Günay: Tek adam rejimi tecritten besleniyor

img
MARDİN - Mardin’de 9 Ekim Uluslararası Komploya dair düzenlenen panelde konuşan HDP Sözcüsü Ebru Günay, "AKP iktidarı bu teklik sistemini, bir ülke yönetimine dönüştürmeye başladı. Tek adam rejimi dediğimiz bu sistem tecritten besleniyor" dedi.  
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a 9 Ekim 1998 yılında gerçekleştirilen komplonun 23’üncü yılında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin İl Örgütü’nde panel düzenledi. “Demokrasi ve Özgürlük Mücadelesinde Tecrit ve Komplolar” adıyla gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü HDP İl Eşbaşkanı Perihan Ağaoğlu yaparken, HDP Sözcüsü Ebru Günay ile Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatlarından Burhan Arta konuk olarak katıldı.
 
‘ÇÖZÜMSÜLÜK TECRİTLE DEVAM EDİYOR’
 
9 Ekim tarihinin Türkiye ve Ortadoğu için yeni bir başlangıç ve yeni bir tarihsel süreci ifade ettiğini dile getiren Günay, sürecin Öcalan’ın 15 Şubat 1999 yılında Türkiye’ye teslim edilmesi süreciyle devam ettiğini hatırlattı. Kürtler ve özgürlük mücadelesini sürdürenler söz konusu olduğu zaman hukukun nasıl çiğnendiğini gördüklerini ifade eden Günay, “Bu yaşananlar uluslararası komplonun çok derin ve çok daha öncesine dayanan bir süreci ifade ediyor. 9 Ekim ve 15 Şubat arasında geçen tarih meselenin en görünür olduğu, meselenin en somutlaşmış olduğu halini ifade ediyor. Çünkü bu topraklarda egemenlerin istediği bir şey var; Kürt sorununu çözümsüz bırakmak, Kürt sorununu demokratik yollarla çözülmesini engellemek ve Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini gasp etmekten kurulu olan bir tarihsel arka planı aslında ifade ediyor. Kürt sorununun çözümsüzlüğü halen İmralı’da devam eden ağırlaştırılmış tecritle komplonun başka bir şekli ile devam ediyor” dedi.
 
Amaçlananın Kürt halkı ile Öcalan arasındaki bağı kopararak, imha ve inkar politikalarını sürdürmek olduğunu dile getiren Günay, Kürt halkı ve dostları birlikte sokaklara çıkıp direnerek uluslararası komployu boşa çıkardığını söyledi. Öcalan’ın ortaya çıkardığı demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmanın komployu boşa çıkaran başka bir faktör olduğunu kaydeden Günay, paradigmanın bütün dünyaya çok güçlü bir gelecek perspektifi sunan bir felsefenin önünü açtığını söyledi.
 
 
‘TECRİT SİSTEMİNDEN BESLENİYOR’
 
Tecridin bir yönetim biçimi üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Günay, şöyle devam etti: “İmralı Adası teklik sistemi üzerine kuruludur… AKP iktidarı bu teklik sistemini, bir ülke yönetimine dönüştürmeye başladı. Tek adam rejimi dediğimiz bu sistem kendisini bu tecritten beslenerek, oluşturuyor. Çünkü bir gerçeklik var Sayın Öcalan, çok renkliliği, barışı, farklı kimliklerin bir arada yaşamasını, kadın özgürlüğünü, yine gençlerin geleceğinin güvence altına alınmasını savunan, felsefesi ile de bunun mücadelesini yürüten, paradigması ile de bunun esaslarını yürüten demokratik ulusu, konfederal sistemi esas alan bir yerden kendi ideolojik perspektifini oturtuyor.” 
 
Komployu boşa çıkaranın direniş olduğunu ifade eden Günay, “Daha sonrasında tecridin yarattığı bütün olumsuzlukları boşa çıkaran ve bu konuda o tecrit sistemini gerileten, onu kıran yine direnişlerdi” diye belirtti. 
 
'İKTİDAR TECRİDE İHTİYAÇ DUYUYOR'
 
Ardından söz alan avukat Burhan Arta da, siyasetin renk değiştirmesinin hukuka ve demokrasiye yansımalarının olduğunu dile getirerek, kendilerinin sürece çok cevap olamadıklarını ifade etti. Türkiye’de hukukun siyasete bağlı olduğunu hatırlatan Arta, siyasetin hukuk ve demokrasi düzenini kendisine tehdit olarak gördüğü için müdahale ettiğini söyledi. Mevcut rejimin her alanda kendi iktidarını güçlendirmek için tecride ihtiyaç duyduğunu belirten Arta, bu nedenle tecridin sürdürüldüğünü vurguladı. 
 
Panel soru cevap bölümüyle sona erdi.