HDP’den Kayyım İzleme Raporu: Tarihin en büyük soygunuyla karşı karşıyayız

img

DİYARBAKIR -HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu’nun Kayyım İzleme Raporu’nda, kayyımların pazarlık usulü yaptıkları ihalelerde büyük yolsuzluklar yapıldığı kaydedilerek, “İnsanlık tarihindeki en büyük soygunla karşı karşıyayız” denildi. 

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, Kayyım İzleme Raporu’nu Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde (GGC) açıkladı. Açıklamaya HDP, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. 
 
‘İNSANLIK TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK SOYGUN’
 
 
Rapor öncesi konuşan HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yunus Parim, kayyım politikalarının her geçen gün derinleştiğine dikkati çekti. Kayyımların Kürt diline, kültürüne bir saldırı olduğunu söyleyen Parin, "Geçmişimiz silinmeye çalışılıyor. Saldırıların boyutu her geçen gün artıyor. 2016'dan bu yana yolsuzluklar arttı. İnsanlık tarihindeki en büyük soygunla karşı karşıyayız. Günlük yaşamını kolaylaştırmak için harcanması gereken paralar çetevari yapıları güçlendirmek için kullanılıyor. Biz bunları dile getirmeye ve teşhir etmeye devam edeceğiz” dedi. 
 
PAZARLIKLI İHALELERİN AMACI
 
Daha sonra konuşan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Demir ise yaklaşık 28 belediyeye ilişkin hazırladıkları kayyım faaliyetleri raporundan birkaç başlık sundu. Demir, raporda sundukları belediyelerin ihlallerin, tüm belediyelerde uygulandığına değindi. Kayyım Belediyelerinde 4734 sayılı Kamu ihale Kanunun 21’inci madde uygulamasına tepki gösteren Demir, “Yasa çok açık olmasına rağmen Belediyelere ilk kayyım atanma tarihi olan 2016 yılından beri süregelen politika ile ihaleler 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 21 maddesinin b, c ve f bentleri kullanılarak pazarlık (davetiye) usulü şeklinde gerçekleşmektedir. Buradaki amaç ihalelerin istenilen firmaya istenilen tutarda verilmesini sağlamaktır” diye belirtti. 
 
‘21’NCİ MADDE UYGULAMASI’
 
Mardin Belediyesinin bu madde kapsamında uygulamalar sergilediğini belirten Demir, “Mardin Büyükşehir Belediyesinde 2017’de toplamda 156 tane ihale yapılmıştır. 95’i açık ihale,28’i 21 f,27’si 21b, 6’sı 21c ile yapılmıştır. Genel olarak küçük meblağlı olanlar açık büyük meblağlı olanlar pazarlık usulü ile yapılmıştır. Yüzde 39,1 pazarlık usulü ile yapılmıştır. 2018’de toplamda 182 ihale yapılmıştır. 87’si açık, 56’si 21 f, 30’u 21 b, 9’u 21 c ile yapılmıştır.  Yani yüzde 52 oranında pazarlık usulü ile yapılmıştır. Dikkat edilirse cezasızlık müessesesi kurumsallaştıkça yani sistemleştikçe Kayyumlar; kanunsuzlukta, yolsuzlukta ve talanda hükümetten destek aldıkça peyderpey istisnai bir uygulama olması gereken kanunun 21’inci maddesi genel uygulama haline getirdikleri görülmektedir” bilgilerini paylaştı.
 
BATMAN’DA YÜZDE 33 AYKIRI İHALE
 
Batman Belediyesi’nde de çok büyük yolsuzlukların yapıldığını kaydeden Demir, iki kayyım atamasında da usulsüz ihalelerin gerçekleştiğini söyledi. Demir, “2021 yılının ilk beş ayında toplamda 93 ihale yapılmıştır. Bunların 62’si açık ihale, 22’si 21 f, 9’u 21 b ile yapılmıştır. Yani ihalelerin yüzde 33’u ihale mevzuatına aykırı yapılmıştır. Örnek verecek olursak, Su Kanalı olmayan en erken bir buçuk yıl sonra ancak faaliyete sokulabilecek olan su deposunun 12.122.766.38 (on iki Milyon yüz yirmi iki bin yedi yüz altmışaltı) TL artı KDV ile 21 b ihale usulü ile yapılmıştır. Ki bu ihale açık ihale usulü ile yapılsaydı, en fazla dokuz milyon TL’ye yaptırılabilecekti” dedi. 
 
Yine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin de kayyım uygulamalarında örnek gösterilecek bir kent olduğunu sözlerine ekleyen Demir, şunları söyledi: “2021 yılın ilk beş ayında toplamda 117 ihale yapılmıştır. Bunların 93’u açık ihale, 24’u pazarlık usulü ile yapılmıştır. Yani yüzde 20.8’i pazarlık usulü ile yapılmıştır.” 
 
Sur Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin de Sur Belediyesine atanan kayyım pratiklerini örnek vererek, “Taşınmaz çok sayıda yapılar, belediyelere ihtiyaç olmadan başka kurumlara verildi. Özellikle Müftülüklere, Din kurumlarına, Milli Eğitimlere ve İl Emniyet Müdürlüklerine” dedi.  
 
‘KADIN DÜŞMANI POLİTİKALAR’
 
Kayyımların dile ve kültüre de karşı acımasızlıkları olduğunu söyleyen Buluttekin, “Kürtçeyi feshedip Türkçe ile devam ettiler. Sokak tabelalarını değiştirdiler. Bunlar Kürtlere karşı düşmanlıklarını açıkça gösteriyor. Kayyumların zihniyetleri aynıydı, ilk önce kadın kurumlarına saldırdılar, müdürlükleri kapattılar, erkek başkan getirdiler. Eş başkanlığa karşı da saldırıları oluştu. Kadın çalışanlara karşı yaklaşımları, mobbingleri kadın düşmanı politikalarının göstergesidir” ifadelerini kullandı.
 
‘HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATACAĞIZ’
 
Buluttekin devamında şunları söyledi: “Kayyum sistemi Türkiye'nin en büyük soygun politikasıdır. Dayanışmacı ekonomi politikasına karşı bağımlı ve yoksullaştıran ekonomi anlayışıdır. Biz bunların takipçisi olacağız. Hukuk bağımsızlaştığı zaman onlara karşı hukukî süreci de başlatacağız.”