Fatma Öcalan: Ağabeyimle görüşmek istiyoruz

img

URFA - PKK lideri Abdullah Öcalan'la 7 yıldır görüşemeyen kardeşi Fatma Öcalan, “Onunla görüşmek istiyoruz. Herkesin yakınlarıyla görüşme hakkı var, bizim neden yok?” diye sordu. 

Uluslararası komplo ile 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkmak zorunda bırakılan ve 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan, 22 yıldır İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde ağırlaştırılmış tecrit altında tutuluyor. Ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi engellenen Öcalan, 22 yılda sadece 442 avukat görüşmesi gerçekleştirebildi. Her tutuklu gibi telefon görüş hakkı bulunmasına rağmen Öcalan'a 22 yılda sadece bir defa bu hak tanındı. En son 25 Mart'ta kesilen telefon görüşmesinden sonra Öcalan'dan haber alınamıyor. 
 
Öcalan'ın Halfeti’ye bağlı Amara (Ömerli) Mahallesi’nde yaşayan kardeşi Fatma Öcalan (69), 6 Ekim 2014’ten bu yana ağabeyiyle görüştürülmediğini belirtti. Aradan geçen 22 yılda sadece 3 kez açık görüşte ağabeyini gördüğünü belirten Öcalan, imkan verilmesi halinde tekerlekli sandalyeyle gidip ağabeyini görmek istediğini dile getirdi. 
 
 
GENÇLİK YILLARI
 
Ağabeyinin çocukluk ve gençlik yıllarının öğrenim hayatından kaynaklı aileden uzak geçtiğini ifade eden Öcalan, “Yanımızda pek kalmadı, hep dışarıdaydı. Eve geldiği zamanlarda ise hep bize yardım ederdi. Tarlada birlikte çalışır, fıstıkları beraber toplardık. Boş kalan zamanlarında ise bir kenara çekilip kitap okurdu. Köyümüzün arkasında bir tarlamız vardı oraya gider, fıstık ağacının altında genelde kitap okurdu. Yorulduğu zaman ise kitabı başının altına koyar uyurdu. Bizim de çok güzel bir kardeş abi ilişkimiz vardı. Birlikte fazla oyun oynama fırsatımız olmadı ama tarlada hep birlikte çalıştık” diye konuştu.
 
Çocukluk yıllarında Amara’da okuma yazma bilen çocukların sayısının hayli az olduğunu ifade eden Öcalan, “Babam kızların okul okumasının yanlış olduğunu dile getirirdi. Ancak O, babama karşı çıkar, erkek ve kadın fark etmeksizin herkesin okuması gerektiğini savunurdu. Köyde bulunan birçok çocuk ondan okuma yazma öğrendi. Yaz aylarında köye geldiğinde öğrencilere ders veriyordu. Ondan önce köydeki çocuklar bir şey bilmezdi ama onun sayesinde birçoğu üniversite kazandı. Kendisi ilkokuldayken çok başarılıydı, babam bir gün okul durumunu öğrenmek için ilkokul hocasını ziyaret etti. İlkokul öğretmeni babama ‘oğlun çok akıllı o bana ders veriyor, artık onu sorma’ demiş. Daha küçükken ben ‘Kaymakam, Vali, yönetici olacağım’ diyordu. Kazandı istese yapabilirdi ama kendisi yapmak istemedi” ifadelerini kullandı. 
 
BİRLİK VURGUSU
 
Ağabeyinin PKK’yi kurmasıyla birlikte uzun bir süre görüşemediklerinin altını çizen Öcalan, “1999 yılında tutuklandığında iki gün yemek yiyemedik. Aradan geçen 22 yılda sadece 3 kez açık görüşüne gidebildim. İlk görüşme tarihini hatırlamıyorum. Babam ve annem onu görmeden öldüler. Annem ölmeden önce kendisinden bir fistan istemişti. İlk görüşmemizde ben ona bunu hatırlattım. Bana ‘Yolunu bulamadım, yoksa getirirdim’ dedi.  Görüşmelerde hep bana köyü, köydekileri sorar ‘bir olsunlar’ derdi” diye konuştu. 
 
ÖZGÜRLÜĞÜNÜ TALEP ETTİ
 
Ağabeyiyle son görüşmesinin üzerinden 7 yıl geçtiğini dile getiren Öcalan, kendisinden en son kamuoyu baskısı sonucu 25 Mart'ta Urfa Adliyesi’nde yapılan ve yarıda kesilen telefon görüşmesinde haber aldıklarını hatırlattı. Telefon görüşmesinden bu yana hiçbir haber alamadıklarını vurgulayan Öcalan, “O'nu, içinde bulunduğu durumu her hatırladığımda hastalıklarım artıyor. İsteğimiz onunla görüşmek. Herkesin yakınları ile görüşme hakkı var. Bizim neden yok? Sadece onunla görüşmek istemiyoruz; O'nun İmralı’dan çıkarılmasını istiyoruz” diye ifade etti. 
 
İMRALI YASALARI
 
Cezaevinde tutulan bütün tutukluların hakları olduğuna dikkati çeken Öcalan, “Her tutuklunun hakları var ve kimi zaman bu haklarla ilgili düzenlemeler yapılıyor. Söz konusu abim olduğu zaman hakları engelleniyor ve O’na özel yasalar çıkarılıyor. Çözüm için elinden geleni yapıyor ancak onun uzattığı eli kimse tutmuyor” ifadesinde bulundu. 
 
‘HERKESİN HAKKINI SAVUNDU’
 
Hastalıklarından kaynaklı artık yürüyemez duruma geldiğini dile getiren Öcalan, devamında şunları söyledi: “Eğer izin verilirse tekerlekli sandalyeyle gidip görüşebilirim.  Ama şu hayatta tek isteğim ölmeden onu köyde görmek. Her gittiğim görüşte kendisi köyden bahsediyordu. Onu burada görürsem mutluluktan ayaklarım iyileşir, yürüyebilirim."
 
Ağabeyinin doğum günü olan 4 Nisan'da yapılan kitlesel eylemlere değinen Öcalan, "Devlet yasaklamadan önce 4 Nisan, köyde festival gibi kutlanıyordu. Bu köyde Türkmen, Kürt, Ermeni hep bir arada mutlu yaşardık. Ağabeyim de kimlik farkı yapmadan herkesin hakkını savunurdu. Şimdi ona bir haksızlık yapılıyor, herkes onun hakkın savunmalı” diye belirtti.   
 
ÖCALAN MECLİS’İ İŞARET ETTİ 
 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Kürt sorununu dair, “HDP ile çözebiliriz” çıkışı ve siyasette PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ismi etrafında başlayan “muhataplık” tartışmalarına değinen Öcalan, sözlerini şöyle tamamladı: “Hayatı boyunca barışın sağlanması için çabaladı ve hep Meclis’i işaret etti. Sürekli 'Bir çözüm olacaksa Meclis’te olur’ derdi. O ‘Ölen her genç için canım yanıyor, Kürt ya da Türk olması fark etmez’ diyen biridir. O konuştuğu zamanlarda topluma huzur geldi, insanlar ölmedi. O konuşursa yine barış gelir. Barışın gelmesi için biran önce tecrit son bulmalı.” 
 
MA / Emrullah Acar - Ferhat Çelik