Xozat’ta madene karşı yürüyüş

DÊRSIM - Xozat Pertek Sekasur Çevre ve Doğa Platformu, bölgede yapılmak istenen maden projesine karşı yürüyüş düzenleyerek, çalışmanın durdurulmasını istedi. 

Dêrsim’in Xozat (Hozat) ilçesine bağlı Bargini köyü ile Pêrtag (Pertek) ilçesine bağlı Zeve, Orcan ve Desiman köylerinde, 2 bin 200 dönümlük alanda pomza madeni kurulmak isteniyor. Hozat Pertek Sekasur Çevre ve Doğa Platformu, "Yaşam alanlarımıza sahip çıkıyoruz" şiarıyla Dêrsim’in Xozat (Hozat) ilçe merkezinde yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe çok sayıda siyasi parti, çevre örgütünün temsilcileri katıldı. Merkezde bir marketin önünde toplanan kitle Xozat Meydanı’na yürüdü. “Maden şirketlerinin talanına karşı birleşelim mücadele edelim”, “Doğama suyuma toprağıma dokunma” pankartlarının açıldığı yürüyüşte,  “Xozat uyuma toprağına sahip çık”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Sekasor kutsaldır kutsal kalacak” sloganları atıldı. 
 
CANLI YAŞAMI VE KUTSAL MEKANLARA TEHDİT
 
Açıklamayı platform adına Bargini (Karabakır) Muhtarı Mustafa Rüzgar yaptı. Yapılacak proje ile sadece tarımın, hayvancılığın, su kaynaklarının değil, aynı zamanda Dêrsim'in doğayla iç içe yaşayan kültürünün, Alevi inancının kutsal mekânlarının da tehdit edildiğini söyleyen Rüzgar, herkesi dayanışmaya çağırdı. Bölgede aktif olarak 35 bin küçükbaş ve 500 büyükbaş hayvan ile binlerce arı kovanının bulunduğunu kaydeden Rüzgar, “Bu bölge koyun sürülerinin geçiş ve konaklama noktasıdır. Bölgede aynı zamanda tarihi eser niteliğinde birçok kaya mezarı bulunmaktadır ve bu bölge yetkili kurumlar tarafından SİT alanı ilan edilmiştir. Dêrsim, yüzyıllardır doğayla uyum içinde yaşayan halkların, özellikle de Alevi topluluklarının inanç merkezidir. Bu coğrafyada doğa sadece bir yaşam alanı değil; kutsal bir varlıktır. Ağaçlar, dağlar, sular ‘ziyaret’tir, yani kutsaldır. Her biri bir öğretinin, bir yola bağlılığın parçasıdır” dedi. 
 
‘HAFIZAMIZ YOK OLACAK' 
 
Pomza ocağının yapılacağı alanda kutsal sayılan Sultan Hıdır, Ağuçan Ocağı ve Derviş Cemal mekanın bulunduğunu ve buranın tarihsel ve kültürel bir değere sahip bir alan olduğunu vurgulayan Rüzgar, “Bu mekânların çevresinde yürütülecek her türlü endüstriyel faaliyet, bu inanç alanlarına yönelik açık bir saygısızlık ve tahribattır. Rızamızı almayan şirket bu maden projesini halktan saklamıştır. 2024 alınan ruhsattan 2025 yılında haberimiz olmuştur. Bizim köylerimiz, yaşam alanlarımız, ziyaretlerimiz, tarihsel hafızamız yok olduktan sonra neyi geri getirebilirsiniz?  ‘Şirket ağaçları keseceğiz tekrar ağaçlandıracağız’ diyor. Biz de diyoruz ki; yapılmak istenilen maden ocağı  proje alanı 4 köyün, yüzlerce evin, milyonlarca hayvanın su ihtiyacını karşılamaktadır. Pomza madeni tüm bu su kaynaklarını kurutacak ve yok edecektir” diye belirtti. 
 
HUKUKİ SÜREÇ SÜRÜYOR
 
Avukat Kenan Çetin de, “En önemli şey burası Sekasor  yani platformun da adını aldığı 1938’de katliam yapılan yerlerden biridir. Yine 1’nci derecede sit alanıdır, kaya mezarlarının bulunduğu bir yerdir. Erzincan İdare Mahkemesi’nde de dava sürecini işletiyoruz. Şu anda davalı kurumlardan yanıtlar istendi. Yakın zamanda  ‘yürütmeyi durdurma’ istenecek ve  bu karara bağlanacak. Hukuki karar çıkmadan; şirket bundan vazgeçmeli” dedi.
 
'HER MÜDAHALE TARİHSEL HAFIZAMIZA YÖNELİKTİR'
 
Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, “Sekasur ve Dêrsim doğası, alanı bizim için her yeri özeldir. Dağı, taşı, toprağı, tarihimizle, tarihsel hafızalarımızla, şehitlerimizle doludur. Dolayısıyla burada yapılacak her müdahalenin bizim kendi kültürümüze, kendi doğamıza, kendi inancımıza, kendi kültürel hafızamıza bir saldırı olduğunu daha önce de pek çok projede, mecliste de bunu çok açıkça ifade ettik.  Dolayısıyla hem yasalarda hem de yaşamın içerisinde bu yapısal zihniyet sorununa karşı daha fazla hem hukuki hem örgütsel mücadele etmemiz gerekiyor” diye konuştu.   
 
Birçok siyasi parti, çevre örgütü temsilcisi de şirketin çalışmayı durdurmasını istedi.