10 dakikada sevk: Ayakkabılarını dahi almadılar, ringde sıcağa boğdular

img
ANKARA - Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nden "güvenlik" gerekçesiyle onlarca tutuklu, kıyafetlerini dahi yanlarına almadan kliması sıcakta tutulan ringlerle başka cezaevlerine sevk edildi. 
 
Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 2 Ekim’de apar topar “güvenlik” gerekçesiyle sevk edilen yaklaşık 80 tutuklunun bazılarının hala hangi cezaevine sevk edildiği öğrenilemedi. Tekirdağ, Antalya, Silivri, Sincan, Buca, Kırıklar, Şakran, Kocaeli ve Bolu cezaevlerine sevk edilen tutuklular, avukatları ve ailelerinin aracılığıyla aktardığı bilgilere göre pandemi gerekçesiyle tek kişilik karantina koğuşlarında tutuluyor.
 
Avukatlara, sevkin “güvenlik” gerekçesiyle yapıldığını aktaran cezaevi yönetimi, daha sonra da bunun rutin bir sevk işlemi olduğunu iddia etti. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi Başkanı Şevin Kaya ve aileler, yaşanan ihlallere dikkat çekti.  
 
10 DAKİKA SÜRE VERDİLER
 
Kırıkkale Cezaevi’nde tutuklulara sabaha karşı sevk edileceği bilgisi verilerek 10 dakika içinde hazırlanmaları istendiğini belirten Kaya, “Birçok cezaevine sürgünler olmuş. Cezaevine gerekçesini ilk sorduğumuzda ‘güvenlik’ ardından ise ‘rutin sevk işlemi’ denildi. Aylardır sevk başvurusunda bulunan tutuklulara da cevap verilmedi. Tutuklular sevk talebinde bulunmasına rağmen kabul edilmeyip bir sabah 10 dakika sonra sevk edilecekleri bildirildi” diye aktardı.
 
ÇIPLAK ARAMA DAYATMASI
 
Cezaevlerine sevk edilen bazı tutukluların çıplak aramaya maruz bırakıldığını dile getiren Kaya, “Tutuklular eşyalarını, paralarını alamadan farklı cezaevlerine gönderilmiş. Pandemi gerekçe gösterilerek, tekli karantina koğuşlarına alınmış. Parasız ve yedek kıyafetleri yanlarında yok. Bir hafta önce sevk edilen bir tutuklu da sevk edilmiş. Olağandışı bir sevk işlemi. Böyle toplu sevk işlemleriyle karşılaştığımız olmadı. Tutukluların çoğu zaten ailelerinden uzaktadır. Şimdi daha uzak şehirlere gönderildiler” ifadelerini kullandı.
 
‘TESADÜFEN ÖĞRENDİK’
 
Tekirdağ 1 Nolu Cezaevi’ne sevk edilen Sedat Alçiçek’in kardeşi Pelda Alçiçek, kardeşinin başka bir cezaevine sevk edildiğini tesadüfen görüşe giden bir avukattan öğrendiklerini anlattı. Sedat Alçiçek’in hangi cezaevine sevk edildiğini öğrenmek için defalarca Kırıkkale Cezaevi’ni aradıklarını söyleyen Alçiçek, “Cezaevi güvenlik gerekçesiyle bize yanıt vermedi. Israrımız üzerine abimin Tekirdağ 1 Nolu Cezaevi’ne sürgün edildiğini öğrendik. Diğer arkadaşlarının aileleriyle de iletişime geçtik. Kimisi Kocaeli, Bolu, Antalya ve Sincan cezaevlerine sürgün edilmişler” diye belirtti.
 
AYAKKABISINI DAHİ ALMAMIŞ
 
Sedat Alçiçek’in kendilerini telefonla aradığını ifade eden Alçiçek, “Aradığında ses tonunun garip olduğunu anladım. Yolda giderken ring aracının içinde klimayı soğuk yerine sıcak çalıştırılmış, tutuklular sıcaktan hastalanmış. Birlikte götürüldüğü birkaç arkadaşla birlikte grip olmuş. Tutukluların özel eşyalarını bir tarafa bırakalım kişisel temel ihtiyaçlarını karşılayabildikleri eşyalarını dahi alamamışlar. Ağabeyim, bir arkadaşının ayakkabısını dahi almasına izin verilmediğini anlattı. Ağabeyim de kışlık eşyalarını alabilmiş. Tekirdağ’a birlikte gittiği arkadaşlar arasında paylaştırmak zorunda kalmış. Çünkü arkadaşlar kıyafetlerini alamamış. Öte yandan sürgünden önce gece yarısı bir grup tutukluyu odadan çıkarıp temiz olmayan bir hücrede uyutuyorlar. Ardından sabah saatlerinden hepsini sürgün ediyorlar” bilgilerini paylaştı.
 
SİNDİRME POLİTİKASI
 
Ağabeyinin daha önce de birçok kez “güvenlik” gerekçesiyle sevk edildiğini belirten Alçiçek, ilk kez böyle bir uygulamayla karşılaştıklarına dikkati çekti. Diyarbakır’da yaşadığını belirten Alçiçek, “Ağabeyim bizden uzakken, şimdi daha uzak bir yere götürüldü. Diyarbakır Cezaevi’ne sevkini istedi ama oradan Kırıkkale’ye sürgün edildiği gerekçesiyle kabul edilmedi. Ama cezaevinin bizden uzak ya da yakın olmasının önemli olduğu kadar uygulamaları da önemli. Tekirdağ’a daha gitmedik. Cezaevinin uygulamalarını bilmiyoruz. Sürgün sadece tutukluya yönelik bir uygulama değil. Tamamen aileyi de sürgün etme durumudur. Sindirme politikasının bir parçası, fakat biz aileler olarak hiçbir zaman onlardan kopmayacağız. Onlarla iletişim halinde olacağız” şeklinde konuştu.
 
5 GÜN HABER ALAMADILAR
 
Silivri Cezaevi’ne sevk edilen İsa İpekli’nin kardeşi ve vasisi Zeynep İpekli de, 5 gün boyunca hangi cezaevine sevk edildiğini öğrenemediklerini söyledi. Avukatlar aracılığıyla sevkten haberdar olduklarını dile getiren İpekli, “Kırıkkale Cezaevi’ni aradığımızda kardeşimin Silivri Cezaevi’ne gönderildiğini söyledi. Ama biz 5 gün boyunca Silivri Cezaevi’ni aradık hiçbir şekilde bize bilgi vermediler. 2 kere de cezaevinin ziyaret birimine bağladılar, ancak İsa İpekli dediğimiz an telefonu kapattılar. Ardından defalarca Kırıkkale Cezaevi’ni de arayarak Silivri Cezaevi’nin bize bilgi vermediğini söyledik. Avukat Silivri Cezaevi’ne gitti, ona da İsa’nın cezaevine getirilmediğini söylemişler. Bunun üzerine Kırıkkale Cezaevi, Silivri Cezaevi’ni aradı. Tekrar Silivri’yi arayınca bu sefer İsa’nın 9 Nolu’ya sürgün edildiğini öğrenebildik” diye belirtti.
 
‘ENDİŞELİYİZ’
 
İsa İpekli’in kendilerini telefonla aradığını söyleyen kardeşi, “Tek kişilik hücrede tutulduğunu anlattı. Birlikte götürüldüğü arkadaşlarından bilgi alamıyormuş. İsa İpekli, daha önce bize yakın yerlere sevk istemişti ama kabul edilmedi. Şimdi götürüldüğü yer en azından İstanbul’a yakın. Annem abim İstanbul’da yaşıyor. Endişelendik. Sürgün edildiler. Haber verilmedi bize. Aileler ve avukatlar birbirine haber verdi, öyle öğrendik. Görüş gününe gitmeyene kadar endişemiz devam edecek” ifadelerini kullandı.
 
SÜRGÜNLER YENİ DEĞİL
 
Sincan Cezaevi’ne sevk edilen Bager Sayak’ın yeğeni ve vasisi Ahmet Sayak da ilk kez böylesi bir sevkle karşılaştıklarını belirterek, endişeli olduklarını söyledi. Amcası Sayak’ın 12 yıldır cezaevinde olduğunu dile getiren Sayak, “Erzurum’da kalıyoruz. Amcam da daha önce Erzurum’daydı. Bir gece yarısı Kırıkkale’ye sürgün edildi. Yapılan sürgünü 15 gün sonra görüşüne gidince öğrendik. Yani sürgünlerle yeni karşılaşmıyoruz ama bu şekilde toplu bir sürgün hiç olmadı. Kırıkkale’den sürgün edilirken de haber verilmedi. Biz diğer tutuklu yakınlarından ve avukatlardan öğrendik. Amcamla birlikte 80 tutukluyu apar topar sürgün etmişler. Bu sürgünlerle hem bizi hem de onları süründürmeye çalışıyorlar” dedi.
 
MA / Zemo Ağgöz