'Kökten çözüm için tecrit kaldırılmalı'

img

DİYARBAKIR - MED TUHAD-FED ve TUHAY-DER eşbaşkanları, tutukluların açlık grevi eylemleriyle gündemleşen İmralı'daki tecridin son bulmasıyla, sorunların kökten çözüme kavuşabileceğini söyledi. 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı tutukluların 27 Kasım 2020' de başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi, 290'ıncı gününde sonlandırıldı. Tutuklular, "Özgürlük Zamanı" kampanyası kapsamında başlattıkları ve 12 Eylül'de sonlandırdıkları eylemlerine ilişkin, "Özgürlük hamlesine farklı eylem türleriyle bilinçli ve örgütlü katılmayı esas alacağız” açıklaması yaptı. 
 
Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) Eşbaşkanı Mehmet Emin Güzel ile Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Emine Kaya, yakından takip ettikleri açlık grevi eylemi sürecini değerlendirdi.  
 
TECRİT GÜNDEMLEŞTİ
 
MED TUHAD-DER Eşbaşkanı Emine Kaya, açlık grevlerinin tutukluların sağlığını olumsuz etkilediğini ve buna karşı yeteri vitaminleri alamadıklarını aktardı. Buna rağmen tutukluların tecridi gündemleştirmek için eylemlerini sürdürdüğüne dikkati çeken Kaya, "Tutsakların açlık grevinde amaçlarına ulaştıklarını, ciddi anlamda tüm dünyanın gündemine koyduklarını söyleyebiliriz. Bu hak ihlallerinin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Tekrar açlık grevlerinin gerçekleşmesini istemiyoruz. Hükümeti ve sivil toplum örgütleri de üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeli" diye belirtti. 
 
SAĞLIK SORUNLARI
 
Eyleme katılan tutukluların durumlarını ailelerden aldıkları bilgiler üzerinden kamuoyuna duyurduklarını söyleyen TUHAY-DER Eşbaşkanı Mehmet Emin Güzel, tutukluların geçmişte de açlık grevlerine girmeleri ve cezaevlerindeki koşulların kalıcı hastalıklara neden olduğunu kaydetti. Bu süreçte özellikle mide ve böbreklerinden rahatsızlık yaşayan tutukluların sayısında artış yaşandığını aktaran Güzel, “Birçok tutsakta kilo kaybı yaşadı. Aileler, ‘çocuğum erimiş’ diyor" dedi. 
 
BESİN İHTİYACI
 
Güzel, şunları söyledi: “Binlerce tutsak 290 gün açlık grevine girdi. Haliyle bu tutsaklarda belli başlı bazı hastalıklar baş gösteriyor. 12 Eylül’de açlık grevinden çıktılar. Tutsaklara şuan itibariyle hiçbir takviye besin verilmiyor. Rutin çıkan yemekleri yiyorlar. Açlık grevinden çıkan bir insanın düzenli bir beslenmeye alınması ve vitamin takviyelerinin yapılması gerekiyor. Bunun yanında sıvı tüketimi ve yedikleri yemeklerin daha kaliteli olması gerekiyor. Bazı cezaevlerinde uzun süredir tutuklu olan tutsaklar var. Sadece bu tutsaklar, eylemden yeni çıkan kişilere nasıl davranmaları gerektiği, nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda yardımcı oluyor.”
 
DİSİPLİN CEZALARI
 
Açlık grevi süreci öncesinde yaşanan ihlallerin, eylemin bitirilmesinden sonra da devam ettiğini belirten Güzel, "Olumlu adım atılmadığı gibi birçok tutsak tekli hücrelere atıldı. Birçoğuna açlık grevlerine girdikleri için disiplin soruşturmaları açıldı ve bu disiplin cezaları çerçevesinde görüş yasakları getirildi. Hücre ve disiplin cezaları birçok tutsağın infazının ertelenmesine sebep oluyor. Tahliye olması gereken tutsakların cezaları, açlık grevlerine girmelerinden kaynaklı Cezaevi İzleme Komisyonunun onayıyla uzatılıyor” diye konuştu. 
 
Güzel, söz konusu ihlallerin tespiti için sivil toplum ve hak örgütlerinin cezaevlerini yerinde gözlem yapması gerektiğini vurguladı. 
 
'ÇÖZÜM ÖCALAN'DIR'
 
Hukukun ve adaletin olmadığı bir ülkede demokrasinin olmayacağının altını çizen Güzel, açlık grevine giren tutukluların taleplerinin başında tecrit geldiğine işaret etti. Tecridin halen sürdüğünü belirten Güzel, "Bu tecrit sistemi tüm cezaevlerine yayıldı. Topluma bile yayıldı. Toplum da bu tecrit sistemini hissediyor artık. Bu şartlar düzeltilmeli ve insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşam sürdürülmeli. Bu sorunun kökten çözümü, İmralı’da bulunan Sayın Öcalan’la görüşmelerin başlamasıyla olur. Öncelikle avukat ve aile görüşü yapılmalı " çağrısı yaptı.