
15:58 AYM kararına rağmen çocuğuyla birlikte cezaevine konuldu
15:41 KNK: Erdoğan’ın yeni savaşı tüm Ortadoğu için bir tehdit
15:29 Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor
14:47 Gazeteciler: Kürt medyası hiçbir zaman susmadı
14:45 Hatimoğulları'ndan 'Demokratik Anayasa' çağrısı
14:44 DİSK’in Taksim başvurusu reddedildi
14:21 Amed’de Makbule Özer protestosu
13:34 Gözaltındaki gazetecilere avukat kısıtlılığı
13:27 HDK, DBP ve DEM Parti: Özgür Basın’ın yanındayız
13:15 Saldırılara karşı Özgür Basın etrafında kenetlenme çağrısı
12:37 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:22 Farqîn Belediyesi kayyımın taşınmaz devir kararlarını iptal etti
12:21 Amed’de 5 yılda 200’den fazla petrol arama-çıkarma sahası açıldı
12:20 Gözaltına alınan gazeteci sayısı arttı
11:50 Kadıköy'de yapılacak Ermeni Soykırımı anması yasaklandı
11:46 Özgür Basın'a dönük gözaltılara tepki yağdı