DİYARBAKIR - ZMO Diyarbakır Şube Başkanı Abdussamed Ucaman, AKP'nin bölgede yürüttüğü politikalar ile tarımı neredeyse bitirme noktasına getirdiğini belirterek, sorunun çözümü için çiftçilerin öz güçlerine güvenerek kooperatif ve birliklerini kurması gerektiğini söyledi.
Diyarbakır, daha önce 650 bin hektar ekili tarım alanına sahipken, AKP döneminde yürütülen tarım politikaları sonucu bu alan gittikçe küçülmeye başladı. Kent ekonomisinin yüzde 40’ı tarımdan karşılanırken; Diyarbakır’da geçen yıllara oranla çiftçinin ekonomik durumu daha da kötüleşiyor. Kent genelinde başta buğday, mercimek, mısır gibi tahıl ürünlerini eken çiftçinin zararı ise hem yaşanan ekonomik kriz hem de iklimsel değişiklikten dolayı büyük. Kentin kırsal kesiminde de çiftçiler, Olağanüstü Hal (OHAL), güvenlik bölgesi ilanları ve operasyonlardan kaynaklı çiftçi, ekin ekemez hale getirildi.
Diyarbakır'da çiftçinin sorunları, tarım arazilerinin giderek küçülmesi ve AKP'nin izlediği tarım politikalarını değerlendiren TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Diyarbakır Şube Başkanı Abdulsamed Ucaman, çiftçilerin, kendi aralarında birlikteliklerini ve sistemlerini kurmaları halinde sorunlarını çözebileceğini söyledi.
YASAKLAR VE TARIM
AKP'nin bölgede yürüttüğü politikalar ile tarımı neredeyse bitirme noktasına getirdiğini belirten Ucaman, bölgenin gözden çıkarıldığını vurguladı. Ucaman, “Her gün yasaklar var. Tarım arazileri de bundan nasibini almış. Sadece görsellikle ilgili bir durum var. Ova kesiminde bulunan arazilerde ise ekim yapan çiftçi zarardadır" diye konuştu.
'ÇİFTÇİLER KENDİ KADERİNE TERK EDİLDİ'
Diyarbakır'da bu yıl yaşanan kuraklık ve bahar mevsiminde yağan aşırı yağmurdan kaynaklı tahıl ürünlerini eken çiftçinin zararının büyük olduğunu kaydeden Ucaman, "Destekleme verilen çiftçi zaten zarardaydı. Zarar eden çiftçi, bu yıl daha da zarar etti" dedi. Çiftçiye yönelik uygulanan teşviklere de dikkat çeken Ucaman, "Türkiye'de son 15 yıldır, tarım adına artık hiçbir politika kalmamış. Tarım alanı, problemli bir alana dönüştü. Kurumlar, çiftçiye yardımcı olmuyor. Çiftçiye destek amaçlı hiçbir şey yapılmıyor. Çiftçi, geleneksel yöntemlerle çiftçilik yapıyor. Çiftçi, kendi kaderiyle baş başa bırakılıyor" ifadelerini kullandı.
'TARIM ARAZİLERİ CİDDİ DARBELER ALMIŞ'
Diyarbakır'da tarım arazilerini korumak amacıyla var olan Toprak Kurulu'na dikkat çeken Ucaman, "Diyarbakır'daki tarım arazilerinde ciddi sıkıntılar var. Toprak Kurulu denilen bir kurum var. Bu kurulun görevi tarımsal alanları korumak. Kamuoyu yararı adı altında her taraf dağıtılmış. Bu tarımsal ve üretim birlikteliğini bitirmiş durumda. Bu kadar verimli topraklara sahip olmamıza rağmen tarım arazileri son 15 yılda ciddi darbeler almış" şeklinde konuştu.
'OLUŞTURULACAK BİRLİKLER İLE ÇİFTÇİ DAHA DA KAZANACAK'
Diyarbakır'da nadasa bırakılan arazilerin olduğunu kaydeden Ucaman, Diyarbakır'da çiftçiye eğitim verilmediğini kaydetti. Çiftçilerin eğitilmesi gerektiğini vurgulayan Ucaman, "Ciddi bir örgütlenme yapılması gerekiyor. Birlikler oluşturulmalıdır. Bizler de bu birliklerdeki çiftçilere her zaman yardımcı oluruz. Bu birlikler aracılığıyla da çiftçi daha da kazançlı olur. Bölgede kooperatifler oluşturmalı ve bu kooperatiflerin de bir araya geleceği birlikler oluşturmalıdır. Bölge için bu durum elzemdir. Devletin izlediği tarım politikalarına karşı çiftçilere verilecek en iyi reçete, kooperatif ve birliklerdir" diye konuştu.
'ÇİFTÇİLER İKNA EDİLMELİDİR'
Bölgede çiftçilerin başvurduğu anız uygulamasına da dikkat çeken Ucaman, "Bu uygulama toprağın kimyasını bozuyor. Onun için anız yakılmamalıdır. Çiftçi bu uygulamadan büyük zarar görür. Arazilerde yüksek verim alınmamasının bir nedeni de anız yakmalardır. Devlet yasaklamış ama maalesef ciddi bir şekilde cezalandırma uygulamasına gitmemiş. Böyle bir politikayla tarımsal alanların tahribi önlenemez. Çiftçiler ile durum konuşulmalı ve çiftçileri bu uygulamadan vazgeçirmek için ikna etmek gerekir" dedi.
'ÇİFTÇİLER ÖZGÜCÜNE GÜVENMELİDİR'
Çiftçilere çağrıda bulunan Ucaman, "Çiftçilere her türlü desteği sunmaya hazırız. Birlikte güç doğar. Çiftçiler, kendi aralarında birlikteliklerini ve sistemlerini kurarsa güç olabilirler. Devletten gelecek destek köstektir. Çiftçiler, kendi öz gücüne güvenmelidir. Kooperatif ve birliklerini kurmalıdır" şeklinde konuştu.