Tutukluların şikayet dilekçesi başgardiyanda takılıyor

img
İZMİR - Ege Bölgesi cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair izlenimlerini paylaşan ÖHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Şükran Öztürk, tutukluların şikayet dilekçesinin başgardiyanlar tarafından idareye teslim edilmediğini söyledi. 
 
Koronavüris (Kovid-19) salgınıyla birlikte cezaevlerindeki hak ihlalleri de arttı. Her geçen gün artan ihlallerin yerinde tespit eden Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Eşbaşkanı Şükran Öztürk, Ege Bölgesi cezaevlerini anlattı. 
 
EGE CEZAEVLERİ
 
Yaklaşık bir aydır Ege Bölgesi'ndeki cezaevlerini ziyaret edip, tutukluların yaşadıkları sorunları dinlediklerini anlatan Öztürk, yaptıkları görüşmelerde hak ihlallerinin katlanarak sürdüğünü söyledi. Öztürk, yaptıkları görüşmeler sonucu not ettikleri hak ihlallerini şöyle özetledi: “Tutuklular kendi haklarını kullanamıyorlar. Cezaevi yönetimi telefon hakkını keyfi bir şekilde engelliyor. Dergi ve kitap ulaşımında sorunlar var. Bir koğuşta en fazla 10 kitap bulundurulabiliyor. Kürtçe kitap ve mektuplar 'tercüman yok' gerekçesiyle verilmiyor. Tutukluların yaşadığı hak ihlalleriyle ilgili dilekçeler kurumlara ulaştırılmıyor. Bazı cezaevlerinde yazılan dilekçeler başgardiyanlar tarafından idareye teslim edilmiyor."
 
HASTA TUTUKLULAR HÜCREDE 
 
Cezaevlerinde salgının krize çevrildiğini söyleyen Öztürk, “Salgınla beraber cezaevlerinde tecrit politikaları daha da derinleşti. Tutukluların hastaneye gidiş gelişlerinde 15 gün karantina odalarında bekletiliyor. Ağır hasta tutuklular sürekli tek kişilik hücre de tutuluyor. Yaptıkları bu uygulamaların meşruiyetini salgın önlemleri kapsamında alınan tedbirler olarak önümüze çıkıyor” dedi. 
 
TAHLİYE EDİLMEYENLERİN GEREKÇELERİ
 
Öztürk, infazını tamamlayan ancak "iyi halli olmadığı" gerekçesiyle içerde tutulan binlerce tutukluya dikkati çekerek, “Taliye edilmeyen tutukluların gerekçelerini incelediğimizde 'örgütten ayrılıp, ayrılmadıkları, samimi olup olmadıkları' gibi kararlar gördük. Bu da tutukluları psikolojik olarak tecrit etmektir. Yapılan bu hukuksuzluğun somut bir gerekçesi olmadığı gibi, yasalarda da bir dayanağı yoktur” diye belirtti.
 
'SESLERİNE SES OLALIM'
 
Toplumun tutukluları sahiplenmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Öztürk, şunları söyledi: “İktidar aklının ne kadar faşist olduğunu cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinden görebiliriz. Cezaevleri hukukun tamamen unutulduğu yerler... Bu anlamda toplumun duyarlı olup tutukluların seslerine ses vermesi gerekir.”