Qers kaşarı satışları yüzde 40 düştü

QERS - Qers kaşarı satışları, fiyatlardaki artış nedeniyle yüzde 40 oranında düştü. Peynirci Mustafa Özyağcı, "Öyle aileler tanıyorum ki çocuklarına kaşarın tadını sadece sözlerle anlatıyor” dedi. 

Kaşar peynir denildiğinde ilk akla gelen kentlerden olan Qers'te, yurttaşlar pahalılık nedeniyle kentte üretilen peyniri tüketemiyor. Kentin sembollerinden biri olan kaşar peynirinin fiyatlarının yüzde 90 arttığını ifade eden peynirci Mustafa Özyağcı, kentte yaşayıp kaşar peyniri alamayan ailelerin olduğunu belirtti. Qers denince akla ilk gelenin süt ve süt ürünleriyle birlikte kendine özgü kaşar peyniri geldiğini ifade eden Özyağcı, "Ürettiğimiz eski kaşar ve taze kaşar gurubu olarak adlandırılır. Aynı zamanda kaşar yapımından tutalım bekleme, yoğurma ve saklama çok önemlidir. Özellikle mayıs ve ağustos arasında olan 3 aylık süre içinde olan kaşarlar en çok tercih edilenlerdir. Mandıracılar günlük olarak süt toplarlar. Topladıkları sütler sanayide ısıtılıyor ve mayalanıyor. Tabii ki bu zahmetli bir iştir. Kaşarın olgunlaşması, yapılması, harmanlaması, aromasını alması ve saklanması gerçekten bir yılı bulabiliyor. Kaşarın eski olabilmesi için üzerinden 6 ay geçmesi gerekiyor. Ayrıca müşterilerin kaşar tercihleri birbirinden farklıdır. Kimi müşteriler eski kaşarı istiyor, çünkü aroması daha yüksektir. Kimisi ise taze kaşar istiyor. Bu nedenle 2 yıllık kaşar peyniri bile bulunuyor. Özellikle taze kaşar çocukların kahvaltısında, börek kullanımında ve tostlarda kullanılır" ifadelerini kullandı. 
 
'SATIŞLARIMIZI DAHA ÇOK İL DIŞINA YAPIYORUZ'
 
Kaşar satışını daha çok kent dışına, ayrıca yurtdışına yaptıklarını ifade eden Özyağcı, "Birçok ülkeye kargoyla gönderebiliyoruz. Şehir içerisinde kaşar tüketimi çok azdır. Köyde ve şehirde yaşayanlar, daha çok farklı peynirler tercih ediyorlar. Ülkede her geçen gün gelen zamlar süt ve süt ürünlerini vurdu. Sattığımız ürünlerde yüzde 90'a varan bir fiyat artışı var. Kaşarın özelliğine göre, alış ve satış fiyatı değişiyor. Taze kaşar grubunu geçen yıl toptan 130 ile 135 TL'den alıyorduk. Bu yıl ise aynı kaşarı 220-230 TL'den alıyoruz. Biz de bunu maliyetiyle birlikte 250 TL'ye satıyoruz. Yani yüzde 90'a varan bir artış var. Yarım kilo çörek otlu peynirimizin geçen yıl maliyeti 65 TL iken şuan ise 110 TL'ye çıktı. Bizim satışımız ise 150 TL. Taze kaşar grubunda yer alan blok kaşarın, dil peyniri, göbek kaşarı, taze kaşar, dinlenmiş kaşar, çörek otlu ve kekik otlu peynir geçen yıl toptan alış fiyatı 130 TL ile 160 TL'ye satıyorduk. Bu yıl ise 220 TL'den alıp, 250 TL'ye satıyoruz. Eski dediğiz kaşarın kilo fiyatını 300 ile 320 TL arasında satabiliyoruz" diye konuştu. 
 
'GİRDİ MALİYETLERİ YÜZDE YÜZ ARTTI'
 
Kentteki yoksulluktan kaynaklı satışlarının daha çok kentte gelen turistler ve kargoyla il dışı üzerinde olduğunu ifade eden Özyağcı, "Satışlarımız daha çok büyük kentlere yapıyoruz. Ya da işte Doğu Ekspresi'yle gelen müşterilerimize ikram ettiğimiz ürünlerin kalitesinden memnun kaldıkları için bize kargoyla sipariş veriyorlar. Ancak satışlarımız geçen yıllara göre çok düştü. Geçen yıl yıl satış için 10 ton aldığımız kaşarı bu yıl 3 ton alabildik. Bu düşüş sadece bizde değil, her satış noktasında geçen yıla göre yüzde 30- 40'a varan bir oranda düşme var. Çünkü alım gücü düştü. Dükkanın kapatan arkadaşlarımız var. Bir yandan halkın alım gücü düşmesi bir yandan da bir dükkanın girdi maliyetin çok yüksek olması nedeniyle iş yapamaz duruma gelerek bıraktılar. İnternete bakıldığında bu kentte kimi devretmek istiyor, kimi artık dükkanları kapatıp sadece kargoyla gelen müşterinin siparişlerini karşılıyor. Bu kadar yüksek bir maliyete rağmen satışlarda geçen yılı arar olduk. Her şeye yüzde 100 zam geliyor. Süte üç ay içerisinde iki kere zam geldi" şeklinde konuştu. 
 
'QERS'TE YAŞAYIP KAŞAR ALAMAYAN AİLELER VAR'
 
Ekonomik krizden kaynaklı insanların artık peynir bile alamadığını söyleyen Özyağcı, "Bugün, yurttaşlar bu krizin altında eziliyor. Ülke ekonomik darboğazda. Maalesef ekonomik sıkıntılardan dolayı insanların alım gücü azaldığı için iki kilo kaşar alan insanlar bugün artık yarım kilo kaşar almak zorunda kaldı. Çünkü maliyetler ikiye katlandı, üçe katlandı. Ben öyle aileler tanıyorum ki çocuklarına kaşarın tadını sadece sözlerle anlatıyor. Burada yaşayıp kaşar peyniri yemeyen bir sürü aile var. Doğru bir tarım ve hayvancılık politikasıyla ekonomi düzlüğe çıkar. Ancak hala bu kısır döngü içinde çıkmayan bir iktidar anlayışı devam ediyor. Bu ülke gerçekten ciddi anlamda 60'larda, 70'lerde, 80'li yıllarda ambargolar altındayken bile bu kadar kötü değildi" diye belirtti. 
 
MA / Mehmet Güleş