Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nden fidan dikme kampanyası

img
DİYARBAKIR - Mezopotamya Ekoloji Hareketi, yaşanan doğa katliamına karşı Nisan ayı boyunca fidan dikme kampanyası başlattı. 
 
Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Nisan ayı boyunca fidan dikme kampanyası başlattığını duyurdu. Yazılı açılamayla duyurulan kampanyaya ayrıca destek çağrısı yapıldı. Toplumsallığın ilk biçimlerini şekillendiren Mezopotamya topraklarının kapitalist modernitenin ideolojik aygıtı olan ulu-devlet yapısı tarafından savaş alanına çevrildiği belirtilen açıklamada, Mezopotamya toprakları “ölümün ve yıkımın coğrafyası” olarak tanımlandı. 
 
Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: 
 
“Sonu gelmez savaşların neticesi, halkların soykırıma uğratılması, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere yüzbinlerce insanın tecavüz ve sistematik işkence sarmalında kalması ve tüm yaşam alanının geri dönülemez yıkım ve tahribatı oluyor. Mezopotamya coğrafyası kıyametti yaşıyor. Bununla birlikte; savaşın yarattığı yıkımın sonucu olarak su varlıkları yok ediliyor, ormanlar yakılıp-yağmalanıyor, milyonlarca hektarlık tarım alanı zehirli hale gelip çoraklaşıyor.
 
SU EKOSİSTEMİ YOK EDİLİYOR
 
Irak/Basra’da sazlıklar yok edilirken, İran’da Urmiye gölü kurutulmakta, Suriye’de ormanlar bombalanmaktadır. ‘Bölge devletlerinin enerji ve su ihtiyacı var’ denilerek hapsedilen nehirlerin akış yönü ve rejimleri değiştiriliyor. Dicle, Fırat, Aras ve Munzur nehirlerinin üstüne yapılan baraj ve HES’lerle vadiler, alt-orta kuşak ormanlık alanlar, tarım alanları, yerleşim yerleri sular altında bırakıldı. Diğer taraftan akış yönü engellenerek hapsedilen su ekosistemi yok ediliyor.
 
YÖNETMELİKLERLE TALAN MEŞRULAŞTIRILIYOR
 
Özellikle salgın süreciyle artan doğa talanı derinleşmiş. İkizdere’de taş ocakları uğruna ağaçlar kesilirken, Cudi, Lice ve Bingöl’de ’güvenlik’ amaçlı ağaç kesimleri sürmektedir. Ağaç kesimlerinin yanında ‘kamu yararı’ gerekçe gösterilerek, yönetmelik ve kanunlar değiştirilerek orman alanları yapılaşmaya, turizme, enerji şirketlerine tahsis ediliyor. En son çıkan yönetmelikle birlikte elektrik üretimi için yürütülen madencilik faaliyetlerinin, tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanlara denk gelmesi durumunda, zeytin ağaçlarının taşınması hükmü getirildi. Sadece son 3 ay içinde yüzlerce hektarlık ormanın, orman vasfı alınmış oldu. İklim krizinin derinleştiği bu yüzyılda yaşam alanlarının ve kültürel değerlerin yok edilmesi, yönetmeliklerle talanın meşrulaştırılması kabul edilemez. 
 
FİDAN DİKME KAMPANYASI
 
Bu acı tablolar karşısında Nisan ayı boyunca fidan dikme kampanyası başlatıyoruz. Siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, emekçilere, kadınlara, gençlere, çocuklara kısacası toplumun tüm kesimlerine ve kamuoyuna çağrı yapıyoruz. Bulunduğumuz her yerde; evimizin bahçesinden balkonlarımıza, sokaklarımızdan okul bahçelerine, köylerimizden ovalara ve dağlara kadar yer-mekân gözetmeksizin ağaçlandırma kampanyamıza katılmaya davet ediyoruz.”