Günlük ağaç kıyımı 50 TIR’ı aştı

ŞIRNAK - Orman kıyımının durdurulması için yaptıkları başvurulara karşılık kesimin arttığına dikkat çeken Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Eşsözcüsü Fadıl Tay, talana karşı çıkmak için Cudi Yürüyüşü’ne çağrı yaptı. 
 
Şırnak'ta 2019'da yeni kalekol ve askeri üs bölgeleri için yapılan yolların kenarlarında başlatılan ağaç kıyımı sürüyor. Korucular, Cudi Dağı'nın ardından Besta bölgesinde bugüne kadar on binlerce ağacı "güvenlik" gerekçesiyle kesti. "Özel güvenlik bölgesi" adı altında yasaklı olan Cinîwer (Bilecik), Xerbigê Bestin (Dedeören), Navyan (Güneyçam), Bêlûzer (Küllüce), Şereevan (Şerevan) ve Rîsor (Risor) köyleri ile Kaniyamîr, Birateto, Birapeşo, Deyndarok, Serêrû, Tîkera, Qûrteka Pêşya, Girê Derîncê alanlarında kıyım devam ediyor. Ağaç kıyımının durdurulması için resmi makamlara yapılan tüm çağrılar ve başvurulara ise herhangi bir olumlu dönüş yapılmadı. 
 
KİRLİ SAVAŞ POLİTİKALARI
 
Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Eşsözcüsü avukat Fadıl Tay, kentte devam eden ağaç kıyımı ve buna karşı 17 Eylül’de yapılacak yürüyüşe ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ağaç kıyımına ilişkin resmi makamlarca yapılan “güvenlik” gerekçesinin gerçeği yansıtmadığını asıl gerekçenin rant olduğunu belirten Tay, “Trilyonlarca paranın döndüğü bir alandır. Bu rant alanı sisteme yakın kişiler tarafından sürdürülüyor. Cudi’de Besta’ya, Besta’dan Başûr Kürdistanı’na kadar olan bölgede kirli bir savaş yürütülüyor. Bu savaşı doğa üzerinde yürütüyorlar. Rant için yapılan kirli bir savaştır. Onun için ağaç kıyımı, maden ocakları, tarihi eserlerin kaçak yollarla satılması gibi büyük bir rant sağlanıyor. Bu tarihi kirli bir talandır. 100 yıldır bu talan devam ediyor” dedi. 
 
BAŞVURULARA RAĞMEN KIYIM
 
Ağaç kıyımının durdurulmasına ilişkin yaptıkları başvurulara rağmen kesimin artarak devam ettiğini ifade eden Tay, kış mevsiminin zorlu koşulları başlamadan kesimin arttırıldığını sözlerine ekleyerek, “Daha önce günde 20-30 TIR ağaç kesilirken şimdi ise günde 50 TIR’dan fazla bir sayıya çıkmış durumda” diye konuştu. 
 
HALK SAĞLIĞIYLA OYNANIYOR
 
Ağaç kıyımı ve maden sahalarının birbiri ile ilişkili olduğunu kaydeden Tay, doğayı tahrip ederek halkın sağlığıyla oynandığını söyledi. Şırnak’ta devam eden doğa talanının bir diğer amacının ise insanları göçertip bölgeyi insansızlaştırma politikası olduğuna dikkat çeken Tay, “Yıllardır köylerin yolları yapılmazken bu ağaç kıyımının başlamasıyla birlikte o köylere asfaltlı yollar yapılmaya başlandı. Bu yollar halk için değil kendi rantlarını rahat geçirmek için yapılıyor” diye belirtti. 
 
HALK KAMPANYAYA KATILDI
 
Kıyıma karşı başlattıkları kampanya kapsamında halktan dilekçe almaya devam ettiklerini ve 200 ismin başvurusuna Şırnak Valiliği’nden henüz bir yanıt verilmediğini söyleyen Tay, “Yine bölgedeki resmi makamlara da gerekli başvurularda bulunduk. Özellikle resmi makamlara yaptığımız başvurular yanıtsız kaldı. Bunun için bizlerde buna ilişkin dava açacağız. ‘Güvenlik’ gerekçesiyle sürdürülen ağaç kıyımının durdurulması için iptal davası açacağız. Bu davayı Mardin İdare Mahkemesi’nde Şırnak Orman İşletme Müdürlüğüne karşı açacağız. Olumlu bir sonuç alana kadar bütün hukuki yollara başvuracağız” ifadelerini kullandı. 
 
CUDİ YÜRÜYÜŞÜNE ÇAĞRI
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde, kente devam eden ağaç kıyımına karşı 17 Eylül’de yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı yapan Tay, şunları söyledi: “Türkiye’de bulunan birçok ekoloji hareketinin yanı sıra Barolar Birliği de bu yürüyüşümüze destek verecek. Ağaç kıyımına ilişkin bir kamuoyu yaratmayı hedefliyoruz. Herkesin bölgemizde devam eden ağaç kıyımına ilişkin bilgilenmesini istiyoruz. Bütün demokratik kitle örgütlerinin buna katılmasını istiyoruz. Çünkü bu doğa hepimizindir ve hepimizin bunu koruması gerekiyor.”